Alev | Kara Bela

By hepbiyazar25

1.3M 58.2K 10.2K

Hikaye yetişkin okurlar içindir, yaş sınırlaması en az 18'dir!! Bu kurgu tamamen hayal ürünüdür gerçek hayatl... More

bir
üç
dört
beş
altı
yedi
sekiz
dokuz
on
on bir
on iki
on üç
on dört
on beş
on altı
on yedi
on sekiz
on dokuz
yirmi
yirmi bir
yirmi iki
yirmi üç
final

iki

56.9K 2.3K 400
By hepbiyazar25


Keyifli okumalar gece kuşları 💫

Sessizlik bir müddet devam ettiğinde, çayımın yarısına gelmiştim. Aç karnım çayın demiyle burulurken belli etmeden bardağımı geri bıraktım. Evin hanımı da bir yudum aldıktan sonra bardak hala elindeyken göz göze geldik. Birinin konuşmayı başlatması gerekiyordu.

'Ne diye koşturdu seni sabahın körü? Derdi neymiş, alıp veremediği mi varmış?'

'Derdi ben oldum üç günde. İlle de beni istiyor arsız namussuz..'

'Tanıyorum bide, evde bekleyen üç çocuğu karısı var.'

'Gözleri kör olsun, canımdan bezdirdi yeminle..'

Beni izlemeye gelenlerin çoğu öyleydi zaten. Bekar olanlar genelde gösteri sonrası o işin yapıldığı yerlere gidiyordu. Sadece izleyip iç geçirmek isteyenler bana geliyordu. Boyları posları devrilsin, insan müşterinin bile hayırlısını istiyordu.

'Kimsin sen adın ne? Ne iş yaparsın nereden gelirsin?'

Koşarken birbirine girip önüme gelen saçlarımı kulağımın arkasına itelerken başladım anlatmaya. Aslında çok basittim, anlatacak pek bir şey de yoktu.

'Alev benim adım. Yirmi ikime yeni bastım. Şehrin en büyük gazinosunda dansözüm. Bahaneyle ordan da kaçtım iyi mi?'

Gülmeye başladım kendi halime. Oradan kurtulmam pek mümkün değildi. Zafer abi akşama kadar eliyle koymuş gibi bulurdu beni..

'Dansözsün bide he? Aradığım ayağıma geliverdi desene..'

'Sana dansöz niye lazım?'

'Bana dansöz değil, senin gibisi lazım. Lafımı bölmeden, ikilemeden dinle. Eğer kabul etmezsen seni o adama hiç acımadan teslim ederim bide, yaz aklının bir köşesine..'

İşaret parmağı suratıma yaklaştığında ne kadar ciddi olduğu bakışlarından belliydi. Beni en çok üzen tehdit etmesi değil de, çaresiz anlarda insanların hiç düşünmeden bu durumu kullanmasıydı. Sessiz kaldım sadece. O ise derdini açık açık anlatmaya başladı.

'Oğlum var 28 yaşında. Evden çıkmaz, çalışmaz, evlilik lafı ağzımıza aldırmaz. Nasıl geldi bu hale, sorsan bilemem. Ama ana yüreği işte, daha fazla el vermiyor. Birini arıyordum bende.'

Kaşlarım istemsiz çatılırken elimle dur işareti yaparak oturduğum yerden kalktım.

'Hop hop hop hanım teyze! Adam bana dokunmasın diye kaçtım da oğluna orospu arıyorsan baştan söyle..'

'Sus kız edepsiz! Ne biçim konuşuveriyon öyle? Dini nikahsız sokmam seni yanına merak etme. Çatımın altında tövbe tövbe.' Kaldırdığım elimden tutup oturttu beni yine yerime. Derin bir nefes aldım, biraz sessiz sakin kaldıktan sonra bu defa ben konuştum.

'Ne nikahı ne çatısı? Ben ne yapacağım açık açık söyle!'

'Oğlumun gözünü açıver işte.. Ne korkusu varsa yardım et. Konuş, gülüş, seviş aaa orasını da ben mi söyleyivereyim? Oğlumu evlenecek yuva kuracak hale getir. Bende senin hayatını kurtarayım. Orası benim kocamın yakın arkadaşının yeri. Tek lafımla orayla ilişkini kesiveririm.'

'Sahi mi?'

'Sen bana he de, yarın önünden geç selam versinler..'

'İyi.. peki o zaman. Kabul yani..'

Tek bir saniye bile düşünmedim.. Her gece onlarca kişiye malzeme olacağıma, tek bir kişiye yuva olurdum daha iyiydi. Bir an bile düşünmedim kabul ederken. Zaten istediğim oradan kurtulmak değil miydi? Nesini düşünecektim? Zafer abi başka türlü beni asla bırakmayacaktı. Çok iyi kazanıyordu sayemde, oradan ya ölüm çıkardı, ya da böyle bir işe girişip kendi fermanımı kendim yazardım.

'Allahım sana çok şükür. Ben görüverdim sende o ışığı, olacak bu iş..'

Ayağa kalkıp mutfağın halı serili tarafına gitti ve ben ne yapacak diye düşünürken birden tekbir getirdi. İki rekatlık şükür namazından sonra secdede uzun süre dua ederken bekledim. Omuzları sarsılırken durumun vahameti benim omuzlarıma çöktü. Kalkabilecek miydim bu işin içinden? Sahnede iki göt kıvırmaya benzer miydi? İçime doluşan sıkıntıyı bende iki rekat namazla atabilseydim keşke. Kadın gülerek kalktı yerden. Bana doğru gelirken içli bir nefes verdim. Tekrar eski yerine oturup çayını yudumladı.

'Adağım vardı, bi yoldaş bulursam şükür namazı kılıvercem diye..'

'Bak hanım teyze, benim sandığın gibi pek tecrübem yok. Bu kadar erken sevinme.. oğlun beni iki gün sonra kapı dışarı ederse..'

'Ettiriverme sende! Bakire değilsin dimi? Eğer öyleyse hiç girmeyelim bu işe..'

Yooo, sapına kadar bakireydim. Öyle bir yerde çalışıyorum diye niye herkes böyle düşünüyordu. Normal zamanda olsa hanım teyzenin yedi ceddini söverdim de, kurtaracaktı beni o çukurdan. Başımı olumsuz manada iki yana salladım..

'Değilim.. öyle bir yerde dansöz olup namus korumak nerdeeee..'

'Çokta güzelsin be.. kim bırakıverdi seni o çukurda bilmem ama, dört ay sonra seni yepyeni bir hayat bekleyecek. Artık için rahat oluversin..'

Beni anam bırakıverdi. Hayat bırakıverdi.. Sizin gibi leş kargaları da benim çaresizliğimi eşeledi.. Yumru oturan boğazımı temizleyip elimi göğsüme koyarak başımı yana yatırıp kaldırdım.

'Eyvallah.. benimde bir iki şartım var..'

'De bakem hele.. köle değilsin elbet senin de isteklerin oluvercek..'

'Çok bir şey değil merak etme.. gelen gideninize çıkmam. Evin nikahlı orospusu diye anılmak istemem..'

'Kız orospu deyiverip durma! Tövbe estağfirullah! Oğlanın yanında boz ağzını ulu ortalık küfrediverme..'

'Anlaştık mı onu söyle..'

'Söyleyivermem zaten kimselere. Yeterince düştük dillere..'

Kadının sürekli tövbe çekmesine kahkahalarla gülesim geliyordu. Yoksa yaptığımız anlaşma o kadar masumdu ki, arada dini nikah olduğu için caiz bile geliyor olabilirdi. Gözlerimi kapatıp açarken derin bir nefes çektim, sonra da devam ettim..

'Heh, geleyim diğerine. Ayda bir fındıklı köyüne gidiyorum annemi ziyarete. Harçlık bırakıyorum.. Ona devam ederim..'

'Et et, ben ne karışırım aferin sana..'

'Şiddete hakarete maruz kalırsam bir dakika durmam bu evde. O zaman kendimle beraber sizi de rezil ederim..'

Oturduğu yerden biraz havalanıp sandalyeyi ayağıyla kendine çektirdi. Bir adım daha yaklaşmış oldu, işaret parmağı yine öfke saçıyordu.

'Bana bak ilk silleni benden yeme! Tehdit ediverme bacak kadar boyunla.. Benim evimde yaşanıvermez öyle bişe. Seni oğluma yoldaş ol diye alıveriyorum kafan iyi bellemedi galiba?'

Bu defa elini tutup indiren ben oldum. Tatlı tatlı gülümseyip havasını dağıttım..

'Tamam tamam sinirlenme hemen hanım teyze. Ben sadece kurallarımı söylüyorum. Bir durum yaşanırsa baştan anlaşmıştık deriz birlikte. Senin varsa uyarın şimdiden söyle. Konu herkese taşınmadan biz aramızda ya halleşelim ya bozuşalım..'

'Açık açık anlatıveriyorum iyi dinle o zaman..'

Başında ki şalı düzeltip sandalyede diklendi..

'Adı Ali. Benim çocukların en büyüğü. Eskiden böyle değildi. Ne olduysa 20 yaşından sonra oldu, eve kapanıverdi. Tüm aile büyükleri evlilik bekleyiveriyor, oğlan adını bile ettirmiyor. Babası sokağa çıkamaz oluverdi, alay konusu ettiler, zor durumdayız, tadımız tuzumuz kalmadı.. Oğlanın belden aşağısına kadar iniverdi mesele, amcaları dedeleri her akşam kapımızda. Yetti artık canımıza, koca adam da kapadı kendini eve. Kahveye gidemez oldu, bayramlar seyranlar haram oldu..'

'Bu milletin tek derdi senin oğlan mı olmuş yani!'

'Oluverdi işte, gözümde yaş kalmadı ağlamaktan. Kardeşi evlendi, kız kardeşi evlendi bi o kaldı. Ben haber salıverdim bir kaç kişiye, kız bulun diye. Müstesna seni onlardan sanıvermiş. Allah işte, yardım edecek ya, gönderiverdi seni..'

'İyi de ne yapacağım? Kabul edecek mi beni, nikahı?'

'Edivercek, etmek zorunda. Sen yavaştan işleyiver, korkutmadan, kaçırmadan. Odasına yatak kuruvercem sana, aynı yatağa isteyivermez.. Geceleri uyurken sokuluver, konuşuver, güldürüver.. Hayata döndür, ne korkusu varsa koynuna girdiğinde arkasında bıraksın..'

Anlattığı kadar kolay mıydı? Tüm bunlar hiçbir duygu beslemeden olur muydu? Ya da zamanla işler değişirse ne olurdu? Tutamadım aklımda ki soruları, sordum.. cevabımı da çok iyi aldım..

'Ya bana aşık olursa? Ya ben ona sevdalanırsam? Güzel mi oğlun, ya gitmek istemezsem?'

'Parayla tuttuğum karıya aşık oluvermez merak etme. Sen olursun ama, oğlumdan canın yanar.. sende iş gözüyle bak ki, çok acıtmasın. Çünkü oğlum çok fena.. haber bekleyen bir sürü namuslu aile kızı var. Sen bi çözüver meseleyi de, dört ay sonra bahar şenlikleri var kapımızda, gelen giden oluvercek, oğlum da iyileşip birini bulsun..'

Anladım dercesine başımı aşağı yukarı salladım. Gülmeye başladığımda sebebini anlamamıştı. Dur anlatacağım hanım teyze.. dur sen dur..

'Sen bana alttan alttan namussuz dedin ama olsun.. Oğluma karı tutup koynuna atacak kadar namussuz değilim Allah'a şükür. Zor durumda kalan küçük bir kıza, tehditle orospuluk yaptıracak kadar da namussuz değilim elhamdulillah.. Hayat size davrandığı gibi bana davranmadı diye namussuz olacak değilim. Oğlunu iyileştiririm merak etme.. Sende burnundan kıl aldırmayan, kibrinden saygısını yitirmiş ama yirmi beşine kadar evde koca bekleyip eline erkek eli değmemiş namuslu kızı gelin alırsın. Halledeceğim merak etme hanım teyze..'

Göz kırptım dalga geçer gibi. Biraz önce benim bozulduğumdan daha fazlası oldu.. Yanakları kızardı, masa da duran bardağı alıp bir yudum içti. Ben başımı başka tarafa çevirip onu utancıyla baş başa bıraktım. Yüreğinde ki namussuzluk ona fazla gelmiş olmalıydı, 'Müstesna!!' diye çırladı kapı tarafa. Endişeyle koşup gelen kıza öfkeyle soludu.

'Tansiyon aletini getiriver çabuk!'

Bir kez olsun dönüp bakmadım, bir daha namusuma dil uzatamayacağını böylelikle anlamış oldu. Kız gelip ölçünce yükselen tansiyona limonla müdahale etti. Sessizce bekledim yüz yüze hiç gelmeden. Sonra dayanamadı zaten, yanımdan ayrılıp saatlerce de geri gelmedi.

Hava kararmıştı, kahvaltı bile etmemiş, saatlerdir aç acına bir köşe de oturmuş bekliyordum. Adının Müstesna olduğunu öğrendiğim genç kadın yemek telaşına girdiğinde bana da verirler düşüncesiyle gözlerim parlamıştı. Önce içeriye hazırladı, sonra mutfak masasına. Diğer çalışanlar da gelince bana doğru baktı..

'Gel hadi sabah beri acıkmışsındır..'

'Kahvaltı bile etmedim.' derken yerimden kalkıp masaya yürüdüm. Her şey harika görünüyordu. Tabağıma ne koydularsa yedim, fazlasını yerdim belki ama istemeye cesaret edemedim. Bir de gözü aç zannederlerdi, adıma daha fazla leke sürülsün istemedim..

Tatlının yanında bir bardak çay ilaç gibi gelirken açılıp kapanan kapılar oldu.

'Hoş geldin hocam.' diyordu bir erkek sesi. Mırıldanarak uzaklaştılar, ne olduğunu az çok anlamıştım. Demek ki Ali denen iktidarsız evliliği kabul etmişti. Doğru yolda ilerlediğimden şüphe ediyordum. Korkuyordum. Dört ay bu evde nasıl geçecekti? Geldiğimden beri ilk defa gözlerim doldu. Lavaboya gitmeye ihtiyacım vardı. Sonunda adının Şahsine olduğunu öğrendiğim hanım teyze yanıma geldiğinde yüzü hala düzelmemişti. Ayağa kalktım mutfağa girince. Hayatımın dönüm noktasına saniyeler kalmıştı.

'Hoca efendi geldi. Müstesna lavaboyu göstersin de abdest alıver.'

Cevap vermeden başımı sallayarak kadının peşine takıldım. Evin koridorunda sessizce ilerlerken, merdivenden inip önümde duran kişiyle bende durmak zorunda kaldım. Ayağından başlayıp yukarı doğru çıktı bakışlarım. Bol kumaş pantolonu bitti, bol gömlek kalçalarını bile kapatmıştı. Anaaaa dedim içimden, şunun giyinişine bak dedim.. Bu sünepeyle benim ne işim olur dedim.. Anasıdır tabi, kargaya bile yavrusu kuzgun gelir dedim.. Yüzünü görmeye cesaretim kalmamıştı, buradan dönüşte olmazdı. Zorladım kendimi, çizgili gömleğini takip edip sonunda yukarı bakabildim. O da beni izliyormuş meğer. O da yüzümü kaldırmamı bekliyormuş. Gördüm onu.. Görmez olaydım.. O güzel yüzüne, bakmaz olaydım..

Ali ve Alev bir odanın içinde.. neler olacak bakalım😁

Ah be Alev'im, düşmeye gör, kimse tutup kaldırmaz, bir tekme daha atmak için sıraya girerler..

Bölümü nasıl buldunuz? Umarım ilk bölümde ettiğiniz iltifatlara değer😉

Bölüm günü yok kuşlarım birkaç günde bir gelir, çok bekletmeden🎉

Vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin ❤️

Görüşmek üzere

Aslı 🎵

Continue Reading

You'll Also Like

GİRİFTAR By P!NK

General Fiction

206K 10.7K 19
"Bu kadar şüpheye düştüysen gel bak anne, bakireyim ben!" dedim itiraz edercesine. Annem yüzünü iğrenç bir şey görmüş gibi kırıştırdı. "Bakireymiş...
7.7K 759 46
_______________ Bir kadını en fazla ne kadar koruyabilirsin? O bütün hayatıyla koruyacak. (Fantastik, romantik, bilim kurgu) Savaş kötülerin işi...
3.1M 103K 87
Masanın üzerindeki ellerini birbirine kenetleyerek söze girdi Yağız. "Şunu iyi bilmek istiyorum o yüzden dürüstçe cevap ver, babanın iyileşmesi için...
2M 132K 63
°19.12.21 *Yaş farkı içerir.