16. Bölüm

24.6K 1.2K 161
                                    

"Yüzük takılıyor içeri çağırıyorlar." Sümeyye'nin küçük erkek kardeşi utana sıkıla kadınları çağırınca hepsi bir anda ayaklandı. Onlarla birlikte kalkan Feride kadınların oturduğu odadan daha geniş olan odaya doğru geçti. Yan yana duran Cengiz ağabeyi ve Sümeyye ablasına baktı. Yakışmışlardı birbirlerine.

Asya düştü kızın aklına birden. Kim bilir nasıl üzülecekti? Aslında her ne kadar ağabeyi de olsa Asya ile ağabeyinin olmasını istemiyordu genç kız. Asya çok duygusal ve kırılgan bir kızdı Cengiz ağabeyi ise öyle karısını el üstünde tutacak bir yapısı yoktu. O yer içer keyfine bakardı. Asya bir yerden sonra ağabeyinin sevgisizliğine dayanamaz kendini harap ederdi. Memnundu bu yüzden Asya ile Cengiz ağabeyi olmadığı için.

Kafasındaki düşüncelere edilen dua eşliğinde getirilen yüzüklerden dolayı son verdi. Gözü büyükbabasının duayla taktığı yüzüğe kaydı. Sağ eli istemsizce sol yüzük parmağına gitti. Parmağındaki yokluk hissini atmak için sağ elinin parmaklarıyla yüzük parmağını sıkıp bırakmaya başladı.

Ali kuyumcuya gittiklerinde sonra alırız, aceleye getirmeyin, demişti ancak yüzük almak gibi bir niyeti olmadığını anlamıştı Feride. Başlarda çok umursamadığı durum karşısındaki takılan yüzüklere bakarken yoksunluğunu hissetirmişti. Takılan o altın halka değilde Ali'nin daha en başından onu karısı olarak görmeyeceği bir kez daha çarpmıştı suratına. Ali'yi düşündükçe çıkacakmış gibi atan kalbine bu defa Ali'nin onu sevmeyeceği düşüncesiyle ağrı düştü. Elini sol elinden çeken genç kadın kalbine götürdü. Nasıl bir acıydı böyle? Kalbi ağrıyor dese ağırmıyor canı yanıyor dese daha önce hissettiği bir acı değildi. Nefesi kesiliyordu sanki ancak nefes alabiliyordu. Gözleri buna sebep olan adamı buldu çabucak. Kendine kaşları çatılmış bir şekilde bakan adamla kesişti bakışları. O an ilk defa hissettiği kalp acısının ve oluşan garip heyecanını Ali olduğunu kabullenmişti ancak bu kabulleniş onun için pek iyi olmamıştı zira Ali'nin yanında Sevim'i görmesi onun elinin Ali'nin kolundan tutması sürekli gözünün önüne geliyor ve genç kızın kalbindeki ağrı artıyor, boğazına bir şey takılmış gibi oluyor, nefes alışverişi zorlanıyordu.

Yanından gelen "Hayırlı olsun." sesiyle kendine gelen genç kız bakışlarını Ali'nin üzerinden çekti. Bir kez daha dua edilirken yeni tanıştığı bu hisle ne yapacağını düşünerek ellerini amin demek için açtı.

Yüzükler takıldıktan sonra şerbetler içilirken yanına amcasının kızı Kamile ilişmişti. Feride'nin oldu bittiye gelen evliliği herkes gibi onların evinde de konu olmuştu. Kız yüklü mü diye çok konuşmuşlardı ama şimdiye ortaya çıkardı. Kaç ay geçmişti kızın evliliğinin üstünden. Acaba Ali ile kenarda köşede kırıştırırken biri görüp alel acele evlendirmiş miydi? Ali de bu kızın neresine bakmıştı hayret ediyordu doğrusu. Kızın yüzü lekeliydi bir de kararmıştı, öyle ele avuca gelecek bir eti de yoktu cılız bir şeydi, boyu da çok uzun değildi. İçinde tutamayıp sordu kız. "Feride keşke siz de acele etmeseydiniz."

Ona bakan kız rahatsızca kıpırdanmıştı. Şu köyde kimi sevmezsin deseler başı Kamile çekerdi. Yanına her geldiğinde huzursuzluk doğuyordu içine. Öyle büyük bir kötülüğünü gördüğünden değil ama haz edemiyordu bu kızı. "Nasip." Bir an önce gitmesi için tek kelime etmişti kız.

"Nasipten çok bir şeye acele etmişsiniz gibi geldi ama."

"Kamile beni düşünmek yerine kendi derdine bak sen. Yirmi beş yaşındasın evlenmek isteyenin yok mu?" Feride normalde saygısızlık etmezdi ancak biliyordu ki Kamile üzerine gidilmedikçe kendisiyle daha çok uğraşacaktı.

"Var ya olmaz mı ama beğenmiyorum ben." Bir şey demedi Feride. Kendiyle bu konularda çok övünürdü Kamile. Biliyordu ki şimdi ki derdi kendisinden küçük olan Feride'nin ondan önce evlenmesiydi. Hele bir de Ali'yi beğendiğini birkaç kez dile getirmiş sonra da ben ona varmam, diye laf atmıştı ortaya sanki onu isteyen çok varmış gibi. Aklına gelen ihtimalle gözleri kısıldı Feride'nin. Olabilir miydi? Ali'yi daha öncesinden tanımıyordu. Ya yere bakan yürek yakansa. Ya Sevim sadece bildiklerindense. Daralan yüreği gözlerinin dolmasına sebep olmuştu.

Kayıp YazmaWhere stories live. Discover now