" Öğrendim. Butterfly'ın bir kara büyücü olduğunu öğrendim"
Yüzünü iki elinin içine almış yere doğru eğilmişti
"hatta benim aşkıma kara büyü ile sahip olduğunu da öğrendim."
Kısık bir sesle kurduğu cümle ile hemen Elias'a döndüm. Elias ile birbirimize şaşkın yüzler ile bakmaya başlamıştık.
Yani şimdi ana kadın karakter, tüm herkesi kara büyü ile etkilemiş olabilir miydi.
İlginç. İlgi çekici.
Hemen kalktığım yere geri dönüp oturdum. Canavar dükün hemen karşısındaydım.
Hadi bu işi detayına kadar öğrenelim.
"nereden öğrendin?" tüm dikkatimi ona vermiş sadece konuşmasını bekliyordum.
"dükalığa gönderdiğim ajan onu kara büyü yaparken görmüş ve bu esnada benim ona aşık olmama dair bir kaç kelime ettiğini duymuş."
Elias atıldı.
"ajan derken?"
Bu soruyu canavar düke değil bana yönelik sormuştu.
"canavar dükümüz aşık olduğu kızın her dakikasını öğrenmek için bir sapık gibi ajan soktu malikaneye"
Yüzünü ekşitti Elias. Bu davranışın aşırı olduğunu düşünüyordu belkide.
"şimdi içimdeki ona karşı beslediğim bu sevgi bir yanılsamadan ibaret."
Genç dükümüz oldukça perişan duruyordu. Ama bu beni ilgilendirmiyordu. İstersem ne yaparsan yap diyerek odayı terk edebilirdim.
"peki bunu bana neden anlattın" yerimde dikleştim. O ise kambur durduğu omuzları ve sırtıyla bana üzgün bir bakış attı.
"bilmiyorum. Sadece sana söylersem bir yol bulabilirmişim gibi geldi."
İç çekerek konuşmaya başladım.
"iki gün öncesine kadar benden nefret ediyorken şimdi bu kadar önemli bir bilgiyi bana anlatmayı mı doğru buldunuz."
Ne kadar kötü bir durumda olması umrumda değildi. O benden ben ondan nefret ediyordum.
"düşündüm ki düşmanın hakkında gizli bir sır öğrenirsen onun nasıl biri olduğunu herkese gösterirsin."
"yanılıyorsunuz dük ben Butterfly'ın kara büyü kullandığını zaten sizden daha önce öğrendim."
Dük şokla gözlerini iri iri açtı.
Elias arkamda olduğu için nasıl bir yüz ifadesi takındığını bilmiyordum.
"pe-peki nededen sakladınız."
Bir de soruyordu.
"çünkü bıktım dük. Butterfly ve yarattığı sıkıntılardan bıktım. Butterfly ne yapsa haklı bulunmasından bıktım. Ben bu bilgiyi birilerine söylesem yada direk size söylesem bana inanır mıydınız? Hayır. Kanıt olmadan sadece iftira attığımı düşünürdünüz. Kanıt ile çıksam karşınıza, gene ne olur eder asıl kara büyücü benmişim gibi görülürdü. O yüzden sustum ve sizin kendi gözleriniz ile herşeyi göreceğiniz günü iple çektim yani bu günü. Şimdi sadece siz öğrendiniz fakat yavaş yavaş herkes öğrenecek ve öğrenilmesine ben sebep olmayacağım. "
Yavaşça dikleşti.
" yani bana yardım etmeyeceksin. "
" istesemde edemem yarın bu imparatorluktan gidiyorum. "
Kafasıyla onaylayarak ayağa kalktı kapıya doğru adımlarken bir anda durdu ve bana döndü.
" size bir şey sormak istiyorum. "
" buyrun dük"
Yutkundu.
"Butterfly'ın kara büyü kullandığını nasıl öğrendiniz."
Geriye yaslanarak dik duruşumu bozdum.
"kara büyüsü ile bana saldırdı."
İnanmayan gözlerle bana baktı dük.
"ister inanın ister inanmayın ama bu melek yüzlü kızın aslında bir şeytan olduğunu unutmayın dük."
Dük sözümde yatan mesajı anlayarak inanmayan bakışlarını yüzünden sildi. Ve odadan çıktı.
"o sana ne zaman saldırdı."
Aniden sert sesi ile konuşan Elias beni şaşırttı.
Elias karşıma geçip diz çökmüş ve ellerimi tutmaya başlamıştı.
"hatırlamıyorum ama çokta uzak bir tarihte yaşanmadı."
Mırıldama ile beni onayladı.
"herhangi bir yerine zarar verdi mi?"
Yaram olup olmadığından emin olmak için gözleri ile tüm bedenimi aradı.
"red sayesinde yara almadım."
Elias uzanarak kırmızı mücevhere sahip kolyemi elinde tuttu.
"aferin sana red. Qi'yi her yerde korumaya devam et."
Red kolyemin içinden konuştu.
"sen söylenesende öyle yapıyorum zaten. Sanki benim efendim senmişsin gibi aferin falan deme bana."
Red gene her zaman ki Red'di.
Karşımda çirkef cevap karşımda gülümeyen adama baktım. Kalp ritmimin bozulması normal miydi? Bana pek normal gelmedi de. Bu çarpıntıyı daha önce yaşamış mıydım? Sanki biraz heycan biraz korku gibi bir hissiyata sahipti.
Elias çöktüğü yerden ayağa kalktı.
" kalkın güzel leydim şarkı başlamak üzere. Salano geçip en görkemli dansı etmeliyiz."
Onu onaylayarak kalktım. Ve bana uzattığı elin üzerine kendi elimi koydum.
Elleri kocamandı ve bu güven vericiydi. Sakın gülmeyin ona koca eli olduğu için güvenmiyordum. O elias olduğu için ona güvenmemi sağlıyordu.
Harbi biz Elias ile birbirimizi ne kadar tanıyoruz da ben ona bu denli güveniyorum.
Ya Butterfly olacak kadın Eliası da kendisine aşık ederse. Bunun olmasını istemiyorum. Kesinlikle öyle bir şey olmasına izin vermeyeceğim.
"Elias olurda Butterfly'dan hoşlanmaya başlarsan onun bunu kara büyüsü ile yapmış olabileceği düşüncesini aklından çıkarma."
Elias sakince cevap verdi. Benim aksime o çarpıntı yaşamıyordu herhalde.
"öyle bir şey olmayacağına eminim"
Umarım.
Kısa ve sessiz bir yürüyüş sonunda balo salonuna gelmiştik. Tam o sırada ilk dans müziği çalmaya başladı.
Balonun sahibi olan canavar dük başlattı dansı. Hemen ardından biz dahil olduk.
Ritim eşiliğinde, oldukça uyumlu bir şekilde dans ediyorduk.
Elias kulağıma eğildi.
"leydim konuşulanları duyuyor musunuz?"
Hayır anlamında kafa salladım.
"sabah sizi nişan bozulur bozulmaz birini bulduğunuza dair eleştiren insanlar şimdi sizin nekadar güzel olduğunuzu ve benimle ne kadar yakıştığınızı söylüyor. Dediklerine göre veliaht ile olan nişanınızda hiç haketmediğiniz aşağılamalara maruz kalmışsınız."
Kıkırdadım.
" haklılar biz oldukça yakışıyoruz. " evet ben bu cümleye dikkat kesilmiştim.
Bir anda kurduğum cümle ile irileşen bir çift göz ile bakışmaya başlamıştım.
Galiba biraz fazla cüretkar davranmıştım.
Utana sıkıla gözlerimi çektim gözlerinden. Ve sırtı ile bakışan salona bakmaya başladım.
"haklısınız biz yakışıyoruz." cümlesi ile şaşırmış ve hemen tekrar ona bakmaya başlamıştım.
Tatlı gülümsemesini bana sunmuş gözlerimin için içine bakıyordu.
Ben her geçen saniye dahada heyecanlanıyor ve dansın ritmini bozmamak için çaba gösteriyordum.
Bunlar kesinlikle daha önce yaşadığım hisler değildi. Bu hissettiğim duygular bana mutluluk veriyordu.
Biz dansa devam ederken yanımıza dans eden dük ve Butterfly yanaştı.
"eşlerimizi değiştirmeye ne dersin abla."
Butterfly'ın teklifiyle Elias'a korku ile baktım.
Elias kaşlarını çatarak Butterfly'a bakıyordu. Bakmamalıydı o ana kadın karakterdi her erkeğin ilk görüşte aşık olacağı bir güzellipe sahipti.
"izin verirseniz yüce büyücü büyük kızım ile birlikte dans etmek istiyorum."
Elias dansı durdurdu ve bedenini benden uzaklaştırdı.
"tabiki dük. Sonuçta o sizin kızınız."
Dük bana elini uzattı ama daha tutmamıştım.
"beni dansa kaldırmayacak mısınız yüce büyücü?"
Elias hızlı bir cevap verdi.
"kusura bakmayın leydi Butterfly fakat oldukça yorgunum."
Elias onunla dans etmeyecekti. Rahatlamıştım. Fazla bencil davranıyordum belkide ama karşımdaki kız bir büyü ile başkasını kendisine kolayca aşık edebiliyordu.
Elias bana gülümsedi ve arkasını dönüp uzaklaştı. Artık gönül rahatlığı ile dans edebilirdim.
Butterfly ise benim aksime kaşlarını çatmış yere bakıyordu. Aniden sinirli yüzünü bana çevirdi.
Onu umursamadan dükün elini tuttum ve dans etmeye başladık.