tabildot // yarı texting

Da mucevherr_

109K 7.4K 1.9K

[tabildot // yarı texting , tamamlandı] 05×× : Geçenlerde sana 'Yemeği beğenmedin mi?' diye sorduğumda bana... Altro

t // I
t // II
t // III
t // IV
t // V
t // VI
t // VII
t // VIII
t // IX
t // X
t // XI
t // XII
t // XIII
t // XIV
t // XV
t // XVI
t // XVII
t // XVIII
t // XIX
t // XX
t // XXI
t // XXII
t // XXIII
t // XXIV
t // XXV
t / XXVI
t // XXVII
t // XXVIII
t // XXIX
t // XXX
t // XXXI
t // XXXII
t // XXXIII
t // XXXIV
t // XXXV
t // XXXVI
t // XXXVII
t // XXXVIII
t // XXXIX
t // XL
t // XLII
t // XLIII
t // XLIV
t // XLV
t // XLVI
t // FİNAL
t // ÖZEL BÖLÜM - 1
t // ÖZEL BÖLÜM - 2

t // XLI

1.3K 104 38
Da mucevherr_

Selamun Aleyküm,
nasılsınız okurcanlar?

yeni ipuçlarıyla dolu, biraz da uzun bir bölüm sizlerle..

iyi okumalar (:

×

Okumaya çalıştığım kitabın kapağını kapatıp sırtımı geriye yasladım. Aklım o kadar doluydu ki okuduğum sayfayı kaç kere okursam okuyayım anlamıyordum.

Kahvaltıdan sonra yaklaşık beş saat geçmişti ve babam işe gitmişti. Şevval'de ders çalışmak için odasındaydı. Mutfaktan gelen seslerle de annemin mutfakta olduğunu anlamıştım.

Herkesin işinin olmasını fırsat bilerek oturduğum sandalyeden kalktım ve yatağıma oturdum. Komodinimin alt çekmecesini açıp içindeki anı kutumu çıkarttım.

Minik anahtarıyla açtığım kutudan yayılan anıların gözle görünmez yansımalarıyla tebessüm ettim. 

Kutunun aşağısında olan katlı kağıdı elime aldım ve dikkatli bir şekilde kağıdı açtım. Gözlerim satırlarda gezinirken hatırladığım geçmişin kısa kesitiyle karşımdaki duvara çevirdim bakışlarımı.

"Umut'un bu konuda yetenekli olduğunu bilmiyordum aslında Ecrin. Zaten yazdığı da şiir sayılmaz, akrostiş."

"Bana mı yazmış bunu Umut?"

"Evet, senin için yazdığını söyledi. Sonra da bana verdi sana ulaştırmam için."

Ben öylece dururken Neşe alıngan bir tavırla "Teşekküre gerek yok." diye mırıldandı.

Bakışlarım Neşe'yi bulduğunda "Hoşuna gitmediğini anlıyorum ama bunu sakla Ecrin. Belki ileride bir anı olarak kalsın istersin. Neden olmasın?" diye eski neşeli haline büründü.

"Saklamam yanlış olur. Umut benim arkadaşım Neşe."

"Evet öyle ama bu da senin aldığın ilk şiir. Bence saklanmaya değer."

Umut'u sevmiyordum, evet. Ama Neşe'nin dediğini yapıp yıllar önce bana gelen ilk şiirimi saklamıştım. Yanlış mı yapmıştım, bilmiyorum.

Duvardan çektiğim bakışlarımı elimdeki kağıda çevirdim. Bugüne kadar yerinden hiç çıkmayan kağıda ihtiyacım olmuştu. Belki de bu şiir bana bir şeyler anlatırdı.

Yüzümdeki gülümsemeyle tanıdık satırlarda gezdirdim gözlerimi.

"Elveda,
Cümleler bitiyor burada.
Rengarenk çiçeklerle sana,
İstenmeyen bir veda.
Ne olur beni unutma.."

Kendisine karşı hiçbir duygu beslemediğim birinin yazmış olduğu beş satırlık bir şiir beni nasıl gülümsebiliyordu?

Yüzümdeki gülümsemeyi silip sıkıntıyla ofladım.

İçine düştüğüm çaresizlik kuyusunda boğulmak istemiyordum.

"Bu durum hoşuma gitmese de Umut seni gerçekten çok severdi."

Düşüncelerimden sıyrılmama neden olan annemin sesiyle elimdeki kağıdı yatağıma bıraktım ve telaşla "Anne?" dedim.

Annem yüzünde kızgın olmadığını anlatan gülümsemesiyle odama girdi ve yanıma geldi.

Bir şey olduğunu çaktırmamaya çalışarak "Bir şey mi olmuştu?" dediğimde güldü ve "Bu konularda katı olduğumu biliyorum ama ne olursa olsun yalnız benimle konuş Ecrin. Hem zaten senin bir suçun yok. Bu yüzden sana kızmamamı gerektirecek bir olay da yok." derken gülümsemeye devam etti.

"Teşekkür ederim."

"Ne demek güzel kızım. Aldığın ilk şiiri saklayacağını biliyordum."

Az önce yatağa bıraktığım kağıdı elime aldım ve "Hoş bir anı." diye mırıldandım.

"Öyle."

Kısa bir sessizliğin ardından annem "Az önce okuduğun şiirin daha doğrusu akrostişin ardından gülümsemenin bir sebebi var mı Ecrin?" diye sorarcasına konuşmuşan anneme baktım.

"Hayır, yok. Sadece beş satırlık bir yazıdaki masumiyet hoşuma gitti. Bana yazan kişiyle alakası yok."

Başını olumlu anlamda sallayan annem "Umut iyi bir çocuktu küçükken. Sadece biraz fazla kendine güveni vardı. İstediği her şeyi elde ettiği içindi belki. Ama az önce de söylediğim gibi seni severdi. Bir araya geldiğiniz zamanlarda yalnızca seninle oyun oynamak isterdi. Diğer çocukları dışladığı bile olurdu." dedi.

En sevmediğim insan tipiydi. Sadece kendini düşünen, her istediğini elde etmiş, şımarık ve bencil insanlar...

"Sen de bu yüzden Umut'tan pek haz etmezdin. Onunla devamlı oynasan da nadiren kendi isteğinle olurdu bu oyun oynamalar. Zaten bir süre sonra da buradan gittiler."

Başımı sallayıp "Yine de çok olgun bir çocukmuş. Gideceklerini anlayıp şiir yazmış bana." dedim.

"Umut ve ailesi Umut'un şiirinden bir sene sonra gittiler bu şehirden."

Bilmediğim bir detay istemsizce aklımda yer etmişti. Şiir bana ulaştıktan sonra bir daha Umut'la hiç karşılaşmamıştım.

"Nasıl ya? Şiiri aldıktan sonra hiç Umut'u görmedim ben. Hem zaten bir sene önceden nasıl veda içerikli bir şiir yazar ki?"

"Umut okul değiştirdi. Taşınma işi evde konuşulduğu için farklı bir ortama girmek istemiş, alışmak için. Sonra da sizinle oynamaya bir kere bile gelmedi."

Sanki bu hikayede bir eksik vardı. Ya da bir yanlışlık.

Düşüncelerimi anneme belli etmeden "Yaptığı, çocukluğun verdiği bir masumiyetten kaynaklıymış bence." dedim. Ardından annemin konuşmasına izin vermeden "Anne ben artık yavaştan gideyim. Nisanur, Neşe ve Aslı çoktan parka gitmiştir. İlayda'da birazdan orada olur. Ben de gideyim ki kızları bekletmeyeyim." dedim.

"Tamam." deyip odadan çıkan annemin ardından elimdeki kağıdı dikkatli bir şekilde telefon kılıfımın arkasına yerleştirdim. Kaybolmasını istemezdim, bu kağıda ihtiyacım olacaktı.

Ardından da anı kutumu tekrardan yerine koyup, odamdaki aynadan son bir kez kendime baktım ve çantamı sırtıma taktım.

Odamdaki pencereyi kapatıp odamdan çıktım ve mutfağa girdim.

Bugün için yaptığım poğaçalardan bir saklama kabına doldururken bir yandan anneme "Ben çıkıyorum annem." dedim.

Kızlarla piknik yapacağımız zaman ben hep poğaça yapardım. Hem yapımı kolaydı hem de hepsi oldukça beğenirdi.

"Tamam güzel kızım, arkadaşlarını bekletme. Ama akşam eve geç gelme, yemeğe davetliyiz."

"Yine mi yemek daveti?" derken yüzümü astım.

"Merak etme, bu defa ne Umut ne de annesi olmayacak yemekte. Selim'in annesi Hacer davet etti. Buraya geri döndüklerinden beri davet ediyordu da ben yaz tatilinde gelmek iyi olur demiştim. Şimdi de yaz tatili." deyip gülümseyen annemle ben de gülümsedim.

"En azından imâlı bakışlara maruz kalmam, iyi insan Hacer Teyze." derken anneme sarılıp mutfaktan çıktım ve elimdeki saklama kabını çantama attım.

Bugün yanımızda İlayda ve Aslı'da olacaktı. Belki Tabildot'la ilgili konuşmazdık ama onlar da benim arkadaşlarımdı ve bir arada olunca oldukça güzel vakit geçiyorduk. Eğlenceli oluyordu.

Kapının önünde hızlıca ayakkabılarımı giyip merdivenleri koşar adım indim. Sonunda dışarı çıktığımda derin nefesi ciğerlerime çektim.

Hava mükemmeldi. Yazı çok severdim.

Neşe'yi aramak için telefonumu elime aldığımda gözlerim kılıfın arkasındaki kağıtta takılı kaldı.

Umut'un ne yapmaya çalıştığını anlamıyordu. Her konuda çok rahat büyümüş birisiydi. Annemin de dediği gibi her istediği olurdu. Bunun sebebiyle de kendine güveni şımarıklıkla karıştırıyordu.

"Neyse banane." diye mırıldanıp Neşe'nin numarasını tuşladım. Şimdi arkadaşlarımla eğlenmenin zamanıydı.

× kırk birinci bölüm sonu ×

bir bölümün daha sonuna geldik. nasıl buldunuz?

Tabildot Bey'ciğimiz sence kim can can, okurcan? tahminini paylaşmak istersen doğru yerdesin, buraya yazabilirsin. (:

evet, yıldız toplamamıza yardım ettiyseniz ve yorumlarınızı da benimle paylaştıysanız sizlere ufak bir veda ediyorum.

yeni bölüm oy sayısı 15 olduğunda sizlerle. (bu bir sınır değil, sınırları sevmem.)

kendinize iyi bakın, Allah'a emanet olun.

hoş kalın.. <3

1️⃣7️⃣.8️⃣.2️⃣2️⃣ (:

Continua a leggere

Ti piacerà anche

371K 16.9K 48
Kafadar ve manyak kızımızın abisi olan Yüzbaşı'ya yazmak yerine başka bi Yüzbaşı'ya yazmasıyla karışan işler... Melih'in Nil'e beslediği büyük aşkla...
267K 13.7K 20
Bir avukatın dava hakkında bilgilendirmek için kebapçıda bir peçeteye not aldığı telefon numarası kebapçının sahibinin eline geçiyor. Kebapçının sahi...
770K 34.5K 36
0544: Sen ciddi ciddi bu grubu hackledin? 0532: Allah için bi anlatır mısın nasıl yaptın bunu? Siz : Evet hackledim , çok da basit yaptım. 0555: Baya...
105K 4.6K 18
Birlikte haberleri çıkan Yağız Ege ve Güneş, bir anda sosyal medyanın en yakıştırılan çifti olma yolunda adım atarlar. Olay yanlış anlaşılmadan ibare...