Herşey biterdi elbet ama ne hırs ne öfke nede intikam asla bitmezdi şu hayatta yarın ne olacağını bilmeden yaşamak çok saçma gelsede yaşamaya mecburduk..
Ablamın gidişinin ardından günler geçmişti herşey yoluna gidiyor gibiydi mizginin sesizliği korkutsa da sesi çıkmıyordu iki aile arasında resmen düşmanlık başlamıştı birbirilerini öldürmemek için kendilerini zor tutuyordular büyük aşiret ağaları araya girmese eğer ortalık çok karışacaktı. Boranı zor tutuyordum eğer benim kardeşime birşey olursa Mardini başlarına yıkarım demekten başka birşey demiyordu boran gerçekten de çok sinirli biriydi söz konusu ailesi olunca heleki tamamen kendini kaybediyordu ailesine olan düşkünlüğü beni kendisine her seferinde hayran bırakıyor du boran ilk kez bu sabah benden önce kalkıp gitmişti isi olduğunu söyleyip uyandığımda yanımda yoktu bugün herşey hızlı başlamıştı konakta kimse yoktu Delal ve benden başka haşim ağa piroz babaanne ve dicle mehmet meselesini hal etmek için kara aşiretin konağına gittiler kızlar ve berzan okula fırat ve mehmet şirkete konakta evin çalışanları ve Delal ben vardık delalle kahvaltımızı yapıp işe koyulduk kimse gelmeden işleri bitirip biraz bahçede oturacaktık mutfak isi bendeydi Delal ise çalışma odasını temizliyor du evin yardımcıları ise misafir odalarını kızların odasını ve berzanın odasını temizliyordu.
Boranı görmemek bugün benim için zor geçecekti herşey çok güzel gidiyordu aslında korkuyorum boranla aramıza birimlerin girmesinden çok korkmuyorum gün geçtikçe ben borana daha çok bağlanıyordum bu zamana kadar hic kıskanç olduğumu bilmiyordum ama içimdeki kıskançlık beni kudurtuyordu sürekli boranla bu yüzden atisiyorduk şirkete her gittiğinde mesela oradaki kızlar aklıma geldikçe özellikle mini etekli olanlar sürekli boranı arayıp ne yaptığını soruyorum aramasam bile mesaj atıyordum sürekli elimde ola birşey değil seven sevdiğini kıskanır dediklerinde inanmamış tim demek ki doğruymuş elimde olmadan borani deli gibi kıskanıyorum.
Konakta kimse olmayınca ev ne kadar da sesiz di bu konağı ilk kez böyle görüyordum hep cıvıl cıvıldı öyle bir sessizlik vardı ki sanki ölüm sessizliği vardı sanki.
Mutfakta ki işlerimi hal ettikten sonra delale bakmak için mutfaktan çıktım mutfak aşağı katta oldugu için konağa giren herkesi görebiliyorduk adımı mı attım içeri biri girdi güvenlik için kapıda duran adamlar yok muydu bu konağa girmek öyle kolay değildi belki de hepsi gitmişti haşim ağayla beraber.
Kaşlarımı çatıp karşımdaki uzun boylu sert bakışlı olan adama baktım yanına yaklaşıp " buyrun kime bakmıştınız ?" Dedim.
Adam bir adım daha yaklaşıp " ben rozerine baktım " dedi bu adımın benimle ne işi olabilir di ki?".
" Rozerin benim buyrun " dedim adam kaşlarını çatıp belindeki silahı çıkardı kadama tutuğu silahla gözlerime bakarak " demek Rozerin sensin sen benim kardeşimi diri diri mezara koydun şimdi bende seni öldüreceğim kimse benim bacımı üzemez hiç kimse " dedi anlamıyordum bu adam da kim di.
Adama bakıp tam konuşucağım sırada delalin sesini duydum " mirhan ne yapıyorsun " diye bağırarak yanımıza geldi delal bu adamı tanıyor muydu.
Adının mirhan olduğunu öğrendiğim adam delale sinirle " uzak dur delal kalbini kırmak istemiyorum bu kadın yüzünden benim bacım acı çekiyor buna nasıl sesiz kalabilirim " dedi hâlâ anlamıyorum bu adam kim için bana bunları söylüyordu benim kimseye zararım oldugunu düşünmüyorum tabi geçen gün berivana yaptıklarımın dışında.
Delal " mirhan sana anlattım rozerin yengemin hiç bir suçu yok sen yengeme nasıl silah tutarsın mizgine sordun mu bu konaktan neden kovulduğunu ? " Dedi demekki mizginin abisiydi bu adam artık Mizgin ne anlatıysa gelip benden hesap soruyordu.
Mirhan " delal sordum bacıma beni suçsuz yere attılar rozerin bacısını Mehmetle evlendirmek için yuvasını yıktığını söyledi." Dedi yalancı pislik bu mizginden korkulur du gerçekten.
Delal " hayır mirhan hayır Mizgin boran abimi öldürmeye çalıştığı için bu konaktan kovuldu hiç birşey bildiğin gibi değil hadi indir o silahı lütfen beni biraz seviyorsan indir rozerin yengemin hiç bir suçu yok " dedi kulaklarıma inanamıyorum yoksa delalle bu adam allahım umarım düşündüğüm şey değildir.
Mirhan " bunca zaman senin için sustum zaten delal bizim için barış olsun istedim ama o senin mehmet olacak abin bacımın yüzüne bakmıyor hemde bu kadın yüzünden söyle bana şimdi ben bu kadını öldürmeyeyim de ne yapayım"
Delal " saçmalama illa bir yolu bulunur sana yakışıyor mu bir kadına silah çekmek ? İndir onu bizim için bir çözüm bulacağın yerde işleri daha çok zorlaştırıyorsun boran abim duyarsa rozerin yengeme silah çektiğini seni yaşatmaz hadi kimse görmeden o silahı indir ve git burdan."
Mirhan " delal ne olacaksa olsun artık benim sabrım kalmadı sende kararını ver delal ya benimle kaçar gelirsin yada ben karşıma çıkıcak ilk kadınla evlenirim haberin olsun " dedi delale resmen sırtından vurmuştu.
Delal " bende sana söyledim mirhan. Bir çözüm yolu bulmaktan başka çaremiz yok ailemi bırakıp kaçamam "
Mirhan " öyle mi delal ozaman bundan sonra olacaklardan ben sorumlu değilim haberin olsun sende rozerin kardeşime yaptıklarının bedelini ödeyeceksin." Dedi ondan korkmuyorum bana hiç birşey yapamazdı ben sadece mirhan ve delalin ilişkilerinin şaşkınlığını yaşıyordum.
Mirhan silahı anlıma dayamış dururken arkadan berzanın seni geldi " ne oluyor lan burda sen kimsin benim yengeme silah çekiyorsun " diye bağırmaya başladı kızlar da en az benim kadar şaşkınlıkla bakıyordu berzanın görmesi kötü olmuştu kesin borana söyleyecekti.
Mirhan elindeki silahı indirip berzana tutu anlına dayayıp " boran ağaya selamı mı ilet bu iş burda bitmedi bücür " dedi berzanı resmen küçümseyerek.
Berzan mirhanın yakasından tutup " lan seni öldürürüm piç " dedi
Mirhan " eee yeter çoluk çocukla uğraşamam " dedi berzanı itip arkasına bakmadan çıkıp gitti delal böyle bir insanı nasıl sevebilir anlamıyorum.
Mirhanın gidişinin ardın berzan öfkeyle bize baktı " ne oluyor buda" diye bağırdı
" Mizginin gazına gelmiş işte mizginin abisi bu Mehmetle ayrılığından beni sorumlu tutuyor beni öldürmeye gelmiş sen beni kardeşimin yuvasını yıktın bende seni öldüreceğim diye birşeyler saçmaladı " berzana gerçeği söylemem lazımdı çünkü ne dersem inanmayacak tı.
Berzan bağırarak " lan nerde. Bu konağın korumaları ne olduğu belirsiz insanlar nasıl bizim konağımıza girer nasıl benim yengeme kafa tutar kimse yok mu " diye bağırmaya başladı konağın içinde berzanı ilk kez böyle sinirli görüyordum bu konağın bütün erkekleri damarına basınca gözleri hiç birşey görmüyor du.
Berzan eline telefonu alıp çıktı konaktan dışarıya helin ve zeynep yanıma gelip" yenge iyi misin şükür o pisikopat sana birşey yapmadı mizgin nasıl bu kadar kötü olabilir anlamıyorum ben " dedi helin.
" Mizgin kendine yakışanı yapıyor bende dedim bu kız niye sesiz plan yapıyormuş meğer." Gözlerim delale kaydı çok endişeli duruyordu belki oda korktu bana birşey olmasından asıl şimdi korkması gerekiyor du boran duyunca kıyametler kopacaktı boran asla sesiz kalmazdı büyük bir ihtimalle de şuan berzan onu arıyordu.
Helin elinde su ile yanıma geldi zorla içirdi ben iyiyim aslında mirhan bana birşey yapmayacaktı belli ki siniri onu buraya getirmişti delale olan siniri herşey ikisi için çok zordu iki düşman ailenin çocukları birbirilerini sevmeleri ve kavuşmaları şuan imkansız dı.
Çok geçmeden Mehmet ve fıratın arabası görünmeye başladı boran henüz beni aramadığına göre haberi yoktu asıl boran bana silah çekildiğini öğrenirse ortalık daha çok karışacaktı delalin gözlerindeki korku çok belliydi bir taraftan abisine birşey olacak korkusu bir taraftan da sevdiği adama birşey olacak korkusu..
Mehmet " ne oluyor berzan niye bizi apar topar çağırdın ?" Dedi demek ki berzan cabuk gelmelerini söyledi.
Berzan " okuldan eve geldiğimizde ne görelim tahmin edin mizginin abisi rozerin yengeme silah çekmişti silah tam Rozerin yengemin anlının ortasındaydı.
Mehmet " ne diyorsun oğlum sen o piç buraya nasıl girdi buna nasıl cüret edebilir. Kimse yok mu burada biz bu kadar güvenliğe boşuna mı para veriyoruz ? " Dedi bağırarak resmen konağı inleterek.
Herkes öfkeli duruyordu bu duruma sevinsem mi üzülsem mi bilemedim beni sahiplenmeleri çok hoş ama korkuyorum boranın azabından korkuyorum..
Fırat Mehmet ve berzan yerlerinde durmuyordu aslında berzanı zapt etmek çok zordu gözü dönmüştü en sanki berzanın zoruna girmişti bu yapılanı kabul edemiyor du.
Çok geçmeden haşim ağada gelmişti telaşla bize bakıyordu ne delalden ne de benden çıt çıkmıyordu ben yaladıklarımın şokundaydım aslında en çok delal ve mirhan meselesi kafamı karıştırıyordu ne olacaktı delal gerçekten o adama kaçacak mıydı elimden geldiğince onu engellemeye çalışacağım ama ne kadar başarılı olabilirim bilmiyorum gönül bu ne laf anlıyor nede söz dinliyor en uygun zamanda delalle konuşup bu sevdadan vazgeçmesini söyleyecektim eğer delal bu evden giderse abileri gerçekten hayal kırıklığına uğrayacaktı delal bu konağın göz bebeği hepsi için delali çok farklı seviyorlar helin ve zeynepte vardı ama delal onlar için bambaşka bir şeydi eğer delal bu evden kaçarak giderse hiç biri onu affetmez hayatlarından komple silerler bunların olmaması için delalin kaçıp evlenmemesi gerekiyor eğer kaçıp giderse eminim ki ileride oda çok pişman olacak tabii sevdiği adamla olmak ayrı güzel ailesi yok olacak delal ailesini görmese yanlarına gelmese nasıl dayanacak en acısı da bu evden gelinliğiyle çıkmayacak oluşu annesinin babasının başını yere eğecek annesi onun saçının teline kıyamazken evlatlıktan ted ettiğini duyunca yıkılacaktı delal.
Berzan babasına annesine olanları anlatınca yanıma geldiler " güzel gelinim iyi misin sana birşey yaptı mı bir doktora gidelim mi " dedi
Gülümseyerek " hayır Havin anne ben gayet iyiyim beni merak etmeyin siz berzana bakmayın abartıyor mirhan herşeyi yanlış anlamış Mizgini sanıyor ki benim yüzümden bu konaktan gönderdiniz mehmet abi hiç aramadığı için zorlarına gitmiş bu yüzden hırsını benden çıkarmak istedi ama hiç birşey yapmadı."
Haşim ağa" biz nasıl bir gelin almışız anlamıyorum bu kız ne ara bu kadar kötü oldu neden böyle yapıyor neden kafayı sana ve borana taktı mirhana gelince bu yaptığının affedilecek tarafı yok boranı arayın gelsin " dedi konağı inleterek.
" Ağam lütfen çağırmayın boran duyarsa elini kana bular bunlara hiç gerek yok biz kendi aramızda kapalatım konuyu boran duymasın o bu kadar sesiz kalmaz ben biliyorum" dedim bundan adım gibi emindim boran mirhanı bulup diri diri mezara koyardı bana bir başkasının silah çekmesini asla kaldıramazdı berzandan daha ağır tepkileri vericeğinden hiç şüphem yoktu..
Haşim ağa " rozerin sen karışma kimse benim evime gelip benim kızıma silah çekemez bu hangi adamlığa sığıyor ben anlamıyorum böyle insanlar adamım diye ortalıkta dolanıyorlar üstelik böyle bir adama kız vericek aileye de şaşıyorum iyice araştılması lazım başka kadına silah çeken karısına neler yapar." Dedi gözlerim istemsizce delale kaydı hayal kırıklığı gözlerinden belliydi bu konuşmadan sonra daha iyi anlamalıydı aslında kaçmaması gerektiğini.
Haşim ağa yukarıya çıktı bizde aşağıda oturmuş boranın gelmesini bekliyoruz Fırat aramış acil eve gelmesini söylemişti boran geldikten sonra olanlar olacaktı benim tek korktuğum şey katil olması.
Dicle " rozerin iyiki o tetike basmadı ya sana birşey olsaydı rozerin ne olurdu ozaman kimse durduramazdı bu evin erkeklerini."
" Asıl ben şimdi korkuyorum dicle mizgin gitti ama belası halla gitmedi uzakta olmasına rağmen elini kolunu bize nasıl uzatıyor anlamıyorum zaten o adam bana zarar vermeye gelmemişti aklı sıra hesap sormaya geldi silah çekmesi de en büyük yanlışı oldu berzan ve kızlar gelmeseydi delalle ben konuyu kapatırdık berzanı durdura bilene aşk olsun vallaha".
Dicle " berzan boran abimden sonra en sinirlisidir aslında bir damarına bas bak neler oluyor sende. Görüyorsun asla onun sevdiklerine zarar gelmesin gözü dönüyor." Dicle haklıydı berzanın resmeb gözü dönmüştü kendini kaybetti eli silahlı adama kafa tuttu bu yaptığı resmen delilikti başka birşey değil.
Çok geçmeden boranın arabası göründü gergin dakikalar başladı şimdi boran geldikten sonra ne olacaktı çok merak ediyorum.
Boran arabasını park edip yavaşça arabadan indi bütün heybetiyle beraber. Bize doğru yaklaştı kaşlarını çattı bir terslik olduğunu anlamış gibi. Yanımıza gelip.
" Ne oluyor burda bu haliniz nedir ?" Dedi
Fırat " abi şu sandalyeye otur bi bir bardak su iç anlatacağım " dedi. Telaşlı bir şekilde.
Boran daha çok sinirlenmeye başladı ona rağmen Fırat'ı dinleyip bahçede ki sandalyeye oturdu evin yardımcısı olan sevgi suyu getirip boranın önüne koydu boran bir kaç yudum içerikten sonra bağırarak " ne oluyor burda dedim size "
Masanın önünde sakince otuyordu boran önünde su bardağı olan masada elini yumruk yapıp herkese bakıyordu kimse den çıt çıkmıyordu masaya yumruk atarak size ne oluyor burda dedim niye susuyorsunuz? " Bağırarak konağı inletti resmen.
Haşim ağa " sakin ol oğlum birazdan duyucakların hoşuna gitmeyecek ama sen yinede sakin ol. " Dedi berzan daha fazla dayanamayıp söze atladı.
Berzan " abi mizginin abisi mirhan bize düşmanlık başlattı okuldan eve geldiğimde rozerin yengeme silah çekmişti ve giderken o abine selamı mı ilet dedi o yüzden hepimiz böyleyiz seni bekledik. " Dedi. Borana söyleyerek rahatladı resmen berzan boran kaşlarını çatıp berzana baktı karşısında ki mirhan olsaydı eğer şuan onu bir kaşık suda boğardı.
Boran sakin olmaya başladı olabildiğince masaya yumruk atıp ayağa kalktı belindeki silahı çıkarıp yürümeye başladı arkasından mehmet Fırat ve berzan gelince kükreyerek " demek selamını söyledi öyle mi ben şimdi ona göstereceğim selamı benim evimde benim karıma ne cüretle silah çeker lan sizde burda durun kimse peşimden gelmeyecek ben mirhana benim karıma silah çekmek neymiş göstereceğim eğer gelirseniz hepinizi ateşe veririm haberiniz olsun." dedi. Gözü dönmüştü boranın Boran gitti hepimizi arkasından bırakarak gitti işte şimdi kıyamet kopacaktı...