Çocuğumun Annesi Olur musun?

By B_Batur

12.5M 504K 53.1K

Romantizm #1 Hiçbir hasta inancını kaybetmiş bir insan kadar umutsuz vaka değildir. Umudumu ve sahip olduğum... More

GİRİŞ BÖLÜMÜ
Çocuğumun Annesi Olur musun?
TELİF HAKLARI ( Emek Hırsızlığına Başvuranların Başına Neler Gelebilir? )
Bitmiş Bir Hayat...
Kaza
Daha Çok Vicdan Azabı Çekeceksin
Hayat Kurtaran Teklif
Karar
Kuşku
Yüzleşme
Nikah
Beklenmeyen telefon
Korkmak Yok!
Komedi Filmi
Olmaması Gereken Hisler
Hayata Dön!
Saat Kulesi
Tanıma
Özgecan İçin Destek
İş Daveti
Hakan Hâlâ O Kadını Seviyor
Hakkım Yok!
Sen Bana İnanmadın!
İlk İtiraflar
Seni Seviyorum
Ben Onun Annesiyim
Gerçekler
Cevapsız Sorular
Çok ÖNEMLİ!
Bıçak
ÇAOM - Alıntı + Önemli
Haram Mutluluk - Part 1
Haram Mutluluk - Part 2
Ölüm Haberi
Telif Hakları
Veda
Korku
ÇAOM - Alıntı + Röportaj
Belalı - Part 1
Belalı - Part 2
Gökyüzü Kan Renginde
ÇAOM - Alıntı
Umut
Bildirim
Geri Dönüş...
Plan - Part 1
Plan - Part 2
Karşılaşma
Yardım Edin!
Kızım
Sana Tapıyorum
#taciziifşaediyoruz
Kalbimsin
Sürpriz
Geçmişin İzleri - Part 1
Umut Işığı
Umut Işığı - Part 2
Can Acıtan Sözler
Davete Sürpriz
Cennet Kokulu
Babamla Evlenir misin Anne?
Ziyaret
Kına
Aidiyet
Üzgünüm
Doğum Günü
ÇAOM - ALINTI
Uzlaşma - Part 1
Uzlaşma - Part 2
Korku
Final - Part 1
Final - Part 2
Çocuğumun Annesi Olur Musun? 2 "Aşk Affeder mi?"
Özel Bölüm 1
Özel Bölüm 2 - Part 1
Özel Bölüm 2 - Part 2
Özel Bölüm 3
Özel Bölüm 4 ( 7 MİLYON OLDUK! )
Özel Bölüm 5 ( 8 Milyon Olduk! )
Özel Bölüm 6 ( 11 Milyon Olduk! )
ÇAOM'UN DÜZENLENEN HALİNDEN BİRKAÇ KISIM & İSİM SORUSU
🖤 Ahsen & Hakan Özel 🖤
İlk Kitabın Final Bölümünü Yazdım

Geçmişin İzleri - Part 2

137K 6.4K 627
By B_Batur

Sabah uyandığımda kendimi iri bir bedenin üzerinde buldum. O kadar çok terlemiştim ki, saç tellerim alnıma ve Hakan'ın kusursuz göğsüne yapışmıştı. Kafamı biraz kaldırdım ve Hakan'ın kusursuz yüzünü incelemeye başladım. Hâlâ uyuyordu. O kadar kusursuz bir yüzü vardı ki, ressamların eserlerine ilham kaynağı olabilirdi. Bir adam ancak bu kadar mükemmel olabilirdi. 





Ellerim ile yataktan destek aldım ve Hakan'ın yüzüne ulaşıp dudaklarının üzerine dudaklarımı bastırdım. Bu anı dondurmak ve onunla yıllar boyu bu halde kalmak isterdim. Artık geçmişten arınmak ve yalnızca gelecek için, gelecekte mutlu olmak için yaşamak istiyordum. Geçmiş, pençelerini üzerimden, geçmiş pençelerini bizim üzerimizden tamamen çeksin ve bizi artık rahat bıraksın istiyordum. 





Kaç dakika onun kusursuz yüzünü izledim, bilmiyordum. Ama karnımda hissettiğim bir tekme ile kendime geldim. Elimi karnıma koyduğumda küçük kızımın da uyandığını anladım. "Seni seviyorum bebeğim." diye fısıldadım. Kafamı kaldırıp Hakan'ın yüzüne baktım ve '' Sizi çok seviyorum. " dedim. O anda huzurum diye nitelendireceğim kara gözler, göz kapaklarının ardından göründü. Güneşim doğmuştu." Biz de seni çok seviyoruz. " dedi ve beni kendine çekti. Kollarımı onun çıplak bedenine dolarken, kafam boynuna gömülmüştü. Huzurum kokusunu ciğerlerime doluyordu. Ben bu adamın sesini, ben bu adamın kokusunu, ben bu adamın bedeninin herbir zerresini, nemli dudaklarından gelen tadı... Her şeyini ezberlemiş , ölsem de unutmamak üzere zihnime kazımıştım. 





"İyi misin? " diye sorduğunda gözlerim dolu dolu oldu." Konuşma lütfen. " dedim. Bir eli boynuma dolanmışken, diğer eli ise karnımın üzerindeydi. 





" Geçmişi unutmak istiyorum. " dedim. Her ne kadar artık mutlu olacağız desekte hatta mutlu olmaya yemin etsekte, geçmiş diye bir şey vardı ve ne yazık ki geçmişten tamamen kopabilmek için zihnimizden bunu sildirmemiz gerekiyordu ve bu da mümkün olan bir şey değildi. 





" O adamı, o kabusta gördüğümde o kadar gerçek gibiydi ki... " dedim. O adamın evime gelmesi, bana attığı tokatlar, hırpalayışları, Açelya'dan akıttığı kan, o evde yaşadıklarım, aşağılanıp, şiddet görüp aç bırakılarak geçirdiğim o kadar gün. Yok saymam, olmamış farz etmem ne kadar mümkümdü ki? 





Karnımda bir tekme daha hissettiğimde, Hakan 'ın karnımda ki elini bana daha çok bastırdı ve "Şş, kızımızı üzüyorsun." dedi. 





Yataktan çıktığımızda, beni banyoya götürdü. Beni o banyo yaptıracaktı. Hakan daha önce beni hiç çıplak görmemişti. Ama ondan korkmuyor ya da çekinmiyordum. Ben ona kendimden bile daha fazla güveniyordum. 





Hep çok utangaç ve çekingen bir karakterim olmuştu ve hatta belli bir yaşa kadar, öpüşme sahneleri çıktığında gözlerini yuman kız çocuğuydum ben. Bazen arkadaşlarım "Annen ve baban seni öpüşerek yapmadı herhalde." diye dalga geçerlerdi. Tuhaftı ki, karnımda Hakan'dan bir kız çocuğu vardı ama o olduğunda biz Hakan ile bırak öpüşmeyi, belki el ele bile tutuşmamıştık. Hikayeler konu olacak bir yaşantımız, bir öykümüz vardı gerçekten. 





Hakan üzerimde kendi kazağını ve altımda ki pantolonu çıkardığında karşısında tamamen iç çamaşırlarım ile kalmıştım. Bebenim kendine değen bu gözlere yabancı olsa da kalbim benimseyeli çok olmuştu. Şimdi düşününce, keşke Hakan ile normal bir şekilde tanışmış olsaydık. Keşke sıradan bir hikayemiz olsaydı ama normal olsaydık. Kızım tüp bebek değilde, keşke Hakan'ın olduğum için olmuş olan bir bebeğim olsaydı. 





Hakan, eli ile südyenimi gösterdi ve "Çıkarmama izin verir misin?" diye sordu. Başıma hemen olumlu anlamda salladım ve elleri kopçama gitti ve çözdü. Karşısında tamamen çıplak kaldığım için, refleks olarak başımı önüme eğdim. O sırada ılık bir su bedenimde hareket geçti ve bununla birlikte gergin olan bedenim gevşemeye başladı. 

**********

Dikiz aynasından Hakan'ı izlerken, bir anda gözleri gözlerim ile buluştu ve bana göz kırptı. Bunla koca bir gülümseme yüzüme yayıldı. Bu adam benim mutlu olmam için en güzel nedenimdi. 





Yeni evimize taşınamamızın üzerinden haftalar geçmişti. Kızım artık yedi aylıktı. Birkaç hafta önce anneannem gitmişti. O gittiğinden beri de Zehra abla benimleydi. 





Hakan ile birlikte, onun da bizimle yaşaması için çok ısrar etmiştik ama o kimseye ihtiyacı olmadan yaşamak istediğini artık kendi ayaklarının üzerinde kimse olmadan durmak istediğini söylemişti. Bu kararına saygı duymuştuk. Ve buna karşılık Hakan ona bir iş teklifinde bulunmuştu. Yeni evimize taşınmamız ile birlikte, Ayşe Hanım'ın yakını olan Melek abla artık çalışmak istemediğini söylemişti. Hakan da Alev abladan bana yardımcı olması için bir teklifte bulunmuştu. 





Evimizin dışında, bahçe içinde çalışanlar için küçük bir ev vardı. Alev abla orada kalacak ve gün içinde bize gelerek evin temel işlerinde bana yardımcı olacaktı. Onun evimde bir çalışan sıfatıyla bulunmasını istemezdim çünkü şu an kurtulduysam, şu an ben ve bebeğim hayattaysak bunda en çok Alev yani Zehra ablanın payı vardı. O çok yüce gönüllü ve çok iyi bir kadındı. Ama o en iyi buna razı gelmişti. Bizde onun razı geldiklerine razı gelmek zorunda kalmıştık. 



Hastanede yattığım süreç içinde benimle ilgilenen, Engin'in arkadaşı olan psikolog ile görüşmelerim devam etmişti. Bu travmadan uzman birinden destek almadan çıkmam mümkün değildi. 





Şimdi ise kızımızın kontrolüne gidiyorduk. 





Hastaneye gittiğimizde rutin kan tahlillerim yapılmış ve ultrasona girmiştim. Kızım artık iyice büyümüştü. Eskiden küçük, siyah bir noktayken artık o ekranda çok net görünen bir kız çocuğuydu. 





Bu süreçte iyice kilo almış, karnım kocaman bir top haline gelmişti. Hakan'ın söyediğine göre, eskiye göre yanaklarım daha çok dolgunlaşmış ve bu yüzden çok çok daha fazla güzelleşmiştim ama bunu benim moralimi yerine getirmek için söylediğini biliyordum. Hangi kadına fazla kilo yakışırdı ki? Ama bunu sorun etmiyordum. Bebeğim sağlıklıydı ve ben bu uğurda yüz kiloya bile ulaşmaya razıydım. 





En son on beş gün önce geldiğimizde, değerlerimin hızla düzeldiğini ancak bu aydan sonra cinsel ilişkiye girmememiz gerektiğini söylemişti. Bu söylediğine gülmekle yetinmiştim. 





Hastaneden çıktığımızda oldukça mutluyduk. Oldukça huzurluyduk. Arabaya bindiğimizde gideceğimiz yer Hakan'ın şirketiydi. Bazı dosyaları alacağını söylemişti. Benim yüzümden bir süre şirkete gidememiş, işlerini aksatmıştı. Ama o da bir zaman önce artık eski çalışma sistemine geri dönmüştü. Beni de her sabah Zehra ablaya emanet ediyordu. 





Arabaya doğru ilerlerken, hemen yanımda duran adamı süzdüm. Yirmi dokuz yaşındaydı ama oldukça sağlam, oldukça genç duran bir yapısı vardı. Güzel ruhu dışına yansımış gibiydi. Bu adam çok yakışıklıydı ve bu kilolu halimle onu kıskanmam bence gayet doğaldı. Acaba şirketinde çalışan kadınlar güzel miydi? 





"Bence kızım bana çok benziyor." dediğinde, gülümsedim. Bundan asla şikayetçi olmazdım. "Ve kızım babasının kızı olacak. O babasının prensesi olacak." dedi. Beni arabaya bindirdi ve hemen ardından kendisi bindi. Sanırım ben kızını babasından değil, kocasını kızından kıskanan bir anne olacaktım . 





"Bu ilgiyi kıskanmalı mıyım? " diye sordum. 





Güldü." Bence kıskanmalısın. " dediğinde, gözlerim kocaman açıldı." Olur, sizi kıskanırım. " dedim." Oğlum olunca sen de bizi kıskanırsın ama. " dedim ve gülümsedim. Ama , unuttuğum ve aniden hatırladığım gerçek ile birlikte yüzüme okkalı bir tokat indi. Gülüşüm anından sönerken, yüzümde mahçup bir ifade belirgin hale geldi. 





Hakan'ın yüz ifadesi bir anda yüz seksen derece değişirken, hissettiğim suçluluk duygusu altında ezilip yok oldum. 





"Özür di... " diyeceğim sırada, Hakan bana doğru eğildi" Kemerini bağlayalım. " deyip, kemeri bağladı ve hemen ardından radyoyu açtı. Bir an düşüncesizlik edip, aptalca, salakça bir cümle kurmuş ve onun gibi bir erkeğe büyük bir düşüncesizlik yapmıştım. 





Yol boyunca hiç konuşmamıştık. Sessizlik ikimiz üzerinde hakimiyet kurmayı başarmıştı. 





Şirket önüne geldiğimizde, Hakan arabadan inmeme yardım etti. Burayı daha önce hiç görmemiştim ve bu kadar büyük, bu kadar gösterişli bir yapıyı beklemiyordum. 





Hakan elimi tuttu ve beni şirket binasından içeriye soktu. İçeride gördüğüm lüks tablo karşısında şaşkınlık içinde kaldım. Bu tarz yerleri hep film ya da dizilerde görürü ve bir gün böyle bir yerde avukat olarak çalışacağımı hayal ederdim. Ama gerçekten görmek kesinlikle farklıydı. 





Asansöre bindik ve en üst kata çıkmaya başladık. En son birlikte asansöre bindiğimizde yaşadıklarımız, zihnimde canlandığında dudaklarımdan geçip giden buruk gülümsemeye engel olmadım. Hakan, beni kendine çekti ve boynuma koyduğu eli sayesinde, beni göğsüne bastırdı. "Ettiğim düşüncesizlik için özür dilerim ama yemin ederim frkında olmadan çıktı ağzımdan." dediğimde, tebessüm etti ve burnumun üzerine küçük bir öpücük bıraktı. "Biliyorum." dediğinde, ona daha çok sokuldum. 





Hakan'ın odasının bulunduğu kata çıktığımızda, asansörden indik. Hakan'ın odasına girdiğimizde, oldukça büyük ve içerisi lüks kokan bir oda ile karşı karşıya kaldım. Beni kendi koltuğuna oturtturdu ve başıma bir öpücük kondurduktan sonra "Yan tarafta, müdür odasındayım. Hemen gelirim." dediğinde başımı salladım. Hakan odadan çıktığında doktordan aldığımız ultrason fotoğrafını çıkarttım ve bebeğimi incelemeye koyuldum. Onu sağlık bir biçimde kucaklamak için her gün, her saat dua ediyordum. 





Geçen dakikar sonrasında çok sıkılmıştım. Yaklaşık bir saat olmuştu ama Hakan hâlâ gelmemişti . 





Hakan'ın odasından çıktım ve onun odasının yanında yer alan o müdür odasını aramaya koyuldum. Benden rahatsız olmayacaklarını düşünüyordum. 





Hakan'ın odasının hemen yanında yer alan odanın kapısını önüne geldiğimde, kapının yanında müdür yazdığını gördüm ve bu şekilde doğru yerde olduğumu anladım. Kapının kulpunu indirmem ile birlikte görüntü olmasa da yüksek seviyede çıkan sesleri duymam ile elim ayağım boşaldı. 





"Anlamıyorsunuz Hakan Bey, herkes ama herkes iş adamı Hakan Demir'in karısının bir hayat kadını olduğunu konuşuyor. Tüm magazin sayfaları günlerdir bunu yazıyor. "















Continue Reading

You'll Also Like

1.9M 31.4K 52
- Ahh...abim gelicek yapamayız.. Üstümdekileri delice yırtarak çıkardı. - Abini boş ver gece. Bugün gelmeyecek güzelim Erkekliğini boxer'ından çıkar...
1.2K 159 13
Artık sen sevdiğim mevsim bende anlamı büyük
63.7K 3.5K 17
Limon Kabuğu Sokağı isimli kurgunun yan kitabıdır. 💛
Haz By 🍀

Romance

184K 2.2K 16
"Siktir, kırmızı senin rengin." Sütyenimin açıkta bıraktığı göğüslerimi öpmeye başladı. Bir eliyle kalçalarımı sıkıyor diğeriyle de kasıklarımı okşuy...