ALTIN KADEH "TAMAMLANDI"

By myandme

161K 8K 335

Küstüm Ben Kendimle Affedemem Asla Gençliğimde Yaptığım Hataları Bir Anlık Öfkeyle Nasıl Bırakırım Seni Pişma... More

Tanıtım
KARAKTER'LER...
1. Bölüm
2. Bölüm
3. Bölüm
4. Bölüm
Gelecekten kesit!
5.Bölüm
6. Bölüm
7.Bölüm
8. Bölüm
9.Bölüm
10.Bölüm
11. Bölüm
12. Bölüm
13. Bölüm
14.Bölüm
16. Bölüm
17.Bölüm
18.Bölüm
19.Bölüm
20. Bölüm *FİNAL*

15.Bölüm

5.6K 342 37
By myandme

Medya: Hazal Arman


İyi okumalar. :D


****2015 HAZAL ARMAN*****


Bilincim açıldıkça vücudumda ki ağrılar baş gösteriyordu. Gözlerimi açmadan yerimde kımıldandım. Baş ağrım öyle şiddetliydi ki, matkapla kafamda delme çalışması yapılıyor gibiydi. Kafamın altındaki yastığa biraz daha gömüldüm ama kolumu kaldırdığımda hissettiğim acı ile inledim.


Bulunduğum odada ki sesler yavaş yavaş kulağıma dolduğunda ise kendime gelmeye başlamıştım.


Gözlerimi araladım ve nerede olduğuma baktığımda şaşırdım. Hastane odasında kolumda serum ile uyanmıştım.


Baş ağrım yüzünden düzgün düşünemiyordum sanırım. Yavaşça yatakta doğrulup içeriye giren doktora baktım. Ardından gelen hemşire ile bir çevremi sarmış ve elindeki küçük cihaz ile gözlerime bakmaya başlamıştı.


Donuk bir surat ile işinin bitmesini bekledim ama kulağıma dolan yabancı ama bir o kadarda tanıdık ses ile merakıma yenilerek kafamı kaldırdım ve kim olduğuna baktım.


Gördüğüm yüz irkilerek geriye sıçramama neden oldu.


Daha sonra ise aklıma gelen anılar ve dün gece ile ağrıyan başım daha da şiddetlendi. Kafamı ellerimin arasına alarak bastırdım. Ağrımı dindirmek istiyor sıktıkça sıkıyordum.


Ben...olduğumu sandığım kişi değildim.


Benim adım Hazal'dı, Çağıl değil ve karşımda duran adam ise bir zamanlar delicesine sevdiğim adamdı. Beni ölümün kıyısına sürükleyen adam...


Tanışmamız, sevgili olmamız, aramızda geçenler, tartışmalarımız ve ayrılığımız...hepsi bir bir gözümün önüne geliyor ve beni delirtiyordu.


Ben Çağıl Eren Er olmuştum. Hazal olarak hatırladığım son anım ise başka bir şehre giderken dalgınlıkla girdiğim yol ve uçurumu fark ederek son anda yaptığım frendi.


Ondan sonra gözümü açtığımda Çağkan abim olmuş, ben Çağıl olmuştum.


Neden? Çağkan neden beni kardeşi olduğuma ikna etmişti.


Neden gerçekleri anlatmak yerine bana bambaşka bir dünya sunmuştu?


Birilerinin sesini duyuyordum ama çok uzaktan geliyordu. Diğer kolumda hissettiğim ince bir sızıdan sonra bedenim gevşemiş ve gözlerim kapanmaya başlamıştı.

**

*******BERAT******


Hazal'ın karşısına geçtiğimde gördüğüm boş bakışlar beni sarsmıştı. Daha önce bana baktığı zaman gördüğüm parıltılar yoktu. Benden nefret ederken, hatta beni terk ederken bile böyle değildi. İlk tanıştığımızda bana karşı bir şeyler hissetmediğini düşünmüştüm hep ama bu bakışları gördükten sonra bile asıl o zaman sevgi ile baktığını anlamıştım.


Bu his yakıcıydı...


Başka bir anlamı yoktu. Ateşi çıkan bir hasta gibiydim soğuktan tir tir titrerken aslında ateşler içerisinde kavruluyordum.


Onu hastane de öylece yatarken görmek ve ne olduğunu bilmemek beni delirtiyordu. İlk kontrollerde hiçbir rahatsızlığı olmadığını söylemişlerdi ama uyandıktan sonra çığlık atması ve saçlarını çekiştirmesi, tüm bunları beni gördükten sonra yapması psikolojik nedenleri ortaya çıkarmıştı. Doktora kısaca durumunu anlattığımda hastanenin psikoloğu ile görüşmüştük.


Ve hatırlamaya başladığını, şoktan dolayı ağrıları olabileceğini attığı çığlıkların bundan olduğunu açıklamıştı doktor.


Hatırlıyor olma ihtimali beni deli gibi sevindirirken diğer yandan da korkutuyordu. Kendisine geldiğinde eğer beni yanında istemezse ki Hazal'ı tanıyorsam kesinlikle benimle görüşmeyecekti, ne yapardım bilmiyorum.


Senelerdir onsuzluktan kül olmuş ruhum tekrar canlanmıştı ama Hazal beni bırakır da giderse tekrar yanardım.


Deniz ve Ulaş kantine gitmiş beklerken ben odadaki tekli koltukta oturmuş Hazal'ın özlediğim güzel yüzünü izliyordum.


Saçları oldukça uzamıştı ve koyu kahve olan saçları daha da açılmış gibiydi. 4 sene önce ki çocuksuluğu gitmiş daha da olgun görünüyordu. Beyaz tenine zıt oldukça pembe duran dudakları her zamanki masumluğu ile büzülmüştü. Uyurken onu o kadar çok izlemiştim ki senelerdir tek bir fotoğrafına bakmasam bile aklımdan çıkmazdı yüzü.


Ama asıl görmek istediğim mavi ve yeşilin arasında sıkışmış o gözleriydi. Bana eskisi gibi sevgiyle bakan gözleri...


Dayanamıyordum oturduğum koltuk batıyordu tenime. Ama eğer şimdi gider de kollarımın arasına alırsam onu ne olursa olsun bırakmazdım. Şimdi önemli olan tek şey ise onun psikolojisiydi. Doktor oldukça dikkatli olmamı istemişti.


Ben bu düşüncelere dalmışken kapı hızla açıldı. Ben daha kafamı çeviremeden 30 larında görünen genç bir adam çoktan sevdiğim kadının yanına gitmiş ve onu kollarının arasına almıştı.


Bedenim kasılırken ardından giren aynı yaşlarda bir başka adam ise Hazal'a sarılan adamı uyarıyordu.


Bu adam Çağkan olmalıydı. Sevgilimi benden çalan, bizi senelerdir ayrı bırakan ve onu kandıran ruh hastası. Kesinlikle hastaydı, yoksa kim böyle bir şey yapardı ki.


Sinirle soludum ve tam onlara doğru hareket edecekken, Hazal gözlerini açmış ve Çağkan'ın gözlerine bakmaya başlamıştı.

**

****HAZAL*****


Bedenimin sarsılması ve biri tarafından sıkıca sarmalanırken kendime gelmiştim. Baş ağrım hafiflemişti.


Gözlerimi aralayarak beni sarsan bedene baktığımda dondum.


Gözlerim gözlerine kenetlenmişken ne yapacağımı ya da ne tür bir tepki vereceğimi bilemedim. İki senedir abi olarak gördüğüm, gücünden güç aldığım ve bir kere bile bana olan sevgisini sorgulamadığım adam şuan karşımdaydı ve ben ona tamamıyla yabancıydım.


O beni kendi kimliğimden ayırmış, farklı bir insan yapmaya çalışmıştı.


Nedenini deli gibi merak ederken, büyük bir öfkeyle doluydum.


Hayatıma müdahale etme hakkını nasıl kendisinde bulmuştu? Benim hafıza kaybımı neden kullanmıştı? En önemlisi gerçekten bir kardeşi var mıydı ve eğer var ise tüm bunlar olurken neredeydi?


Başım tekrar ağrımaya başlamıştı.


Her şeyi o kadar net görüyorken, bir o kadar da karmaşanın içerisinde kalmam nasıl bir ironiydi?


Çağkan'dan gözlerimi ayırdığımda arkasında duran figür ile birleşti gözlerim.


Berat....


Ne kadar olmuştu onu görmeyeli? Özlemeyeli ve sevmeyeli?


Nasıl unutabilmiştim ben onu?


Bunu öyle canı gönülden istemiş miydim giderken, o yüzden mi bu haldeydim.


Hayatım tepetaklak olmuştu resmen. Buna ilk darbeyi sevdiğim adam vurmuştu. Çağkan ise devamını getirmişti.


Berat'a baktığımda öyle yoğun bir özlem ile dolmuştum ki? Sızlayan kalbimin de geri gelmesine sevinmeli miydim? Aklıma gelen son görüntüsü beni tekrar tekrar o güne götürüyordu.


Gözümden akan bir damla yaş ile birlikte bakışlarımı kaçırdım. Çağkan ise arkasına dönmüş ve Berat'ı görünce irkilmişti. Daha sonra bana çevirdi başını ve dikkatle yüzümü inceledi. Gözlerini hissediyordum ama kaldırıp bakamıyordum gözlerine.


Yüzleşmeye mi hazır değildim yoksa abim olmadığı gerçeğine mi bilemiyordum.


"Çağıl" dedi ve sustu. Zaten sahte ismim öyle bir kurulukta çıkmıştı ki ağzından, söylediği isme kendisi de inanmıyordu. Anlamıştı çünkü.


"Hazal" diyerek düzeltti Berat onu. Onun sesi ile iki elini yumruk yaptı ve sıkmaya başladı. Öfkeden kızaran yüzü beni tedirgin etmişti.


Yanı başında dikilen Erdem ise sakince izliyordu olanları.


Ne olursa olsun artık olaya bir açıklık getirmemiz gerekiyordu ve Çağkan ile konuşmalıydım. Henüz yeni idrak ettiğim gerçekleri kaldıramazken böyle bir yüzleşmeyi nasıl kaldırabilirdim bilmiyorum ama yapabilirdim.


Herşey olsun bitsin ve ben...Sahi ben artık ne yapacaktım? Evim bildiğim yer evim değildi. Olmak istediğim kişiyi bulmuş ve barda tekrar sahne almaya başlamıştım. Ne ironiydi kim olursam olayım, müzik ruhumun bir parçası olduğu için eninde sonunda ondan başka bir şey yapamıyordum.



"Çağkan, sanırım konuşmamız gereken bir kimlik meselesi var." Dedim kendimi toplayarak.


Çağkan nasıl bir tepki verecek dersiniz? En çok korktuğu şey başına geldi...

Continue Reading

You'll Also Like

133K 2.2K 42
Bolca +18 sahne ve biraz şiddet olacak arkadaşlar ona göre okursanız sevinirim "Bana attığın o tokat'ın karşılığı olmayacak mı sandın hemde tüm sını...
4.6M 386K 94
1 KIZ, 6 ERKEK, ÖLÜMCÜL BİR EV. Afra'nın diğer tutsaklardan dört farkı vardı: Birincisi, bir kız olmasıydı. İkincisi, tutsak alınan son kişi olmasıyd...
171K 14.9K 32
-TAMAMLANDI- Aslında namussuz damgası yemem herkes açısından daha kolaydı. Ailemin isteği dışında bir erkekle ilişkiye girmiş olmam, hatta gayri meşr...
22.9K 1.8K 19
Buket Ayaz, Kraliçe takma adıyla popüler olmuş bir yazardır. Türkiye'nin en başarılı yazarları arasında parmakla gösterilir. İşinde başarılı olmayı k...