Alev | Kara Bela

hepbiyazar25 द्वारा

1.3M 59K 10.3K

Hikaye yetişkin okurlar içindir, yaş sınırlaması en az 18'dir!! Bu kurgu tamamen hayal ürünüdür gerçek hayatl... अधिक

bir
iki
üç
dört
beş
altı
yedi
sekiz
dokuz
on
on bir
on iki
on üç
on dört
on beş
on yedi
on sekiz
on dokuz
yirmi
yirmi bir
yirmi iki
yirmi üç
final

on altı

55.8K 2.3K 581
hepbiyazar25 द्वारा



İnternet sorunu halloldu çok şükür, beklettim kusura bakmayın❤️

Kimse var mı bilmiyorum ama ben atayım size yarın sürpriz olsun..

Bölüm önce Ali'den, sonra Alev'den..

Keyifli okumalar gece kuşları 💫

Sekiz yıl aradan sonra, ailemle birlikte tekrar bir masada.. Birkaç farkla, Alev, kardeşlerimin çocukları. Ben kendimi kapatmıştım ama ailem çoğalırken farkında bile değildim. Düğünlerine gitmemiştim, hiçbiri de bana küsmemişti. Benden önce evlenmelerine alınmamıştım, sonuçta beni beklemek zorunda değillerdi. Benim durumum belli değildi ki, normale dönüp dönemeyeceğim bile belli değildi. İşte ben bugün dönmüştüm dünyaya. Bugün yeniden doğmuştum. Saatler önce bir kadının yuvasına sahip olmuştum.. Kendisi karım oluyordu üstelik, alıngan, kırılgan, söz dinlemeyen bir bela. Kara belam..

Sanki aradan onca yıl geçmemiş gibi, şimdi babamın karşısında ki koltukta oturuyordum aslanlar gibi. Erkektim işte! Aklıma Alev'in o yatakta ki hali gelse bile harekete geçen bir erkektim. Herkesle yüzleşecek güçteydim, geçen sekiz seneyi nasıl anlatırdım bilmiyordum ama şimdiden sonra bir kadının hakkıyla kocası olduğumu söylemekten çekinmezdim. Bu gece o yatakta devam etmeliydi, burada işimiz neydi diye düşündüğüm sırada kapı çaldı. Dış kapının çaldığını duymuyor muydu kimse? Oturduğum yerden kalkıp açmak için odadan çıktım. Korkmuyordum artık hiç kimseden. Kim gelirse gelsin, kiminle karşılaşırsam karşılaşayım korkmuyordum. Aslanlar gibiydim.. Ben karımın içine gömülürken, korkularım da saatler önce o yatağa gömülmüştü. Rahat bir gülümseme hakimdi artık suratımda. Kapının önünde bekleyen Alev'i gördüm.

'Kim gelmiş karım?'

'Lan! Senin aşağıda ne işin var!'

Ali.. çocukluk arkadaşım.. En sıkı dostum, sırdaşım, desteğim, yoldaşım.. Sevdiğim kızı alan ama bunu asla bilmeyen kadim dostum. Yıllarca beni yalnız bırakmayan, her hafta sonu gelip saatlerce odamda benimle oturan fedakar kardeşim. Bu gece de beni görmeye gelmişti. İçeri girip atıldı boynuma, sarıldık sıkı sıkıya. Ne diyeceğimi bilmiyordum, gözlerimi açtım, kocasının arkasında, tam karşımdaydı. Onu sevdiğimi bile bile arkadaşımla evlenmekten çekinmeyen Müjgan'ı, yıllar sonra ilk defa görüyordum. Yıllar, güzelliğine güzellik katmıştı. Gözlerimi çekemiyordum ondan, o da hüzünle bana bakıyordu. Alev ne yapıyordu bu sırada? Alev bilmiyordu ki, kimi sevdiğimi, biliyor muydu?

'Hoşgeldin kardeşim..'

'Ben rüya görmüyorum değil mi? Aşağıdasın. Bize kapıyı açan hatuna da karım dedin..'

Dönüp Alev'e baktığında kıskançlıkla kavruldum. Şimdi fark ediyordum da, annem doğru söylemişti, Alev'in güzelliği bu şehirde ki bütün kızlara bin basardı. Sanki onu koruyacakmışım gibi yanına gidip elini tuttum.

'Evet, evlendik..'

'Şahidin olmak isterdim Ali.'

'Ben de şahidim olmanı isterdim ama aceleye geldi. Bir gece aniden kıymak zorunda kaldık.'

'Memnun oldum yenge.'

Alev olumlu mana da başını salladı. Yüzü bir kere bile tebessüm etmemişti, korku sinmişti sanki yüzüne. Elimi farkında olmadan sertçe tutuyordu. Gözlerini Ali'den alamıyordu. Çalıştığı dönemden tanıma ihtimali içime ateş gibi düştü. Panik oldum, ne yapacağımı bilmiyordum.

'Ayakta kaldınız, geçin lütfen.' diyerek yönlendirdim içeri doğru. Annemler çıktı mutfaktan, ağızları kulaklarında. Müjgan'ı görünce de annemin her zaman olduğu gibi düştü yüzü.

'Hoş geliverdiniz Ali oğlum.'

'Öpeyim güzel anam.'

Ali eğilip annemin elini öperken annem diğer eliyle Ali'nin başını sevdi.

'Annen nasıl iyi mi?'

'İyi Allah'a şükür, bacımın yanına gitti, bu ay orada..'

'İyi iyi, siz de yeni evliliğin tadını çıkarıverin..'

'Orhan baba içerde mi?' diyerek konuyu değişip koridorda yürümeye başladı. Ben Alev'i kenarı çekip konuşmak için deliriyordum. Peşinden baktığın adam kim diye sorup ortalığı dağıtmak istiyordum. Burnumdan solumaya başladığında tekrar kapı çaldı.. Müstesna açtı bu defa. Terzi Hasret, diğer birkaç komşu kapıda bekliyordu. Konuşamazdık bu kalabalıkta. Hepsi şaşkınca bana bakarken Alev sonunda elimi bıraktı. Herkes içeri geçerken biz ayakta kaldık, kollarını göğsüne bağladı öfkeyle, ben sakallarımı kaşıyordum.

'Gitsene içeri! Ne durup kaldın yalı kazığı gibi?'

'Senin niye suratın düştü Alev? Gelenlerle bir alakan var mı?'

'Senin var galiba! Bak bak bak bak doyamadın!'

'Doğru konuş kara bela! Kalabalık dinlemem, girişirim sana!'

'Hadi oradan sende!'

Saçlarını savurup geçip gitti yanımdan. Kıskanmasına sevinemiyor, aynı onun gibi kıskandığım için de oturduğum yerde deliye dönüyordum. Babamların yanına döndüğümde koyu muhabbetleri devam ediyordu. Kafam fazlasıyla karıştığı için ne konuştuklarını anlamıyordum ama bu ortamı özlediğimi yeni yeni fark ediyordum. Çok lazımmış gibi yangın meselesi açılmıştı. O mesele açılınca yangın ortasında ki halimizin meselesi de kafam da açıldı. Şeytan diyordu ki salla kalabalığı, al Alev'i çık yukarı. Bir de trip atıyordu kara bela. Sabır çektim kendi kendime, yalandan gülümseyip muhabbete dahil olmaya çalıştım. Bir süre sonra Ali beni yukarı odaya çağırdı. Derdi vardı besbelli, hemen birer sigara yakıp hep yaptığımız gibi teklilere oturduk karşılıklı.

'Vay be kardeşim! Bilseydim seni daha önce evlendirirdim. Yüzünün rengi bile değişmiş. Çok şükür, çok mutluyum be!'

'Eyvallah kardeşim. İyi hissediyorum gerçekten. Bana çok iyi geldi..'

Mutluydum nasıl inkar ederdim. Alev her şeye göğüs gereceğim kadar huzur veriyordu bana. Gülerek başını ağır ağır salladı, sonra da asıl konuya girmeye başladı.

'Yengeyi bir yerden tanıyor gibiyim. Nasıl tanıştınız anlatsana..'

Çok yalan söylememe gerek yoktu. Sonunda öğrenecekti nasıl olsa kim olduğunu.

'Tanıdığını zannetmem, buralardan değil. Fındıklı köyünde oturuyor, bir akraba vesile oldu.'

'Sonra?'

'Sonrası yok. Daha çok yeni. Bir sabah ansızın gelip girdi hayatıma.'

'Yüzün gülüyor lan ibne! Aşık mı oldun?'

'Oldum galiba.'

Güldük karşılıklı. O gece elbiseleri deneyip deneyip karşımda salındığı gece, sanırım ne olduysa o gece olmuştu.. Aklıma sürekli onunla ilgili anılar düştüğü için ben gülüyordum, sigarasından bir duman çekip üflerken benim aksime onun gülüşü soldu.

'Sen de bir şey var.' dedim merak ederek.

'Sorun yok aslında. İyi gidiyor. Müjgan'la aramızda bir problem yok.. Bilmiyorum..'

'Başka biri mi var?'

Sigarasını söndürüp derin bir of çekti. Eliyle yüzünü sıvazladı ve tekrar arkasına yaslanırken duymak istemeyeceğim ne varsa sıraladı..

'Var diyemem, hiç olmadı. Bir süre bakıştık sadece, ben evlenmeden önce.. O da bana bakıyordu biliyorum, hissediyordum. Ama.. annem istemezdi ki. Akrabalar, dedemler..'

'Niye oğlum, görende kız dansöz zanneder..'

'Öyleydi.. artık çalışmıyor. Nereye gitti bilmiyorum, haftalardır onu arıyorum, yok..'

'Ali..' dedim bir an söylemek geldi içimden ama sustum, o artık benim karım diyemedim. Herkese her şeye göğüs gereceğimi düşünürken yanılıyor muydum?

'Neyse ne işte. Yüzünü bir kere görmek isterdim ne bileyim. Onca haber gönderdim bir kere gelmedi buluşmaya, dansöz diye damga yapıştırmak kolay, ama o kendini o pislikte öyle güzel korudu ki. Anlatamazdım bunu aileme. Vazgeçmek zorunda kalıp Müjgan'la evlendim..'

Sessiz kalmayı tercih ettim. Sigaralarımızı içip biraz daha muhabbet ettik. Ayağa kalkacağı sırada yerde yanan yeri gördü.

'Sobadan yandı demedin mi lan aşağıda. Burası sobaya baya uzak..'

'Öyle söylemek zorunda kaldım. Sigara düştü elimden ondan yandı. Babama söyleyemedim.'

'Olur kardeşim olur, insan aşkından bazen evi bile yakacak olur..'

Gülerek kalktım ayağa, hatun hem beni, hem evi yakmıştı, yakında mahalleyi bile yakabilirdi.

'Ben bir lavaboya giriyorum?'

'Ben bir sigara daha içsem olmaz mı?'

'Olur kardeşim, keyfine bak.'

Lavaboya girdim ve önce yüzüme su çarptım. Aradığı Alev olabilir miydi? Kanımın çekildiğini hissediyordum. O da ona bakıyormuş. Karım önceden Ali'yi çocukluk arkadaşı mı seviyordu! Neden her sevdiğim kadının Ali'yle bir münasebeti oluyordu? Ellerimi yumruk yapmış beklerken kapı açılıp kapandı. Ali'nin gittiğini düşündüm ama ince sesiyle ettiği küfürlerden Alev olduğunu anladım..

'Ben böyle şansı sikeyim! Bu nasıl olur ya nasıl olur?'

Ağzı bozuk, serseri hali canlandı gözümde. Çakmak sesi yankılandı. Sigara yakıp etrafta dolanmaya devam etti.

'Off nerede bu gecelik? Ben nerede çıkardım onu?'

Geceliğini arıyordu demek ki. Tam dışarı çıkacağım sırada korktuğum başıma geldi. Diğer odadan Ali çıktı, nasıl oldu bilmiyorum ama bir şekilde tanıdı.

'Alev..'

————

Dünya bu kadar küçük müydü gerçekten? Yani beni ilk sevdiğimle bir eve sokacak kadar küçük müydü? Oturuyordum ama nefes alabiliyor muydum ki? Ali'yle konuşmam gerekiyordu. Misafirleri salona davet edip arkalarından gittim. Geçen akşam gelen patavatsız ekip bu akşam da gelmişti. Hangi yüzle geldiklerini merak ediyordum. Hanım annenin de pek memnun olduğu söylenemezdi..

'Geçen sefer için özür dilemeye geldik Şahsine abla.. Kaç yıllık kapı komşusuyuz, affet, büyüklük sende kalsın..'

'Kusurumuza bakma abla..'

'Müstesna, çay ikram ediverelim misafirlere. Erken kalkıvereceklermiş..'

Hanım annenin affının olmadığını böylece anlamış oldum. Kadınların yüzü asılsa da tek kelime edemediler. Müjgan ise dik dik bana bakıyordu. Zaten tepem atmıştı, ne bakıyorsun dercesine başımı iki yana salladım. Bakışlarını kaçırıp bir anlatıp beş gülen Hasret ablaya döndü. O da havayı dağıtmaya çalışıyordu anlaşılan. Hanım anne, kadınların, Hasret ablaya bir şeyler sorma ihtimalini düşünerek Müstesna'yı alıp mutfağa gitti. Zahide ve Selvi de kısa sürede sardılar etrafını.

'Kız size noluyor? Şahsine duymasın taktik istediğinizi, oyar valla..'

'E insan değişiklik arıyor Hasret abla. Çocuklardan zaten fırsat bulduğumuz yok, bari yaptığımız da bir süre akılda kalsın, unutulmasın..'

Zahide'nin söylediğine hepsi gülerken ben ve Müjgan hala aynıydık, suratımız beş karıştı.

'İyi, her seferin dokunun elleyin diyorum ya, onu bir üst kademeye taşıyın.'

'Yani?'

'Ne yani ne? Önce dokun sonra öp, dokunduğun yerleri artık yalayıp yutma vakti diyorum!'

'Kıııızz! Olur mu öyle şey?'

'Dene, gör..'

'Off çekilin Allah aşkına.' diyerek Müjgan sonunda oturduğu yerden kalktı. Beklemediğim şekilde çıkışmıştı, iki arkadaşının arasına geçip Hasret'le göz göze geldi..

'Yaklaşık üç haftadır hiç neşesi yok kocamın. Aklında bir şey var ama ney bilmiyorum.. Bana ilgisi, neşesi iyice azaldı.'

'Acaba görmek istediği biri varda onu mu göremiyor?'

Gözleri çaktırmadan beni buldu. Hasret ablayla yalnız kalmam gerekiyordu asıl, Ali'ye nasıl açıklayacağımı söylerdi, kesinlikle yardıma ihtiyacım vardı.

'Verdiğin her türlü taktiği uyguladım, konuştum bile ama yok, çözemedik sorunu abla..'

Hasret abla biliyordu ona olan ilgimi. Bana onunla ilgili haber getiren zaten Hasret ablanın ta kendisiydi. Bakışları beni delip geçerken konuyu değiştirme ihtiyacı hissettim.

'Geceliğin dikiş yerleri attı, düzelme ihtimali var mı Hasret abla?'

'Heh, nihayet evliliği düzgün giden biri. Noldu kız, adam parçaladı mı ne yaptı!' diyerek okkalı bir kahkaha patlattı.

'Ben üstüme denerken oldu.'

'Hııı tabi tabi. Hadi git getir de giderken götüreyim..'

Yanlarından ayrılıp sinirle odaya çıktım. Kapıyı sertçe kapatırken bir yandan söyleniyordum.

'Ben böyle şansı sikeyim! Bu nasıl olur ya nasıl olur?'

Geceliği almadan önce camın önünde ki paketten bir dal alıp yaktım. Dumanı ciğerlerime çekerken etrafı aramaya başladım. Ali toplamıştı odayı, nereye koymuş olabilirdi ki? Bir sağa bir sola bakmaya devam ederken çıldırmak üzereydim.

'Off nerede bu gecelik? Ben nerede çıkardım onu?'

Son anda aklıma banyoda çıkardığım geldi. Ali onu üstümden hiç çıkarmamıştı ki. Sadece askılarını indirip eteğini de belime sıyırmıştı. Her fırsatta yükselen hislerimi ardımda bırakacağım sırada arkamda bir sıcaklık hissettim. Sonra adımı seslendi..

'Alev..'

Dönüp dönmemekte kararsız kaldım. Nabzım bir anda boğazıma tırmandı. Bana dokunmuyordu ama o kadar yakınımdaydı ki, nefesini sanki ensemde hissediyor gibiydim.

'Sen misin?'

Olumsuz manada başımı salladım. Yüzümü hiç görmemişti ki, sonuna kadar inkar edecektim, pekte uzun sürmedi.

'Sensin.. saçlarından tanıdım..'

Bir hışımla dönüp aramıza gereken mesafeyi koyduğum da ilk defa karşı karşıya geldik. Onu ilk defa bu kadar yakından görüyordum. Kocam Ali kadar uzun değildi, saçı sakalı karışmış bakımsız birine dönüşmüştü. Kocamın güzelliğinin yanından geçmedi ama, zamanında gözüm ondan başkasını da görmemişti. Şimdi hiçbir şey hissetmiyor, hatta onunla konuşarak kocama ihanet ediyor gibi hissediyordum. Bu konuşmaları da anlatacaktım ona, onun zaten bizi dinlediğini nereden bilebilirdim?

'Ne işin var burada?'

'Alev.. çok güzelsin..'

'Maraz Ali, git..'

'Bu kadar güzel olacağını düşünmemiştim. Hayallerimden daha güzelsin..'

O yüzden gidip bir başkasıyla evlenmişti demek ki, güzel olmama ihtimalim ve ailesinin beni istememesi bana sırtını dönmesini sağlamıştı. Şimdi güzelliğim uğruna destanlar yazsa da bir önemi yoktu. İşaret parmağımı dudaklarıma götürüp susmasını işaret ettim.

'Arkadaşının karısıyım. Hakkımda düzgün konuş!'

'Haftalardır seni görmüyorum. Seni burada bulacağım aklımın ucundan geçmezdi.. En yakın arkadaşımın karısı olarak hemde.'

'Git artık..' Ali'nin bizi yakalama ihtimali midemi bulandırıyordu. Ben kaçmak istedikçe ortaya çıkıyordum, ilk sevdiğimin bu kadar tanıdık çıkması sadece benim başıma gelebilirdi. Yüreğim korkuyla titrerken Maraz Ali bir adım daha yaklaştı, ben git dedikçe o gelmemesi gereken zamanda üstüme üstüme geliyordu.

'Alev, niye bu evdesin?'

'Ali'yi seviyorum, lütfen git bu evden. Beni ortada görmeyince gelecektir buraya, git..'

'Alev.. seni daha önce görmeliydim..' görseydi de bir şey değişmeyecekti ki. İyi ki süslü sözlerine kanıp onunla bir buluşma gerçekleştirmemiştim. Kapıya doğru yürüdüm daha fazla konuşmak istemiyordum. Bunlar geç kalınmış konuşmalardı. Kapıyı açıp çıkmasını bekledim..

'Görmedin ve ben buradayım. Burada Ali'yle olmaktan da çok mutluyum. Ben konuşacağım kocamla, benden duyması en doğrusu..'

Sinirlenmiş olmalıydı, bana doğru gelip alayla gülmeye başladı.

'Ali seni nasıl kabul etti. Kendi kusurunu kapatmak için mi!'

Bende güldüm onunla dalga geçer gibi.. önce pantolonunun önüne baktım, sonra gülümsemesinin solduğu yüzüne.

'Emin ol Ali'nin tek bir kusuru bile yok. Benim de kabul edilmeyecek bir yanım yok! İyiyiz biz, sen bizi düşünme.'

Tek eliyle sakalını çekiştirip burun direğini sıktı. Kendini kandırmaya, söylediklerime inanmamaya çalışıyordu.

'Yapma Alev! Belli ki dansöz olduğunu kimse bilmiyor. Benim ailem nasıl istemezse onun ailesi de kabul etmez böyle bir gerçeği..'

'Git artık.. Ali istediği sürece yanında kalacağım. Yanında tutamayacak kadar üstüne gelirlerse kendim çekip giderim orasını sen düşünme!'

Sonunda dışarı çıktığında kapıyı kapattım. Sırtımı yaslayıp gözlerimi yumdum, bu olacaktı evet. Şimdi istiyorlardı ama şehrin en bilindik dansözü olduğumu duyduklarında işler değişecekti biliyordum. Ağlamamak için kendimi durdurup banyoya yöneldim. Çarşafa karışmış geceliğimi almak için kapıyı açtığımda karşımda Ali'yi görmeyi beklemiyordum. Ellerini lavaboya dayamış, başını eğmiş öylece duruyordu. Duymuştu bütün konuşulanları. Acaba onu üzecek bir şey söylemiş miydim, bir an sadece bunu düşündüm ama lanet olsun ki her şeyi unutmuş gibiydim. Yanına adımladım..

'Ali..' bana bakması için seslendim.. Bakmadı, başı hala yerdeyken ben dayanamayıp açıklama yapmaya başladım.

'Beni tanıdı arkadaşın. O, evlenmeden önce. Bana haber gönderiyordu. Ben de bakıyordum ona yalan yok. Ama sonra evlendi ve bir kere bile bir araya gelmedik. İlk defa gördü beni.'

'Görmeseydi keşke..'

'Beni bir gün herkes görecek.'

Olumlu manada başını sallarken şaşırmış gibi bu defa sağa sola sallamaya başladı. Neler geçiyordu aklından, neler hissediyordu bilmeye o kadar ihtiyacım vardı ki. Artık bu gece bana sıkıca sarılıp sabaha kadar bırakmaması gerekiyordu ama, aklı başka yerdeydi.

'En yakın arkadaşım.. Bu gece karşıma geçip, haftalardır seni görmediği için ne kadar mutsuz olduğunu anlattı. Bu mutsuzluğu karısına yansıtacak kadar hemde..'

'Ne o? Müjgan için mi üzüldün? Onu mutsuz ediyor diye mi bu tavrın?'

Kızarmış gözlerini bana çevirdi, ateş ediyordu bakışları.. ben de dokunsa ağlayacak haldeydim. Bu kadar hassas bir gece de bunları yaşamamam gerekiyordu.

'Herkes hakettiğini yaşar Alev. Benim kimseye değil hakettiğime tavrım.'

'Ne diyorsun lan sen? Bir dansözü haketmiyor musun yani? Şimdi mi aklına geldi?'

Öfkeden gözüm karardığı için ağzımdan çıkanı kulağım duymuyordu. Öyle ki, ellerimi iki yanımda yumruk yapmış sağa sola vurmak istiyordum.

'Düzgün konuş benimle kara bela!' diyerek uyardı beni ama söz ağızdan çıkmıştı bir kere. Burnumdan soluyor, ağlamamak için direniyordum.

'Konuşmazsam ne olur? Sen gerçekten içinden geçeni söylesene! Ne olduğumu öğrenecekler sonunda, buna hazır mısın ondan haber ver!'

'Ben..' konuşmasına fırsat vermedim, duyacaklarımı kaldıracak bir bünyem yoktu bu gece..

'Değilsin tabi ki! O zaman bana gerçek karınmış gibi davranmayı kes! Derin duygular besliyormuş! Senin duygularını sikeyim!'

Hala yerde duran çarşafı alıp suratına fırlattım. Öyle de bekaretimin nişanını gördüm birkaç yerde. İşte bu beni ağlatmaya yeterdi. Banyodan çıkıp nereye gideceğimi bilmeden sağa sola bakındım. Bir hamle yapmama fırsat vermeden Ali geldi peşimden. Kolumdan tutup kendine çevirdiğinde engel olarak itmeye çalıştım.

'Ne yapacaksın? Gidecek misin?'

'Benim gidecek yerim yok ki! Ben oradan buraya savruldum, senden nereye savrulurum ben bilmiyorum ki! Benim yarın ne yaşayacağım belli değil ki!'

'Şimdi buradasın işte, ona göre davran..'

'Peki..' diyerek sıyrıldım ellerinin arasından. Gerçeği yüzüme vurmakta geç bile kalmıştı. İstediğini aldıktan sonra da fırsatı kaçırmamıştı. Odadan çıkıp aşağı indim ve mutfağa girip herkesten uzakta bir köşeye oturup sessizce ağlamaya devam ettim. Peri masalım çabuk bitmişti. Bu evde daha ne kadar devam edebilirdim, onu zamanla görecektim..

Kız nazar oldu ya bunlar, bi durun Alev yine asıp kestin be kızım..

Ali ne demek lan o ona göre davran filan? Ulan nasıl kaldırdıysak indirmesini de biliriz, adam ol lan!

Alev'in saçının buklesi girsin sana maraz Ali kendi evliliğin bok diye geldin best çiftimi de bozdun pislik herif 😂

Finale, çok az kaldığını söylemek isterim, on bölüm yoktur yani, kendinizi hazırlayın ona göre😁

Yeni bölüm birkaç güne gelir..

Vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin aman gözünüzü seveyim, hatta oy vermeyenler eski bölümlere bir el atıversin🥰

Görüşmek üzere bebelerim❤️❤️

Aslı 🎵

पढ़ना जारी रखें

आपको ये भी पसंदे आएँगी

BEDEL Necla Kurşun Akpınar द्वारा

आध्यात्मिक

8.1M 363K 96
BEDEL SERİSİ 1 Bir canın bedeli kaç can, kaç hayat, kaç umut eder? Elif ve Ömer'in hikayesi bu.. Bedele kurban edilen iki hayatın hikayesi.. Birbirin...
2.1M 22.3K 10
Eski bir köy kurgusudur. İnsanların bilinçsiz ve cahil olduğu "dönem" kurgusu olduğunu unutmadan okumanızı rica ediyorum. Bu bir kitap, gerçek hayata...
Kenan Ağa [TAMAMLANDI] DİLAN ALADAĞ ÇETİN द्वारा

सामान्य साहित्य

1.2M 60.3K 36
(KUMA KİTABI DEĞİLDİR.) 17'imde gelin oldum, gönlü başka bir kadına ait adama. "Bir çiçek olacak olsaydın şayet sardunya olurdun sen, Dilem. Aynı sar...
21.4K 1K 8
Üzerimde pofuduk tulumla aşırı sevimliydim. Bahçede oturan abim ve babamı görüp koşarak oraya gittim. Karşılarına geçip ellerimi belime koydum. Ne ya...