MELEZ KIZ

LentLilly tarafından

2.2M 125K 18.5K

Sertçe yutkundum ve elimi yarama bastırdım.Artık nefes alış-verişlerimin zorlaşması,bana sonumun yakın olduğu... Daha Fazla

MELEZ KIZ 1.BÖLÜM
MELEZ KIZ 2.BÖLÜM
MELEZ KIZ 3.BÖLÜM
MELEZ KIZ 4.BÖLÜM
MELEZ KIZ 5.BÖLÜM
MELEZ KIZ 6.BÖLÜM
MELEZ KIZ 7.BÖLÜM
MELEZ KIZ 8.BÖLÜM
MELEZ KIZ 9.BÖLÜM
MELEZ KIZ 10.BÖLÜM
MELEZ KIZ 11.BÖLÜM
MELEZ KIZ 12.BÖLÜM
MELEZ KIZ 13.BÖLÜM
MELEZ KIZ 14.BÖLÜM (Yılbaşı)
MELEZ KIZ 15.BÖLÜM
MELEZ KIZ 16.BÖLÜM
MELEZ KIZ 17.BÖLÜM
MELEZ KIZ 18.BÖLÜM
MELEZ KIZ 19.BÖLÜM
#ÖzgeCanAslan
MELEZ KIZ 20.BÖLÜM (Sevgililer Günü)
MELEZ KIZ 21.BÖLÜM
MELEZ KIZ 22.BÖLÜM
MELEZ KIZ 24.BÖLÜM
MELEZ KIZ 24.BÖLÜM
MELEZ KIZ 25.BÖLÜM
MELEZ KIZ 26.BÖLÜM
MELEZ KIZ 27.BÖLÜM
MELEZ KIZ 28.BÖLÜM
MELEZ KIZ 29.BÖLÜM
MELEZ KIZ 30.BÖLÜM
MELEZ KIZ 31.BÖLÜM
MELEZ KIZ 32.BÖLÜM
MELEZ KIZ 33.BÖLÜM
MELEZ KIZ 34.BÖLÜM
MELEZ KIZ 35.BÖLÜM
MELEZ KIZ 36.BÖLÜM
MELEZ KIZ 37.BÖLÜM
MELEZ KIZ 38.BÖLÜM
MELEZ KIZ 39.BÖLÜM
MELEZ KIZ 40.BÖLÜM
MELEZ KIZ 41.BÖLÜM
MELEZ KIZ 43.BÖLÜM
MELEZ KIZ 44.BÖLÜM
MELEZ KIZ 45.BÖLÜM
MELEZ KIZ 46.BÖLÜM
MELEZ KIZ 47.BÖLÜM
MELEZ KIZ 48.BÖLÜM
MELEZ KIZ 49.BÖLÜM
MELEZ KIZ 50.BÖLÜM
MELEZ KIZ 51.BÖLÜM
MELEZ KIZ 52.BÖLÜM
MELEZ KIZ 53.BÖLÜM
MELEZ KIZ 54.BÖLÜM
MELEZ KIZ 55.BÖLÜM
MELEZ KIZ 56.BÖLÜM
MELEZ KIZ 57.BÖLÜM
MELEZ KIZ 58.BÖLÜM
MELEZ KIZ 59.BÖLÜM
MELEZ KIZ 60.BÖLÜM
MELEZ KIZ 61.BÖLÜM
MELEZ KIZ 62.BÖLÜM
MELEZ KIZ 63.BÖLÜM
MELEZ KIZ 64.BÖLÜM
MELEZ KIZ 65.BÖLÜM
MELEZ KIZ 66.BÖLÜM
MELEZ KIZ 67.BÖLÜM
MELEZ KIZ 68.BÖLÜM
MELEZ KIZ 69.BÖLÜM
MELEZ KIZ 70.BÖLÜM
MELEZ KIZ 71.BÖLÜM
MELEZ KIZ 72.BÖLÜM
MELEZ KIZ 73.BÖLÜM
FİNAL I
FİNAL II
FİNAL III
Küçücük bir duyuru

MELEZ KIZ 42.BÖLÜM

21.1K 1.1K 209
LentLilly tarafından

İyi okumalar.

"Alexandra Summer Hills ?"

Elimi kaldırıp profesöre baktım."Demek sonunda okulun olduğu aklına geldi."

Güldüm."Daha önemli işlerim vardı Profesör !"

Başını sallayarak onayladı ve sınıfın geri kalanının da burada olduğundan emin oldu."Bugün işleyeceğimiz ders,Doğaüstü İlişkiler."

Bazıları gözlerini devirip başlarını sıraya koydu,bazıları oturarak uyuma moduna geçti,geri kalan azınlık da Profesörü dinlemeye hazırlandı.Sanırım Doğaüstü İlişkiler pek sevilen bir ders değildi.

Sınıfta olduğunu yeni farkettiğim Rebecca ise arkasını dönüp bana anlamını bildiğim bir bakış attı.Umursamadım.

"Pekâlâ,nerede kalmıştık ? Hah ! Türler !"

Arkama yaslanıp kollarımı göğsümde birleştirdim.

"Sanırım hepimiz melezleri biliyoruz ? İnsan-vampir yada vampir-kurt melezleri."

Bakışları bana döndü."Sınıfımızda çokça insan-vampir melezi bulunmasının yanında bir de vampir-kurt melezi bulunmakta.Peki vampir ile vampir birlikteliğinde sonuç ne olur ?"

Rebecca elini kaldırıp "Sonuç 0 Profesör." dedi."Vampirler birlikte olunca çocukları olmaz."

Profesör onaylayıp bize döndü."Rebecca doğru söyledi genç vampirler,sonuç 0."

O sırada bir çocuk elini kaldırdı."Ya büyücüler ? Vampir ve büyücü birlikteliği diye bir şey var mı ?"

"Var elbette.Fakat artık pek görülmez,saf kan büyücülerin sayısı da hayli az zaten.Bu yüzden daha çok kendi türlerini tercih ediyorlar,soylarının devamı için.Tabi senin sorduğun sorunun cevabı melez büyücüler.Evet genç vampir,var."

Çocuk başını sallayınca,Profesör bu sefer "Vampir-kurt ilişkilerine geçiyoruz." diye başladı.

"Bu birliktelikler pek desteklenen,bir birliktelik değil.Çünkü iki tür de,kendilerinden çok daha güçlü bir yaratığın olmasını istemez."

Birden tüm bakışlar yavaşça bana odaklandı.Utanarak başımı eğmek yerine başımı dikleştirdim.

"Tabi bu tüm vampirler veya tüm kurtlar için geçerli değil.Çocuğu istemeyenler,genelde o aileyi sevmeyenler olur.Yine de genç vampirler,bir kurtla birlikte olmadan önce onu tanıyın.Onu gerçekten tanıyın."

Rebecca bir kez daha bana baktı.Dudaklarını oynatarak "Onu tanıyor musun ?" dediğinde karşılık veremedim.Onu gerçekten tanıyor muydum ? Cevap kalbimi acıttı,tanımıyordum.Rebecca ilk gözlerini devirse de sonradan "Biliyordum" dedi ve önüne döndü.Acaba o,Cody'i gerçekten tanıyor muydu ?

Çıkış zili çaldığı anda Rebecca yeniden kalkıp yanıma geldi.Ben ona,o da bana bakıyordu.Sonunda,hâlâ yanımızda bekleyen Lucy'e gitmesini işaret ettim.Tereddüt etse de istemeye istemeye sınıftan çıktı.

"Ne istiyorsun ?"

"Sana birkaç şey söyleyeceğim."

Söylemesini beklerken ayağa kalktım ve çantamı omzuma aldım."Onun hakkında ne biliyorsun ?"

Kaşlarımı çattım."Sanane."

"Ciddiyim Alex,onun hakkında ne biliyorsun ?"

"Bende ciddiyim Becca,sanane."

Ona yavaşça omuz atıp kapıya ilerledim."Ailesini tanıyor musun mesela ? Nerede yaşadığını ? Ne yaşadıklarını ? Senden sakladığı onca şey varken,sen hiç merak etmedin."

Kararlılığımdan ödün vermeden "Bilmem gerekseydi anlatırdı." dedim.Kahkaha attı.

"Neden salak kızlar hep böyle düşünüyor ? Bilmem gerekseydi anlatırdı.Komikmiş."

Ona döndüm ve üzerine yürüdüm.Aramızda birkaç adım varken tehlikeli bir ses tonuyla "Aramızı bozmaya çalışıyorsun,yemezler." dedim.Kollarımı göğsümde birleştirirken "Peki neden sürtük kızlar hep böyle düşünüyor ? O benim olacak.Komikmiş." diye tekrar ettim onu.Ve keyiften uzak,zorlama bir kahkaha attım.

"Benimle düzgün konuş." derken bir anlık ciddi göründüğünü sandım.Bir anlık.Ardından sırıttı ve omzuma çarpıp yanımdan geçti.Küçük adımlarla sınıftan çıktım.Merdivenlerden inerken ellerimi kotumun ceplerime yerleştirdim ve Becca'nın hep olduğu gibi hadi- Summer-ve-Cody'nin-arasını- bozayımlarından birinde olduğunu umut ettim.

Okulun çıkış kapısına geldiğimde dışarıda yağmur yağdığını gördüm.Nisan yağmuru,bir bu eksikti.Derin bir nefes alarak dışarı çıktım.İki üç adımda hatrı sayılır bir şekilde ıslanmıştım zaten.Yine de yavaş yürümeye devam ettim.Sahi o benim tüm yaşamımı bilirken,ben nasıl onun sadece kendisini biliyordum ? Hiç mi merak etmemiştim Tanrı aşkına ?! Cidden,bu sorumsuzluk olsa gerekti.

Sıkıntıyla iç çekerken yağmurdan dolayı alnıma yapışan saçlarımı geriye attım.İleride Cody'nin bedenini seçebilmiştim.Bana doğru hızla yaklaşıyordu.

"Summer,hızlı mı olsan acaba ?"

Bakışlarım yüzünde gezinirken gözlerimi kırpıştırdım.Yağmur damlaları dudağının üzerinden süzülürken parmak ucumda yükselip dudaklarına küçük bir öpücük bıraktım.Geri çekilmemiştim.İlk afallasa da kolları belime sarılırken,kollarımı boynuna sardım ve başımı eğip,alnımı omzuna yasladım.

Yavaşça "Benden bir şey saklıyor musun ?" diye sorduğumda mırıldanarak "Neyden bahsediyorsun ?" dedi.

Usulca "Seni neredeyse tanımıyorum." diye fısıldadım.Geri çekildi ve gözlerime baktı.Belimdeki eli,elime inerken çoktan yürümeye başlamıştı.Cevap vermemişti.Peşi sıra ilerlerken başımı eğdim.Sonunda arabanın ön kapısını açıp binmemi bekledi.Islak olmamı umursamıyor gibiydi.Doğrusu benim de umursadığım söylenemezdi.

Tek kelime etmeden ön koltuğa yerleştim.Cevap vermemiş olduğunu birkez daha hatırlarken,buna inkar etmediğini de ekledim.Belki o da böyle düşünüyordu.Cody,sürücü koltuğuna yerleşirken başımı cama çevirdim.Rebecca ordaydı ve gözlerini dikmiş bana bakıyordu.Ona bakmaya devam ettim.

Cody arabayı çalıştırırken birkez daha Rebecca'nın yüzünü inceledim.Tek yaptığı omuz silkmek oldu.

(...)

Geçtiğimiz yolu daha önce görmediğimi düşünürken,düşüncelerimi okumuş gibi "Bu yolu hiç kullanmadın." dedi.

Tepki vermedim.Okuldan çıkıp eve dönmek yerine hiç bilmediğim bir yola gelmiştik.Ama Cody nereye gittiğini bilir gibiydi.

Tam sıkılmaya başlamıştım ki araba bir villanın önünde durdu.Cody'e baktım.Gözleri bir an bana kenetlense de başını çevirdi ve arabadan indi.Yavaş hareketlerle indim bende.Lucy omzundaki çantasını iyice kavradı ve yanımda yürümeye başladı,Cody önden gidiyordu.

"Burası neresi ?"

Lucy eve kısa ama anlamlı bir bakış attı."Cody'nin ailesinin evi."

Dudaklarım hayretle aralanırken soru sormama izin vermeden, çabucak "Yandaki ev de bizim evimiz." dedi."Gerçi ailem şu sıralar ülke dışında."

Aklım hâlâ Cody'nin ailesinin yaşadığı evdeydi.Sanırım bunca zaman sonra onlarla tanışacaktım.

Cody birden geriye dönünce yavaşladık.Yanıma geldi ve tutmam için elini uzattı.Onu bekletmedim.Onunkinden daha soğuk olan elim,sıcacık eli içinde kayboluyordu sanki.Titrek bir nefes alınca uzanıp saçlarımı öptü.

Evin kapısına ulaşınca Lucy,Cody'e kısa bir bakış atıp zile uzandı.Anahtarları yok muydu ?

Kısa bir bekleyişten sonra kapı yavaşça açıldı.

"Cody ?!"

Karşımızda kumral bir kız duruyordu.Onu çok inceleyemeden Cody'nin boynuna atıldı.Ellerimiz birbirinden ayrılırken omuzlarımı düşürdüm.Bakışlarım Cody'e sarılan kıza döndüğü anda hızla bakışlarımı kaçırdım.Sonunda ayrıldıklarında Cody gülümsüyordu.

"Ne zaman geldin ?" diye sorduğu sırada,kız gözlerini sildi ve "İçeri geçelim." dedi.Beni daha farketmemiş gibiydi.Cody ve Lucy rahatlıkla içeri girdiklerinde bende içeri gitmek için hareketlendim.Ancak görünmez bir duvar sayesinde geri püskürtüldüm.Davet edilmemiştim.

Cody yavaşça "İçeri gelebilirsin." deyip elini uzattığında tereddütle elini kavradım ve içeri girdim.Kız,Lucy ile sarıldıktan sonra gözlerini dikmiş beni süzüyordu.

Sonunda "Bu kim ?" diye sordu.

Cody uyarırcasına "Caroline." dediğinde titrek bir nefes aldım.

"Summer,benim kız arkadaşım."

Caroline tek kaşını kaldırıp dikkatle inceledi beni.O an ki ciddiyetinden olsa gerek,bir anda bana sarılmasını beklemiyordum tabii.

"Ben Caroline Walker,Cody'nin kız kardeşiyim."

(...)

Caroline sıcak çikolataları masaya yerleştirirken gülümsedim.Gayet tatlı bir kızdı ve çokta iyi anlaşmıştık.

Lucy "Sahi diğerleri nerede ?" diye sorunca Caroline arkasına yaslandı.

"Ava gittiler,az sonra dönerler."

"Ve bizde az sonra gideriz."

Kaşlarımı çatıp Cody'e baktım.Kararlı görünüyordu.Fısıldayak "Neden ?" diye sorduğumda cevap vermedi.

Onun yerine ayağa kalktı ve elini uzattı.Elini kavrayıp ayağa kalktım."Gel sana odamı göstereyim." derken az önceki kasvetli hali yok olmuştu.Başımı sallayınca duvara dayalı merdivenlere ilerledik ve üst kata çıkmaya başladık.Merdivenlerden çıkarken duvara asılmış çerçeveler dikkatimi çekti.Birinde Caroline ve Cody vardı,gülüyorlardı.Diğer resim daha çok aile tablosu gibiydi.Bir kadın ve bir adam tekli koltuklara kurulmuş,gülümseyerek konuşuyorlardı.Caroline,Cody'nin dizine yatmıştı ve telefonuyla ilgileniyordu.Cody ise tanımadığım bir çocukla konuşuyordu.

"Fotoğrafı,babamın kardeşi Jane çekmişti."

Bizimde böyle bir fotoğrafımız olduğu aklıma geldi.Kate de aileden sayıldığı için o da vardı fotoğrafta.Ben ayaklarımı onun kucağına uzatmış ve patlamış mısır tabağını elime almıştım.Annem ve babam ise filmden kopmuş bir şekilde gülerek sohbet ediyorlardı.Fotoğrafı Kate'in eski bir arkadaşı çekmişti.

Birkaç basamak daha çıktık.Aklıma Edward Cullen'ın mezuniyet kepleriyle süslenmiş tablosu gelince ister istemez sırıttım.Cody ve ben o kadar büyük değildik.Vampir açısından,gelişimimiz tamamlanana kadar büyüme devam ediyorduk.Gelişimin ne zaman tamamlanacağı bilinmezdi.Bazılarının büyümesi çocuk yaşlarındayken,bazılarının ki ise gençken tamamlanırdı.Annem ve Kate ise sonradan büyükbabam tarafından dönüştürüldükleri için,daha yirmili yaşlarda gibi görünürlerdi.

Merdiven sonunda kısa bir koridor geçtik.Karşıdaki odanın kapısının üzerinde 'Sakın girme !' ve'! Cody !' gibi yazılar yazıyordu.Hevesle yöneldim oraya.Beyaz kapının kulpunu heyecanla indirirken kaşlarım çatıldı.Kapı kilitli olmalıydı.

O sırada yanıma gelen Cody cebinden bir anahtar çıkardı ve kapıyı gülümseyerek açtı.

İçeri daldım.Tamamen simsiyah veya tamamen bembeyaz bir oda değildi.Ama koyu renklerin ağırlıklı olduğu da su götürmez bir gerçekti.Yatak,yere kadar uzanan camın hemen yanında,kıyafet dolabı ise yatağın karşısındaydı.

"Ah nasıl da unuturum ! Islaksın."

Ben bir şey diyemeden dolabının kapaklarını açtı ve iki tişört çıkarttı.

"Cody Nisan ayındayız."

Kaşlarını kaldırdı."Ee ne olmuş yani ? Giy hadi şunu."

Bana uzattığı koyu tişörtü aldım ve çıkmasını bekledim.

"Giyinebilirsin."

"Cody,çık dışarı."

"Ama sevgilim giyinebilir-"

Ayağımı yere vurup "Cody !" dediğimde gülerek odadan çıktı.Neyseki kapıda kilit vardı.Bu da delikten gözetleme şansını yok ediyordu.

Bir çırpıda üzerimi değiştirdim ve ıslak tişörtümü balkon korkuluklarına bıraktım.Tekrar odaya dönerken,yarım kalmış incelememi devam ettirdim.Odada pek eşya yoktu aslında.Yatak ve dolap hariç,çok büyük olmayan bir televizyon,yanında da müzik çalar vardı.Müzik çalara ilerleyip yanındaki müzik CD'lerini inceledim.

"Dans etmek ister misin ?"

Odaya girdiğini duymamıştım.Onunla göz göze geldiğimde hevesle başımı salladım.Yanıma yaklaştı ve play tuşuna bastı.Anında sakin bir müzik odanın içinde yayıldı.Elini belime yerleştirip beni odanın ortasına ilerletti.Kollarım boynuna,kolları belime sarıldı.Yavaşça ritme uygun sallanırken gözlerine baktım,beni izliyordu.Aynı anda eğildi ve dudaklarıma küçük bir öpücük bıraktı.

Bu sefer ben parmak uçlarımda yükseldim ve onu öptüm.

Birden onu seviyorum diye geçirdim içimden.Ve o da beni seviyor.

Geri çekilirken gülümsediğini gördüm."Seni her öptüğümde gülümseyecek misin ?"

"Bir de soruyor musun ?"

Parmak uçlarımda yükselip birkez daha öptüm onu.Tekrar gülümsedi.Yanaklarına ard arda öpücükler bırakırken,sonunda başını arkaya atıp kahkaha attı.

Sonra tekrar dans etmeye başladık.Beni etrafımda döndürüp kendine çekti ve yavaşça arkaya yatırdı.Kendimi tutamayıp keyifli bir kahkaha attım.Tekrar doğrulurken gözüme bir hareket takıldı.Cody'nin omzunun üzerinden arkaya baktım.Bir kadın bizi izliyordu.

Bakışlarım tekrar Cody'e dönerken "Biri var." diye fısıldadım.

Durdu ve arkasına baktı.İlk kaşları çatılsa da,birkaç saniye içinde tepkisiz bakmaya başladı.Kadın onu gördüğümüzü anlayınca yaslandığı yerden doğruldu ve bize yaklaşmaya başladı.Tam Cody'nin karşısına geçtiği zaman yan gözle bana baktı.

"O mu ?"

Sesi soğuk ve iticiydi.Üstelik beni istemediğini anlamak da çok zor değildi.

Cody sert bir sesle "Anne." dediğinde gözlerim irileşti.Ne yapmıştım da Cody'nin annesi beni sevmemişti ?

"Yine onu mu koruyacaksın ailene karşı ?"

Cody birkez daha "Anne." dedi."Yine başlama lütfen."

Bayan Walker birkaç saniye sessiz kalsa da sonunda sert bakışları beni buldu."Bizi yanlız bırak."

Cody'nin elimi tuttuğunu hissettim.Kalmamı istiyordu."Summer duysa sorun olmaz."

"Ben çıkmasını istiyorum Cody."

Titrek bir nefes alıp elimi,Cody'nin elinden kurtardım.Bakışları bana dönerken yavaşça tebessüm ettim."Caroline ve Lucy ile aşağıda olacağım."

Başını salladı ve alnıma küçük bir öpücük bıraktı.

Odadan çıkarken Bayan Walker'a bakma gereği duymamıştım bile.Kısa koridordan geçtim,merdivenleri indim ve salona döndüm.Yoklardı.Etrafa bakınırken Lucy'nin kahkahasını duydum.Mutfaktan geliyordu.Küçük adımlarla mutfağa ilerledim.

Şık bir amerikan mutfağıydı.Oturma bölümünün koltukları krem rengindeydi ve karşıda da televizyon vardı.Bir adam ve genç bir çocuk koltuklara yerleşmiş televizyon izliyorlardı.Lucy ve Caroline ise tezgâhın başında bir şeyle uğraşıyorlardı.

İçeri adım attığımda beni ilk gören Caroline oldu.Gülümseyen yüzü asıldı ve kaşlarını çattı.Yanlarına ilerledim.

"Sen,iyi misin ?"

İyi değilim.Nedenini bilmediğim bir şekilde annen beni hiç sevmiyor.

"İyiyim."

Yine de surat ifadesi yumuşamadı ancak ısrar da etmedi.Elimi tutup oturma bölümüne çektirirken "Seni ailenin geri kalanı ile tanıştırayım." dedi.Fısıldayarak "Annem gibi değiller." demeyi de unutmadı.Biliyor muydu ?

"Babam Matt ve erkek kardeşim Colin."

Bakışlar bana dönerken gülümsemeye çalıştım.Bay Walker ayağa kalkıp elini uzatınca ona ilerleyip elini sıktım."Merhaba efendim."

"Merhaba Alexandra."

Kaşlarımı kaldırdım.Beni tanıyordu.

Colin de elini uzatıp "Merhaba." dediğinde gülümsedim ve "Merhaba." diye tekrarladım.

"Demek Cody'nin sevgilisisin ha ?"

Dudağımın kenarı kıvrılırken Caroline'ın onu azarladığı duydum.

Gülerken "Aynen öyle." diye onayladım.İç çekti."Çok güzel.Sevgili olmanız yani.Tabi sende güzelsin yanlış anlama.Neyse."

Elini ensesine götürürken,gülerek saçlarını karıştırdım.O sırada içeriye Cody girdi.Gülüyordu.

"Biri Summer'a iltifat etti diye duydum."

Colin kendini tekrar koltuğa atarken "Ben !" diye seslendi.Cody,Colin'e kısa bir bakış attı."İyi,sen daha küçüksün ve tehlike arz etmiyorsun."

Kahkahama engel olmak için elimi ağzıma örttüm.Matt Walker,Lucy ve Caroline çoktan gülmeye başlamışlardı bile.Cody'nin gülmemek için dudaklarını ısırdığını görebiliyordum.

Colin yavaşça "İnanamıyorum." derken kahkaha krizine girmiştik.

(...)

Ellerimi Caroline'den ödünç aldığım ceketin cebine yerleştirip yürümeye başladığım sırada,birden başıma geçirilen şapkayla kıkırdadım.

"Saçımı bozdun ahmak !"

Kolunu omzuma atarken,sahte bir sinirle "Sevgiline ahmak dememelisin." diye azarladı ve beni kendine çekti.

"Diğerleri gelmeyecek mi ?"

"Gelecekler.Ama bir iki metre geriden."

Sessiz kalıp gülümsemekle yetindim.Yağmur yüzünden ıslanmış yaprakların üzerinde adeta kayarken bir an dengemi kaybettim.

"Düzgün yürüsen ne olur sanki ?"

Belimden kavrayıp beni kolayca ayağa kaldırdı.Neyse ki yere değmeden kurtarılmıştım.Yoksa ıslanacağımı bilmek için dahi olmaya gerek yoktu.

Tabi zaten dahiydim,orası ayrı.

Elini elime kenetlerken dikkatle yürümeye başladım.Ama böyle de çok sıkıcı oluyordu.

"İşte geldik."

Başımı kaldırıp bahsettiği yere baktım.Büyük bir dereydi.Çevrede gövdelerinde çokça yosun olan ağaçlar olduğu için gizemli bir havası olsa da iç açıcıydı.

"Burası neresi biliyor musun ?"

"Dere ?" dediğimde gözlerini devirdi ve parmağıyla uzak bir noktayı işaret etti.

Bir evi işaret ediyordu.Tekrar ona dönüp kaşlarımı kaldırdım.Tekrar gözlerini devirdim.

"İlk tanıştığımız günün akşamını düşün."

Kaşlarımı çattım.İlk tanıştığımız günün akşamı...Hatırlamıştım ! Zach ile gezdikten sonra odama geçmiş ve balkona çıkıp epey uzaktaki dereyi izlemiştim.Dere kenarında da Cody'i görmüştüm.

Bir saniye.

O dere,bu dere miydi ?

"Hatırladın değil mi ?"

Başımı salladım.Onun orada ne işi olduğu bilmesem de umursamamıştım.Demek ki evi buradaydı.

Ardından rastgele yürümeye başladık.Bir soru beni kemirip dursa da kendimi tutmaya çalıştım.Sırası değildi !

Sonunda derin bir nefes alıp soruyu birkez daha aklımda toparladım."Cody." dediğimde bana baktı."Annen neden beni sevmiyor ?"

Cevap vermedi ve hiç sormamışım gibi davrandı.Bu durum kaşlarımın çatılmasına neden olurken "Cody." diye üsteledim."Bilmeden bir şey mi yaptım ? Yanlış bir şey mi söyledim ? Yoksa konu biz mi ?"

"Summer kapat şu konuyu."

Israrla birkez daha "Cody-" dediğimde sinirle "Kapat şu konuyu !" dedi.Bağırmamıştı aslında,ama sesi öyle sertti ki.

Hayal kırıklığımı gizlemeye çalışarak başımı eğdim ve kenetli ellerimize kısa bir bakış attım.Sanırım yalnız kalmalıydı.Usulca
elimi kurtardım ve bir şey demeden geldiğimiz yöne geri döndüm.

Özlediniz mi beni ? Hadi hadi itiraf edin :D Ee bölümü nasıl buldunuz ? Yorumlarınızı bekliyoruuum.

*Bu arada yazarınızın olan benim,cuma günü doğumgünüm.Bölümü de cuma günü yayınlayacaktım zaten ama gün boyu internete gireceğimi sanmadığım için şimdiden yayınladım.Umarım bizimkileri özlemişsinizdir ve memnun bir şekilde okumuşsunuzdur :)

Okumaya devam et

Bunları da Beğeneceksin

7.1K 436 56
Annesi demeden sokağa çıkmayan, sokakta taşları tekmeleyen, asosyal bir genç. Evet o benim. Ben Hakan... - 18 Haziran 2019 - 18 Haziran 2020
12.1M 518K 75
Jenna Collins Gizemli Kasaba'ya taşındığında olacaklardan habersizdir. Birçok yeni insan tanıyacaktır. Peki ya tanıdığını sandığı insanlar gerçekte ö...
28.4K 3.3K 73
Siz: *Ses "Neymiş efendim? Her sene olduğu gibi bu sene de oyuncu seçmeleriniz başlamışmış. Bok başladı. Biz sanki torpille alacağınızı bilmiyoruz" S...
912K 69.7K 56
Kitaplarına sığınmış yalnız bir kız, okuduğu kitabın içine çekilirse ve okuduğu kitabın ana karakter olursa geri gerçek dünyaya nasıl dönmeyi başarab...