River Stark (tony of daughter)

By SuGuler_

22.5K 1.8K 867

"Akıllısın çocuk." Dedi Thanos River'ın başını okşarken. Daha sonra koca kütlesini biraz daha yaklaştırdı ve... More

1. Bölüm
2. Bölüm
3.bölüm
4. Bölüm
5. Bölüm
6. Bölüm
7. Bölüm
8. Bölüm
9. Bölüm "sence hala aynı River mıyım?"
11. Bölüm
12.bölüm "kimsenin suçu yok."
13. Bölüm "ego stark"
14.bölüm
15.bölüm. "Dikkatli ol..."
16.bölüm
Yeni kitap
Yeni Kitap2
17. Bölüm
18.Bölüm
19.bölüm
20. Bölüm
21. Bölüm
22. Bölüm
23. Bölüm
24. Bölüm
25. Bölüm
26. Bölüm
27. Bölüm
28. Bölüm
29. Bölüm
30. Bölüm "Is it okay to love pain?"
31.Bölüm
32. Bölüm (SEZON FİNALİ)
33. Bölüm
34. Bölüm
35. Bölüm
36. Bölüm
37. Bölüm
38. Bölüm
39. Bölüm
40. Bölüm
41. Bölüm
42. Bölüm
43. Bölüm
44. Bölüm "kader.."
45. Bölüm
46. Bölüm
47. Bölüm
48. Bölüm

10. Bölüm

655 54 8
By SuGuler_

River ani bir hareketle geri çekildi.

"Bu kadar yeter." Dedi ve ayağa kalktı.

Steve'in eli havada kalırken bir kaç saniye duraksadı.

River pencere'nin önüne giderek sırtını steve'e döndü. Ani değişen ruh hali onu korkutuyordu.

Steve derin bir nefes aldı.

"Pekala," dedi. Son kez kıza baktı. "Biz yan odadayız, eğer bir ihtiyacın olu-" diyecekti ki river onu kesti.

"Olmaz."

Steve kendisine soğuk davranan kıza cevap vermedi. Sessiz ama sert adımlarla odadan çıktı.

Steve çıkar çıkmaz River camın kenarına oturdu. Ayaklarını aşağıya sarkıttı ve manzarayı izledi.

Derin düşüncelere dalarken aklına Pietro geldi.

O çocuğu tanımasa dahi ona güvenmişti, mantıklı düşünmeye çalışıyordu fakat bu halde olmasına neden olanlar sırasında Pietro da vardı.

İkizleri düşünürken elinde bir karıncalanma hissetti, gözlerini ellerine çevirdi.

Ellerinde patlayan küçük kıvıcımlar gördü.

Bunun onu korkutmasını bekledi, ağlamak, belki de gördüğü görüntüyü kaldıramamasını beklemişti.

Ama bunların hiçbirini hissetmedi. Aksine, güç ona iyi hissettirmişti. Dudaklarına yansıyan gülümseme bunu destekliyordu.

İçinde bilinmez bir kor alev vardı, ve her dakika o ateşe kömür atan kendisiydi.

Normal olmalıyım diye düşündü.

Eğer normal olmazsam intikamımı alamam, beni ciddiye almazlar.

Ve River Stark bu kısa süre içinde ne yapacağına karar vermişti.

•••

Steve Rogers odadan çıkarak Avengers'in yanına gitti, onu ilk gören bruce olmuştu.

Ardından hepsi.

Steve onların merak ettiğini biliyordu, anlatmak istemiyordu fakat bilmelilerdi.

"Ne dedi, bir şey mi istedi, yoksa ağladı mı?"
Dedi hızlıca Tony.

Steve ona sakin olmasını söyledi.

"Bir kaç şeyi hatırlamıyor, hepsi bu. Bana neler olduğunu anlatmamı istedi, sonra da beni kovdu." Dedi.

Natasha şaşırarak, "kovdu mu?" Dedi.

Steve onu onayladığını başını sallayarak gösterdi.

Tony istemsizce gülmüştü.

"En aklı başında olmadığı anda bile çok mantıklı." Dedi.

Bruce ortamın hafif de olsa yumuşadığını düşündü.

"Neden sen peki, babası varken?" Diye sorgulayıcı bir bakış attı Clint.

Natasha clint'in bir şeylerden şüphelendiğini biliyordu, kendi arkadaşı da kendisi gibi zekiydi.

Steve gelen soruyla gerilmişti.

Dışarıda odun kırmanın iyi bir fikir olduğunu düşünerek ayağa kalktı. Kalkarken de "bunu eğer onunla konuşmayı başarabilirsen ona sorarsın." Dedi.

•••

Yarım saat sonra River odadan sıkılmış, ve planına uymanın vakti geldiğini düşünerek odadan çıktı.

Her adımında biraz daha heyecanlanıyordu.

Bu güç her ne kadar güzel hissettirse de sevdiği insanlar vardı ve onlara zarar vermek istemiyordu. Ve bu hiç yeşermeyen korku tohumlarını bile yeşertiyordu.

Merdivenden indiği her basamak onu daha da geriyordu.

Bunları düşünmeden hızlıca merdivenlerden indi.

Mutfaktaki clint ve tony kalakalırken Natasha içten bir şekilde gülümsedi.

River'ın gözleri babasının üzerinde kalırken arkadan birinin ona dokunduğunu hissetti.

Clint korkuyla "dur!" Diye bağırırken River ne olduğunu anlamamıştı.

Yavaşça arkasına döndü.

Bu bir çocuktu.

River çocuğun ne kadar tatlı olduğunu düşünürken clint çocuğu hızla geriye çekti.

River'ın gözleri boşlukta kalırken kendini çok hissetmişti. Belki de hiç aşağıya inmemeliydim diye geçirdi içinden.

Oysa çocukları çok severdi. Tanımasa da onlarla oyunlar oynardı, onlara asla zarar vermezdi. Ve bu çocuğa karşı da kötü bir şey düşünmemişti.

River şaşırarak "ona zarar vermem.." diye fısıldadı.

Clint çocuğu yokluyordu.

Tony gördüğü görüntü karşısında hem üzülmüş hem şaşırmıştı.

Hızla yürüyerek ona sarıldı.

River şaşırdı, ama bunu düşünmedi.

Babasını itmedi, ama karşılık da vermedi.

"Ona zarar vermeyecektim, adını soracaktım..."
Diye fısıldadı tekrar. Babasını özlemişti.

Tony gözlerini kapattı.

"Ona zarar vermezsin, kimseye zarar vermezsin Lotus'um.." dedi.

River ağlayacağını anlayarak geri çekildi.

"Dışarı çıkmak istiyorum." Dedi babasına bakmadan. Az önce yaşadığı durumu hala anlamıyordu.

Tony bunu her ne kadar istemese de onun dışarı çıkması için kapıyı açtı.

River kapüşonlu ceketinin kapüşonunu kafasına taktı.

Ceketin kollarını sonuna kadar getirdi ve ellerinin görünmesini engelledi.

Babasının onun için açtığı kapıdan çıktı.

Önce fazla ışıktan dolayı gözleri kamaşmıştı, sonra temiz hava ona kötü hissettirdi.

Odun kıran Steve'i gördü.

Sanki kasları daha da belirginleşmişti diye düşündü River, bu halde bile ona hayranlık duyuyordu.

Tony kızının nereye gitmek istediğini anlayınca, "biraz yürüyebiliriz güzelim, evin yakınlarında durmamıza gerek yok." Dedi.
Ama River onu dinlemedi.

"Yüzbaşı gibi odun kırmak istiyorum." Dedi çocuk gibi.

Tony gülümsedi, ne kadar can sıkıcı bir durum olsa da.

"Baba, baksana adam ne kadar güçlü." Dedi pencereden dışarıyı izleyen River.

Tony bozulmuştu.

"Baban görebileceğin en güçlü adam çocuk. Bu yüzden izlemen gereken kişi benim." Dedi ve kızını kendisine döndürdü. Burnunu öptü.

7 yaşındaki River düşündü.

"Bende o adam gibi odun kırarsam senin kadar güçlü olabilir miyim?" Dedi heyecanla.

Tony kahkaha attı.

"Bundan fazlası gerek, ama sen buradan başlayabilirsin bebeğim."

"O adam gibi odun kırmak istiyorum."

Tony bu anıyı düşünürken River çoktan gitmişti.

Tony de hızla kızının yanına gitti.

Steve River'ın baltayı tutmaya çalışan elini tuttu. "Bunu yapmak için henüz iyileşmedin." Dedi.

River uyardı.

"Elini Çek yüzbaşı. Ne yapacağımı size sormayacağım."

Steve baltayı çekti, ama River da bir o kadar güç uyguladı.

River onun bırakmayacağını anladığında elinden bir şey çıktığını düşündü.

Ve tamda istediği gibi Yüzbaşı acıyla bırakmıştı.

O sırada Tony geldi.

"Lotus'um bırak onu." Dedi.

River şaşkınlıkla ona döndü.

"Bununla ne yapmamı bekliyorsunuz bilmiyorum. Ama ben bununla sadece odun kırmak istiyorum." Dedi.

Steve kızın gözlerine baktı, kararlılığı hala aynıydı.

River ceketini çıkararak gelişi güzel fırlattı.

Beyaz atletiyle dururken ellerinin gözükmesi umrunda bile değildi.

Hızla odunu koydu, baltayı aldı ve tüm gücüyle vurdu.

Odun ikiye bölünürken hiç hız kesmeden aynısını yaptı.

Steve ve Tony şaşkınlıkla odun kıran kıza bakıyordu, kıramadığı tek bir odun dahi yoktu.

20 dakika sonra River sıkılmış olacak ki baltayı bıraktı.

Yere oturdu ve kendisine bakan babası ve Steve'e döndü.

Şaşkınlıkla ona bakıyorlardı.

"Bana bakmayı kesin. İlk defa mı odun kıran birini görüyorsunuz?" Dedi. sesi kızgın çıkmış olabilirdi, ama içten içe eğlenmişti.

Tony steve'den önce konuştu.

"Sen tost bile yapmayan birisin bebeğim. Birden odun kırman her zaman yaptığın bir şey değil."

River kinayeli bir şekilde güldü.

"Gerçekçi ol baba." Dedi.

"Size zarar vereceğimi düşündün, Barton gibi."

Tony aldığı nefesi tuttu.

Böyle düşünmemişti, en azından düşünmek istememişti. Kızının kendisini bir canavar olarak görmesine katlanamıyordu.

"Kendine böyle davranmaktan vazgeç River, kimseye zarar vermiyorsun." Dedi uyarıcı bir tonla.

Steve Rogers sessiz bir şekilde baba kızı dinliyordu.

"Kendini bir şeye çok inandırmışsın baba. Ama size zararı dokunmayan kişi ben değilim."
Dedi River Stark, ardından ayağa kalktı.

"İster kabul et, ister etme." Dedi babasına bakarak.

"O kız öldü, öldürüldü. Ve siz bedenleri aynı gözüken insanları aynı kişi sandınız."

Arkasına bakmadan eve girdi.

Herkes'e karşı bir öfke duyuyordu, kırgınlık, belki de pişmanlık..

Hayır, bu halde olmalarının sebebi onlar değildi. Fakat bu hale alışmasını sağlayan kişiler onlardı.

Steve derin bir nefes verdi.

"Düzelecek." Dedi kızın arkasından bakarken.

Tony ise başını sağa sola salladı.

"Bizden nefret ediyor."

Steve güldü, acının gülümsemesiydi.

"Umarım bize hissettiği şey nefrettir, ne de olsa oda bir duygu."

Tony dönerek arkadaşına baktı.
"Çok yardımcı oluyorsun yüzbaşı."

Steve de adama döndü.

"Her zaman yardımcı olurum, beni bilirsin."

Tony ayağa kalktı.
"Umarım bu konuda da yardımcı olursun, River'ın seni kovması da bir tür etkileşim sonuçta." Dedi.

Elini yerde oturan Steve'e uzattı.

"Bu durumu da atlatacağız Tony, kalkanımız ve zırhımız olmadan hemde."

Ardından ona uzatılan eli tuttu.

Selam!

Sınavlarım bitti, bol bol bölüm atmaya çalışacağım.)

Clint bu hareketi bilinçsiz bir şekilde yaptı, fakat River'da etkisi çok büyük oldu..

Çok fazla hüzünlendik, üzüldük, ağladık, biraz gülmeyi hak ediyoruz bence?

Bir sonraki bölümde pietronun ağzından okuyacağımız yerler olacak.

Sizi seviyorum, umarım ki duygularımız karşılıklıdır..))

1149 kelime🤍🫶🏻

Continue Reading

You'll Also Like

133K 11.6K 32
Anneleri zoruyla aynı evde kalan hyunlix çifti Yan shipler: Minsung Yeobin Chanmin Jeonbin İlk ficim olduğu için tecrübeli değilim yazım yanlışı fa...
ZAMAN TRENİ By Ceyda

Science Fiction

223K 19.8K 59
2082 yılında suçluları taşıyan, onları tarihin en kötü zamanlarına terk eden bir trende kaderleri görünmez bir iple bağlanmış iki mahkumun hikayesi. ...
512K 27K 34
81 milyon alem vardır. Biz sadece belli başlı olanları biliriz. Melekler, insanlar, hayvanlar, bitkiler, cinler ve şeytanlar. Peki ya bilmediklerimiz...
199K 9.4K 61
İNSANIN RASTGELE SALLADIĞI NUMARA HAYAT DEĞİŞTİRİR Mİ Kİ BENİMKİ DEĞİŞTİ...