0.6 ☯ First kiss

837 81 175
                                    

MEDYA SIBDOWBDIWJWOWNDOKWODW

---

'SECRET MESSAGE'

Technoblade duraksadı. Ardından önündeki kağıdı buruşturup çöp kutusuna isabetli bir atış yaptı. "Technoblade, ciddiyet."

Kendi kendine mırıldanıp derin derin nefesler aldıktan sonra tüy kalemini mürekkebe batırdı ve önüne başka bir kağıt koydu.

"Tanrım, Edward, mektup yazmakta kötüyümdür. Hayır, sus, konuşma. Yapacağım."

Dişi bir Enderman olan Edward; ağzını bile açmamışken Technoblade'in susmasını söylemesiyle göz devirip bindirildiği botun desenlerini incelemeye başladı. Buradan kurtulduğu anda kendisini buraya hapseden Technoblade'i Tanrı'ya kavuşturacaktı.

Technoblade ise o sırada iki yüzüncü mektup denemesini yaparken bunu mektup yazarak değil, konuşarak hâlletmesi gerektiğini çoktan kavramıştı.

'Yarın sabah güneş doğmadan, saat dört civarlarında eski tepenin orada ol. Konuşmamız gereken konular var.

-TB'

"Schlatt'i öldürmem karşılığında... Yüzünü ve bedenini satmaya hazır mısın George?"

George, işittiği sözlerle pek de şaşırmamıştı aslında; bunun olacağını biliyordu. Fakat yine de içinde oluşan ürpermeye engel olamayarak Dream'den ayrıldı ve ifadesiz yüzünü inceledi.

İstemsizce 'Quackity'e değer mi?' diye geçirmişti içinden.

Fakat işin ucunun SMP'ye de dokunduğunu hatırladığında, bakışlarını kaçırdı. "Ne kadar ileriye gideceksin?"

"Küçük dokunuşlar." Dream omuz silkerek yanıtladı. Ardından George'dan gelecek cevabı bekledi. "Peki bu ne kadar süre-"

"Sorulardan hoşlanmam, George. Evet ya da hayır, bu kadar basit."

George, Dream'in sözleriyle göz devirmemek için kendini zor tutup derince bir iç çekti. 'Sadece küçük dokunuşlar. Ondan sonra artık endişelenmem gerekmeyecek.'

"Kabul ediyorum."

Dream küçük bir kıkırtı bıraktı.

"Oh, Gogy~"

Ardından George'un çenesinden kavradı alaycı bir sesle konuşurken. "O sikik keçi seni buna itecek her ne yaptıysa, onu buna pişman edeceğim."

George, Dream'in bu teklifi sunduğu için kendisini değil, Schlatt'i suçlamasıyla duraksadı. Genç adamın bu farklı bakış açısı onu şaşırtırken bunu mantıklı da bulmaktan kendini alıkoyamamıştı.

Düşüncelere dalan George, dudaklarında hissettiği baskıyla kalakalmışken; Dream, sonunda dolgun dudakların çileksi tadını aldığında tahrik olduğunu hissetti.

Dream nazik bir şekilde öpmeye devam ederken, George'un hâlâ karşılık vermediğini fark ettiğinde yavaşça dudaklarını ayırıp "Karşılık ver," diye mırıldandı hırıltılı bir sesle.

George, Dream'in dudaklarına çarpan sıcak nefesiyle gözlerini istemsizce kapatırken; Dream tekrar kapandı dolgun dudaklara.

Bir süre sonra Dream'in hareketleri hızlanmaya başladı. Dolgun dudakları sertçe öpüyor, emiyor ve ısırıyordu. Sonunda diller de devreye girdiğinde; George zar zor Dream'in hızına ayak uydurmaya çalıştı.

No Mercy || DreamNotFoundWhere stories live. Discover now