19.bölüm

430 42 21
                                    

River'dan...

Wandaya son kez bakıp oradan ayrılmıştık.

Wandayla aramda ne geçerse geçsin, anahtarı koruyacağından şüphem yoktu. Ona bu konuda güveniyordum, ve o da bana güveniyor olmalıydı ki kardeşini emanet ediyordu. Aslında bu çok büyük bir sözdü, ona zarar gelirse ne yapardım bilmiyordum.

Pietro beni kucağına alarak hızla filikalara ulaştırdı, bindik.

Hafifçe gülümsedi, "bitti mi?" Dedi. Ona ne cevap vermeliydim bilmiyordum. Çünkü bitip bitmediğini bende bilmiyordum, bitmiş miydi?

Ama ultron hala ölmemişti, o yaşıyordu.

"O hala yaşıyor." Dedim sessizce, kimden bahsettiğimi biliyordu. Gözlerim Thor ve Steve'in olduğu yere kaydı. Yaralanmışlardı.

O sırada filikadaki kadın oğlunu kaybettiğini söyledi, hatta bağırdı.

Clint ayaklanınca onu tuttum.

"Bende geliyorum." Dedim.

Clint aceleci tavırda "sanki gelme desem gelmeyeceksin." Dedi, gülümsedi, ama gergin olduğunu hissediyordum.

Pietro'ya baktığımda gittiğini gördüm. Daha fazla oyalanmadık.

Çocukları sevmezdim, ama onların masum olduğunu düşünürdüm.

Kaybolan kişi bir çocuk olmasaydı gitmezdim, belki de giderdim?

Hatta bir an gitmemeyi düşündüm. Kalıp, buradakilerle ilgilenmek istedim. Ama içimdeki ses bunu engelledi. Öyle çok bağırdı ki beni asıl geren bendim, Korkumun sebebi içimdeki sesti, kalbimin hızlı çarpmasının sebebi verdiğim sözdü, oydu, onlardı.

Clint çocuğu kısa sürede bulduğunda ilerden gelen şeyi gördük.

Uçan bir jet ateş açıyordu.

Clint bana baktı.

Son kez bakıyor gibiydi, öleceğini mi düşünüyordu? Ölemezdi, izin vermezdim. Benim önümde benden önce ölemezdi, ölen ben olurdum, ben olmalıydım.

İçimdeki güç ilk defa kendini bu kadar gösterirken ateşleri elektrik ile durdurabilir miyim diye düşündüm, yapamazdım.

Ama o ateşin çıktığı yere zarar verebilirdim.

Clint çocuğu korurken ben ellerimle yukarıyı hedefledim.

Ellerim ilk kez bu kadar mavi ve soğuktu. Hissediyordum, görüyordum.
Çünkü korkuyordum.

İçimdeki gücü tutmaya çalışmadım, ilk kez.

Gücüm ateş açılan yere ulaştığında hasar alacağı kesindi, ama tam o sırada Pietro önümüze atladı.

Nefesim kesilirken korkuyla ona baktım.

Ateş açılan yer hasar almıştı, yalnızca bir ateş yollamıştı ve o da Pietro'ya gelmişti.

Pietro acıyla yere düşerken onu tuttum, onunla beraber çöktüm. Tam o sırada Steve gelmişti.

Kalbimin ağzımda attığını hissediyordum, korkuyordum. Ona bir şey olacak mıydı? Olmasın. Bana olsun, ona olmasın. Söz verdim, lütfen.

Ellerimle yüzünü tuttum.

"Pietro?" Diye ona seslendim.

Mavi gözleri boş bakmıyordu, ama her an boşluğa düşecek gibiydi.

River Stark (tony of daughter)Όπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα