River Stark (tony of daughter)

De SuGuler_

22.5K 1.8K 867

"Akıllısın çocuk." Dedi Thanos River'ın başını okşarken. Daha sonra koca kütlesini biraz daha yaklaştırdı ve... Mais

1. Bölüm
2. Bölüm
3.bölüm
4. Bölüm
5. Bölüm
6. Bölüm
7. Bölüm
8. Bölüm
9. Bölüm "sence hala aynı River mıyım?"
10. Bölüm
11. Bölüm
12.bölüm "kimsenin suçu yok."
13. Bölüm "ego stark"
14.bölüm
15.bölüm. "Dikkatli ol..."
16.bölüm
Yeni kitap
Yeni Kitap2
17. Bölüm
18.Bölüm
19.bölüm
21. Bölüm
22. Bölüm
23. Bölüm
24. Bölüm
25. Bölüm
26. Bölüm
27. Bölüm
28. Bölüm
29. Bölüm
30. Bölüm "Is it okay to love pain?"
31.Bölüm
32. Bölüm (SEZON FİNALİ)
33. Bölüm
34. Bölüm
35. Bölüm
36. Bölüm
37. Bölüm
38. Bölüm
39. Bölüm
40. Bölüm
41. Bölüm
42. Bölüm
43. Bölüm
44. Bölüm "kader.."
45. Bölüm
46. Bölüm
47. Bölüm
48. Bölüm

20. Bölüm

471 33 80
De SuGuler_

River'dan...

Eve dönmüştük.

Ev, babamın olduğu her yerdi. Ve ev, onun olduğu her yerdi.

Babamın anlattığına göre robot son anda anahtara dokunmuştu, bizde bunu beklemediğimiz için hazırlıksız yakalanmıştık.

Thor olmasaydı ölürdüm. İkinci kez ölümün ucuna gelmiştim, gerçek anlamda.

Steve kendini suçluyordu, ve ben ona hayır, senin suçun değildi demeye fırsat bulamamıştım.

Pietro'nun durumu normaldi. Sadece bir süre gücünü kullanamayacaktı, açısından dolayı.

Ben ise kimsenin haberi olmadan bir karar almıştım, kendi içimde.

Gitmek istiyordum.

Buna kaçmak denilir miydi bilmiyordum, ama öyle denilse bile kabul ederim, kaçıyorum derdim.

Babamın hoş karşılayacağını biliyordum. En başından beri gitmemi istiyordu.

Bugün ilk defa büyük bir adım atacaktım.

Steve'e benimle gelmesini istediğimi söyleyecektim. Ama korkuyordum, vereceği cevaptan ve tepkisinden. Ya gelmezse, o zaman ne yapardım?

Onunla neden gitmek istediğim açıktı, güvende hissediyordum.

Onun bana kendisini açıklamasına izin verecektim. Geç bile kalmıştım, vereceği cevaba ihtiyacım vardı. Ona değer veriyordum. Aşk olsun veya olmasın, onunla aramızda tuhaf bir bağ vardı. Bazen babam gibi konuşuyordu, bazen abim, bazen ise hayat arkadaşım.

Steve bunların hepsiydi, ve onun benimle gelmesini istiyordum. Babam buna ne tepki verecekti hiçbir fikrim yoktu, korktuğum bir diğer şey ise buydu.

5 gün sonra

Avengers üssü

Babam zırhı için yeni fikirler bulmuştu, bu yüzden ortalıklarda gözükmüyordu.

Babam 3 gün sonra gideceğimi biliyordu. Sık sık beni ziyaret etmeye gelecekti, ve gerçekten de hoş karşılamıştı.

Bunu fırsat bilip salonda oturan Steve'in yanına gittim, oturdum. Gözleri şaşkınlıkla bana döndü, yanına oturmamı beklemiyor muydu?

"Selam." Dedim gülümseyerek, kalbim hızlanmıştı. Ama bunun sebebi söyleyeceğim şeydi.

Yavaşça doğruldu, üzerindeki mavi tişört iyice bedenini sardı. Mavi ona yakışıyordu.

"Selam, bir sorun mu var?" Dedi benim gibi gülümseyerek. Cidden, onun yanına gitmem için bir sorun mu olması gerekiyordu? Bunun olması canımı yaktı ama gülümsememi bozmadım.

"Steve, seninle bir şey konuşmak istiyorum. Buraya bunun için geldim."
Ellerimle saçlarımı düzeltim, kalbimdeki his gerginliğe dönüşüyordu.

Steve arkasına yaslandı, merakla bana baktı. "Anlat. Dinliyorum." Kaşlarını havaya kaldırıyordu arada bunu derken, bilerek mi yapıyordu?

Sol elimle sağ elimi tuttum, kendi kendime destek verdim.

"Son olan olaylar beni derinden etkiledi, biliyorsun." Dedim lafa başlayarak, sonunda ne olacağını bilmiyordum.
"Ani bir kararla gitmeye karar verdim. Sonra düşündüm, cidden mantıklı bir fikir gibi geldi." Bunu duyar duymaz kaşları çatıldı ve yaslandı yerden doğruldu. "Nereye?" Dedi. Ona bakmayıp devam ettim, "uzaklara gitmek istiyorum. İspanya gibi, ya da almanya? Ama sıcağı severim, Türkiye de olabilir."

*seni burada yerler kizim.*

Steve'in kaşları iyice çatıldı.

Derin bir nefes aldım.

"Oraya tek gitmek istemiyorum Steve." Dedim ona bakarak, "seninde gelmeni istiyorum. Neden diye sorma, çünkü bende kendime nedenini açıklayamadım. Yalnızca cevabını söyle." Nefesimi verdim. "Benimle gelecek misin?"

Kalbim duracaktı, artık emindim!

Mavi gözleri önce yüzümde gezindi, dalga geçtiğimi düşünüyor olmalıydı. Böyle düşünmesi normaldi.

Masadaki suyundan içti.

İyi miydi?

"Tony.." dedi sessizce, "Bunu hoş karşılamaz." Hayır mı demekti bu, istemiyor muydu?

Kaşlarımı çattım, "sana evlenme teklifi etmişim gibi konuşma, yanlış anlaşılacak bir durum yok." Eski ben olsam kalkıp giderdim, hatta ona canının cehenneme olduğunu söylerdim. Ama şu an çok farklıydım.

Steve eliyle yüzünü sıvazladı. "Olmaz River, bu doğru değil." Dedi. Bana baktı. "Seninle aramızda bir şeylerin olduğu kesin, ve seninde bana karşı boş olmadığını biliyorum." Bu hayır konuşması mıydı? "Seninle burada hayatımın sonuna kadar yaşarım, ama gelemem." Burnumun sızladığını hissettim. Keşkeler oluşmaya başlamıştı.

"Benimle gizli saklı mı yaşamak istiyorsun, bu mu?"

Kendimi tutamamıştım.

Gözleri gözlerimdeydi, "bir sürelik."

Ellerimi dizlerime koydum. "Her şeyi göze aldım, seninle gitmek için." Dizlerim sarsılıyordu.

"Benimle gel Steve, birlikte gidelim. İster arkadaş olalım ister abi kardeş, ama uzaklarda birlikte olalım, yanımda olmanı istiyorum."

Steve her saniye daha da şaşırıyordu.

10-15 saniye sessizlik oluştu.

Elini yavaşça elimin üzerinde koydu.

"Şu an, hayatımın en güzel hediyesini verdin bana." Dedi, gülümsedi. "Seninle bir hayat hayallerdeki gibi, hayallerden daha güzel." Elimi okşadı. "Ama gelemem, insanların bana ihtiyacı var."

Gözlerim ona döndü.

"Benimde sana ihtiyacım var." Dedim sessizce, bunu daha önce o söylemişti.
"Omzuna büyük bir yük koyduğumu biliyorum ama bunun geri dönüşü olmaz, giderim gelmem. Gelsem bile ben olarak gelmem, bunu istiyor musun?"

Geliyorum de,

Her şeye rağmen geliyorum de, lütfen.

Steve eliyle yüzümü sardı, yaklaştı.
"Seni seviyorum, ama yapamam."

Hızla konuştum, "gitme demeyecek misin?" Dedim, "gitme dersen gitmem, kalırım." Kal de, kalırım.

Steve alnını alnıma yasladı, yağmur başlamıştı.

"Sana gitme dersem bu bencillik olur, kendim için senin hayatını mahvedemem."

Bir kere olsun bencil olsun istedim. Hatta yalan söylesin, kızsın ama gitme desin istedim. Kalmak istedim, onunla.

"Bencil ol o zaman."

Kafasını hayır anlamında salladı, sıcak alnı benim soğuk alnımı ısıtıyordu.

"Hayat senin hayatın, benim değil."

Bu bir vedalaşma mıydı?

Öyleyse güzel bitmeliydi.

Ona karşı ne kadar kızgın ve kırgın olsam da sonu kötü bitiremezdim. Bunu bize yapamazdım.

Ellerimle yüzümü avuçladım ve onu öptüm.

Vedalaşıyorduk öyle değil mi?

Steve şaşkınlıkla kalırken kısa bir karşılık verdi ve geri çekildi. Kendine güvenmediğini biliyordum, her an kalmamı isteyecek gibiydi.

Ayağa kalktım.

"Kendine iyi bak yüzbaşı."

Hızla cevap verdi. "Savaşta değiliz, bana yüzbaşı demene gerek yok."

Gülümsedim, acının gülümsemesiydi.

"Ama sakladığım kurşunlarım bitti." Dedim. "Silahımda mermi kalmadı, karşımdaki kişi beni vurdu. Öldürmedi, ama keşke öldürseydi. Bence en büyük savaş bu."

Ona son bakışım değildi, ama bu duygularla son bakışımdı.

Odadan çıktım.

Ona aşıktım ve o bunu biliyordu.

Onu asla unutmayacaktım, 20 yıl sonra bile.

Bu bir son değildi, biliyordum. ama yeni başlangıçlar yaratacak bir molaydı, defterde yazanları silememiştik, o defterde yeni bir sayfaya geçememiştik. Kaçmıştık, ve kaçmak yeni bir defter demekti.

•••

3 gün sonra

Avengers üssü

Son olaylardan sonra Pietro benimle gelmek için ısrar etmişti, hatta Wandayı da almak istemişti ama wanda bir süre sonra geleceğini söylemişti.

Ben nasıldım?

İyiydim sanırım, iyi olmalıydım.

Babam Pietro'nun benle gelmesine biraz homurdanmıştı, ama bu çok kısa sürmüştü.

Elimizde valizlerle üssten ayrılıyorduk, bana ilk sarılan bruce oldu.

Sıkıca karşılık verdim.

Daha sonrasında clint.

"Kendini özletme."

Ağlamak istemiyordum.

"Özletmem."

Özletecektim.

Sonrasında Thor'a sarıldım, o da bugün asgarda gidiyordu.

Gerçekten sıkı sarılıyordu.

"Seni özleyeceğim, arada Asgard'a uğra."

Gülümsedim. Geri çekildim, gözleri dolmuştu. Koca bebeğim..

Sıradaki kişi Natasha'ydı.

Beni en çok zorlayan 2. Kişi.

Kollarını bana sardığında göz yaşlarımı tutamadım, annemi bırakıyor gibiydim. O annemdi, gerçekti.

Kollarımı beline sardığımda istemeden hıçkırdım. O bunu duydu. "Sorun yok, sürekli seni görmeye geleceğim." Dedi. Geleceğini biliyordum.

Kulagına fısıldadım. "Babamla birbirinize iyi bakın, olur mu?"

Geri çekildi ve elleri yüzümü avuçladı.
"Ağlama artık, minik bebeğim."

Minik bebeğim..

Gülümsedim, "bensiz evlenmeyin, küserim." Dedim, o da gülümsedi. "Sen benim şahidim olacaksın."

Yanaklarımdan öptü.

Sıra Steve'e gelmişti.

Ona sarılıp sarılmamak arasında kalmıştım ama sarılmazsam babam anlardı.

Pietro'nun bizi izlediğini hissettim.

Ona yavaşça yaklaştım ve soğuk bir şekilde sarıldım, ama o benim aksime gayet sıkı bir şekilde sarılıyordu.

"Özür dilerim." Dedi.

Hızla cevap verdim.

"Dileme."

Geri çekildim. Sıra babamdaydı.

Hızla kucağına atladım.

"Seni çok seviyorum, lütfen her hafta sonu uğra." Dedim hızla. Kollarını belime sıkı sıkı sardı. "Her hafta sonu beraberiz meleğim, merak etme."

Onu öptüm, o da beni öptü.

Geri çekildiğimde bir anda bir silüet belirdi.

Işınlanma bittiğinde kişi artık gözüküyordu. Babam beni çoktan arkasına almıştı.

Gelen Lokiydi..

Hızla koştum ve boynuna atladım, onu çok özlemiştim.

"Ah leydim, demek bana veda etmeden gidiyordun?" Beni havaya kaldırdı.

Loki'nin üsste kaldığı süre boyunca benimle iyi bir ilişkisi olmuştu. Geceleri kimse görmeden ona yemek götürürdüm, üstelik tanrı olduğunu bile bilmiyordum.

O benim en yakın arkadaşımdı.

Geri çekildiğimde uzamış saçlarıyla oynadım. "Bence benimle yaşamalısın."Dedim, gülümsedim. O da gülümsedi.

"Ah, ne kadar naziksin. Merak etme, seni bırakmam."

Pietro nefesini verdi. "Gitme vakti geldi."

Onlara son kez baktım. Loki benim için dünyaya gelmişti.

Ve onlara el salladım gitmeden, "kendinize iyi bakın!"

Wanda ortalıkta yoktu. Gözümden kaçmamıştı.

Babam ağlayan thor'u omzuna vurdu.
"Sus artık, emzik mi vereyim?"

Sonra bana döndü. "Hafta sonu yemeğim hazır olsun bebeğim!"

Natasha onu kesti "yemeğimiz!"

Onlara son kez gülümsedim ve arabaya bindim.

•••

KELİMELERLE VEDALAŞTIK BE.

İki günde iki bölüm.. müthiş ilerliyoruz.

RİVER GERİ DÖNECEK BU ARADA SAKİN...

Döndüğünde Steve ile kanlı bıçaklı olacaklar ama sonra... neyse spoiler vermeyeyim.

Gitmesi Steve ile olmaları için gerekliydi.. harcamam onları merak etmeyin.. Steve de o da hak etmiyor mutsuz olmayı.

Pietro ile çok güzel yaşayacaklar, birbirlerini tanıyacaklar..

Pietro kızımızı tanıdıkça daha çok sevecek tabi.

Steve onun gitmesini istedi, çünkü kıza burada zarar geleceğini biliyordu. Onunla gitmedi çünkü River için sevdiklerini korumalıydı.

Lokiyi de getirdik, hayırlı olsun bu arada.

River ve Pietro Bucky'nin geldiği zaman gelecekler, çok güzel olacak...

Sizi 3000 kez seviyorum 🫶🏻

Yorumlarınız beni bölüm yazmaya iten tek şey:))

Continue lendo

Você também vai gostar

YANSIMA De Gizme

Ficção Científica

8K 558 31
İKİ AYRI YAŞAM AMA TEK BİR NOKTA : RUH Amelia kendini hiç bilmediği bir dünyada bulmuştu. Bir anda 19. yüzyıl İngiltere'sine gitmişti. Bu bir rüya m...
133K 11.6K 32
Anneleri zoruyla aynı evde kalan hyunlix çifti Yan shipler: Minsung Yeobin Chanmin Jeonbin İlk ficim olduğu için tecrübeli değilim yazım yanlışı fa...
118K 7K 43
TEXTİNG ASKER KURGUSU
Kırlangıç Projesi De Hayat

Ficção Científica

3.4K 425 34
Yiğit efe aşık olursa Not: Hikaye YiğZey olarak yazılmıştır