4. Bölüm

723 62 4
                                    

River odadan gelen sesleri duymuştu.

Ama sesler birden kesilince sorun olmadığını düşünüp odasına girmişti.

Hızlıca ayağındaki topukluları çıkardı ve kendini yatağa attı.
Gözlerini kapatırken bir şey düşünmemek istiyordu. Ama ne yazık ki, gözlerini her kapadığında aklına Steve geliyordu.

"Çık aklımdan," dedi river kendi kendine.

Ardından ellerini gözlerine koydu.

"Kahretsin."

Kendine bu hale girdiği için çok kızıyordu River Stark.

Natasha ve Tony onu böyle yetiştirmemişti.

Güçlü bir kız büyütmüşlerdi, River böyle kalsın istiyordu.

River gözlerinin dolmasını engelleyememişti ama elleri gözlerinde olduğu için kimsenin görmemesi onu rahatlatıyordu.

Aklına bir anı geldi River'ın.

Küçük River'ın sınıf arkadaşları, ve onların anneleri okulda bir gün düzenlemişlerdi.

O günün adını ise 'anneler ve çocuklar günü' koymuşlardı.

Ama küçük River bu günden habersizdi. Haberi olsaydı okula gelmezdi.

River sınıfın köşesinde yalnız bir şekilde otururken yanına bir çocuk geldi. River ona bakmadı, onun yerine dışardaki insanları izlemeyi tercih etti.

Çocuk yavaşça River'a dokundu.

River bunu beklemediği için duvara biraz daha sokulmuştu.

Çocuk güldü. "Neden benden korkuyorsun?" Diye seslendi.
River ise çocuğa o küçük yaşında olmasına rağmen öldürücü bir bakış atmıştı.

Mavi gözleri her zaman buz gibiydi.

"Ben kimseden korkmam, ama istersen seni çok güzel korkutabilirim." Diye fısıldadı. Ve başını tekrar cama çevirdi, babasına gitmek istiyordu.

Çocuk aralarında sessizlik oluşmasını engelledi.

"Anneni neden getirmedin? Bugünün konusu bu."

River'ın içine bir ağlama isteği doğmuştu ama bunu kimseye göstermedi.

Onun yerine çocuğa bakmadan, "git başımdan." Dedi. Ama çocuk River ile uğraşmak istiyordu.

"Yoksa senin annen yok mu?" Dedi.

River cevap vermedi. Yalan da söylemedi, sustu. Yalnızca sustu.

Çocuk bir anda güldü ve arkadaşlarına seslendi.
"Hey çocuklar, buraya bakın."

River çocuğun ne yaptığına bakmak için gözlerini çevirdi.

"River'ın annesi yokmuş. İnanabiliyor musunuz?" Dedi ve tekrar güldü.

River sinirle ayağa kalktı.

"Bakıyorum da senin annenin olması pek bir işe yaramamış!" Dedi çocuğa doğru.

Diğer çocuklar gülerken River kendini çok kötü hissetmişti.

Çocuk yavaşça River'a doğru yürüdü.

Ve

"Bir daha bizimle oyun oynamayacaksın." Dedi.

River bir adım geri atarken bilinmeyen biri "sakın," Dedi.

Gelen Natasha'ydı.

"Onun bir annesi var. Şimdi, uzaklaşın buradan."

River aklına gelen bu anıyla tebessüm etti.

Ve yavaşça yataktan kalktı.

Akan makyajını temizleyerek odadan çıktı. Yüzüne de gülümseme maskesini takmıştı. Kimse canının yandığını bilmemeliydi.

Babasını daha fazla meraklandırmanın iyi bir fikir olmadığını düşünüp hızlıca parti yerine geri döndü.

Giderken de tuhaf Işık'ların geldiği yere bakmayı unutmadı, ama ne ses ne de ışık vardı.

Parti yerine geri döndü.

Döndüğünde eskisine göre daha az kişi kaldığını gördü. Ama hala kalabalıktı.

Hızlıca babasının yanına gitti, giderken gözlerini steve'e uğratmamak için çok uğraşmıştı.

Yüzüne gerçekçi bir gülümseme yerleştirdi, çünkü babasının durumu anlaması çok kolaydı.

Hızlıca babasının koluna girdi ve başını omzuna yatırdı.

Tony de şaşkınca kızına döndü, "İyi misin Lotus'um, seni giderken gördüm. Bir soru-" diyordu ki genç Stark onu böldü. "Topukluların bana göre olmadığını anladım. Sorun yok." Dedi ve yanağından öptü babasının.

Tony bu konuda hala şüpheliydi ama kızına inanmayı seçti.

Kızıl ajan ise steve'e baktı.

Rogers'ında ona baktığını görünce 'bunu yapmamalıydın.' Bakışı atarak başını salladı.

Steve ise bu durumdan zaten oldukça hoşnutsuzdu.

2 saat sonra...

Bütün misafirler dağılmıştı. Kalan yalnızca Yenilmezler, doktor cho, River ve maria hill'di.

Bu biraz geçiş bölümü gibi oldu.

Yeni bölüm, yeni sayfa..

Bir sonraki bölüm'ü 3-4 güne atmayı planlıyorum.

🤍

River Stark (tony of daughter)Where stories live. Discover now