Coldplay- Everglow
Medya: Erez Çakırca ve Ekin Yakuz
✨
Dudaklarımdaki lolipopu dilimle çevirirken arabayı süren Ereze baktım. Doktora gitmiştik, uzun uzun konuştukları için morali biraz bozuktu, bana belli etmemeye çalışıyordu. Derin bir nefes aldım.
İlk defa o yanımdayken kemoterapiye girmiştim ve çok iyi hissettirmişti. Tek başıma o yatakta uzanırken korkuyordum, bu sefer korkmamıştım.
Şekerin sapından tutup şekeri dudaklarımdan ayırdım, ağzımdaki şeker tadı hoşuma gidiyordu. "Alışverişe mi gidiyoruz?" dediğimde kafasını salladı. "Kıyafetlerin çok bol oluyor üzerine" dedi düşünceli sesiyle.
Kafamı salladım, şekeri tekrar dudaklarımın arasına aldım. Bakışları bana döndü, dudakları kıvrıldı. "Yaklaş" dediğinde kaşlarımı kaldırdım.
"Ne?"
"Gel bir gel" dedi ama beni beklemeden bir elini enseme geçirip beni kendisine doğru çekti şeker hala ağzımdayken dudaklarını dudaklarıma bastırdığında gözlerimi kapattım. Şekeri çektiğimde dilimi dudaklarının arasına alıp tadını almak istermiş gibi emdi. İnledim istemsizce.
Kucağına çıkmak için ayaklanacağım sırada birisi sertçe kornaya bastığında irkilip geri çekildim. Yanımızdaki arabada bir adam bize bakarak bağırıyor, kornaya basıyordu.
Erez'de aynı anda sertçe kornaya basarken "Ne var orospu çocuğu!" diye bağırdı.
Bizi görmüştü sanırım.
Camını indirdiğinde Erez'de hararetle yarısı açık camını tamamen indirdi. "Utanmıyor musunuz be! Günah günah!" diye bağırdığında Erez hem yola, hemde adama bakmaya çalışıyordu. Orta yaşlarındaydı.
Erez öfkeyle "Sanane amına koduğum, senin günahın mı!" diye bağırdığında Erez'in aşırı öfkelendiğinin farkındaydım.
"Erez, bırak uğraşma"
"Yanacaksınız cayır cayır!" diye bağırdı adam arabasından, dişlerimi sıktım. "Lan!" diye bağırdı Erez "Bak gebertirim seni" dedi hırlayarak.
"Erez, yeter dedim" diye bağırdığımda bakışları bana döndü. Bir küfür mırıldanıp camını kapattı ve gaza basarak o adamı geçti. "Puşttaki sinire bak ya, sanki gittim babasını öptüm"
"Erez yeter"
"Amına koduğumun dümbeleği, herkes önce gitsin kendi günahlarının derdine düşsün. Yarrağımın başına bak hele, bana cehennemden VIP yer ayırtmışta haberimiz yok"
"Lan sus" dedim hafifçe bağırarak. "Bir sakin ol" dediğimde bakışları tekrar dudaklarıma kaydı. "Sende şekeri adam gibi ye"
"Oğlum benim suçum mu oldu şimdi?" dediğimde dişlerini sıkıp suratıma baktı. Gözlerini kapatıp önüne döndüğünde bende sırıtarak arkama yaslandım.
Erezi kudurttukça zevk alıyordum ya resmen...
Telefona gelen bildirimleri gördüğümde Erez'e bir bakış atıp telefonu açtım. Devran grup kurmuştu, kaşlarım çatıldı.
HASAN'IN DOĞUM GÜNÜ!
Eklendiniz.
Devran, Uygar kişisini ekledi
Devran, Bera kişisini ekledi
Devran, Erez kişisini ekledi
Devran, Hasan kişisini ekledi
Devran: Arkadaşlar selam. Konumuz Hasan'ın yaklaşan doğum günü ve sürprizin detayları...
Hasan: Devran ben de gruptayım amk
Devran gruptan ayrıldı
Bera: Evet önümüzdeki zaman dilimlerinde Devran'ın yeni doğum günü planlamalarını dinleyeceğiz. Herkese sabır diliyorum...
Hasan: Siz devam etseydiniz. Ben yok gibi davranırdım.
Uygar: Hasan bir şey mi çektin sen?
Hasan: Hap var bali var toz var ot var...
Bera: Ss aldım, Salihe atıyorum.
Hasan gruptan ayrıldı
Bera: Bu Hasan, tekelci Salihten baya korkuyor ha, zibidi
Uygar: Bir şey soracağım size
Uygar, Devran kişisini ekledi
Uygar, Hasan kişisini ekledi
Uygar: Betül sürekli karnım ağrıyor diyor, hastaneye götüreyim diyorum hayır geçer diyor. Ne yapmam lazım?
Hasan: Kızlara böyle düzenli olarak bir şey oluyordu
Hasan: Atar mıydı astar mıydı neydi..
Devran: Yok astral seyahat orospu çocuğu
Ekin: Regl dönemidir. Yine çok sorma kıza, söylemek istemez belki. Sıcaklık hafifletir ağrıyı diye hatırlıyorum
Hasan: Şey yap
Hasan: Çaydanlıkta sıcak su kaynat sonra karnına doğru dök
Uygar, Hasan kişisini gruptan çıkardı
Devran: Kaynar suda yıkansın
Uygar, Devran kişisini gruptan çıkardı
Ekin: Sıcak su torbası varsa onu kullan, su aşırı sıcak olmasın
Uygar, sizi gruptan çıkardı.
Gruba eklendiniz.
Uygar: Lan Ekin
Uygar: Pardon, el alışkanlığı
Ekin: Hasan'ın doğum günü ne zaman?
Bera: İki hafta sonra aşko, hediye almana gerek yok sen zaten bana en büyük hediyesin
Bera: Uygar götü, gruba geri al lan beni
Uygar, Bera kişisini gruptan çıkardı
Ekin: Erezi'de atsana
Uygar, Erez kişisini gruptan çıkardı
Uygar: Onu neden attık?
Ekin: Arabayı gıcık gıcık sürüyor
Uygar: Mantıklı bir neden, ben ikna oldum.
Sırıtarak mesajlardan çıktığım sırada Erez "Geldik" dedi. Önümdeki alışveriş merkezine baktım. Çok büyük değildi ve şehir içinde olduğu için biraz fazla yol gitmemiz gerekmişti. Arabadan inip içeri girdik ve beni bir erkek mağazasına sürükledi.
O kıyafetlere bakarken bende ağzımdaki şekeri emmeyi bırakıp dişlerimle kırdım ve çiğnemeye başladım. Erez askılıktan çıkardığı bir tişörtü üzerime tutup bakıyordu, gözleri kısıldı.
"Bu güzel gibi" dediğinde bakışlarımı tişörte çevirdim. "Bu emekli albay tişörtünü giymem ben" dediğimde gözlerini devirip geri yerine astı.
"Tamam fıstığım, sen bak o zaman" dediğinde yanaklarımı şişirip kıyafetlere baktım. Kafamda yine şapkam vardı, o olmadan çıkmıyordum bile artık. Bir iki parça kıyafet seçmiştim, Erez denemem için beni zorla kabinlere soktuğunda söylenerek içeri girdim.
Daracık alanda hareket etmeye çalışıyordum, aşırı bunaltıcıydı.
Kıyafetleri deneyerek kabinden çıktığımda Erez kısık gözleriyle üzerimi süzdü. "Çok dar olmamış mı?"
"Yalnız ben özgür bir erkeğim, istediğimi giyerim" dedim, gülmemek için yanaklarımın içini dişledim. "Tamam ne istersen giy ama bunu giyme"
"Erez, o zaman ne istersem giymiş olmuyorum" dedim bıkkınca.
"Hayır" dedi inatlaşarak. "Ne istersen giymiş oluyorsun sadece bunu giymemiş oluyorsun"
Suratına bayık bayık baktım. Beynim mavi ekran veriyordu şu an.
Yanıma yaklaşıp parmaklarıyla sol göğüs ucumu tuttuğunda şokla suratına baktım. "Aşırı belli oluyor" dedi, yutkunduğunda eline sertçe vurup çekmesini sağladım. Kasıklarıma giren ağrıyla yüzüm buruşurken ters ters Erez'e baktım.
Sırıtıyordu. "Şimdi daha çok belli oluyor" dediğinde homurdanarak geri kabine girdim ve üzerimdekini çıkardım. Saniyeler içinde kabinin kapısı zorlandığında hızla omuzumu yasladım ve açmasına izin vermedim.
"Erez yürü git, elletmem"
"Ya bir aç" dediğinde daha çok yüklendim. İstese kolayca açardı ama onun da hoşun gidiyor olacak ki benimle oynuyordu şerefsiz.
"Açmam"
"Ya belki fikrin değişecek" dedi gülerek. Biraz daha abanıp kapıyı açtı ve içeri girip ardından kapıyı kapattı.
"Ya sen benim özelime niye saygı duymuyorsun?"
Giydiklerime karışma, özelime saygı duy... iyice liseli ergen çiftlere dönüyorduk. Yakında 'gözlerinin yeşilini özledim' dinleyerek faça da atardım kendime.
Bir dakika...Erez zaten liseliydi.
Beni takmadan ellerini çıplak belime koyduğunda ters ters suratına baktım. Dişlerini sıkmıştı. "Kendini benim gözümden görsen keşke" dedi, saniyeler içinde dudaklarımı kavradığında kollarımı hızla boynuna doladım.
Benim kararlarım sadık kalma süremde bu kadardı...
Erez dudaklarımda çok oyalanmayıp boynuma yöneldiğinde kafamı kaldırarak ona yer açtım, gözlerim kapanıyordu. Derimi dişlerinin arasına alıp ısırdığında derinden gelen bir sesle inledim. Belimi kavradığında nefes nefese bakışlarımı tavana diktim.
Uzun süredir yapmamıştık, özlemiştim.
"Beyefendi, bir sorun mu var?" kapının arkasından gelen sesle Erezi kendimden ayırdım ve nefes nefese kabinin kapısına baktım.
"Yok..." dedim nefesimi düzenlemeye çalışıyordum. "Kıyafetimi giymeye çalışıyorum da, biraz sıkışık burası"
"İsterseniz yardımcı olabilirim" dediğinde Erez'in sırtı ellerimin altında gerildi. "Ben yardımcı oluyorum birader, sana gerek yok" dediğinde bıkkınlıkla gözlerimi kapattım.
Aman, hemen konuş sakın susma.
Erez üzerime hızla bir tişört geçirip "Tamam güzel bu" dedi ve aynı hızda geri çıkartıp kendi tişörtümü giydiri.
"Ben bunları ödüyorum" diyerek hızla kabinden çıktığında öfkeyle bende arkasından çıktım "Hele bir öde..."
Kapının önünde dikilen sarışın görevliyi görmemle duraksarken şaşkınlıkla kaşlarımı kaldırdım. Sinemada kavga ettiğim adamdı. "Güzel surat? Ne alaka sen şimdi?"
Erez büyük bir sakinlikle arkasını döndüğünde karşımda sırıtarak duran adama baktım. Suratındaki yaralar daha tam iyileşmemişti. "Kime güzel surat dedin sen?"
Yakasındaki isme baktım. Eren yazıyordu.
Çocuk Erezi görmesiyle affalarken yutkunduğunu zar zor seçebilmiştim. "Tövbe ettirmedim mi oğlum ben sana?" dedi, dişlerinin arasından tükürür gibi.
"Aklımda öyle kalmış, adını bilmiyorum" dediğinde Erez elindeki kıyafetler avuç içinde sıktı. "Aklını fikrini sikerim şimdi senin, niye aklında kalıyor oğlum Ekin?"
Bakışları bana döndü. "Demek adın Ekin" Gözlerim büyürken Erez elindeki kıyafetleri suratına doğru fırlattı. "Lan puşt!"
Büyük adımlarla Erez'in yanına gidip kolunu tuttum. "Gidiyoruz hadi" dedim hızla.
"Sırayla gönderiyorlar amına koduklarımı ya!" diye tısladı öfkeyle. Arabadaki adamı kast ettiğini anladım.
Alayla "Ya beyefendi siz çok gerginsiniz, vallaha alnınız kırışır" dediğinde Erez'in esmer boynunun öfkeden kızardığını fark ettim.
Kolundan tutup onu çıkışa doğru sürükledim, bana engel olmazken kavga etmedikleri için şükür namazı kılacaktım ama Eren denilen adam "Güzel surat!" diye arkamdan bağırınca gözlerimi sıkıca kapattım.
Erez "Güzel surat diyor" dedi, gözlerini sıkıca kapatmıştı. "Sökeceğim gırtlağını hala güzel surat diyor..."
"Erez tamam, dur" dedim ve arkamı döndüm. "Ne var?" dediğimde Erez öyle gergindi ki az sonra ya onun üzerine atlayacaktı yada etrafı dağıtacaktı.
"Hiç, yanındaki kudursun diye dedim" Erez ellerimden kurtulup arkasını döndüğünde "Erez!" diye bağırdım sadece.
Yakalarından sıkıca tuttuğunda bile suratındaki o alaylı ifade silinemişti. "Yüzüme vurma, yüzüm kıymetlidir" dedi sırıtarak.
Erezin'de dudakları kıvrıldı. "Senin yüzün pek kıymetli gelmedi bana" saniyeler içinde yumruğunu gözüne doğru geçirdiğinde gözlerimi kapattım.
Al işte.
Diğer görevliler koşarak gelip Erezi o aptal çocuğun üzerinden aldığında hızla yanına gittim. "Hadi Erez, gidelim yeter" dedim ısrarla.
Çocuk yerde gözünü tutuyordu. Erez ona son defa bakıp kolumu tuttu ve beni çıkışa doğru sürüklediğinde ağzımı açıp tek kelime etmedim.
Öfkeden göz bebekleri titriyordu ve eve gidene kadar bir nebze olsun sakinleşmedi.
✨
Diğer bölüm Ekin Erez smutu var. Sinirli bir Erez her şeyi yapabilir... Belk bugün atarım belki atmam bilmiyorum.
Yanında bir çifti daha yazarım ama bu sefer gerçekten bir çift dmdjmskdmdjddn Seçin...