Frank Ray: LONDRA'NIN YÜZ KAR...

By hayaletYazardayazmaz

1.7K 364 124

Frank Ray Londra'nın yeni milyoneri, gizemli adamı. Şehrimin yüz karası. Doğu Yaka'sının lideri. Dışarıdan ba... More

TANITIM
BÖLÜM BİR
BÖLÜM İKİ
BÖLÜM ÜÇ
BÖLÜM DÖRT
BÖLÜM BEŞ
BÖLÜM ALTI
BÖLÜM YEDİ
BÖLÜM SEKİZ
BÖLÜM DOKUZ
BÖLÜM ON
BÖLÜM ON BİR
BÖLÜM ON İKİ
II. BÖLÜM ON ÜÇ
II. BÖLÜM ON DÖRT
II. BÖLÜM ON BEŞ
II. BÖLÜM ON ALTI
II. BÖLÜM ON YEDİ
II. BÖLÜM ON SEKİZ
II. BÖLÜM ON DOKUZ
II. BÖLÜM YİRMİ
II. BÖLÜM YİRMİ BİR
II. BÖLÜM YİRMİ İKİ
II. BÖLÜM YİRMİ ÜÇ
II. BÖLÜM YİRMİ DÖRT
II. BÖLÜM YİRMİ BEŞ
II. BÖLÜM YİRMİ ALTI
II. BÖLÜM YİRMİ YEDİ
II. BÖLÜM YİRMİ SEKİZ
II. BÖLÜM YİRMİ DOKUZ
III. KISIM
III. KISIM BÖLÜM OTUZ

II. KISIM

26 5 0
By hayaletYazardayazmaz


————————

Frank Ray'in yanında çalışıyor olmak hademe olmaktan birazcık farklıydı. Düşündüğüm gibi elzem bir iş yapmıyordum. Bana söylenen her şeyi, ekmek taşır gibi taşıyor, benden istenilen eşyaları kasaba kasaba dolaşıp bulup, getiriyordum. Onca ayyaş heriflerin arasında da başıma geçirdiğim keten şapkayla, ayakta dikiliyor, herkesi büyük bir zevkle gözetlemeye çalışıyordum.

-Baylar! Birbirinize horoz gibi kabarmayı kesin de elimdeki gazete kupürüne bakın! Doğu'nun incisi Takoz birinciliğe oturmuş! Rakiplerini zangır zangır ağlatmış!

Avazım çıktığı kadar bağırıyordum. Hatta bazı zamanlar içimden geldiği gibi çığlık atıyor, yaşlı adamları korkutarak, kahkaha atıyordum. Evet, birbirleriyle kavga eden adamların arasında dura dura nispeten kadınsı narinliğim ardına bakmadan, ufuktaki uzaklara doğru kaçmıştı...

"Deli çocuk! Getir bakalım şu gazeteleri biz de havadislerden keyif alalım!" Centilmen beyefendiler gibi, hasır şapkalarına bürünen iki adamın beni çağırışıyla, onlara doğru yol aldım.

Bizi buradakiler de deli diye çağırıyor ve biz bir kere bile bunun için mücadele etmedik!

Tanrım! Ellerimizin soğuktan soyulmasına, paçalarımıza kısa gelen keten pantolonla dolanmamıza ne zaman ağlayacağız? Madam Bovalyn bizi böyle görseydi, kadıncağızın yüreğine inerdi!

İç sesime katıldım. Bu sefer her ikisini de hak veriyordum. Daha önce hiç olmadığım kadar pasaklıydım ve bu yeni kimliğimle birçok kumarhaneye, örgüt toplantısına benliğimi gizleyerek girebiliyordum. Zira beni tıfıl bir erkek çocuğu sanıyorlardı.

Onun aksine! O adamın bizi nasıl kadın gibi hissettirdiğini unutmayalım sakın!

Evet, evet, şimdi özel hayatıma girmeyelim! Günün öğle saatlerindeydim ve daha çok gazete satmam gerekiyordu. Aklımı bu tür tatlı ızdıraplı günahlarla bulandırmamalıydım... değil mi?

Hava kararana kadar elimdeki kağıtları kasabanın bir ucundan, diğer ucuna dağıttım. Soluklanıp, susuzluğumu gidermek istediğim zamanlarda da birahanelere girdim. Bir şişe bira beni ne kadar şenle ayakta tutuyordu ama! Fevkaledeydi.

Bahis evinin ön tarafındaki avluya yöneldim. Bugünlük bu kadar çalışmam yeterliydi. Cebimdeki bütün bozuklukları, kaba sayılacak bir hareketle, masa başında bahis oyunları listeleyen çocuğun önüne attım.

-Bütün paramı Frank Ray'e oynuyorum! Dövüşü kaptan kazanır, dediğimde, benim gibi kepenk kapanmadan, parasını yatırmak isteyen birkaç insanın homurtularına kulak astım.

"Sıraya gir evlat! Bizler de bahsimizi oynacağız," diyerek yanıma yetişen adama, sinirlenerek baktım. Yaşlı adam kim bilir ailesinin rızkını bu saçma uçkurunda tüketiyordu! Bir de utanmadan çocuk gibi sabırsızlanıyordu!

Sabırsız herife henüz cevap veremeden, yanımıza bir başka genç adam yaklaştığında, ahşapta yükselen tok adım sesleriyle, susup bir anlığına duraksadık. Yanımda duruyordu. Konuşurken de, yanımdaydı.

"Aklını peynir ekmekle yiyen bu çocuğa aldırmayın beyler... Bütün gününü üç kuruş para biriktirme amacıyla çalışıp, kazancını kasamızla paylaşan bu gariban, şirin çocuğa küçük bir iyilik yapabiliriz değil mi? Tatsızlığa; kavgaya lüzum yok."

Sözleri kulağımın dibinde, nefesiyle birlikte yüzüme çarpıyordu. Sırıtıyordum, rahatlayarak omuz silktiğimde benim sıraya kaynak olmamdan rahatsız olan adamların birer birer çenelerini kapamalarına göz gezdiriyordum.

Evet, işte böyle ahmak adamlar!

-Teşekkür ederim... fakat siz de gün içerisinde çok içiyorsunuz, şu ayva göbeğinize bir bakın derim bayım!

Söylenerek beni koruyan adama çevirdim bakışlarımı. Jacob tam bir baş belasıydı! Onunla konuşmamdan keyif alır gibi sırıttığında, başını öne eğerek, masa başındaki çocuğa döndü.

"Patrona oynuyor, bir bilet kes," dediğinde, bana göz kırpıyordu. "Bugün keyfin yerinde bakıyorum. Kazancın keyfini çıkar, çaylak." Ahmak ve tuhaf adamın tekiydi doğrusu. Yine de bu yeni yolculuğumda bana epey yardımcı oluyordu.

—————

Selamlar!
Kitabın ikinci kısmına geçtiğimizi bu küçücük tanıtımla anlatmaya karar verdim... bu kısımda değişen mekanları, yeni karakterleri ve başından beri Effy'le birlikte olan birkaç adamı görmeye devam edeceğiz....
Hazırsanız ikinci kısımda; Effy'nin Frank Ray ile yakınlaşıp bir tanışıklık, ilişki kurduğu bu bölümlerde görüşmek üzere!
Hoşça kalın!
🔥❤️

Soundtracks

Run Away- Snoop Dogg ft Gwen Stefani
World Class Sinner- Lily-Rose Deppp
Moonlight- Kali Uchis
Blind- SZA

Continue Reading

You'll Also Like

180K 39.2K 55
Aşık olmak suç mu? Suçmuş... Hemde suçların en büyüğü. Bir aşk uğruna adaletin aydınlık tarafından karanlık tarafına geçtiğim gün anladım bunu. Sevdi...
3.5M 73.8K 24
• Daddy issues • || Mardin'den Kaçış Serisi: I || * Kurgu ve isimler değiştirildi. "Bazen evler, dört duvar olmaz." Kadın küçücüktü fakat adamın k...
1M 27.1K 83
Cinsel içerik, şiddet vb olaylar içeriyor çok sık olmamak kaydıyla lütfen bunu bilerek okuyun!! Kendini bulunduğu durumdan kurtarmakla beraber ona...
1M 35.5K 39
Bir öğretmen ve bir mafya ? Bir kuralsız kaç kuralı birden yıkabilir ? Aşkın, acının ve heyecan kol gezdiği bir hikaye... Rüzgar&Mehir aşkına birlikt...