Adelya

By tabikipatch

2M 126K 28.8K

abi konulu kitapları okumayı sevdiğim için bende bir şansımı deneyeyim dedim More

1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
47
48
49
50
Karakter Tanıtımı
51
52
53
54
55 💜

46

19.7K 1.6K 357
By tabikipatch

Keyifli okumalar

*

Ders tüm sıkıcılığı ile ilerliyordu. Kafam Uzay'ın omzunda dinliyordum. Ders ingilizceydi. Bildiğim şeyler anlattığı için şu an sıkılmıştım.

Diyalog kurduğumuz zaman eğlenceli oluyordu, en azından konuşuyordum.

Elimi söz almak için kaldırdım. Uzay da bana baktı.

"Efendim Adelya."

"Hocam, lavaboya gidebilir miyim?"

Kafasını salladı. "Tabii."

Uzay hâlâ bana bakarken ayağa kalktım. "Hadi."

O kalkmadan buradan çıkamazdım. "Kızım dersin bitmesine az kaldı."

Saate baktım ve gözlerimi devirdim. "Daha yirmi dakika var."

Ofladı ve ayağa kalktı. Şirince sırıttım ve yerimden çıktım.

Okuldaydım zaten. Biri beni kaçıracak değil ya.

Sınıftan çıkıp lavaboya ilerledim. Tuvaletim yoktu ama yüzümü yıkasam iyi olurdu. Hem kendime gelirdim.

Lavaboya girip çeşmeyi açmam ile kapı açıldı. Gözlerim oraya kaydı.

Aynı anda bir adım geri gittim. Polat buradaydı.

"Merhaba fıstık."

Kaşlarımı çattım. Okula nasıl girmişti.

"Tuvalete gelerek işimi kolaylaştırdığın için sağol. Herkesin içinde seni almak zor olurdu."

"Ne alması?"

Sırıtmaya başladı. Yavaş yavaş üzerime geliyordu. O geldikçe geri gittim. Ama en son duvara çarptım. Dibime girdi ve kafasını yüzüme eğdi. "Seninle küçük bir tatil yapacağız."

Çığlık atacağım anda eliyle bir bez tuttu ağzıma. Bilincim giderken konuştu. "İyi uykular."

*

Mirza'dan

Önümdeki dosyalar ile savaş içine girmiştim. Karan salağı yüzünden bitmiyordu.

Aynı anda telefon çalınca ofladım. Uzay arıyordu.

Kaşlarımı çattım. Anında telefonu açtım. "Abi, Adelya yok."

Oturduğum yerden ayağa kalktım. "Ne demek yok lan!"

"Dersteyken tuvalete gitti. Hâlâ dönmedi. Okulun altını üstüne getirdim."

Siktir.

Polat umarım senin işin değildir. Yoksa bu sefer mesleğimi umursamadan seni kendi ellerimle o mezara sokacaktım.

"Geliyorum." dedim ve telefonu kapattım. Odadan çıkarken Karan çıktı karşıma. "Ne o dosyalardan mı kaçıyorsun?" dedi sırıtarak. Ama bunu bile umursayacak durumda değildim.

Benim güzeller güzelim kayıptı. Belkide canı acıyordu. Ama hiçbir bok yapamıyordum.

Benim yüzümü görünce ciddileşti. "Ne  oldu lan?"

"Adelya yok."

*

Adelya'dan

Gözlerimi yavaşça açarken başım ağrıyordu. Ne olmuştu?

Aklıma son olanlar gelince yerimde dikleştim. Etrafıma göz attım. Bir odadaydım. Sadece bir yatak, dolap ve masa vardı. Bir erkek odası gibiydi.

Manyak herif beni kaçırmıştı. Korku tüm bedenimi ele geçirdi. Beni öldürecek miydi?

Kapı açılınca yatakta geri gittim. Polat gelmişti. "Uyanmışsın güzellik."

Kaşlarımı çattım. Her ne kadar ağlamak istesemde tuttum kendimi. O herifin bunu görmesine gerek yoktu.

"Umarım rahat uyumuşsundur."

Birkaç adım daha atıp karşıma oturdu. "Senin kendi odama yatırdım."

Hiçbir şey diyemiyordum. Elini bana uzatınca geri gittim. Ama zaten yatak başlığına dayalıydım.

Sırıttı ve elini çekti. "Çok güzelsin."

"Keşke seni, o beni bulmadan bulsaydım. Seninle çok güzel vakit geçirebilirdik."

Kaşlarım mümkünmüş gibi daha da çatıldı. "O kim?"

Sırıtması büyüdü. "Demek ki konuşabiliyorsun."

Bana biraz daha yaklaştı ama benim gidebilecek yerim kalmamıştı. Elini uzattı ve yanağımı okşadı. Kafamı geri çektim ama inatla bana dokunuyordu.

"Yakında onunla tanışacaksın."  dedi ve ayağa kalktı. Kapının yanına gelince bana göz kırptı. "Uslu dur. Beni sinirlendirmek istemezsin."

Kapıyı kapattı ve kilit sesi geldi. Yanımdaki yastığı kapıya fırlattım. Gözyaşlarım akmaya başladı. Süper.

Polat yetmezmiş gibi bir de o çıkmıştı.

*

Çınar'dan

Okulun müdür odasında kamera kayıtlarını izliyorduk. Adelya'nın tuvalete girdiği an geldi. Bir dakika geçmeden içeri bir adam girdi ve ellerim yumruk oldu.

"Polat." dedi Mirza.

Daha önce bahsettikleri sikik herifti.

Birkaç dakika sonra Adelya kucağında oradan çıktı. Baygın bir şekilde uyuyordu.

Dışarıdaki adamları güvenliği tuttuğu için elini kolunu sallayarak girmişti.

Müdürün yakasına yapıştım. "Böyle mi koruyorsun lan çocukları?" dedim ve duvara yapıştım.

Babam bağırdı. "Çınar dur."

Ama umrumda değildi. Kızım şu an kim bilir ne haldeydi. Babamı umursamadan yumruk attım. "Hesap versene lan!"

Biri beni geri çekti. Efken'di. "Abi dur. Böyle Adelya'ya ulaşamayız."

Elimi duvara geçirdim. "Şu an belkide canı ile savaşıyor." dedim ve kafamı duvara yasladım.

Lan daha yeni buldum kızı. Kendi aptallığım yüzünden yeterince acı çektik. Şimdi her şey yoluna girerken kızımı kaybedemezdim.

Elimi bir daha duvara vurdum. Bir daha ve bir daha.

Biri elini omzuma koydu, durmak zorunda kaldım. "Abi sen güçlü olmazsan, o nasıl güçlü duracak." dedi Çağatay.

Allah'ım lütfen ona bir şey olmasın.

*

Hazar'dan

Evin içinde bir sağa bir sola gidiyordum. Ne demek Adelya kaçırılmıştı.

Annem koltukta ağlıyordu. Onu teselli bile edemiyordum. Çünkü iyi olup olmadığını bilmiyorduk. Polat piçi kaçırmıştı. O manyak herif her şeyi yapabilirdi.

Adal şaşkınca bize bakıyordu. Halasının kaçırıldığını biliyordu. Gözleri dolmuştu ama sadece bizi izliyordu.

Kapının açılma sesi gelince annem ve Adal ayağa kalktı. En önde Çınar abim ve diğerleri girdi.

Adal babasının yanına koştu. Abim onu kucağına aldı. "Baba doğru mu, halam kaçırıldı mı?" dedi kesik kesik. Her an ağlayabilirdi.

Bende şu an Adal gibi ağlamak istiyordum.

"Evet oğlum, ama bulacağız onu." dedi ve sarıldı. Ama o da korkuyordu. Konuşurken sesi titremişti. Çınar abinin sesi titremişti.

Mirza abime baktım. "Bir gelişme var mı?"

Kafasını iki yana salladı. "Yok. Herif yer yarıldı içine girdi sanki."

Babam annemin yanına çöktü. Ona sarıldı. "Bulacağız onu."

Annem bağırarak konuştu ve babama vurmaya başladı. "Bizim yanımızdayken hep bir şey oluyor. Biz ona iyi bakamıyoruz. Ben çok kötü bir anneyim."

Annemin cümlesi salona bomba gibi düşmüştü.

Uzay sessizce ağlamaya başladı. Yanına gidip onu kendime çektim ve sarıldım. "Lan Adelya böyle ağladığını görse seninle dalga geçer."

"Yeter ki dönsün abi, ben hepsine razıyım."

"Halam dönmeyecek mi?"

Gözlerimi kapattım.

"Dönecek tabiki. Abileri onu orada yalnız bırakır mı?" dedi Çağatay abim.

"Bende bırakmam." diye bağırdı Adal.

Aynı kapıya zili çaldı. Gelmiş olabilir miydi?

"Adelya." diye fısıldadı annem.

Geri çekilmem ile Adal kapıya koştu. "Hala."

Gerçekten gelmiş olabilir miydi?

Herkes büyük bir beklenti ile kapıya döndü.

Elinde pastane poşeti ile Ateş abi girdi. Bizim yüzümüzü görünce kaşlarını çattı. "Ne oluyor?"

Kimse bir şey diyemedi. "Halam kaçırılmış Ateş amca."

Ateş'ten

Elimdeki poşet yere düştü. Sinirle hepsine baktım. "Ne demek lan bu?"

Mirza saçını karıştırdı. "Polat, okuldayken onu kaçırmış."

Meleğim.

Bal kızım.

Yine mi koruyamadık seni.

Gidip Mirza'nın yakasına yapıştım. "Bana niye haber vermiyorsunuz?"

Beni hırsla geri itti. "Akıl mı kaldı lan?"

Aklıma gelen şeyle gözlerimin parladığına emindim. "Kolye."

"Ne?" dedi Efken. Sırıttım. "Ona aldığım kolyenin içinde takip cihazı vardı." dememle Çınar ayağa kalktı.

"Ne bekliyorsun, bul onu." diye bağırdı.

Hemen telefonumu çıkardım ve uygulamaya girdim.

Önceki kaçırılmasında sonra çok korkmuştum. Bunu ona belli etmeden vermiştim. Asla çıkarmaması gerektiğini belki de yüz kere söylemişimdir.

Umarım Adelya çıkarmamışsındır.

*

Adelya'dan

Odanın her yerini talan etmiştim ama bana yardımcı olacak hiçbir şey bulamamıştım.

Pencere ile şansımı denemek istesem bile hem çok yüksekti hemde bahçe bir sürü kişi ile doluydu.

Odada saat de yoktu. Ama iki saat geçtiğine emindim.

İyice etrafıma baktım. Ben mi görmüyordum?

Aynı anda kapı açıldı. Ayakya olduğum için hemen kapıya döndüm. "Gel bakalım prenses." dedi ve elini uzattı. Ama ben tam tersine uzaklaştım.

Sırıttı ve yine dibime girdi ve bileğimi tuttu. Beni zorla odadan çıkardı. Elinden kurtulmaya çalışsam da daha çok sıkıyordu.

Merdivemleri inerken bağırdım. "Bıraksana kendim inerim."

"Sana dokunmayı seviyorum." demesi ile midem bulandı. İğrenç biriydi.

Salon diye tahmin ettiğimiz odaya girdik. Eli hâlâ bileğimdeydi.

Arkası dönük bir kadın vardı sadece.

"Geldik."

Anlamazsa ikisi arasında gidip geldim. O muydu?

Kadının arkasını dönmesi ile gözlerim yuvalarından fırlayacak sandım. Bu mümkün müydü?

Bana yıllarca bakan kadın karşımdaydı. İstemeden o kelime ağzımda döküldü.

"Anne."

*

Anne mi! Yok artık!

Eski ailesini merak edenler için anneyi soktum, aksiyon isteyenler için Polat'ı getirdim. Huzurlu bir ortam isteyenler için kolyeyi ayarladım. Umarım herkesin gönlü olmuştur 😂

Daha dün bölüm geldiği için kısa bir bölüm oldu, o yüzden kısa demeyin 😂

Bölüm nasıldıı

Sizce neler olacak, kolye adelya'da mı şu an?

Görmek istediğiniz sahneler varsa buraya alayım.

Sizi çok çok çok çok çok çok çok çok çok çok çok çok çok çok çok çok çok çok çok çok çok seviyorum.

💜

Continue Reading

You'll Also Like

1.3M 53.3K 26
(18+ cinsellik ve şiddet içerir.) Başımızın üstünde ki elçilik binasının içinde bir ses yankılandı. "Şuandan itibaren; Onun tek bir saç teline zarar...
1.4M 106K 62
Okulun "playboyu" ve okulun tek kapalı kızı. Lise de başlayıp hayatlarının bir çok yerinde yollarının kesiştiği bu ikilinin yaşadığı maceraları ele...
5.9M 193K 98
Karan Haznedaroğlu. 27 yıldır her istediğini elde eden, sadece adıyla bile bütün kapıları açabilecek bir adam. Şimdi her şeyden çok istediği bir şey...
116K 8.4K 87
Öğretmen ama AŞKA ÖĞRENCİ (Texting) • Anaokulu öğretmeni olan Beyza yoğun bir sene geçirdiği için yeni dönemde dinlenmek için görev değişikliği yapmı...