33. Bölüm

15.6K 1.1K 41
                                    

Hoş geldiniz canlarım,

Hızlı bölüm bu bölüm arkadaşlar. Olayların gidişatına göre bu bölüm son yazdığım bölümlere göre daha kısa. Daha önce dediğim gibi kafamdaki olay örgüsüne göre uzunluğu kendiliğinden oluşuyor arkadaşlar. Kasti bir şey yok.

Oy sınırı 650 olduğu an atacağım olmazsa biliyorsunuz gecikmeli atıyorum. Medyaya birbirlerinden uzak duramayan Ali ve Feride koyalım. 🤭

Keyifli okumalar. 🌸

●●●
Aradan geçen iki hafta sonra öğretmen adayları sınava girmişlerdi. Sınavının nasıl geçtiğini anlamayan Feride iki haftadır haber bekliyordu. Kenan hocası bir kaç haftaya çıkacağını oluşan eksikleri kapatmak için hemen atanacaklarını söylemişti. O da büyük bir heyecanla gözleri kapıda bir postacı gelecek ümidiyle iki hafta boyunca beklemişti. Ancak çok beklediğinden miydi neydi bir türlü gelmemişti haber. Yeni bir günü bitirip sofrayı hazırlarken buna sıkılıyordu canı.

Gözleri saate kayan kız Ali'nin gelmesine az bir zaman kaldığını görünce sobadaki yemekleri indirip masanın üzerindeki tepsilere koyduktan sonra yarım bıraktığı kitabını eline alıp yandaki sandalyeye yavaşça oturdu. Kitabına daldığı sırada kapının çalmasını beklemediğinden irkildi. Elini kalbine koyup kendini sakinleştirmek için yutkunurken yavaşça yerinden kalktı. Kapıyı açtığında Ali'yi görmek ise tüm duygularından arınıp içini dolduran huzurla gülümsedi. "Hoş geldin." diyen kız alışkanlıkla adamın boynuna sarıldı. "Hoş buldum yavrum." diyen adam kadının beline sarıldı sıkıca.

Kadının boynuna yüzünü gömdü adam. Derin bir nefesle kızın kokusunu içine çeken adam boynunu öpüp bir müddet bekledi. Zorlukla karısından ayrılırken kızın alnını öpüp yüzünü iki eliyle kavradı. "Akşam söyleyecektim ama dayanamıyorum." Bir eli cebine atan adam gülen gözlerini karısının yüzünden ayırmıyordu. Eline aldığı zarfı yavaşça yukarı kaldırıp kızın görüş açısına getirdi. Ne olduğunu anlamayan kadın anlamak istercesine kaşlarını çatarak baktı. "Açsana." Kocasının elindeki zarfı alan Feride'nin kalbi hızla atmaya başlamıştı o an. Düzensizce yırtığı zarftan kağıdı çıkardı. Elleri titrerken hızla gözünü yazılarda gezdiren kız önce gülümsedi sonra kendisine gülerek bakan adama baktı. "Öğretmen olmuşum Ali!" Sevinçle bağıran kız adamın boynuna atlayınca kadının beline sarılan adam kadını kucağına alıp salona doğru ilerledi. Yavaşça çekyata oturup karısını kucağına oturttu. O sırada yavaşça ondan ayrılmıştı genç kadın. O kadar coşkulu bir mutluluk sarmıştı ki içini gözlerinden damla damla akan yaşlara engel olamıyordu.

"Hayda! Yavrum kahkahalarının çınlaması gerekirken niye ağlıyorsun sen?"

"Bilmem..." Ağzı kuruyan kadın yutkundu. "Durduramıyorum kendimi." Gülümsedi Ali. Kızın yanağına tüy kadar hafif öpücüklerini sıraladı ağladığı yol boyunca. Bir zaman sonra ağlaması durdu kadının. "Ben senin bu birden gelen ağlamalarına ne yapacağım Feride'm?"

"Ya Ali birden oldu anlamadım vallahi!" Kendini ciddiye alıp açıklama yapan kadına güldü adam. Kızın saçlarını okşayıp "Nasıl güzelsin bir bilsen." dedi hülyalı hülyalı. Az önce ağladığı için kızarmış gözleri canlanmış gülümseyerek kocasına bakıyordu.

Ali diğer cebine koyduğu kutuyu çıkardı. "Benim başaracağından bir an şüphem olmadı Feride'm. Kurs bittiğinde almıştım ama haber geldiğinde vermek istedim." Çıkardığı gümüş saati kızın bileğine takan adam kızın bileğinin içini öptü. Başını kaldırdığında karısının hayran bakışlarıyla karşılaşınca dayanamayıp karısının dudaklarını öptü. Karşılıkta alınca fazla zaman kaybetmeyip karısını kucağına alıp yatak odasına doğru gitmeye başladı.

Kayıp YazmaOù les histoires vivent. Découvrez maintenant