SIR (ACI AŞK...)

By ayseklncr

8.7K 497 156

SIR (ACI AŞK...) HER AŞKIN BİR SIRRI VARDIR... Bir sır herkesin hayatını altüst edecek. Hayatları ummadıkları... More

1.Bölüm (TANITIM)
2.Bölüm
4. Bölüm
5.Bölüm
6.Bölüm
7.Bölüm
8. Bölüm
9. Bölüm
10 .Bölüm
11.Bölüm
12. Bölüm
DUYURU
13. Bölüm
14. BÖLÜM
15. BÖLÜM
16. BÖLÜM
17. Bölüm
18. BÖLÜM
19. Bölüm
20.Bölüm
21. Bölüm
22. Bölüm
FİNAL

3. Bölüm

369 24 3
By ayseklncr

MEDİADAKİ MÜZİĞİ DİNLEYEREK OKUMANIZI TAVSİYE EDERİM :D

BAZEN HER ŞEYİN KABUS OLMASINI DİLERİZ. AMA MÜMKÜN OLMUYORDU. O BAZI ŞEYLER BAŞIMIZA BİR KERE GELİYORDU. VE MAALESEF O SIRRI SAKLAMALI VE BAŞIMIZA GELENİ ÇEKMEK ZORUNDA KALIYORDUK. MELEK; HAYATINDAN BİR ÇOK ŞEYİ KAYBEDECEĞİNİ BİLSE BU KARARI ALIR MIYDI?


******

''Durun! Benim kızın öyle bir şey yapmaz! Memur bey! Melek! Kızım! Melek!'' diye bağırdı. Melek polis aracında ilerlerken yaşlı babasının başını tutup sert zemine yıkıldığını gördü. O an dünyası başına yıkıldı. Cama her vurduğunda ''Baba! Babacığım! Babam!'' diye haykırıyordu.

                                                                                                                                                                                  

***** 

Ne kadar çabuk pes ederdi yaralı yürek. Umudunu, hayalini kaybedince ne de çabuk hayata inancı yok olurdu. Melek şoktaydı. Polisler ona bağırıyor, kızıyor, masaya öfke ile vuruyorlardı. Ama Melek kendinde değildi. O geceyi, Fatih'in bidona çarptık deyişini defalarca beyninde ve kalbinde tekrarlıyordu. Ama sonra kuşku denen illet kalbine giriyordu.

''Ya Fatih yaptıysa, ya Fatih biliyorduysa, ya Fatih o kıza yardım etmekten bilerek kaçtıysa, ne yapacaksın Melek?'' bu düşünceler onun hıçkırıklara boğulmasına neden oldu.

Dedektif Ali, artık konuşmayan bu kadından çok sıkılmıştı. 'Peki, öyleyse savcı bey birazdan burada olacak. Tüm derdinizi ona anlatırsınız.'' Dedikten sonra çıktı sorgu odasından. Öfkesi içini yaralarken çalan telefonunu açtı.

''Dedektif Ali, benim sekreter Murat.''

''Evet, buyurun Murat Bey.'' Dedi genç dedektif. Demir'in sekreteri Murat merakla ''Suçluyu buldunuz mu?'' dedi. Dedektif Ali her şeyi anlattı. Bu kızın yedek sürücü olduğunu ve ismini söylemesi Murat'ı şaşırtmıştı. Ve hemen o günü hatırladı.

****

''Efendim yüzüğü verdiğiniz kadın bir yedek sürücü.''

''Demek öyle. Daha iyi adı ne?''

''Melek YILMAZ.  Efendim.''

''Bu daha iyi... Bu gece bara gideceğim. O kızın yedek sürücüsü olduğu bar daha iyi. Sen de orada ol. Ben yedek sürücü istediğim zaman o kızı versinler.''

''Emredersiniz Demir Bey.''

 *****

Bu ne biçim bir kaderdi. Bu kızın defalarca yolu Demir ile birleşmişti. Ama bu kez en can alıcı, en acı bir şekildeydi. Sekreter Murat yanındaki Demir beye şaşkınlıkla döndü. Demir bir haber bekliyordu. Hayatını ona zindan edeceği katili bulmak istiyordu.

''Efendim vur kaç zanlısı bulundu.'' Dedi Murat. Demir Murat'ın renginin solmasından şüphelendi.

''Ne oldu?'' dedi tok sesi ile. Sekreter Murat derin nefes alıp ''Yedek sürücü Melek YILMAZ. Vur kaç zanlısıymış.'' Diyebildi bir solukta. Demir aniden koltuğundan kalktı. Gözleri öfke dolarken sağ elini sıktıkça sıkmıştı. Hiç konuşmadan çıktı odasından. Sekreter Murat hızlı adımları ile ona yetişti. Demir tek bir soru sordu.

''Emin misin?'' ne kadar çok diledi hayır demesini. Ama aldığı cevap tam tersiydi.

''Eminim efendim. Dedektif Ali arabayı servis dışı bir tamirciye götürdüğünü söyledi.''

Demir öfkesini, nefretini çıkaracağı kadına yaklaşmıştı.  Karakolun beyaz granit merdivenlerini hızla tırmanmaya başladı. Tüm öfkesini, tüm acısını haykıracağı kadına yaklaşıyordu.

Melek karşısında savcı olarak oturan sevdiği adama baktı. Fatih kızaran gözlerini sevdiği kadına umutsuzca çevirdi. ''Araba sizin mi?'' dediğinde görevine odaklanmıştı. Sanki o gece o kadını öldüren o değilmiş gibi. Melek ''Biliyor muydun?'' dedi. Bu soru sen miydin? Demekti. O kızı görmüş müydün?

Fatih etrafına baktı. Onların izlendiğini biliyordu. ''Melek YILMAZ, neden vurup kaçtınız.'' Dedi. Ama tek istediği ben değilim demesiydi. Hadi aşkım dedi Fatih içinden. Ben yapmadım, görmedim, hava karanlıktı. De ve ben seni alayım buradan. Melek derin nefes aldı ''Yaptın mı?'' dedi. Fatih yine etrafına baktı. Duyulmadığından emin olunca gözleri ile kabul etti. Melek hıçkırıklara boğuldu. Bunca yıl çektikleri, acıyı, o okusun diye bir sürü işi yaptığını hatırladı. Boşa mıydı? Onca emek boşa mıydı?

''Ben hapse girersem sevdiğim adam babama bakar mı?'' dedi. Fatih gözlerinden birkaç damlanın süzülmesine izin verdi. Zor bir karardı. Ya kendi bunca emeği ve Melek'in emeklerini bırakıp hapse girecekti. Ya da sevdiği kadını hapse tıkacaktı. Fatih çaresizce ''Tabi ki bakar. Siz yaptığınıza emin misiniz?'' dedi. Gerçekten Melek benim yerime mi gireceksin parmaklıklar ardına? Fatih ona karşılıksız koşulsuz âşık olan kadına şaşkınlıkla baktı. Melek nefesini düzenledi.

''Babam bayılmıştı savcı bey o iyi mi?'' dedi. Fatih derin nefes alıp ''Evet iyi merak etmeyin.'' Dedi. Zavallı adamın yıkılmış hali gözlerinin önüne gelince vicdan azabı çekti. Melek ellerine baktı. Daha dün gece parmağına takılan yüzüğe aşkla baktı, hüsranla baktı...

''Ben yaptım. Hava çok karanlıktı, yağmur vardı. Bir den bir kamyon çıktı karşıma. Ona çarpmamak için direksiyonu sola kırdım. Yolda bir süre sürüklendim. İnşaat yapıldığı için kapanan yoldaki bidonlara çarpıp sürüklendim. Arabam durduğunda dışarı çıkıp bakındım. Kadını görmedim. Sadece bidona çarptığımı düşünüp onu yoldan çektim.'' Dedi. Fatih bitmiş haldeydi. Sağ elini sıktı ve derin nefes aldı.  Melek gözyaşlarını silip ''İzin verirseniz lavaboya gidebilir miyim?'' dedi. Fatih başı ile onayladı. Dedektif Ali kelepçeyi takmaya kalktığında onu eli ile durdurdu Fatih.

''Kaçmayacağı her halinden belli... Yalnız bırakın.'' Dedi. Dedektif geri çekildi. Ölüden farkı olmayan, her şeyini kaybetmiş olarak yavaş adım atan kadına baktı.

Melek, hayallerini kaybetmiş bir halde merdivenlerden inmeye başladı. Hıçkırıkları merdiveni tırmanmakta olan Demir'in kulağında yankılandı. Demir korkuluktan tutunup öfkeli gözlerini yukarı çevirdi. Melek'i görmesi ile korkuluğu daha da sıktı. Ardından hızla çıkmaya başladı merdiveni.

Melek bir adım daha attığı anda ayağı kaydı. Onu tutan kişi Demir'in sert eliydi. Demir ona öfke ile bakarken Melek başını eğmiş ''Teşekkür ederim.'' Dedi. Demir hala onu kolundan sıkmıştı. Öyle ki kızın sırtını sert bir şekilde duvara yasladı. Melek şaşkınlıkla bakarken ''Zeynep'i vurup sonra da kaçan sürücü sen misin? Ha söylesene yedek sürücü!'' diye bağırdı.  Melek korku ile ona öfke duyan adamın siyah gözlerine baktı. Ne diyeceğini bilmiyordu.

''Özür dilerim.'' Dediğinde gözyaşları yaktı yanağını. Gitmek istediği anda Demir sol eli ile boğazına yapıştı. Sıktıkça sıkıyordu.

''Bir özür ile benden çaldığını telafi edemezsin yedek sürücü. Sen benim olana nasıl dokunursun?'' diye bağırdı. Melek derin nefesler almaya çalıştı ama alamıyordu. Kızarmıştı yüzü. Kalbi acıyordu. Demir onu boğazından tutup merdivenin diğer köşesine fırlattı. Melek güçlükle tutundu korkuluklara.

''Ahhhh!'' diye attığı çığlığı duyan Fatih'ti. Şaşkınlıkla bakarken asistanı hızla yanına geldi.

''Efendim. Vur kaç olayıyla ilgili elimize görüntüler geçti. Bir bakarsanız iyi olacak.'' Dedi. Fatih gözlerini büyütürken hızlı adımlarla ilerledi. Mobese görüntülerini tek başına incelerken kimse görmeden her şeyi sildi. Tek kanıtta artık yoktu. Artık suçlu Melek'ti.

Melek derin nefes alırken Demir yeniden onun koluna yapıştı. Yeniden sert bir şekilde az önceki duvara onu yasladı.

''Sen benden sevdiğim kadını, çocuğumu çaldın!'' diye haykırdı. Melek onun sol kona tutunurken sağ elini yumruk yapıp sert bir şekilde duvara vurdu. Melek kaçtığı darbeden sığındığı tek yer yine Demir'in sol koluydu. Öyle sıkı sarılmıştı ki sanki o düşmanı değildi. Sanki o ona zarar vermek isteyen adam değildi.  Demir yaralı elini duvardan çektiğinde acısını hissetmedi. Gözleri ona sarılan kadındaydı. Öyle ki ondan nefretini çıkarmak çok zordu. Bu kadının korkmuş, masum bakan yüzünü görmek istemedi. Melek geri çekilmeye kalktığında onu saçlarından sıkıca tutup göğsüne bastırdı. Melek korku ile bağırırken dedektif Ali merdivenlerden inmeye başladı. Aynı anda merdivenleri tırmanan sekreter Murat'tı. Polisler Demir'i iki kolundan tutup Melek'ten uzaklaştırdı. Melek korku ile dedektif Ali'nin ardına sığındı. Demir bunu görünce daha da öfkelendi.

''Masummuş rolü yapma! İnsanları öldürüp kaçtıktan sonra bana bunu yapma! Duydun mu beni Melek YILMAZ? Böyle davranman umurumda bile değil. Sana hayatını zindan edeceğim.'' Dedi. Onu tutan polislerden hızla kurtulup işaret parmağını ona korku ile bakan Melek'e uzattı.

''Sana benim olana zarar vermenin hesabını soracağım. Bir daha hiç yaşamamayı dileyeceksin.'' Dedi. Hızla merdivenlerden inerken Demir kalbini daha da dolduran ama bir türlü bitmeyen nefreti fark etti. Hiçbir şey bitmeyecekti. Asıl hesaplaşma bundan sonraydı.

****

Melek kendini hâkim karşısında bulduğunda şaşkındı. Ardında babası çaresizce ağlıyordu. Mehmet Bey kızını gelinlikle evinden yollamayı hayal ederken, onun böyle suçlu damgası yiyip ceza evine yollanacağını hiç hayal etmemişti. Yaşlı kalbini tutarken başında ki sancıları umursamadı. Fatih savcı olarak hâkimle konuşurken elinden geldiğince Melek'in az ceza almasını diliyordu. Verilen kararlar sonucu hâkim ile beraber herkes ayağa kalktı. Melek güçsüz bir halde Fatih'e baktı.

''Zanlının, kötü hava koşulu ve kaza yapmaktan kaçınırken yanlışlıkla bakım yapılan yola girmesi ve ölen Zeynep ASLAN'ı görmemesinden dolayı BEŞ YIL İstanbul Silivri cezaevinde yatmasına karar verilmiştir.'' Bu sözlerden sonra masaya vurulan tokmak ile Melek'in ömrü bitmişti. Hayalleri, umudu, geleceği, her şeyi silinmişti. Jandarma kolundan onu çekelerken Melek son kez babasına döndü. Ve tek bir söz döküldü dudaklarından.

''Affet beni babam...''

LÜTFEN YORUM VE VOTE YAPMADAN GİTMEYİN...

Continue Reading

You'll Also Like

Yarmagül By ayla

General Fiction

2.5K 118 16
"Senden büyüğüm kızım! Abin sayılırım ben senin!" demişti küçük çocuk sinirle. "Değilsin lan! Değilsin işte?" diye cırladı küçük kız. "Lan mı?" gözl...
35.9K 2.1K 18
Birbirini tanımayan iki insanı kader bir araya getirir
4.8K 648 61
' Bazen benim bile fark edemediğim anlarda beni düşünüyor. Öyle ki henüz kendimi bile fark edemediği sorunlarımı ben görmeden çözmüş oluyor. Nasıl ol...
10K 813 16
Öleceği günü bekleyerek yaşayan, geçmişin öfkesini her an peşin de sürükleyen genç bir kız. Ve çok kısa bir süre için de tamamlanması gereken bir l...