MELEZ KIZ

By LentLilly

2.2M 125K 18.5K

Sertçe yutkundum ve elimi yarama bastırdım.Artık nefes alış-verişlerimin zorlaşması,bana sonumun yakın olduğu... More

MELEZ KIZ 1.BÖLÜM
MELEZ KIZ 2.BÖLÜM
MELEZ KIZ 3.BÖLÜM
MELEZ KIZ 4.BÖLÜM
MELEZ KIZ 5.BÖLÜM
MELEZ KIZ 6.BÖLÜM
MELEZ KIZ 7.BÖLÜM
MELEZ KIZ 8.BÖLÜM
MELEZ KIZ 9.BÖLÜM
MELEZ KIZ 10.BÖLÜM
MELEZ KIZ 11.BÖLÜM
MELEZ KIZ 12.BÖLÜM
MELEZ KIZ 13.BÖLÜM
MELEZ KIZ 14.BÖLÜM (Yılbaşı)
MELEZ KIZ 15.BÖLÜM
MELEZ KIZ 16.BÖLÜM
MELEZ KIZ 17.BÖLÜM
MELEZ KIZ 18.BÖLÜM
MELEZ KIZ 19.BÖLÜM
#ÖzgeCanAslan
MELEZ KIZ 20.BÖLÜM (Sevgililer Günü)
MELEZ KIZ 21.BÖLÜM
MELEZ KIZ 22.BÖLÜM
MELEZ KIZ 24.BÖLÜM
MELEZ KIZ 24.BÖLÜM
MELEZ KIZ 25.BÖLÜM
MELEZ KIZ 26.BÖLÜM
MELEZ KIZ 27.BÖLÜM
MELEZ KIZ 28.BÖLÜM
MELEZ KIZ 29.BÖLÜM
MELEZ KIZ 30.BÖLÜM
MELEZ KIZ 31.BÖLÜM
MELEZ KIZ 32.BÖLÜM
MELEZ KIZ 33.BÖLÜM
MELEZ KIZ 34.BÖLÜM
MELEZ KIZ 35.BÖLÜM
MELEZ KIZ 36.BÖLÜM
MELEZ KIZ 37.BÖLÜM
MELEZ KIZ 38.BÖLÜM
MELEZ KIZ 39.BÖLÜM
MELEZ KIZ 40.BÖLÜM
MELEZ KIZ 41.BÖLÜM
MELEZ KIZ 42.BÖLÜM
MELEZ KIZ 44.BÖLÜM
MELEZ KIZ 45.BÖLÜM
MELEZ KIZ 46.BÖLÜM
MELEZ KIZ 47.BÖLÜM
MELEZ KIZ 48.BÖLÜM
MELEZ KIZ 49.BÖLÜM
MELEZ KIZ 50.BÖLÜM
MELEZ KIZ 51.BÖLÜM
MELEZ KIZ 52.BÖLÜM
MELEZ KIZ 53.BÖLÜM
MELEZ KIZ 54.BÖLÜM
MELEZ KIZ 55.BÖLÜM
MELEZ KIZ 56.BÖLÜM
MELEZ KIZ 57.BÖLÜM
MELEZ KIZ 58.BÖLÜM
MELEZ KIZ 59.BÖLÜM
MELEZ KIZ 60.BÖLÜM
MELEZ KIZ 61.BÖLÜM
MELEZ KIZ 62.BÖLÜM
MELEZ KIZ 63.BÖLÜM
MELEZ KIZ 64.BÖLÜM
MELEZ KIZ 65.BÖLÜM
MELEZ KIZ 66.BÖLÜM
MELEZ KIZ 67.BÖLÜM
MELEZ KIZ 68.BÖLÜM
MELEZ KIZ 69.BÖLÜM
MELEZ KIZ 70.BÖLÜM
MELEZ KIZ 71.BÖLÜM
MELEZ KIZ 72.BÖLÜM
MELEZ KIZ 73.BÖLÜM
FİNAL I
FİNAL II
FİNAL III
Küçücük bir duyuru

MELEZ KIZ 43.BÖLÜM

19.7K 1.1K 239
By LentLilly

Hızlı adımlarla geri dönerken,bana doğru yürüyen Caroline,Lucy ve Colin dikkatimi çekti.Onlara görünmeden geçip gitmek istiyordum.Etrafa bakınıp ağaçların sık olduğu bir yere ilerledim.İlk başta sadece saklanmayı düşünsem de sonradan kararımı değiştirip içlere doğru ilerledim.Ağaçlar git gide daha da sıklaşıyordu.Aldırmadan yürümeye devam ettim.Evi görebiliyordum.Sonra birden önüme biri çıktı.Geriye yalpalarken Bayan Walker'la karşılaştığımı anladım ve yavaşça yutkundum.Onunla konuşmayacak ve ona aldırmayacaktım.Yanından geçip gitmeyi denesem de kolumu sıkıca tuttu."Oğlumdan uzak dur."

Karşıma sırf bunu söylemek için mi çıkmıştı ? Gözlerimi devirdim.

"Bakın bayan,ben Cody'i seviyorum ve-" diye başladığım anda "Umrumda değil." diye tısladı.

Başımı dikleştirip kolumu ondan kurtardım."Benden bu kadar nefret etmenize sebep olan ne ?"

Soruma cevap vermek yerine gözlerini kıstı."Ne Colin'in,ne Caroline'nin ne de Cody'nin yanında vampire yer yok.Buna sende dahilsin."

Aklımdan Lucy de vampir diye geçirirken aptalca,"Oğlunuz bir vampire aşık oldu ama." diye direttim."Ayrıca ben yarı kurdum !"

Tekrar kolumu tuttu ve iyice sıktı.Tırnaklarını ceketin üzerinden etime batırırken kendini kaybetmiş gibiydi.Çığlık atmamak için dudaklarımı ısırdığım sırada tıslarcasına "Onu zehirlemişsin." dedi."Cody o kan emicilerin nasıl birileri olduğunu çok iyi biliyor.Yakında senin de gerçek yüzünü anlar."

Kendimi geri çekmeye çalışsam da,Bayan Walker tırnaklarını geri çekmek yerine daha da batırdı.Dayanamayıp acıyla çığlık attım.

Belki de tek bir hareketle ondan kurtulabilir hatta ona dersini verebilirdim.Ama o Cody'nin annesiydi.Ve Cody de tam zamanında yardımıma koşmuştu.

Beni annesinden,zorla da olsa çekip kurtardı ve kendine çekti.Aynı zamanda sert bir sesle "Ne yapıyorsun sen ?!" diye bağırıyordu.Yüz ifadesi öyle keskin,öyle acımasız duruyordu ki !

Bayan Walker kendinden ödün vermeden "Haketti." dediği sırada,Cody daha da hiddetlendi.

"Anne ! Birşey yapmadığını çok iyi biliyorsun.Onu seviyorum ve sen onun canını yakıyorsun ! Ondan uzak dur !"

Bayan Walker yavaşça "Unutmuşsun." dediğinde Cody annesine inanamaz bir şekilde baktı.

"Anne,hatırlatmanın canımı yaktığını anlamıyor musun ? Ama sen sürekli aklımda olmasını istiyorsun,neden ?!"

Her kelimesi sertti,bağırıyordu.Göğsüne yaslanmış bir halde başımı kaldırdım,boynundaki damarlar kendini hayli belli ediyordu.

Bayan Walker cevap vermedi.Arkasından yaklaşan Bay Walker kolunu,Bayan Walker'a sararken bana kısa bir bakış atıp "Az sonra eve gel de kolunu saralım." dedi.

Usulca başımı salladım.Onlar yavaşça uzaklaşırken Cody'nin eli koluma kaydı."Canın yanıyor mu ?"

Acısa da sesimi çıkartmadım.Başımı iki yana sallarken gözlerini devirdi,anlamıştı.Parmaklarını kurumuş kanın ve yaranın üzerinde gezdirirken dişlerimi sıktım.

"Annem neden böyle bir şey-Ah,anladım."

Colin aramızdaki sessizliği bozsa da sonradan vampir olduğumu hatırlamış olmalı ki sustu.Yine sessiz halimize döndük.Ancak tek nedenin o olmadığını anlamayacak kadar salak değildim.

O sırada Cody elimi tuttu ve ilerlemeye başladık.Konuşmadan,çabucak ulaştık eve.Matt,elinde ilk yardım malzemeleri ile hızlıca yanıma geldi.O sırada diğerleri de gelmişti eve.Matt kolumu sararken başımı eğdim.Bayan Walker odasına çıkmış ve kimseyi odasına almıyordu.Dolayısıyla evdeki herkes şu an salonda,yanımdaydı.Sargıyı tuttururken "Tamamdır." dedi."Çok derin olmasa birkaç dakikaya iyileşirdi ancak..."

Derin bir nefes aldı.Sonunda "Sarah adına özür dilerim." dediğinde kendimi zorlayıp "Sorun değil." diye mırıldandım.Aslında evet,büyük bir sorundu !

Matt rahatsız olduğumu anlamış gibi dudaklarını birbirine bastırdı ve yanımızdan ayrıldı.

"Annemi umursamayacaksın öyle değil mi ? Yani bunun yüzünden ayrılmanızı istemem."

Caroline yüzüme saf bir üzüntüyle bakarken hafifçe gülümsedim ve Cody'e kısa bir bakış attım."Sence onu bırakıp,diğer kızlara meydan verir miyim ?"

"Sence beni bırakmasına izin verir miyim ?"

Ard arda konuşunca güldük biraz.Gergin hava az da olsa dağılmıştı.

Ancak Colin "Becca'yı bu kadar sorun etmemişti." dediğinde tekrar eski halimize döndük.Rebecca'dan söz ediyor olmalıydı.Colin tedirgince hepimize sırayla baktı.

"Ne ? Tespit yapmaya çalışıyorum."

(...)

Dudaklarını dudaklarıma bastırıp uzun bir öpücük bıraktı.

Kapı önünde olduğumuzu hatırlayıp ellerimi göğsüne koydum ve geri çekildim."Gitmeliyim." diye mırıldandığımda son yarım saattir tekrarladığı gibi "Ben bırakayım." demeye başladı.

Başımı iki yana sallayıp hafifçe içeri ittirdim onu.Aynı zamanda üst katı işaret ediyordum."Git ve annenle olan sorununu hallet."

Gözlerini devirse de gülümsedi.Geriye doğru birkaç adım atıp arkamı döndüğüm sırada kapıyı kapattı.Yola ilerlerken bakışlarımı yere diktim.Birkaç adım arkamdan gelen Lucy,bana biraz eşlik edip evine dönecekti.Şu an hemen arkamda telefonda Zach ile konuşuyordu.Sıkıntıyla yanaklarımı şişirdim.

Zach

"Hadi Zach ! Oraya zamanında yetişsek iyi olur !"

İçi dolu çantamı kavrayıp soyunma odasından çıktım.Beden dersi ile okul da bitmişti.Bir günü daha atlatmıştık yani.Salonun kapısında bekleyen Scott'ı görünce koşar adım ilerledim yanına.Geldiğimi görünce baş hareketiyle arabasını gösterdi ve birkaç adım sonra sürücü koltuğuna yerleşti.Ön yolcu koltuğundaki yerimi alırken "Kendimiz halletmek zorunda mıyız ?" diye sordum.Başını sallayıp arabayı çalıştırdı.

Telefonumu elime alıp ekran kilidini açarken,arka plandaki Lucy gözüme takıldı.1-2 gündür konuşmuyorduk,mesajlaşıyorduk sadece.Özlemiştim.

Numarasını ezbere bildiğim için hızla tuşlayıp aradım sevgilimi.Birkaç saniye sonra ifadesiz sesi kulaklarıma doldu.

"Efendim Zach ?"

Suratım asıldı birden."O nasıl ses öyle ? Neyin var ?"

Kısa bir an durakladı."Summer yaralandı,ona sinirim bozuldu."

Bende durakladım.Summer'dan uzaklaşmış olabilirdim ama benim için hâlâ çok değerliydi.Tek sorun zamanında ondan biraz tırsmış olmamdı.

Kısık sesle "Neyi var ?" diye sordum."İyi mi ?"

"İyi gibi,sorun yok şu an.Ee sen nasılsın ?"

Gerginliği üzerimden atamamıştım daha.Sorusunu umursamadan tekrar "Ne oldu Summer'a ?" diye sordum.Aynı anda Scott bana döndü.Araba kullandığını hatırlayınca tekrar yola baksa da sıklıkla bana bakmayı ihmal etmiyordu.Telefonu kulağımdan uzaklaştırıp hoparlörü açtım.

"Kolu...ımm yanlışlıkla koluna bir şey saplandı.Aşırı derin değil,derin sadece."

Bu kız ne zaman dikkatli olmayı öğrenecekti ?

Scott her zamanki korumacı içgüdüsüyle "Nerdesiniz siz,geliyoruz." dediğinde Lucy hemen itiraz etti.

"Hayır hayır,gelmeyin ! Gelmenize gerek yok yani,yürüyüş yapıyoruz ikimiz."

Bir şey saklıyor diye düşündüm.

"Ona söyle eve geldiğinde haber versin."

"Tamam,söylerim.Şey çocuklar bu arada benim kapatmam gerek.Sonra görüşürüz."

Hoparlörde olduğu için,bana özel bir şey söylemeyip kapattı hemen.Telefonu tekrar cebime koyarken biraz da çekinerek "Gitmekte ısrarcı mısın ?" diye sordum Scott'a.Sinirle döndü bana.

"Evet ben gideceğim Zach." dedi sinirle."Ve hayır yaptığı o şeyden sonra onu bırakmayacağım."

Şu garip binada gördüğümüz şeyden bahsettiğini anlayınca sıkıntıyla iç çektim."Ona zarar gelebilir Scott.En azından biraz uzaklaş."

Haklıydım.Haklı olduğumu da biliyordu.Ondan tırsmak sadece uzaklaşmak için uydurduğum bir yalandı aslında.Alex'in ne olduğunu da çok iyi biliyorduk.Bu da benim,onu koruma yöntemimdi işte.

"Yoksaymaya çalışıyorum." dedi sessizce.

"Düpedüz bir gerçeği sürekli yoksayamazsın ama.Bir süre sonra bir şekilde patlak verir."

Kırmızı ışıkta durduğumuzda dahi bakmadı bana.Sonunda kendiyle dalga geçer gibi "Bir avcı ve bir vampir arkadaş." dedi."Olacak şey değil."

Vampir olduğunu konsey binasında anlamıştık.Bizzat tanık olmuştuk hatta.O an avcı olmayı reddetmek istemiştim.

Eskilerden beri,vampirler avcılar tarafından anında avlanıyormuş.İyi yada kötü kalpli ayırt edilmiyormuş bile.Doğrusu umursayan yokmuş.Hâlâ da öyle aslında.Ama ben Alex'in kötü biri olmadığını biliyordum,onu göz göre göre avlayamazdım.O benim arkadaşımdı...Bu yüzden uzaktık onunla.Çevremde bir vampir olduğunu unutmaya çalışıyordum daha çok.

Tekrar gaza basınca kendime geldim.Onunla görüşmemek konusunda hemfikirdik aslında.Ama Scott,Alex'in yaralandığını duyunca gardını indirmişti hemen.

Yol boyunca konuşmadık bir daha.Sonunda araba durduğunda etrafa kısa bir bakış attım.

Sorun çıkaran bir vampir gözlemlemiştik,buralarda dolanırdı.Bahsettiğim iş buydu aslında.Kolay bir ava benziyordu ve daha acemiydi.Ancak acemiler daha psikopat ve ne yaptığını bilmez oluyordu,bu onların zor yanıydı.

Çantamı alıp arabadan indim.Kimse yoktu.Vampirin kaldığı yer de,ormanın içlerine doğru olan bir barakaydı.İlerideki büyük taşa ilerlerken Scott'ın arka kapıyı açtığını duydum.

Çantayı taşın üzerine koyup okları ve yayı çıkardım.Aslında daha çok hançer fırlatmada ustaydım.Ancak belirttiğim gibi, vampir ne kadar yeni olursa o kadar yerinde duramaz oluyordu.Ok daha işe yarardı.Fermuarı tekrar kapattığı m sırada bir ses duydum.Birileri konuşuyordu sanki.Scott'a döndüğümde parmağını dudaklarına bastırıp etrafa bakındı.Buralar pek tercih edilen yerler değildi,genelde kimse olmazdı.Tek ihtimal o vampirdi.

Oku yaya yerleştirip Scott'a ilerledim.O da kılıcını kavramış hamleye hazır duruyordu.Gözlerimi kıstım.Ağaçların arasında iki küçük beden görünce omuzlarımı düşürüp oku yere indirdim.Bunlardan birinin o vampir olacağını sanmıyordum.Yürüyenlerin iki kız olduğunu anlayınca oku ve yayı arabanın koltuğuna bıraktım.Scott'da kılıcını bırakmıştı elinden.

Tam arkamı dönmüş ve şüpheli görünmemek için telefonumu elime almıştım ki,bir kız "Zach!?" diye seslendi.Başımı çevirdim.Daha az önce konuştuğum sevgilim,şu an da koşarak yaklaşıyordu bana.

Yanıma ulaşınca kolları boynuma sarıldı aniden.Güçlü kollarım küçük bedenini sararken gülümsediğini hissettim ve başımı boynuna eğdim.Kokusunu özlemiştim.

Ayrılmadan hemen önce "Burada ne işin var ?" diye sordum.Geri çekilip suçlu suçlu gülümsedi.

"Geziyorduk öyle."

Birden konuşmalarımız beynime süzüldü.Yanında Summer olmalıydı.

Etrafa bakınırken görüş alanıma ellerini üzerindeki ceketin ceplerine yerleştirmiş,ayağıyla yerdeki kumlarla oynayan bir kız girdi.Ceketin sağ kol tarafı yukarı sıyrılmıştı ve sargısı görünüyordu.Yüzüne çıkardım bakışlarımı.Saçları önüne düştüğü için yüzünü göremiyordum ancak bilerek bize bakmadığını da anlayabiliyordum.Kalbim acıdı.

Sonra başını kaldırdı ve ilk olarak Scott'a baktı.Bir bakışı,Scott'ı etkilemeye yetmişti.Hızlı adımlarla birbirlerine yaklaşıp sarıldılar.

Bir süre geride durdum.Sonunda ayrıldıklarında bana baktı bu sefer.Ancak yerimden kıpırdamadım.Oraya sabitlenmiş gibiydim.Dahası neden gitmediğimi bile bilmiyordum.Ondan korkmuyordum.Korkmam için neden yoktu,çok vampir avlamıştım.Ancak çekiniyordum sanırım.

Ben hareket etmeyince o da gelmedi bana.Kısık sesiyle Lucy'e hitaben "Ben gidiyorum." dedi."Sonra görüşürüz."

Sonra Scott'a baktı."Görüşürüz."

Ancak bana bakmadı.Arkasını dönüp hızlı adımlarla yanımızdan uzaklaşırken,Lucy birden ittirdi beni.

"Nasıl böylesine bencil olabiliyorsun ?!"

Tepki vermeyince birkez daha ittirdi."O senin,benim ve Scott'ın hayatını kurtardı aptal.O senin arkadaşın !"

Birkez daha ittirecekken kollarını tuttum."Yeter artık.Ne olduğunun ve durumun farkındayım.Keyfimden değil bu yaptıklarım !"

İnanamaz gibi baktı bir süre.Ama sonra dikkati dağılmış gibi telaşla derin bir nefes aldı."Onu yalnız bırakmamalıydım."

İtiraz edeceğim sırada Scott ellerini ağzımıza kapattı.Başta ne olduğunu anlamadım ancak nerede olduğumuzu birkez daha düşününce...Lucy'i hızla arabaya bindirdim.Dışarıda durması tehlikeliydi.Scott kılıcını alırken bende ok ve yayıma uzandım.O an da arkamızdan bir şey geçti.

"Avcılara bak sen !"

Tam üzerimizdeki ağacın sağlam bir dalına kurulmuştu.Çirkin bir şekilde güldü."Kendinizi Argent mı sandınız siz ? Yazık."

Okumu ona doğrultup bıraktım.Bir an da ortadan kaybolup,arabanın üzerinde belirdi.Çok hızlıydı.

Ukala bir tavırla "Güzel atıştı." dediginde bir ok daha attım.Kaçmasına izin vermeyecek şekilde aceleyle atmıştım.Attığım ok şaşırtıcı bir şekilde karnına isabet etmişti.

"Seni öldüreceğim."

Alayla gülüp Scott'ın vampire saldırmasını izledim.Bir Argent olmasak da gayet başarılı olmamız su götürmez bir gerçekti.

Vampir yaralı da olsa gayet iyi dövüşüyordu.Scott'a yardım için ok atamazdım,ona isabet etme ihtimali vardı.

Sonra arkamdan bir ses duydum.Biri koşuyordu.Arkama baktığım sırada,arabanın üzerinden atlayıp tam yanıma iniş yaptı.Bir adım geri çekildim.Ancak bana bakmadı.Dosdoğru kavgaya bakarken neden hâlâ beklediğini düşündüm.Uygun anı kolluyor olmalıydı.

Ve dönüşmeye başladı.

Mavi gözleri renk değiştirdi,göz çevresi ise,sanki damarlarından siyah kan akıyor gibi kararmıştı.Bunu dişlerinin ve tırnaklarının uzaması takip etti.Yutkundum.İtiraf etmeliydim ki böyleyken garip bir çekiciliği vardı.

Vahşice dişlerini gösterip kavgaya karıştığı anda zaman tekrar akmaya başladı.Alex elini Scott'ın göğsüne koyup onu hafifçe ittirirken vampir,kendi dengini bulduğunu anlayınca Scott'a sert bir tekme vurup,onu ortamdan uzaklaştırdı.

Lucy aceleyle arabadan çıkıp Scott'ın yardımına koştu.Ben ise Alex'i izlemeye devam ettim.Elinde bir silah olmamasına rağmen hamlelerini cesurca yapıyordu ve vampiri hayli zorluyordu.Sonunda vampire deja-vu yaşatacak şekilde sert bir tekme atıp,ağacın birine çarpmasını izledi.Hızlı adımlarla yanına ilerlerken "Bir daha sakın !" diye bağırdı.

"Beni avlayacaklardı !" diye karşılık verdi vampir.Alex durakladı birden.

"Neden avlasınlar ki ? Ya sen ?! Öldürmeye susamış bir asisin.Anladığım kadarıyla yenisinde ! İnsan yemeye alışmayıp,vahşice yaşamamayı öğrenmeliydin !"

Alex'in yardımıyla ayağa kalkarken "Ah prenses." diye mırıldandı."Şu uysallığı bir bıraksanız vahşetin zevkine varacaksınız..."

Alex'in yutkunduğunu gördüm.Vampir devam etti :

"Dişlerini,o güçsüz boyunlarına sapladığın anda gelen kan tadı...Eşsiz."

Alex daha sert yutkundu.Kendine hakim olduğuna birçok kez tanık olmuştum ancak bu vampir onun sınırlarını zorluyordu.

Sessizce "Kes şunu." dediğinde vampir hafifçe gülümsedi."Damarlarındaki kanı hissediyorsun değil mi ? Onu tatmak istemez-"

"Kes şunu !"

Ve vampir anında sustu.

O an da göz ucuyla Scott'a baktım.Yerine doğrulmuş başını tutuyordu.Ancak Lucy yanında değildi,ondan epey uzak bir yerde gözlerini kapatmış derin nefesler alıyordu.Ne oluyordu ? Kan mı tutuyordu yoksa ? En kötü ihtimal de...Hayır !

İki değer verdiğim insanı da aynı zamanda kaybedemezdim !

---
Bir an Colin'i kötü kardeş yapmayı düşünmedim değil :)

Peki beklediğinize değdi mi ?

Bölümle ilgili düşünceleriniz ?

Yorumlarınızı bekliyoruum !

Continue Reading

You'll Also Like

7.7K 480 30
Mühür.. Karanlık kurt ve Melezciğin mührü... Birbirlerine ölümüne düşman iki doğa üstü varlığın kalplerinin mühürlenmesi ve kaderlerini birlikte yaz...
275K 14.5K 25
Ben Ayda; Babamın ölümünün üstüne 7 yıl geçmişti.. Annem biri ile tanışmış ve bana evlenmek istediğini açıkladı.. -Nee!! evleneceğin kişinin 2 oğlu m...
202 53 3
Bir mucizeyi ve o mucizeyi ona getirenin hikayesi. Aşk üçgenin en güzel hali... Camına defalarca taş atıp kaçan çocuklara bile razıydı Şuan belki ama...
69.1K 3.3K 75
Çıldırmıştı gözleri kırmızının en koyu tonuna bürünmüştü öyle ki kolay kolay korkmayan ben bile korkudan bayılmamak için zor tutuyordum kendimi En so...