Hoş geldiniz ballar,
Evet buruk bir mutluluk var içimde. İlk hikayelerimden biri olan Kayıp Yazma'ya veda zamanı geldi. Özel bölümler olacak ama final olunca tuhaf oldum ya hu.
Neyse sözü Feride ve Ali'ye bırakıyorum yukarıdaki şarkıyı bu ikiliye armağan ediyorum. İkisinin şarkısı olsun bu.
Keyifli okumalar. 🌸
●●●
Karısının çığlık sesiyle sarsılan adam ellerini birbirine sıkı sıkı kenetlemişti. İçeri girmemek için zorlukla tutuyordu kendini. Karısınında evladınında çıkması için ettiği dualar dilinde dönüyordu. Zaman kavramı yok olmuştu da uzadıkça uzamıştı sanki dışarıda beklediği her saniye.
Feride'nin her çığlığında gözlerini sıkı sıkı yumuyor dişlerini sıkıyordu. Bu kadar acı çekeceğini hiç düşünmemişti. Kalbinin atışları Feride içeri girdiği andan beri çok hızlıydı. Daha 3 haftası vardı karısının neden bu kadar erken doğum yapıyordu kafayı yiyecekti. Telaşla ayağı kalkıp hep on dakikada bir yaptığı gibi kapı kulbunu tuttu ama ayakta zar zor tuttuğu mantık kırıntılarını geri bırakıp tekrar Kalktığı koltuğa oturdu. Bu bütün gece devam ederken içerida çığlık çığlığa bağıran kadın canının derdine düşmüştü. Sanki tüm kemikleri kırılıyordu. Hepsinin yerini ayrı ayrı hissediyordu.
"Hadi Feride az kaldı." Diyen Hafza halasıyla bir kez daha ıkınan kadın sonunda rahatlığa kavuşurken hızlı hızlı nefeslenmeye başlamıştı.
"Oğlun oldu Feride." Diye bağıran kadının sesi ayrı oğlunun ağlamaları ayrı kulağına dolarken huzurlu bir tebessüm oturdu kadının yüzüne. İçindeki huzurla yorgunlukla uykuya dalan kadın artık kendine engel olamamıştı o an.
●●●
Kucağında bebekle çıkan Hafza halasının kucağındaki çocuğu gören Ali hızla oturduğu yerden kalkmıştı. Telaşla kadının yanına giderken çocuğun yüzüne yutkunarak baktı. "Feride nasıl?"
"İyi yorgunluktan uyudu kızcağız." Elindeki bebeği yavaşça adama uzattı. "Allah analı babalı büyütsün bir oğlun oldu. Güzel bahtı olsun."
Kadının eline verdiği bebeğe bakarken gözünden bir damla yaş düştü adamın. "Çok şükür Allah'ım."
●●●
İki saat sonra uyanan Feride başında ağlayan bir bebeğini görünce gözleri doldu. Sonra kendisine aşkla bakan kocasının gözlerine baktı. "Ali." Dedi inlercesine sonra ağlayan oğlunun kocasının kucağında debelendiğini görünce kollarını açtı. Sanki uyanırken hissettiği yorgunluk o an uçup gitmişti.
Ali yavaşça kıza doğru elindeki oğlunu uzatırken hala orada olan Hafza Hanım nasıl emzirmesi gerektiğini nasıl çocuğu tutması gerektiğini öğretmişti. Bir süre onların yanında durup Feride'nin anladığına imin olunca gitmişti.
"Ali çok güzel." Oğluna bakarak gülümsedi Feride.
Oğluna gülümseyen karısına bakıp gülümsedi Ali sonra Oğluna baktı. Ona Allah'ın layık gördüğü aileydi bu. "Evet yavrum çok güzel."
Dudaklarını karısının alnına yaslayıp öptü karısını. "Ben hangi fakire yardım etsem de rabbime şükrümü dile getirsem Feride'm? Ne güzel geldin bana."
Boştaki elini kocasının yanağına koyup seven Feride adama yanaşıp dudağını öpüp geri çekildi. "Bilsem ben yaparım Ali'm."
O sırada mızıldanan oğullarıyla yeni anne baba olmanın mutluluğunu yaşayan çift kıkırdadılar birbirine bakarak. Oğulları şimdiden aralarına girmeye başlamıştı.
●●●
1 Ay Sonra
Yorgunlukla çocuğunu emzirmeye gelen Feride kocasının uyuduğuna baktı gülümseyerek. Bütün gece oğlunun sırtını sıvazlayıp uyutmaya çalışmıştı Ali. Gazını çıkardıktan sonra Feride'yi uyandırmış ve emzirmesini söylemişti. Aynı zamanda bekleyeceğini de söylemişti ama dayanamamıştı anlaşılan. Çok yoruluyordu Ali. Kendisi izin alabilmişti Ali sayesinde bu yüzden sabahları oğlu uyuduğunda uyuyabiliyordu ama Ali sabah işe gidiyor akşam gelip Feride yorulmasın diye oğluyla ilgileniyordu. Sabaha doğru yatağa sırtı ancak değiyordu adamın. Kaç kere ısrar etmişti git yat diye ama bir türlü baş edemiyor en sonunda kendini yatakta yatarken buluyordu.
Bugün oğlu biraz daha sakindi. Daha az ağlamış daha az uyandırmıştı. Kocasıda normalden erken uyuyabilmişti. Üzerindeki sabahlığı açıp yatağa girdi kocasının göğsüne doğru sırtını dayayıp iki elini yanağının altına koydu. Onun geldiğini anlamış gibi kaşık pozisyonunda kendine sarılan kocasıyla huzurlu bir uykuya daldı.
●●●
2 Hafta Sonra (+18)
Gün boyu uyumayan oğlunu yanlarındaki küçük beşiğe yatırıp alnını öperken derince nefes aldı. Bugün normalden hareketli ve huysuzluk oğlu uyumadığı gibi Feride'yi rahat bırakmayıp çok huysuzlanmıştı. Korkmaya başladığı sırada gazını çıkarınca rahatlamış sakinleşmişti. İçi rahatlayan Feride oğlunu emzirip uyutmuştu. Gün boyunca ağlayan oğlu da yorgunluktan hemen uykuya dalmıştı.
Dört gündür lohusalığı biten ancak kocasına zaman ayıramayan Feride için istemeden nimet gibi olan bu durumla dudaklarını ısıran Feride kocası odaya gelmeden hazırlanmak için dolabın önüne dikildi.
Hiç giymediği göğüs kısmi dantel iç gösteren mini saten geceliği eline alıp hızlıca giyindi.
Yazmayla topladığı kıvırcık kestane saçlarını açıp omuzlarından aşağı dökülmesine izin verdi. Çalışma masasında duran sadece bir kere kullandığı gül yağını avucuna döküp ensesine ve göğüs arasına yavaş yavaş sürdü. Ali kendi kokusunu seviyordu biliyordu ama sabahtan beri iş yaptığı için çok terlemişti. Bu yüzden ona kötü kokmak istemiyordu. Arkası döndükten açılan kapıyla önünü dönen kadın Ali'nin konuşarak içeri girişini ve kendini görünce susup kendini arzulu gözlerle izlemesiyle keyiflendi.
Sakin adımlarla kocasının önüne giden Feride kocasının boynunu okşadı yavaşça. Yanağını sevdi. "Bugün bana dokunabilirsin Ali'm." Adamın yağından adem elmasına doğru parmağıyla yol çizip yutkunuşunu parmak ucunda hissedip şuh bir gülüş sardı dudaklarını. Dilini kuruyan dudaklarında gezdirdi. "Ama bugün ben sana dokunmak istiyorum." Dedi kirpiklerinin arasından ona bakarak. Yavaşça göğsünden itip kendinden geçmiş dalgın 1.92'lik adamı yatağa çok kolay bir şekilde düşürmüştü.
Ona merakla karışık arzuyla bakan Ali kolları üzerinde hafif yükselmiş karısının kendine doğru gelişini sabırsızlıkla izliyordu. Gözleri parlayarak kendine bakan kadın onun sabrıyla fena halde oynuyordu. Üzerine yakışan geceliği dikleşmiş göğüs uçlarının güzelliğini ona sunmuştu. Dişleri özlediği bu güzellikleri için sulanıyor dişleri kamaşıyordu ancak karısına izin vermeyi tercih etmişti. Merak ediyordu ne kadar ileri gidebilirdi?
Kendine doğru gelen karısı yavaşça göğsünü okşayarak elini aşağı doğru götürünce gözleri açıldı adamın. "Feride ne yapıyorsun?"
"Şşştt!" Dedi Ali'yi yatıştırmak için. Adamın dudaklarına doğru eğilip fısıldayarak kocasını ayart edercesine konuştu. "Seni özledim. Bırak özlem gidereyim."
Zaten kadından etkilenen adam kadının böyle konuşmasıyla ağzından inleme kaçırmaya engel olamamıştı.
Elini kocasının pijaması ve iç çamaşırına atan kadın yavaşça çıkardı. Hep Ali kendisine bunu yapmıştı. Çok zevk almıştı şimdi kendisi bunu Ali'ye yapmak istiyordu. Yavaşça erkekliğinin ucunu öpen kızla üst bedenini hızla havaya kaldıran adam şaşkınlıkla karısına baktı. "Feride ne yapıyorsun?"
O sırada erkekliğini ağzına alan Feride ile gözleri açılan Ali başta ondan kurtulmaya çalışsa da bu çabası oldukça güçsüzdü. "Feride!" Diye seslice inleyen adam artık kendini zevke bırakırken. İlk defa bunu yaşayan Feride sadistçe bir zevk alıyordu tüm iplerinden kendi elinde olmasından dolayı. Eli ile erkekliği ile oynarken bir yandan sertliğini ağzına alıp çıkarıyordu. Başta mide bulantısı olmuştu ancak aldığı zevk bunu bir süre sonra kapatmıştı.
Yavaş bir ritimle devam ettirdiği hareketleri kocasının başına yaptığı baskıyla hareketleri hızlanmaya başlarken ağzında irileşen erkekliğe bir yandanda dil darbeleri atarak kocasının inlemelerinden zevk alıyordu. Hissediyordu kocasının inlemeleri kulağına doldukça kasıklarına ağrı giriyor kadınlığı ıslanıyordu.
"Yeter bu kadar!" Diyen kocasıyla hakimiyetini tadını çıkaran kadın saçlarından tutulup çekilmesiyle kocasıyla yüz yüze gelmişti. Aldığı zevk o kadar fazlaydı ki saçının acısını hissetmemişti bile. Dudaklarını sert bir şekilde öpen kocasına aynı karşılığı veren kız kocasının yanaklarını sıkı sıkı tutmuştu.
Sanki yılların özlemiyle yeni kavuşmuş gibiydi iki beden. Birbirlerine dokundukça harlanıyorlar her dokunuşları ayrı bir haz veriyor ayrı bir yakıyordu ikisinide. Heyecanları ilk günden daha fazla daha cüretkardı.
Ali kadını ters çevirip yatağa yatırdı. Üzerindeki fazlalığı bir çırpıda çıkardı. Karısının tenine dokunmak isteyen teni için karısının geceliğini bir çırpıda sıyırıp attı kenara.
Özlediği göğüslerine hırlayarak bakan adam kendini daha fazla tutamayıp kadının sağ göğsünü hızlı hareketlerle öperek meme ucuna kadar indi. Karısının inlemeleri kulağına doldukça kamçılanan adam meme ucuna hızlı dil hareketleriyle okşarken diğer eliyle diğer göğsünü sıkıca tutup sert hareketlerle okşuyor arada göğüs ucuna baş ve işaret parmağıyla masaj yapıyordu. Hareketleri sabırsızdı doya doya karısını sevmek istesede ayların özlemi bedenini sarmış ilkel iç güdüleri adamı ele geçirmişti. Bu durumdan şikayetçi olmayan aksine memnun olan Feride ise bir an önce kasıklarındaki ağrıyı bitirmek istercesine sabırsızdı hareketleri. Bacaklarını Ali'ye dolayan kadın Ali'nin bedenini kendine esir etmişti adeta.
Meme uçlarına işkence eden ağzının verdiği haz ona yetmiyormuş gibi göğsüne iyiyce bastırıyordu Feride Ali'yi. Bir anda üzerinden kalkan adamın gözlerinde gördüğü öldürücü arzuya gülümsemek istedi ancak o kadar onu istiyordu ki bunu yapamadı. Kocasının yavaşça içine girmesiyle zevkten yastığına sıkı sıkı tutunan kadın Ali'nin gözlerinin içine baka baka inledi.
Hırlayarak karısının içine yavaşça giren adam ise Feride'nin cesurca kendine bakmasına dayanamayıp kadının üzerine eğilip göğüslerini emmeye başlarken bir yandanda git gellerini sürdürüyordu. Başta sakin olen hareketler hızlandı bir yerden sonra. Genç adam Feride'nin üzerinde yükseldi. Dolgun göğüslerini sıkı sıkıya tutarken bir yandan da hızlanmaya başladı. Hızlandı hızlandı hızlandı. Zevklerinin en uç köşesine kadar çıktılar sonunda ikiside aynı anda boşalınca birbirlerine sarılmış vaziyette soluklandılar.
●●●
4 yıl sonra
"Ferit Ali," Diye bağıran kadını dinlemeyen küçük çocuk koşmaya devam ediyordu. "Oğlum gel şunu giydireyim. Terledin!"
Onu hiç dinlemeyen çocuk daireler çizerek bahçede koşarken bahçe kapısının açılmasıyla."Baba!" Diye bağırdı. Oğlunu kucağına alan Ali yanağını öpüp karısına doğru gitti.
Kadının alnını öptü büyüyen göbeğini okşadı. Oğluna doğru döndü. "Anneni üzüyor musun aslan parçam?"
Başını imi yana sallayıp inkar eden çocuk. "Hiç üzmüyorum."
Derin nefes alan Feride "Yeleğini giymiyor." dedi sakince.
Cıklayarak oğluna üzülerek baktı adam. "Niye anneni dinlemiyorsun?"
"Yelek sevmiyorum ki ben." Diyen çocuk minik ellerini açıp sinirle salladı.
Onun haline gülmemek için zor duran Ali. "Ama yelek giymezsen hastalanırsın o zaman seni doktora götürürüm işte."
Yüzünü asan çocuğa zorla yeleği giydiren karı koca bahçedeki koltuklara oturdu. Karnındaki bebeği seven Feride Ali'nin göğsüne yaslandı. "Ali bu defa doğum kışın olacak üniversitenin dördüncü yılında sence hem anneliği hem okulu götürebilir miyim?"
Gülümsedi Ali karısının başını öptü. "Ferit olduğu zaman liseyi bitirmeyi erteleyecektin hatırlıyor musun?"
Hatırlıyordu. Okumayı bir yıl sonrasına düşünmüştü ancak Ali kabul etmemiş yeri geldiğinde Miyase annesini getirmiş yeri geldiğinde Feraye'yi getirmiş bir şekilde liseyi bitirmesini sağlamış aynı zamanda Ankara Üniversitesi öğretmenlik okulu için sınavınada sokmuştu Feride'yi sonuç olarak 3 senedir Ankara'ya yerleşmişlerdi ve Feride 3 yıldır okul okuyordu ancak 3. Yılın sonunda ne Ali'nin ne de Feride'nin tahmin etmediği bir şey olup Feride hamile kalmıştı. Tabii ki bu habere sevinmişlerdi ancak Feride istemsizce yine gerilmişti ve yine tabii ki Ali bunun önüne geçip kendi kuruntularını kurmadan yıkmıştı.
"Ne güzel adamsın Ali'm." Dedi hülyalı hülyalı.
Oğluna doğru bakan Ali oğlunun sokaktan buldukları kediyle oynadığını görünce Feride'nin dudaklarını hızla öptü.
"Güzelsem senden dolayı hatun."
Ali Feride'ye kanat olup özgürleşmesini sağlarken Feride Ali'ye göz olup doğru yönde yürümesini sağlamıştı.
Yuvaları büyüdü. Ferit Ali'den başka Gül Aliye isimli iki kızları oldu. Feride öğrencilerinin çok sevdiği Tarih öğretmeni oldu Ankara'da. Ali ise her baktığında Feride ile gurur duydu. Feride güçlendi Ali ise bu gücün başlangıcı olarak Feride'nin kalbindeki umut, sevgi, vefa, minnet ışığı oldu. Birbirlerine olan sevgileri gün geçtikçe katlandı belki aşk bir yerden sonra tükendi ama aralarındaki sevgi ve saygı hep baki kaldı. Birbirlerinin gözlerinin içine baktılar ömürleri boyunca.
■■■
Ay ağlıycam.
Evet Kayıp Yazma macerası sonu. Arada gelip özel bölüm yazarım kuzular. Zira Kayıp Yazma benim için özel Ali ve Feride'yi özledikçe buradayım.
Bunun dışında bölüm düzeltmesi tüm kurgular bitince kesinlikle yapacağım ve mutlaka ekleyeceğim sahneler olacak onu profilimden duyururum haberiniz olsun. Sonra bana kızmayın.
Velhasıl kelam, iyiysiyle kötüsüyle bir hikayenin sonuna geldik dilim döndükçe anlatmaya çalıştım. Kırdıysam üzdüysem hakkınızı helal edin. Genelde tiyatroda denir ama söylemek isterim sürçü lisan ettiysem affola. Kendinize sağlıcakla bakın efenim.
Sevgilerimle 💜💜💜