Çocuğumun Annesi Olur musun?

By B_Batur

12.5M 504K 53.2K

Romantizm #1 Hiçbir hasta inancını kaybetmiş bir insan kadar umutsuz vaka değildir. Umudumu ve sahip olduğum... More

GİRİŞ BÖLÜMÜ
Çocuğumun Annesi Olur musun?
TELİF HAKLARI ( Emek Hırsızlığına Başvuranların Başına Neler Gelebilir? )
Bitmiş Bir Hayat...
Kaza
Daha Çok Vicdan Azabı Çekeceksin
Hayat Kurtaran Teklif
Karar
Kuşku
Yüzleşme
Nikah
Beklenmeyen telefon
Korkmak Yok!
Komedi Filmi
Olmaması Gereken Hisler
Hayata Dön!
Saat Kulesi
Tanıma
Özgecan İçin Destek
İş Daveti
Hakkım Yok!
Sen Bana İnanmadın!
İlk İtiraflar
Seni Seviyorum
Ben Onun Annesiyim
Gerçekler
Cevapsız Sorular
Çok ÖNEMLİ!
Bıçak
ÇAOM - Alıntı + Önemli
Haram Mutluluk - Part 1
Haram Mutluluk - Part 2
Ölüm Haberi
Telif Hakları
Veda
Korku
ÇAOM - Alıntı + Röportaj
Belalı - Part 1
Belalı - Part 2
Gökyüzü Kan Renginde
ÇAOM - Alıntı
Umut
Bildirim
Geri Dönüş...
Plan - Part 1
Plan - Part 2
Karşılaşma
Yardım Edin!
Kızım
Sana Tapıyorum
#taciziifşaediyoruz
Kalbimsin
Sürpriz
Geçmişin İzleri - Part 1
Geçmişin İzleri - Part 2
Umut Işığı
Umut Işığı - Part 2
Can Acıtan Sözler
Davete Sürpriz
Cennet Kokulu
Babamla Evlenir misin Anne?
Ziyaret
Kına
Aidiyet
Üzgünüm
Doğum Günü
ÇAOM - ALINTI
Uzlaşma - Part 1
Uzlaşma - Part 2
Korku
Final - Part 1
Final - Part 2
Çocuğumun Annesi Olur Musun? 2 "Aşk Affeder mi?"
Özel Bölüm 1
Özel Bölüm 2 - Part 1
Özel Bölüm 2 - Part 2
Özel Bölüm 3
Özel Bölüm 4 ( 7 MİLYON OLDUK! )
Özel Bölüm 5 ( 8 Milyon Olduk! )
Özel Bölüm 6 ( 11 Milyon Olduk! )
ÇAOM'UN DÜZENLENEN HALİNDEN BİRKAÇ KISIM & İSİM SORUSU
🖤 Ahsen & Hakan Özel 🖤
İlk Kitabın Final Bölümünü Yazdım

Hakan Hâlâ O Kadını Seviyor

161K 7.2K 295
By B_Batur

Evet, yeni bölüm erken geldi. Öncelikle geçen bölüm ilk yorum atana ithafta bulunacağımı söylediğim için bölüm ithafı " funnywithcworld" adlı kullanıcıya geliyor. Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi merak ediyorum, yorumlara göre yeni bölümü erken yayınlarım, beğenmenize dileğiyle...

Son cümlesi kinaye ile söylenmiş bütün cümlelere ağır bir cevap olmuştu, hayatım boyunca bu kadar utandığım tek bir an bile hatırlamıyorum. Hakan tüm özgüveniyle kalktı yerinden ve beni de kolumdan çekip dışarıya götürdü, yaşadığım bir şok vardı beni esir almış. Tekrardan geri dönmüştük kalabalık salona, benimle konuşmak istediğinin farkındaydım, hemen, şimdi... Ama sakin tek bir yer bile yoktu, çalmaya başlayan dans müziği buna izin vermişti, beni dans pistine çekti ve dans etmeye başladık. Şu anda ona ne yaptığını soramıyordum, bedenim ona engel olacak bir reflexi gerçekleştiremiyordu, hissizleşmişti... Aslı ile ilgili soruları duyduğundan beri sinirliydi ama neden? Ona olan aşkının bittiğini, ondan nefret ettiğini söyleyen bu adamın gözlerindeki ateşin sebebi neydi, kimdi ya da...

"Ben... Dans etmeyi bilmiyorum.... "

" Öğrenirsin... " dedi, sesinde sinirli bir tını vardı.

" Sen nasıl geldin buraya? "

" Ben... Sana yalan söylemiyeceğim Hakan, sizi dinledim, Engin ve seni... "

" Sen hiçbir şeye mecbur değilsin, anladın mı beni? "

" Ben mecburum aslında, anlaşmamız gereği mecburum ama beni bu mecburiyetten muaf tutan sensin. Ama ben mecbur olduğum için değil ki, sadece senin bu saçma dedikodular arasında yalnız kalmanı istemediğim için geldim. "

Aramızda varolan mesafe çok ama çok azdı. Onu inceleme fırsatım hiç bu kadar yakından olmamıştı. 1.80 cm boylarında olan bu adamın dik ve sabırlı duruşu onu olduğundan bile daha otoriter gösteriyordu. Vücudunda varolan kaslar ne onu güçsüz gösterecek kadar az, ne de karşısındakini korkutacak kadar fazlaydı... Güçlü bir duruşu, güçlü bir bakışı vardı. Ten renginin açık olmasına karşın saçları simsiyahtı, bu saçları simsiyah gözler tamamlamıştı. Gözleri bakanı kendine hapsedecek kadar derindi, sevdiği insana cenneti yaşatabilecek bu gözler, sevmediğine ise cehennemi yaşatabilecek kadar ateş doluydu. O ismi duyduğundan beri o ateş daha fazla alevlenmişti. Boyum ondan kısaydı ama giydiğim topuklular sayesinde aynı boya ulaşmıştık, kafamı ağır ağır yasladım omuzlarına. Bir erkeğe ilk defa bu kadar yakındım ama korkmam gerekirken ben neden bu kadar huzur doluydum, bu kollar neden bu kadar güvenli bir limandı. Ona ilk defa bu kadar yakındım, yabancıydı dokunuşları... Acemiydim bu dokunuşlara...

Beni öpmüştü, ona kızması gereken ben şu an bunu düşünemiyordum bile, dudaklarımdaki sızı hala geçmemiş olmasına rağmen ben o sızıyı değil o ismi duyduğunda Hakan'ın gözlerinde gördüğüm o ateştopunda takılı kalmıştım, balığın oltaya takılı kalması gibi benim aklımda takılmış kalmıştı o ateşte. O ateş çok zorlayıcıydı... Müziğin bitmesi ile birlikte birlikte masaya geçtik, uzun süredir bu topukluların üzerinde ayakta kalmaktan yorulmuştum, alışkın değildim. Engin'in karısı bizim masaya yönelmemiz ile birlikte öne atılmış ve Hakan ile yer değiştirmişti, bu kadın kocasının aksine çok tatlı ve zarif bir kadındı ve de bizim evliliğimizi gerçek sanan bir insandı.

"Ahsen'cim, az önce duydum, hamileymişsin, çok tebrik ederim hayatım. "

" Şey... Sağolun Açelya Hanım."

"Hanım? Bana Açelya de sadece. Biraz önce herkes senin hamile olduğunu öğrendi. Canım çok tebrik ederim, inan bana Hakan harika bir baba olacak. "

" Öyledir tabi... "

" Nikahınıza gelememiştim, kızım hastaydı o zaman, ee bebek kaç haftalık? "

"Hafta mı?"

"Erkekler ay sorar, kadınlar hafta... "

" Şey... Yani küçük daha, bir ay zor oldu. "

"Daha çok küçükmüş, şimdi sen çok farkında değilsin hamile olduğunun ama biraz büyüsün, bir hareket etmeye başlasın anneyle bebek arasında öyle bir bağ oluşuyor ki, onun her bir hareketinde sen sanki yeniden doğuyorsun. O sıcaklığa öyle bir bağlanıyorsun ki, onun yaşaması için kendi canını feda edebilecek bir hale geliyorsun. Hele o doğum yok mu, bence kesinlikle normal doğumu tercih et, o doğum acayip bir köprü kuruyor anne ve bebeğin hayatında. "

Bu kadın neler söylüyordu böyle? Ben bırakıp gideceğim, nefret etmem, kabullenmemem gereken bir canlıya nasıl bağlanayım? Söylediği her bir kelimeyle içim biraz daha kötü olmuştu, saniyeler içinde baş gösteren aşırı mide bulantım ile birlikte aniden masadan kalkmış ve koşar adımlarla lavaboya gitmiştim. Girer girmez üzerimde kilitlediğim kapının arkasında kalmıştı Açelya'nın ve hemen sonra gelen Hakan'ın sesi. Kusmaya, içimde ne var ne yoksa çıkartmaya başlamıştım. Şu an o kadar kötü bir haldeydim ki ne bağıran Açelya'nın, ne de kapıyı kırmaya çalışan Hakan'ın sesini işitmiyordu kulaklarım. Yavaşça doğrulmaya çalıştım ve yüzümü yıkadım. Değen su yüzümdeki tüm makyajı akıtmıştı, çantamdan çıkardığım mendil ile iyice temizledim yüzümü. Aynadaki yansımamla dakikalarca konuştum belki. "Saçmalama Ahsen! O bir hücre yığınından başka hiçbir şey değil! O kadın karnında sevdiği, aşık olduğu, sevildiği adamın çocuğunu taşıdı ve sense... Sense bir anlaşmayı taşıyorsun, sen onu bırakıp gideceksin, onunla aynı ülkede bile nefes almayacaksın! Ne diye bağlanasın ki! "

Yavaş yavaş doğrulruldum ve kendimi topladım,güçsüz durmanın şu anda hiç sırası değil. Kapının kilidini açtım ve dışarı çıktım. Çıkmamla birlikte Hakan ayakta kalmam için belimden destekledi.

" Ahsen, canım iyi misin? Yanımda fırlayınca birden çok korktum. Ama endişelenmeyin sakın, bu bulantılar ilk aylarda çok normal. "

" İyiym iyiyim, birden kötü oldum. "

" Sen yoruldun bu gün, hadi gidelim. "

" Tamam! "

Hakan belimden destek veren eliyle beni yavaş yavaş arabaya bindirdi, içeriye girip insanlarla vedalaştıktan kısa bir süre sonra geri döndü. Eve gitmeye başlamıştık.

Eve ulaştığımızda hemen odama çıktım ve hemen banyoya girip ılık bir duş aldım. Sonra hemen yatağıma girdim ve yorganıma sıkı sıkı sarıldım. Bu gün yaşadığım benim ilkimdi. Zaten Hakan bana hep ilkleri yaşatmamış mıydı? Peki kalbimdeki bu ince sızı da neyin nesiydi, Hakan avuçlarımda bir kızgınlık bırakmıştı ama bu kızgınlığımın sebebi kendimi yoksa kendine ait olan o duygular mı bunu bile bilmiyorum. Saçımdan yastığıma düşen damlaların biriktirdiği o gölcüğü izlerken gözlerim yavaş yavaş kapanmaya başlamıştı.

**************** Hakan'ın ağzından **************

Eve ulaşır ulaşmaz kendimi çalışma odama attım. Bu gün orada Ahsen'in geldiğini görünce bir an aklım yerinden çıkmıştı. Basın ekibini soru sorduğu esnada kendimi çok zor tuttum, o kadının adını duymak bütün dengemi yeniden alt üst etmişti. Tam her şeyde uzaklaşmayı başardım derken onu yeniden hatırlamak beni boğmaya yetmişti. O faişeyi bir zamanlar çok sevmiştim. Tenha kalmış kalbimi onun sahte aşkıyla doldurmuştum, en büyük kazığı ondan yiyeceğimden habersiz... Bir insan dağ gibi bir adamın aşkını dakikalar içinde öldürmeyi nasıl başarabilmişti, nasıl bu kadar berbat olmayı başarabilmişti. Koltuğuma bıraktım kendimi, o esnada Ahsen'i öpmeye mecburdum, peki bu mecburiyetten neden pişman değidim ve hatta bu durum neden beni kendimi kötü hissetmemden çok beni mutlu etmişti... Aslı'ya kızgındım ama şu anda hayatımda olmadığı için değil, benden kadınlara, hatta insanlara olan güvenimi çaldığı için. Gerilmişti vücudum, gevşemeye ihtiyacım vardı, hemen odama gidip suyun altına girmek istiyordum. Kapıya doğru ilerlerken dolabın altında kalmış parlak bir cisme ilişti gözlerim. Eğilip aldığımda gözlerim sinirden ve öfkeden yerinden fırlamıştı sanki, öfke beynime hücüm etmişti. Ayşe anneden o kadının bütün resimlerini yok etmesini istemiştim ama o bunu burada nasıl unutmuştu. Elimde tuttuğum o çerçeveyi tüm gücümle karşımda duran boy aynasına fırlattım. O yüzü yeniden gördüğümde tüm bedenimi esir almış o sinir bu kadarla geçememişti, o kadını gidip paramparça etmek vardı şu an içimde. Karşımda duran çalışma masasına var gücümle bir tekme indirdim. Bu çalışma odasının bir enkaz haline gelmesi yaklaşık birkaç dakikamı almıştı ama bir gerçek vardı ki içim hala soğumamıştı . O kadına ihanetinin bedelini ödetmemiş miydim? -fazlasıyla- Unutmamış mıydım? - Bu gün adını duymasam aklıma bile gelmezdi- Peki neydi bu öfkenin sebebi?

*************** Ahsen'in ağzından ***************

Sabah Melek ablanın kapıyı tıklatması ile uyandım. Bedenimin yorgunluğunu atması için aralıksız uyumak yetmemişti. İçeriye giren yaşlı kadın kahvaltımı etmem için aşağıya çağırdı beni. Hakan çoktan çıkmıştı, Melek abla da önceden ettiği için tek oturmuştum kahvaltı sofrasına. Dün fazla bir şey yiyemediğim için acıkmıştım . Tam lokmayı çiğnemeye başlamıştım ki Melek ablanın içeriye girmesi ile gördüğüm o yüz ifadesi ile lokmalar dizilmişti boğazımda.

"Ne oldu Melek abla? "

"Şey... Kızım az önce Hakan beyimin çalışma odasını temizlemek için girdim odasına ama oda oda gibi değildi."

" Nasıl değildi? "

" Her yer birbirine girmişti. Bir de şey...."

"Ney..."

"Yerde bu fotoğrafı gördüm. "

Kadının uzattığı fotoğrafa bakınca bir an gözlerim karardı, dünyam başıma yıkıldı sanki. Boğazıma oturan yumru değil konuşmama, nefes almama bile izin vermiyordu. Ben nefes alamıyordum . Bu Aslı ve Hakan'ı birbirine sarmaş dolaş çektirdikleri nişan fotoğraflarıydı. Bu fotoğraf Hakan'ı o kadını halâ unutamadığının en somut kanıtıydı . Saklamıştı onun fotoğrafını, Hakan hâlâ  o kadını çok seviyordu çünkü

Continue Reading

You'll Also Like

378K 6.5K 20
༺༻ Bütün hakları saklıdır "Ben geldim" Gülümseyerek ve son harfi uzatarak kurduğum cümle ile o da gülümsedi. Sandalyesini biraz masadan geri çekti...
2M 96.6K 54
"Eksiklerimiz kusurlarımız değildir." Ailem beni hep bunu söyleyerek büyütmüştü. Eksikleri olan insanları dışlamamayı, onları sevmeyi öğretmişlerdi...
102K 8.1K 40
(Ben Sokak Kızıyım üçüncü kitabıdır...) ROBİN Hood'u bilir misiniz? Peki bu hikayedeki kahramanımız yerli ROBİN Hood desem ne canlanır gözünüzde? Ars...
678K 32.6K 138
" Bak.. aramızda ne olduğunu merak ediyor. Ve ben söyleyemedikçe de kıskançlıktan çıldırıyor. Artık söylemem gerek. " Kaşları arasındaki çizgi daha...