Küçük River koşarak babasının odasına girdi.
"Baba!" Diye bağırdı ve hevesle yatağa atladı. Bu sabah bir yarışma görmüştü ve bu yarışmaya anneli kızlı katılan herkes dahil olabilirdi. Tony küçük kızını görünce hala süt gibi kokan kokusunu içine çekti ve gülümsedi. "Lotus'um, ne oldu yoksa happy'e köpek mi saldırdı?" Dedi alayla.
Kızı gereksiz şeyleri hep hevesle anlatırdı ve happy'e köpek saldırması da o gereksiz şeylerden birisiydi.
River o an aklına gelince kahkaha atmaya başladı. Onun için çok komik bir olayı ve hep öyle kalacaktı.
Tony kızını güldürdüğü için Happy'nin maaşını arttırmayı düşünüyordu.
"Hayır baba ya." Dedi soluklanarak. Sonra elindeki yarışmayı gösterdi. Yarışma'nın üzerindeki renkli yazılar şimdiden Tony'i sıkmıştı ve hemen reddetmeye hazırlandı.
"Bak bunu arkadaşım verdi." Dedi masum gözlerini babasına çevirerek. "Anne kız katılan ve kazanana paten veren bir yarışma." Sonra elini başına götürdü, düşündü ve düşündüğü şey onu üzdü.
"Ama benim annem yok. Sen peruk taksan seni alırlar mı acaba?"
Tony'nin kalbi sızladı ve bunu yaptığı için Saraya binlerce lanet gönderdi.
Sara Brave hayatına tanıyabileceği en kötü insandı. Kimse küçük bir çocuğu bırakıp gidemezdi.
Genç Stark yerinde doğruldu ve kızına baktı.
"Sana paten satılan yeri alırız güzelim. Neden uğraşıyoruz, öyle değil mi?"
Ama River duyduğu şeyle hüzüne boğuldu ve direkt kolları birbirine bağlandı. O aptal patenleri gerçekten istiyordu.
"Ama o patenleri istiyorum." Dedi dudakları büzülürken. "Hem yarışmak da istiyorum, bir saatliğine anne olamaz mısın?"
Tony başını sağa sola salladı. Annenin ne olduğunu bile bilmeyecek kadar mahrum kalmış bir çocuktu. Babanın kadın hali olduğunu düşünüyordu. "Tatlım, pepper'a söyleriz-" River onu kesti. "Söyledim. Ama bana baba kız katılabileceğim bir yarışma bakacağını söyledi. Bu bana uygun değilmiş, annem yok diye mi?"
O sırada kapıdan içeri kızıl saçlarıyla beraber Natasha Romanoff girdi.
Gözleri direkt sulu gözlere çevrildi.
"Neyin uygun olup olmadığına biz karar veririz öyle değil mi?" Dedi gülümseyerek. Görevden dönmüştü ve River onu görür görmez yaşlı gözleriyle beraber sarılmaya kalktı.
İkisi birbirine sarılınca Natasha kızın enerjisinin olmadığını anlamıştı.
"Minik ajanım, ne oldu? Neden üzülüyorsun?" Dedi gülümseyerek. "O yarışmaya gitmeyeceğini sakın düşünme."
Kızın saçlarını okşadı.
"Gideceğiz, kazanacağız ve geleceğiz."
Tony onlara bakarken içinde bir şeylerin burkulduğunu düşünüyordu.
River şaşkın bir şekilde kadına baktı.
"Anne kız olarak mı?"
Nat gülümsedi.
"Anne kız olarak."
Yarışmayı kazanmışlardı, Natasha sözünü tutmuştu. Ama o gün kazanılan tek şey yarışma değildi.
River bir annenin sevgisi kazanmıştı, tekrar.
Sıçrayarak uyanan Genç Stark gözleriyle odayı süzdü.
Neden bir anda bu rüyayı gördüğünü anlamıyordu. Tam unuttu derken neden karşısına çıkıyordu? Belki de evren anne dediği kadını unutmamasını istiyordu. Evren, acı çekmesini istiyordu.
Saate baktığında 17.09 olduğunu gördü ve nasıl bu saate kadar uyuduğunu düşündü. Son zamanlarda uyku düzeni kalmamıştı, mahvolmuştu.
İlk önce yüzünü yıkadı ve daha sonrasında telefonunu eline aldı, mesajlara baktı. Wanda, Peter, Pietro ve okuldaki üç kişiden mesaj vardı.
R. S'dan...
İlk önce Peter'ın mesajına baktım.
Örümcek çocuk (Parker) 🕷
Selam River,
Bugün müsaitsen biraz dışarı çıkalım mı?
Yeni kostüm hakkında konuşuruz, birde
Köpekleri dolaştırırız.. tabi ki eğer istersen
Gülümsedim. Ona kısaca bugün buluşabileceğimizi ve Clinty'i de getireceğimi söyledim. Mesajımı anında görmesi de beni güldüren şeylerden biriydi. Karşılık olarak siyah kalp atmıştı.
Daha sonrasında Pietro'nun mesajına girdim.
Şimşek mqueen (sarışınım)
Naber güzelim? Bugün eğer müsaitsen buluşalım mı? YouTube'da çok komik bir video buldum ve sana göstermek istiyorum. Ve lütfen pembe giyinme!
Saçma pembe takıntısını anlamıyordum. Ona göre bu çok dikkat çekici bir renkmiş ve giymemeliymişim. Tamam, sürekli pembe giyinmiyordum Ama bugün ona inat giyinecektim, tekrar.
Ben: Şu saçma konuyu kapatır mısın artık?! Sürekli pembe giyinmiyorum ben.
Ayrıca bugün işim var, sonra buluşalım.
Hemen aktif oldu ve birkaç saniye geri dönüş gelmedi. Ama sonrasında hemen yazmaya başladı.
Şimşek mqueen (sarışınım)
Kiminle buluşuyorsun?
Benimle buluşmak zorundasın , beni reddedemezsin trafo.
ÇOK SIKILIYORUM LÜTFEN BULUŞALIM.
Üzgün bir gif atıp olayı duygusallaştırdı.
Ona da kısaca Peter ile buluşacağımı isterse oraya gelebileceğini söyledim. O da hemen kabul etti ve kabul ederken de "sadece köpekleri görmek için." Dedi.
Wandanın profilini görünce parmaklarım duraksadı.
İki gün önce babamla çok büyük bir kavga etmiştik ve sebebi bendim. Bir anda çok asabileşmiştim ve herkese saldırıyordum.. zavallı happy'e bile bağırmıştım ve hatırladıkça canım yanıyordu.
Babama çok ağır sözler söylemiştim.
"Annem değilsin. Ama annem gibi davranıyorsun ve ben bunu istemiyorum tamam mı!" Babam kaşlarını çatarak bana bakmıştı. Daha sonrasında ise bana yaklaşarak "hem annen hemde baban olmaya çalışıyorum River. Bana bunu diyemezsin." Demişti.
O an ikinci kez ellerim karıncalanmıştı Ama gücümün olmadığını biliyordum.
"O zaman çalışma!" Demiş ve elimdeki kitabı fırlatmıştım. "Annem değilsin, olamazsın. Bunu kabullen, benim annem yok ve kimse annem olamayacak."
Ağlamamı nasıl bastırmıştım hatırlamıyordum.
"Ben annesiz büyüyorum." Dediğimi de hatırlıyorum. "Annem gibi davranma baba."
Babam ne dediğimi elbette anlamıştı ve bu ona çok büyük bir hasar vermişti. Hala aramız soğuktu.
Bu yüzden Wandayı her hatırladığımda istemsizce aklıma onlar geliyordu ve ben bunu istemiyordum. Kaçıyordum, anılardan bile.
Ama bir şekilde o profile girmiştim.
Wanda Maximoff
Nasılsın? Umarım iyisindir.
Sen sormadan söyleyeyim ben ve Vision çok iyiyiz.
Asıl sormak istediğim bu değildi tabi ki. Sormaya çalıştığım hala nasıl hissettiğin.
Kırgın mısın? Ya da hala öfkeli misin? Bana ve bize?
Nefesim olduğum şeylerle darılırken biz derken kimleri kastettiğini anladım. Okumaya devam ettim.
Sen hak etmemiştin.
Bunu sana hiç söylemedim biliyorum. Bu yüzden de özür dilerim, kendimi de affetmem istersen.
Yaşadığın hiçbir şeyi hak etmiyordun ve ben gerçek bir şekilde özür bile dilemedim sana. Bu yüzden de geceleri uyuyamıyorum.
Biz bencildik Ama sen affettin, her şeye rağmen.
Beklenmedik bu özür kalbimde bir şeyleri burktu ve beni tekrar 19 yaşıma götürdü.
Hakkını aramadın, hesap sormadın, benimle kavga bile etmeden affettin. Ve bu daha ağırdı. Bazen keşke benden intikamını alsaydın diye düşünüyorum biliyor musun?
Belki o zaman geceleri uyuyabilirdim.
Bize kırgın olduğunu biliyorum, saklayamıyorsun.
O çok pişman, onlar çok pişman, benim gibi.
Konuşacak ve hesabını soracağımız çok konu var River. Bizim birbirimizden , senin ondan.
Eğer bize hesap sormak istersen bırakacağım adrese gel. Gelmeni istiyorum çünkü siz ayrılmayı hak etmiyorsunuz . Sen ve Steve, Sen ve Nat , sen ve biz..
Artık barışma vakti geldi Stark, seni bekliyorum.