Gücün İhtirası

By sivaslibayan

81.6K 2.9K 175

#14 En iyi tarihi kurgu 🌺 (070519) Tarihi Kurgu Serisi - 2 (Serinin diğer kitaplarıyla alakası yoktur!) He... More

Gİ-Tanıtım
Gİ-1
Gİ-2
Gİ-3
Gİ-4 -Kesit-
Bir bakar mısınız :) #Wattys2015
Gİ - 4
Gİ - 5
Gİ - 6
Gİ - 7
Gİ - 8
Gİ - Not
Gİ - 9
Gİ -10
Gİ - 11
Gİ - Not
Gİ - 12
Gİ - 13
Gİ - 14
Gİ - 15
Gİ - 16
Düzenleme Duyurusu '-'
Gİ - 17
Gİ - 18
Gİ - 20
Gİ - 21 * Diğer bölüm Finaldir.
Gİ - Final Ön Part
Gİ - Final
♣Teşekkürler♣ TANITIMLAR

Gİ - 19

1.3K 64 18
By sivaslibayan

Merhabalar :)
Bu bölümü up uzuun yazmaya çalıştım. 1290 Kelime yazdım . Kaç sayfaya tekabül ettiğini bilmiyorum . Yorumlarınızı merakla bekliyorum. Tavsiyelerinizi alıp uygulamak istiyorum. Lütfen yorum yapın - lütfen oy verin gibi bişey oldu ama :) -
Voteleride unutmayalım
Iyi okumalar :)

Multimedia Allison ve Kate :)

Işımakta olan havaya bakıp gözlerimi ovaladım. En son beraber bahçede piknik yapıyorduk , sandviç yedikten sonra da uyumuştuk. Peki ben odaya nasıl geldim? Etrafa bakarken yanımda yatmış olan eric'e baktım. Iyide koca bir gün beraber mi uyumuştuk. Kafamı olumsuz anlamda sallayıp yataktan kalktım. Odamın kenarına asılan kıyafetlere bakınca aklım başıma geldi.

Yeni kralımızın taç giyme töreni vardı. Hızlıca tekrar yatağa dönüp eric'i uyandırmaya çalıştım ama o bir türlü kalkmıyordu. Nasıl kaldırağımı düşünürken Aynanın kenarındaki Sürahiye gözüm kaydı. Hayır hayır tabiki de yapmayacağım! Neden olmasın ki!
Yataktan kalkarak bir bardak su doldurdum ve başına gelip derin bir nefes alıp boşalttım. Yataktan sıçraması o kadar komikti ki gülmemek için ağzımı kapatsam da engel olamıyordum.

"N'aptın sen"

Ona bakmayarak etrafı incelemeye başladım. Ondan kaçmaya çalışan bakışlarım daha çok gülmeme yarıyordu.

"Şey sadece bugün taç giyme töreni vardı. Sen kalkmayınca bende kaldırdım."

"Ne! " Hemen yataktan kalkarak koşar adım dışarı çıktı. Daha sonra geri geri gelip yanıma durdu.

"Ne oldu" anlamında kaşlarımı kaldırdığımda yanağıma küçük bir öpücük bıraktı ve koşar adım odasına doğru yol aldı.

Kavun içi renginde elbisemi giydikten sonra aynanın karşısına geçip saçlarımı yaptım. Prensin-Biraz sonra kral olacak- hiç birşeyi olmasamda sarayda bana ait oda ve hizmetliler vardı. Onlardan sadece kıyafet konusunda yardım alıyordum.

Allison eric'e kardeşi olduğunu söyledikten sonra bir daha konuşmadılar. Saray halkı dışında kimse kardeş olduklarını bilmiyor. Kral olma konusuna gelince ise eric kardeşine bir hak tanıdı ona gerekli eğitimleri aldıktan sonra tahtı devredecek yani babası gibi kardeşini öldürüp atmayacak.

Saçlarımı sağ omzumun üzerinde topladıktan sonra kapının önünde beklemeye başladım. Konuklar olacağı için benim nerede nasıl durmam gerektiğini bilmem gerekiyordu.

"Düşesim?" Bu sesi ilk defa duyduğuma yemin edebilirim çok cızırtılı bir sesti.

"Efendim?"

Arkamı döndüğümde balık etli , sarı elbiseli saçlarını acayip şekilde bağlamış bir kadın bana doğru geliyordu. Bir an bana mı dedi diye etrafı gözledim. Önüme gelince hiç alışık olmadığım bir selam verdi.

"Ben ingiltereden geliyorum özel olarak size hizmet edeceğim" Şaşırmış ifademi yüzüme takıp olabildiğince anlamaya çalıştım.

"Anlamadım?"

Kadının kaşları birden şaşırmış gibi ayağa kalkınca bende aynı şekilde kaşlarımı kaldırdım.

"Sizin giyiminizle ben ilgileneceğim"

"Neyse benimle gel birine ihtiyacım var" Neyseki sitresimi paylaşacağım biri ortaya çıkmıştı. Adımı söylemediğimi düşünerek tekrar yüzümü ona döndüm.

"Size kendimi tanıtmadım"

"Adım-"

"Kate portakal suyunu sevmesiniz genellikle sabahları vişne suyu içersiniz , pudra pembe renkte kıyafetler giyersiniz ayrıca saçlarınızı toplayınca kulaklarınızı kocaman hissedersiniz"

Şok olmuş bir ifadeyle bu acayip kadına baktım. Benim bile bilmediğim şeyleri nasıl biliyordu. Yani hiç dikkat etmediğim mesela ben her renk elbise giyerim hiçte sık sık pudra giymiyorum.

"Hiçte bile kulaklarım gayet iyi" Kulaklarımın iyi olmadığını biliyordum fakat kocaman felan da değildi onun yaptığı sadece abatmadan ibaretti.

"Bence saçlarınızı toplamamakla iyi yapıyorsunuz" birde öneride bulunuyor. Bu kadına şimdiden fazlasıyla sinir olmuştum.

"Sen beni sinir etmeye felan mı geldin? sensin koca Kulaklı"

Kadın kaşının tekini havaya kaldırmış bana bakıyorken iyice gerildiğimi hissettim. Bu şuan onunla tartışmamdan değildi. Yakın bir zaman önce bir düğün yapacaktık ve herkesin önünde rezil olmuştuk en iyisi benim gitmememdi ama nasıl olacak çok merak ediyordum.

"Bence gidin hem yakında kocanız olacak size kırılır"

"Ne dedin sen?"

"Törene gidin diyorum" Ellerimi alnıma sert şekilde çarptım.

"Çabuk yanımdan kaybol!"

Aklımı okuyor birde! Baş belası olmanın yanında akıl okuma gibi bir huyuda varmış bugün onu da öğrenmiş oldum. Bakalım bu kadınla ilgili daha beni ne bekliyor.

En iyisinin içeride beklemek olduğunu düşünerek odaya girdim. Zamanın geçmeyeceğini anlayarak kendimi yatağa attım.

"Olaamazz!" Beynimin içinde ciyaklayan bir ses ne kadar hoş olabilir ki...

Bende öyle düşünmüştüm. Sesi tüm odayı tırmalarken istemsizce yaptığım yerden kalktım. Başıma şimdiye kadar bu kadar büyük bir bela gelmemişti. Bu kadın tam anlamıyla "Belaydı".

Elimi susması anlamında sallamaya başladım. Tekrar ayağa kalkarak kıyafetimi ve saçımı düzelttim. Ben hareket ederken dikkatlice beni inceliyordu.

"Düşesim! " Ne var diye bağırmamak için kendimi tuttum. Ben kimseye bağırmazdım ama bu kadın sabrımı zorlarcasına uğraşıyordu.

Ayağını öteki ayağının önüne alarak selam verdi.

"Gene ne var?"

"Ben syona"

"Adını sorduğumu hatırlamıyorum"

"Adım değil zaten , adım irina bu sadece lakabım ve görevim"

Gözlerimi devirmemek için kendimi zor tuttum. O sırada eric heyecanla içeriye daldı. O kadını görünce yanıma temkinli yaklaşması gülmeme neden oldu.

Bakışlarını bile üzerinde tutmadı. Belliki daha önce tanışmışlardı.

"Tanışıyor musunuz?" Tanıştıklarını belli eden yüzü hiçte iyi bakmıyordu.

"Evet"

Daha fazla içimde biriken kahkahayı durduramadım ve güldüm. Ta ki o iğrenç ses duyulana kadar...

"Bence bir daha gülmeyin"

Bu sefer gülme sırası ericteydi. Sinirim tepeme çıkarken yüzümün kaskatı olduğunu fark ettim. Tekrar iğneleyici bakışımı yüzüme takarak konuşmaya başladım.

"Sana konuş dediğimi hatırlamıyorum"

"Ama-"

"Çık dışarı!" Gözlerimi eric'e diktiğimde hâlâ gülüğünü fark ettim. Koluna azıcıkta olsa vurdum. Gülmesini kesince içimde dönüp dolanan soruyu ona yönelttim.

"Benim bu kadına ihtiyacım yok!"

Yüzündeki gülme ciddi bir ifadeyi alınca bir an kötü birşey sordum sandım.

"Zaten sana değil"

"Kime?"

Ciddi bir ifade takma sırası bana gelmişti. Karşımda tekrar gülmeye başlayınca sinirim artmaya başladı.

"Katreen'e lazım" Kalp atışım birden hızlandı. Anlam veremediğim şekilde atıyordu.

"O da kim?"

"Göreceksin birazdan"

Kaşlarımı iyice çatmaktan ortası acımaya başlamıştı. Elimi tutup salona doğru ilerlemeye başladı. Bense gidip gitmemekle kararsız kalmıştım. Hem irina'nın dediği doğruydu yakında eric'in eşi olacaktım. Belki bana kırılabilirdi. Beynimde dönen soruyu ona yönelttim.

"Sence ben koca Kulaklı mıyım?"

Hayır tamamen aklımdaki sor bu değildi birden çıkmıştı. Yürüdüğümüz yerde durup yüzünü bana çevirdi.

"Tavşanlar sence sevimli ve guzel değil mi?"

"Evet te konumuzla ne alakası var?"

"Onlarda koca Kulaklılar ama çokta sevimliler"

Tuttuğu elimi hızla çektim. Bana koca Kulaklı demişti.

"Koca Kulaklı felan değilim" Sensin koca kulaklı! Ellerimi göğsümde birleştirip tip tip baktım.

"Öyle demedim ki sen kendine koca Kulaklı desende benim için sevimli ve güzelsin"

Tamam dediğini anlamak istememe gibi bir huyum vardır. Sıkıca sarılmama engel olamadı.

"Seni Seviyorum"

Kalbim sende desene dediysede aklım demememi söyledi.

"Bende" ellerimi göğsüne koyup aramıza mesafe koymaya çalıştım

"Hadi çok ironi oldu geç kalıyorsunuz"

Bize doğru gelen sinirli bir allison istediğimiz son şeydi. Adımlarını sıklaştırıp yanımızda gelince nefesimi tutup onları izlemeye başladım.

"Kate nasılsın?"

"Gayet iyiyim sen?" Gülümseyen gözlerle ona baktığımda gözlerini Şahin misali kısmıştı.

"Bende Katreen'le tanıştın mı?"

Bakışlarımı eric'e çevirdim. Gözlerinin içi her an alev almaya musait orman gibi görünüyordu. Tuttuğu elimi sıklaştırınca canım acımaya başladı. Hızla bileğimi çektim.

"Hayır"

Gülümsedi ve önümüzden çekildi. Kimdi bu kız bana kimi tanıştıracaklardı. Kafam karışmıştı ancak bildiğim birşey varsa bu kız önemli bir kişilikti.

Salona geldiğimizde ilk önce herkes ayağa kalkıp selam verdi ve ardından alkışlamaya başladılar. Daha sonra da herkesin bakışları bana çevrildi. Ürkek bakışlarımı eric'e çevirdiğimde elimi sıkıp kulağıma "sakin ol" diye fısıldadı. Bense sakin kelimesine çok uzak bir adımdaydım. Daha sonra kendi için ayrılan yere geçti. Elimi sıkı sıkı tutması onunda gergin olduğunu gösteriyordu. Yanındaki koltuğu işaret etti ama ben o koltuğa oturamazdım. Geri geri giderken zihnim oradan kaçmam için emir verdi. Hemen salondan çıktım. Belki bana kızacaktı yapamazdım bana kötü bakışları altında oraya oturamazdım. Kapının önünde duran allison'u gördüm. Yanından geçerken kolumdan tuttu.

"Ne oldu?" Bakışlarımı tavana diktim. Gözlerimden çıkmak için emir bekleyen gözyaşlarıma akmamasını emrettim.

"Kendimi kötü hissediyorum" Kolumu tutan eli biraz gevşerken beni odasına götürdü.

Odaya girince dikkatlice yatağa otutturdu ve elime su verdi. Suyu içtikten sonra elimden aldı.

Sorduğu soruyu tekrar yineledi. "Ne oldu?"

Yutkunup konuşmak istedim gözyaşlarım benden önce başladı. "O kız kim?"

"Hangi kız?" Soruma soruyla cevap vermesini istememiştim.

Elimi tuttu akan göz yaşımı sildi.

"Bilmiyorum" yüzünü yumuşatmaya çalışsada gergin olduğu çok belliydi.

Elimi kalbimin üzerine koydum. Uğursuz bir şekilde atıyordu. Bana birşeyler anlatmak istiyor gibiydi.

"Sanki birisi kalbimi sıkıyor , burnumun ucu sızlıyor , midemin üzerine birileri oturuyor böyle hissediyorum beni anlıyor musun?"

"Evet" diye fısıldadı.

"Seni en iyi ben anlarım"

Çalışmalarımdan "Nisa" yı kütüphanenize ekleyebilisiniz. Orayada bekliyorum

Continue Reading

You'll Also Like

4.4K 810 9
Dikkat! Yetişkin içerik uyarısı. Not; Kitapta +18 sahneler olacaktır, rahatsız olacakların dikkatine. O bölümlere işaret koyarım. Tutku ve aşk dolu...
BELAGAT By rabisis

Teen Fiction

4.1M 120K 37
[Diğer adı : Öğretmenimle evlenmek mi?] Yanlış doğruya dönüşemezdi değil mi? Tüm hayallerime küsmüşken, ufacık bir hatamdan dolayı kötü bir şekilde h...
FATİH'İN MÜNECCİMİ By Su

Historical Fiction

4.8K 446 12
Biraz daha yasasaydi Hazreti Fatih Ne Venedik kalacakti, ne Floransa... Ya sonra ? Fatih hayranı genç bir tarih öğrencisi kendini 2. Mehmet'in devrin...
Yaralı Dük By Damla Çepel

Historical Fiction

1K 106 5
Tokmağı yılan gibi tıslayan ilginç bir ses eşliğinde indirdim. İçeriye girmek için adımımı attığımda, yaşlı kadın arkamdan kapıyı kapattı. Birkaç san...