ALTIN KADEH "TAMAMLANDI"

By myandme

161K 8K 335

Küstüm Ben Kendimle Affedemem Asla Gençliğimde Yaptığım Hataları Bir Anlık Öfkeyle Nasıl Bırakırım Seni Pişma... More

Tanıtım
KARAKTER'LER...
1. Bölüm
2. Bölüm
3. Bölüm
4. Bölüm
Gelecekten kesit!
5.Bölüm
6. Bölüm
7.Bölüm
8. Bölüm
9.Bölüm
11. Bölüm
12. Bölüm
13. Bölüm
14.Bölüm
15.Bölüm
16. Bölüm
17.Bölüm
18.Bölüm
19.Bölüm
20. Bölüm *FİNAL*

10.Bölüm

5K 337 9
By myandme

Ve yeni bölümümüz...Altın kadeh benim için gerçekten önemli olduğundan tüm bölümleri kaldırıp hikayeye ara vermeyi ve diğer devam ettiğim iki hikayeyi tamamladıktan sonra devam etmeyi düşündüm aslında.

Kendimce hak ettiği değeri de bulmadığını düşünüyorum bir diğer sebebi de buydu. Şimdi tüm bölümleri geri yüklememdeki tek sebep ise yazdıkça yazdım ve bir kaç bölüm hazırladım. Ama peş peşe vermeyeceğim ve hazırda bölüm bekleteceğim.

Iyi okumalar. :D

#2012-HAZAL#

Bir haftadır bulunduğum evden dışarıya çıkmıyordum.

Nerde miydim? Ulaş'ın evinde. Evet sayesinde sevgilimi kaybettiğim adama sığınmıştım. Denize düşen yılana sarılır demişler. Tabiri caizse bulunduğum durumu özetleyen bir atasözü.

Berat'ın evinde gördüğüm sahneden sonra, Gamze ile kaldığım eve dönemezdim. Kimsesizliğim bir kez daha yüzüme çarpmıştı. Sığınacak bir ailem, dönecek bir evim yoktu. Akşamları Berat'ın barında sahne alıyordum. Doğal olarak bir haftadır almıyordum.

Ailemden kalan miras nakit olarak bankada duruyordu. Sadece günlük ihtiyaçlarım için kullanıyordum. Hatırı sayılır kadar yüklü bir miktar vardı ve kullandığım miktar çerez gibi kalıyordu. İstersem hemen bir ev alabilirdim kendime ama yeterince yalnız kalmıştım hayatta. Tek başıma kalacağımı düşündükçe nefesim daralıyordu.

Bu yüzden biraz daha burada kalacaktım. Okulda ise finallerimi verdiğim için rahattım. Bir diploma almak kalmıştı. Aslında bir planım yoktu ilerisi için. Anı yaşamaya, geleceği düşünmemeye çalışırdım hep. Ama şimdi başıma gelenlerden sonra bir plan yapmak zorundaydım. Daha fazla bu şehirde kalamazdım. Ulaş ile konuşarak İzmir'de özel bir yurt ayarlamasını rica ettim. Yüksek lisans başvurusu yapacaktım. Gerekirse özel bir Üniversiteye yazılacaktım ama bundan sonraki hayatımı orada devam ettirecektim. Sonsuza kadar okuyamazdım evet ama öğrenci olmanın getirdiği ayrıcalıkları seviyordum ve söylediğim gibi bir evde yalnız başıma kalmak istemiyordum.

Ulaş tüm eşyalarımı evden almış ve buraya getirmişti. Yurt işini ayarladıktan hemen sonra onları gönderecektim.

Bir hafta boyunca gecem de gündüzüm de Berat vardı. İstesem de toparlanamıyordum. Her anım her dakikam onunlaydı. İki sene boyunca onsuz nefes almamıştım ve şimdi nefessiz kalmıştım.

Bu derece sarsıldığım için kendime kızıyordum. Verdiği sözleri tutmadığı için ona kızıyordum. Aramıza girenlerden nefret ediyordum. Ulaş bir haftadır beni her gördüğünde özür diliyordu. Hata yaptığını, pişmanlığını dile getiriyordu. Ne yaptığını anlamayarak yaptığını söylüyordu. Samimiyetini görüyordum. Ve onun cezası ise beni bu halde her gün görmek oluyordu.

Tükenmiştim...ama toparlanacaktım. Aklımdan çıkmayan sahneler gittikçe unutulacaktı. Gün geçtikçe daha az hatırlayacaktım. Silinmeyecekti belki ama sadece sorulduğunda hatırlayacaktım bir gün. Zaman her şeyin ilacı olacaktı kısacası.

O lanet gün yaşananların ikinci haftası gideceğim yurt'dan gelen haberle eşyalarımı oraya göndermiştim. Kendimse arabamla çıkacaktım yola. Ama son kez de olsa yapmam gerek bir şey vardı.

Kulağıma gelen dedikoduları doğrulayacak, uzun zamandır sahne aldığım mekana ve hatırı sayılır dinleyici kitleme son kez şarkımı söyleyecektim. Ondan sonra bu şehri, insanları ve yaşadıklarımı ardımda bırakarak yeni hayatıma doğru yola çıkacaktım.

**

Üzerime siyah transparan kollarımı uzunca saran bir bluz giymiştim. İçime büstiyer giymiştim.

Yine siyah opak çorap üzerine kısa siyah bir şort giyerek tamamlamıştım konbinimi. Ne kadar da iç açıcı görünüyordum.

Saçlarımı açık bıraktım ve topuklu botlarımı giydim. Hazırdım.

"Hala kararlı mısın?" Ulaş kapıya yaşlanarak makyajımı tamamlamamı bekliyordu. Ya da vazgeçmemi.

"Evet Ulaş. Ondan sonra yola çıkacağım zaten." Diye yanıtladım kararlı ses tonumla.

İşim bitince makyaj çantamı da bıraktığım küçük valize attım. Sonra onu da alarak kapıya doğru ilerledim.

"Yarın yola çıksan. Ve hala bara gitme fikrini desteklemiyorum. Kendine daha fazla işkence etme."

Evet niyeti belli olmuştu. Sürtük ile pezevenk herifi bir arada görmemi istemiyordu.

"Bu bana değil, beni kaybedenlere bir işkence olacak güven bana. Hadi Ulaş çekil önümden de çıkalım. Geç çıkmak istemiyorum."

Önümden çekildi ve elimdeki valizi alarak evden çıktı. Bende etrafıma son kez göz attım ve çıktım.

Bara geldiğimizde her zamanki gibi arkadaki odalardan kendime ait olanına geldim. Her ne kadar güçlü dursam da dizlerim titriyordu ve içim yanıyordu. Her gün güle oynaya çıktığım sahneye veda etmek için çıkıyordum. Bir kaybeden olarak çıkıyordum. Sevdiği adamı, yaşamını, ruhunu kaybeden biri olarak...

Gözlerimden akan bir iki damlayı hemen sildim. Şimdi olmazdı kendimi bırakazdım.

Ulaş sahnedeki çocuğa haber vermeye gitmişti. Gitmeden önce onunla da kısa bir konuşma yapmıştım. Sahneden ayrıldıktan sonra veda etmeyecektim. Bu yüzden erkenden vedalaşmıştım.

Bir parçam hala onu suçlasa da yaptığı şeyin pişmanlığıyla yandığını bildiğimden kırgın kalamamıştım ona.

Belki de doğru olanı yapmıştı. En ufak bir hatada beni aldatabilen bir adama kör kütük aşık olduğumu, Berat'ın verdiğim değere değmeyen bir adam olduğunu göstermişti bana.

Bu yüzden affetmiştim.

İçeriden adımı anons ettiklerinde derin bir nefes alıp verdim ve sahneye doğru ilerledim.

Söylemek istediğim şarkıyı daha öncesinde iletmiştim. Melodiler sahneye dolduğunda elime mikrofonu alarak yavaşça ilerledim ve durumumu en iyi sözlerle, duygularla anlatan şarkıya başladım.

Zamanında olmuş

Olanlar olabilir

Kalp krılıp yen

İçinde kalabilir

İnsan bu dünya'ya

Zaten misafir

Gelişimiz belli

Gidişimiz belli değil.

Gözlerimi açtım ve onun gözlerine baktım. Bugünün katiline...kalbimin sahibine. Ağzımdan çıkan nameler, tüm yaşanmışlığıma karşı yazılmış gibiydi. Hayatın getirdiği ve götürdüğü her şey inat, son kez diyerek devam ettim.

İnsanın ömrü bi kere

Dünyaya gelince

Kalp kırılınca içinde

Yen kalınca

Hayat 2 Bilet sadece

Biri geliş

Biri de dönüş

Ve ben dönüş biletimi almıştım o an. Hayatımın en güzel dönemini yaşatan adam, benim geliş sebebim şimdi dönüş biletimi vermişti. Söylemiştim, onsuz ruhu olmayan boş bir bedenden ibaretti görüntüm. Hala karşıma geçmiş, yarattığı hiçliğe bakabiliyor olmasına bile katlanamıyordum.

Sen istersen dövüş

İstersen seviş

Korkmuyorum korkmuyorum

Korkmuyorum korkmuyorum

Hayat senden artık

Hiç korkmuyorum

Evet artık korkmuyordum. Daha güçlü ve daha sağlamdım. Beni enkaza çevirmiş olabilirdi ama bu enkazı ona göstererek onu ödüllendirmeyecektim. O yüzden gelmemiş miydim buraya. Onun inine, kendi sahneme. Kim olduğumu göstermek için bugün buradaydım.

Bıkmadım bıkamıyorum

Aşk çok yüzsüz

Kaçamıyorum.

Arkamı dönüp gitmek ve kaçmak istiyorum ama yapamıyorum Aşk mıydı yüzsüz olan, yoksa layığını bulamayan bedenlere verdiğimiz değer miydi. Yüzsüz olan aşkı tatmasını bilmeyen bedenlerdi bana göre.

Hayat senden artık

Hiç korkmuyorum.

Diyerek tamamladım son sözlerimi. İçimden akan sözler ne yapsam da bitmeyecekti. Sabaha kadar baksam gözlerine yine de bitiremezdim ona ulaşan sessiz sözlerimi. Son bir kez daha dedim kendime ve çevirdim başımı hayallerimin katiline. Gözlerine baktım ve söyledim sessizce 'Sonsuz'um ol demiştim. Son'um olacağını bilemezdim'

Gözlerimden akan yaşlar, bulanık beynim ve enkaza dönmüş kalbimi toparlayarak indim sahneden ve koştum çıkışa. Burada durmak için bir sebebim kalmamıştı. Dağılan aşkımın son kırıntılarınıda silmiştim bu gece.

Artık Berat yoktu benim için ve gidiyordum sonsuza dek. Arkamdan adımı seslenen adamı duymazdan geldim ve hızlandım. Ne yaptığımı anladığı için koştu oda peşimden. Ama kalamazdım. İzin veremezdim tekrar beni kandırmasına.

Yanından ayrılmadığı biricik sürtük arkadaşımın şaşkın bakışlarını yakalamıştım en son. İhanetin bedelini ödetmemiştim ona ama şuan gördüğü sahne bile yetmedi acımı bir nebze dindirmeye. Kendimi arabama attım, arkamdan seslenişlerini duymazdan gelerek çalıştırdım ve sürdüm bilinmezliğe...

#BERAT#

Sevdiği kadını kaçırmış olmanın umutsuzluğu ile girdi içeriye genç adam ve iki kişilik kanepeye attı kendini. Saatlerdir onu aramıştı. Onsuz bu ev bile boş görünüyordu gözüne. Ne saçma şeyler yapmıştı .Kimseyi dinlememiş hata üstüne hata yapmıştı. Şimdi fark ediyordu ne kadar saçmaladığını. Yarın gidip özür dileyecek ve kendisini açıklayacaktı hayatının tek anlamına. Onsuz geçirdiği her saniye haramdı genç adama. İçindeki huzursuzluğu sevdiği kadının şarkıyı söylerken ki haline yordu. Onu o sahnede görmese, gözlerine bakmasa belki de açamaz gözlerini ve sonsuza dek kaybederdi sevdiğini. Ama düzeltecekti aralarını. Yaptığı hataların bedelini gerekirse öderdi ama kadını yanında olmalıydı. Kalbi sıkışıyor ve boğuluyordu düşündükçe. Kalktı ve önce televizyonu sonra camı açtı. Boğazın engin sularına bakarken duydu hayatının son sözlerini. Hayallerini o an yitirdi genç adam.

" SON DAKİKA "

Alkollü olarak araba kullanan ve olay yerinde kimliği tespit edilen bayan HAZAL ARMAN aşırı hızdan dolayı bariyerlere çarparak uçurumdan yuvarlanan araçta hayata gözlerini yumdu. Genç kızın bedeni ve yüzü tanınmaz halde.....


Continue Reading

You'll Also Like

502K 20.3K 60
Burası sandığımdan daha ıssız; Önümde yürüyebileceğim bir yol arkamda beni yutacak bir deniz. Hangisine gideceğimi şaşırmış bir martı gibiyim: Balığa...
Yegâne By .Mai.

Teen Fiction

229K 9.4K 40
"Seviyor musun onu?"dedim titreyen sesimle. Gözlerini acı çekiyormuş gibi kapattı. Elimi ittirdi. Elimi yanağına koydum. "Yapma..."diye fısıldadı fak...
371K 17.5K 81
"Yoktu... Beni alıkoyan ve hayatımı cehenneme çeviren adama gösterecek şefkatim, verecek bir kalbim yoktu. Olmayacaktı..." ISIRIK SERİSİ I. KİTABIDIR...
15K 1K 16
ASKER&DOKTOR 🍂 (Muşlu bir asker adam ile Mardinli bir doktor kadının hikâyesi!!!) 🍂 Mardindi orası! Cahilliğin geliştiği ama aklın gelişmediği bir...