Tadashi
Neredesin??
Arkamdan geliyordun
Sınıfa girip bekledim seni
Gelmedin
Yamaguchi mesajları bildirim panelinden okuyup önündeki denize çevirdi gözlerini. Okula gitmeyip buraya gelmişti, eve dönse annesi kesin sorguya çekecekti ve bunu istemiyordu. Hem, burası çok daha güzeldi.
İş ve okul saati olduğundan dolayı etraf neredeyse tamamen boştu. Denizin karşısındaki bir banka oturmuş, müzik dinliyordu sürekli yaptığı gibi.
'Cuz i don't wanna be you, anymore.." cümlesini şarkı değişmesine rağmen içinden tekrarlamaya devam ederken gözlerini tekrardan sildi. Niye ağladığını bile bilmiyordu. Dün de aynısı olmuştu, ağladığı şeyi bir süre sonra aklına getirmemişti bile ama yine de kesilmemişti ağlaması.
Her ne kadar konuşmak istemiyor olsa da çocuğu merakta bırakmayı da istemediği için cevap yazdı hızlıca.
Evdeyim
Gelmek istemedim
Benim yüzümden mi?
Özür dilerim
Sadece senin kendine böyle davranmana dayanamıyorum
O yüzdendi sinirim
Merak etme
Senin yüzünden değil
Sadece iyi hissetmiyorum
Yanına gelmemi ister misin?
Gerek yok
Emin misin?
Yalnız olmak zorunda değilsin
Ben burdayım Tadashi
Ve gel dersen çok geçmeden yanında olacağım
Teşekkür ederim Shoyo..
Hâlâ gelmek için şansın var
Bir ders kaçırman sorun olmaz
Çocuğun yazdığına karşın düşündü biraz. Okulun bitiş saatinden önce dönemezdi eve. O kadar saat de dışarıda kalmak akıl kârı değildi. Belki de gitmesi iyi olurdu gerçekten.
Pekala
Geliyorum
Oley!
.
Henüz ilk ders bitmediğinden dolayı kantinde oturuyordu. Aslında müzik odasına gitmişti ama ders olduğu için girememişti içeri. Bu da kahvaltı yapması için bir boşluk oluşturmuştu ona.
İzlediği anime eşliğinde börek ve meyve suyunu bitirdikten sonra ikisinin çöpünü de elinde buruşturarak çok da uzağında olmayan çöp kutusuna attı sonra unutmamak için. İnsanların arkasında çöp bırakmasından hiç hoşlanmazdı, o yüzden kendisi de bırakmazdı hiç.
Zil çaldığında çantasını omzuna alarak kantin kapısına yöneltti adımlarını. İnsanların arasından hızla geçiyordu, böylece tanıdık tanımadık kimseyle göz göze gelmemiş olacaktı.
Sınıfa girdiği an Shoyo'yu buldu gözleri. Kageyama da gelmişti, sıranın üstünde oturuyordu her zaman yaptığı gibi.
"Günaydın Kageyama." diye mırıldanırken Shoyo'nun yanına yerleşti. Ona bir şey dememişti çünkü zaten sabah beraberlerdi.
"Gözlerin sabahkinden daha kırmızı görünüyor. Yine mi ağladın??"
"Ağlamadım."
"Yalancı."
"Shoyo lütfen.."
Çocuğun üzgün sesinden dolayı daha fazla itiraz etmemek adına konuşmaya devam etmedi Hinata. Zaten sonra her şeyi konuşurlardı doğru düzgün.
Olucak bi şeyler söz