-S.i
Thor uçarak çekicini kullanıyor, Hulk gözünün gördüğü her şeye iki elle saldırıyor, black widow ise profesyonel bir şekilde hydra' nın adamlarını katlediyordu.
Yenilmezler için zor bir andı, Lokinin asası Hydra'nın eline geçmişti.
Motor sürerek Kalkan'ını kulanan steve, içinden bu hale girdikleri için lanet okudu.
Bir an önce bitsin istiyordu.
O sırada Tony hızlıca zırhıyla hydranın inine girmeyi denedi, ama onu beklemediği bir güç geri itmişti.
"hay içine" dedi Tony. bunu duyan Rogers da "çok ayıp." Diye seslendi arkadaşına.
Tony'nin 'yüzüne gerçekten mi' diye bir surat yansıdı. Ama bunu sadece jarvis görmüştü.
Steve aklındaki soruyu sordu, bu soğuk onu delirtiyordu.
"Jarvis, yukarıda manzara nasıl?"
Jarvis hızlıca verilere girdi ve "merkez bina bir tür enerji Kalkan'ıyla korunuyor." Dedi ve devam etti.
"Strucker'ın uzaylı teknolojisi, ele geçirdiğimiz hydra üslerinin çok ilerisinde."
Asgardın sarışın prensi gözle görülür bir güçle yere indi, iner inmez de hydra nın adamlarını katletti.
"Lokinin asası burda olmalı, yoksa strucker bu saldırıyı düzenleyemezdi."
Dedi kendinden emin bir şekilde Thor.
Konuşurken de adam katlediyordu.
Daha sonra derin bir nefes verdi Thor, "sonunda." Dedi.
Natasha Romanoff ise teknik hareketlerle düşmanlarına korku verip, onları etkisiz hale getiriyordu.
Tüm bunları yaparken oda Thoru duymuştu ve karşı çıkmıştı kızıl Kadın.
"Sonunda demekle son bulmuyor ama."
Dedi ve yukarısında kalan iki kişiye kurşunlarını gönderdi.
Clint Barton da aynı Natasha gibi düşmanlarını katlediyordu, ama o biraz daha rahattı.
Sağından geçen ateşle sola kaydı clint,
Ardından ateşin geldiği yöne doğru okunu gönderdi. "Evet, bence şaşırtma şansımızı kaybettik." Dedi.
Tony de bir yandan arkadaşlarını dinleyip, bir yandan hydranın adamlarını katledip, bir yandan ise Kalkan'ı nasıl aşabileceklerini hesaplıyordu.
Daha sonra aklına gelen şeyle keyfi yerine geldi, "bir dakika," dedi.
"Yüzbaşının çok ayıp demesine hiç lafınız yok mu?"
Tony bir yandan keyiflenirken bir yandan ise uzun zamandır arayamadığı kızını düşünüyordu.
Yüzbaşı Rogers sıkkın bir sesle konuştu. "Kusura bakma."
Ardından çevik bir hareketle takla atıp sürdüğü motoru hydra adamlarının bulunduğu arabaya fırlattı.
Araba patlarken o "dilim sürçtü."
Dedi.
O sırada tony nin zırhından bir ses yükseldi, "patron, Bayan Stark arıyor."
Dedi.
Tony şimdi sırası olmadığını düşünüp reddetti.
Bunu yaptığı için River onu pişman edecekti ama tony bunu düşünmemeye çalıştı.
Natasha patlayan arabaya bakarken kulağından tony nin sesi yükseldi.
"Eğer River ararsa, açmamalısın Nat."
Dedi, "tabi, canını seviyorsan."
Çünkü biliyorlardı, River Natashayı annesi gibi severdi ve babasından sonra güveneceği tek kişi oydu.
Kızıl kadın bileklerinden elektrik yollarken güldü.
"O telefonu açacağımı biliyorsun."
Dedi.
Tony de gülerek cevap verdi, "şansımı deneyeyim dedim."
Natasha ve tony nin de beklediği olarak Natasha nın bileğindeki hologramdan bir arama gerçekleşti.
'Küçük ajan' arıyor
Yazısını görünce gülümsemesi yükseldi kızıl ajanın.
Ardından telefonun diğer ucundaki kızı meraklandırmamak için aramayı cevaplandırdı.
"Tatlım?" Dedi Natasha.
"Nat?" Diye cevap verdi River.
Ardından konuşmaya devam etti.
"Babamın açmayacağını biliyordum, ama belki açar diye aradım ve tahmin et," Dedi. Natasha da onun cümlesinin
Sonunu getirerek
"Açmadı." Dedi. Bu kızı seviyordu.
River ise daha fazla uzatmayacaktı.
"Her neyse Natasha sadece iyi olup olmadığınızı merak ettim, ve."
Dedi river, devamını söylemeye çekiniyordu.
"Ve?" Dedi Natasha devamını merak ederek, bunu yaparken de steve'nin Kalkan'ını yolladı.
"Sokoviadasınız değil mi? Bak benim yanlış yere gelmediğimden emin olmam gerek." Dedi ve gözlerini kapattı.
Çünkü natasha ve tony onun gelmesini istemiyordu.
Natasha bir an duraksayarak, "bunu yapmadın değil mi?" Dedi.
Ama Riverın geldiğini tıpkı onun motoruna benzeyen motorun geldiğini görünce anladı.
Gülümsedi, bu kızı gerçekten kendi kızı gibi seviyordu.
Hatta tony'i bağladı ve direk konuştu.
"Riverın senin kızın olduğundan emin miyiz? Çünkü o aynı bana benziyor Tony." Dedi.
Tony ise verilerden çıkıp genç ajana cevap verdi, "bunu da nereden çıkardın Romanoff, kızımı benden çalamazsın."
Ama daha sonra gözleri kalabalığım arasındaki hızla motor sürerek ateş eden kızına döndü.
"Siktir." Dedi ağızının ucundan, bunu nat ile konuşarak yaptığı için ahlaklı yüzbaşı duymamıştı.
Jarvis de verilere ulaşmaya denerken konuştu, "efendim, şehir ateş altında."
Dedi.
Tony de bir yandan ateşlerden kurtulmaya çalışıp bir yandan kızına bakarken, "bende ateş altındayım Jarvis." Dedi.
Clint barton sessiz bir şekilde onu görmeyen adama okunu fırlattı ve yeniden ağacın arkasına geçti.
Daha sonra okun gitmediğini hatırladı ve yeniden baktı.
Bu kez ise sağ taraftan oku hızlıca atmayı denedi ki görünmesi zor bir cisim onu yerle buluşturdu.
Clint şaşkınlıkla bunun ne olduğuna baktı ve kesinlikle sarı saçlı bir oğlan beklemiyordu.
Sarışın çocuk clinte baktı, "beklemiyor muydun canım, ha?" Dedi ve hızla ortadan kayboldu.
Clint bir kez daha şansını denemek için hareketini yaptı ama okunu göndermedi, bir kaç saniye durakladı.
Ve o bir kaç saniye vurulması için fazla bir süreydi.
Sağ tarafından keskin bir acı onu vururken clint yere savruldu.
Onu gören river ve Natasha hızla ona doğru ilerledi.
River Motoruyla daha çabuk oraya vardığı için motoru kendilerine kalkan yaptı. Kızıl ajan ise gecikmemişti.
"Clint!" Diye haykırmıştı tedirgince.
Kaptan Amerika da bu sarışın çocuğu fark etmiş, "alanda bir gelişmiş var." Demişti uyararak.
River clintin yarasına bastırırken, "clint vuruldu." Dedi. Oda tıpkı babası gibi ağızının ucundan bir küfür yollamıştı.
Natasha da elini clintin yarasına koydu.
Ardından river clintin kafasını dağıtmak için bir kaç şey söyledi, ne yazık ki o bu konuda black widow kadar becerili değildi.
"Clint biliyor musun senin o 13 gün boyunca aradığın turşuları ben yedim."
Dedi. Clint acıyla ona dönerken sesi inilti gibi çıkmıştı. "Seni hain." Dedi.
Ardından River başka bir şey söyledi, yardımcı olmaya çalışıyordu ama bu Clint'e fiziksel acıdan daha yoğun geliyordu.
"O çok aradığın çoraplarını da clintty'e babam verdi." Dedi.
Clint bunu duymasıyla daha çok acı çekti.
Natasha da River'a baktı. "Yardımcı olmuyorsun." Dedi.
River de hızlıca "farkındayım." Dedi.
Natasha silahın geldiği yöne baktı ve hala tehdit oluşturduğunu gördü.
Elini hızla kulağına götürerek, "biri şu tankın icabına baksın." Dedi.
Bunu Hulkun yapmasını beklemiyordu ama işini kökten hallettiği için rahat hissetti.
River kanamanın hızlandığını görünce tedirgince Natasha'ya döndü.
"Burada daha fazla duramaz, götür onu Nat." Dedi.
Sakin olmaya çalışıyordu, ama henüz 18 yaşında olduğu için bu konu da beceri sahibi değildi.
Üstelik Clint'e çok değer veriyordu, onun canının acıması kendi canını acıtıyordu.
Tüm Avengerler için durum böyleydi fakat Durum River açısından biraz daha farklıydı.
Onun hayatı haberleri izlemekle geçmişti.
Babasına, diğer avengerlar'a zarar geldi mi korkusuyla izlediği haberlerle.
Şimdi o savaşın içindeydi, görünce korkusu geçer sanmıştı ama durum daha kötü bir hale gelmişti.
Görmek canını daha da acıtmıştı, ama bunu şu an düşünmek istemedi River.
Steve olanları duyup, "Stark, içeri girmemiz gerek." Dedi. Oda endişelenmişti Clint için.
Stark kulenin etrafında gezerek, "yaklaşıyorum" dedi.
Sonra içine bir şüphe düştü.
"Jarvis Yaklaşıyorum, değil mi ?" Diye konuştu. Ama hiçbir fikri yoktu.
River'ın içi sinirle doldu, bunu Clint'e yapanı bulmak istiyordu.
Ardından hızlıca hologramını açıp hydra için hazırladığı taslağa baktı, hydra'nın gelişmiş insanlar yetiştirdiğini biliyordu.
Ama bu sadece bir teoriydi, istese kimliklerini bulurdu fakat River bunun olmayacağını düşünerek yanılmış, araştırmamıştı.
İşini geciktirdiği için kendine kızdı ve hızlıca taslaktan verilere ulaştı.
Natasha kızın ne yaptığına baktı, ve onu uyardı.
"Şimdi sırası değil Riv." Dedi.
Ama River ona cevap vermedi.
Verilere hızlı bir şekilde ulaşıp Jarvis'e seslendi.
"Jarvis A8 dosyasını yüklemeni istiyorum, en hızlı şekilde." Dedi ve elini yeniden Clint'e yardım etmek için uzattı.
Jarvis ise dosyayı yüklemişti o kısa sürede, bunu "dosya yüklendi bayan Stark." Dedi.
River gecikmeden dosyayı açtı.
Gördükleri onu şaşırtmıştı, çünkü böyle bir şey beklemiyordu.
Ama şu an hayat hikayelerine değil oluşturabileceği tehditlere bakmalıydı.
Elini kulağına götürdü.
"Pietro Maximoff ve Wanda Maximoff."
Dedi hızlıca.
"Pietro'nun üstün bir hızı var, onunla tanıştınız zaten." Dedi ve diğer sayfaya geçti.
"Wanda'yla henüz karşılaşmadık ama ona daha fazla dikkat etmelisiniz, kızın telekinezi ve zihin kontrolü yetenek'i var." Dedi.
Ardından Natashaya döndü.
"Düşmanımızı bilmezsek bu bir savaş sayılmaz, anonim savaşı da benlik değil." Dedi.
Tony şaşkınca konuştu, "pardon ama sen bunları nereden buluyorsun çocuk? Bunları yalnızca ben bulmuştum." Dedi. Sesi kıskanç çıkmış olabilirdi ama kızının zekası onu günden güne şaşırtıyordu.
River muzip bir sesle yanıt verdi, "unutmadıysan bende bir Stark'ım baba. Ve belki bir kaç taslağını çalmış olabilirim." Dedi.
Tony tam cevap verecekti ki steve araya girdi.
"Teşekkürler River, ve dikkatli olun çocuklar." Dedi.
Tony' de Jarvis ile iletişim'e geçti tekrardan.
"Kalkan için güç kaynağı görüyor musun?" Dedi Lokinin asasından şüphelenerek.
Jarvis de beklemeden yanıtladı.
"Kuzey kulesinin aşağısında bir partikül dalgası var."
Tony duyduğuna sevinmiş Kalkan'ı nasıl aşabileceğini bulmuştu.
Elinden çıkan ateşle kalkanı yok etmişti, ve hızlıca bunu ekip arkadaşlarına bildirdi.
"Asma köprü açıldı çocuklar." Dedi.
Bunu duyan Thor ve Steve yan yana geldi, onlara doğru gelen asker sürüsünü görünce Thor, "sıraya giriyorlar" dedi.
Steve de onu onaylayarak, "e gaza geldiler tabi." Dedi ve Kalkan'ını Thor güç uygulasın diye siper etti.
Thor çekicinden askerlere doğru gücü yolladı, durdu.
"Asayı bulun çocuklar." Dedi ve kendini yukarıya yolladı.
River da ortamı yumuşatmak için, "ve lütfen konuştuğumuz dile dikkat edelim." Dedi. Babası gibi oda Steve ile uğraşmayı seviyordu.
Steve starklar' dan asla kurtulamayacağını anlamıştı.
"İyi ki bir dilinize düştük yani." Dedi sıkkın bir sesle.
Natasha da Clint'in kötüleşen durumuna yönelik konuştu, "Clint çok kötü yaralandı beyler. Hemen tahliye etmeniz gerek." Dedi.
Thor da Natasha'yı onayladı.
"Barton'u jete götürebilirim. Çok geçmeden asayişi sağlarız." Dedi.
Natasha Clint'e yardım edip Thor'a ulaşmasını sağlarken River da tıpkı Natasha'nınki gibi giydiği ajan kıyafetiyle beraber hydra'nın adamlarına saldırdı.
Adamın elinde silah olduğunu görünce sağ ayağıyla ağaçtan güç alarak, yine sağ ayağından adama tekme attı.
silah yere düşerken River adamın kafasına sıktı.
Etrafa yayılan kan hoşuna gitmemişti, orada daha fazla oyalanmadan koşmaya başladı.
Koşarak Steve ulaşmayı deniyordu ki bir şeye çarpıp 4-5 metre uzağa fırladı.
Ama bunun Pietro olduğunu anlaması çok sürmemişti.
Canının acımasını umursamadan Pietro'ya baktı.
"Pietro Maximoff'un yeteneklerinin arasında arkadan pazarlıkta varmış çocuklar unutmuşum." Dedi ve ayağa kalktı.
Pietro ise karşısındaki güzel kıza baktı, ona zarar vermek hoşuna gitmemişti.
"Stark'lar neden bu kadar konuşur, hiç hoş değil." Dedi ve bir kaç adım daha yaklaştı güzel kıza.
River ise Pietro'nun bastığı yere bakarak gülümsedi, "Etkilendin ama." Dedi ve aynı kendisi gibi 4-5 metre uzağa fırlayan pietroya baktı.
Konuşma sırasında saniselik bir hızda Pietro'nun ayağıyla basacağını tahmin ettiği yere babasının yeni teknoloji bombalarından yerleştirmişti.
Steven yanına gitmeden önce son kez konuştu, "River ben bu arada."
Ve koşarak uzaklaştı.
Pietro ise bu kızın kendisinde bıraktığı hislerle baş başa kalmıştı.
"Ah şu Stark'lar."