0.4 ☯ Brother

721 90 208
                                    

Sa

Medyayla okuyabilirsiniz

---

Saat sabah beşe gelirken, güneş yavaşça yükselip geriye kalan tek tük canavar da yanmaya başladığında; Dream mesaisinin bitmesiyle derin bir nefes alarken soluklanmak adına yumuşak çimlerin üstüne oturdu.

Serin hava, terli yüzünü süzüp geçtiğinde; titremesinin omzuna saplanmış ve feci derecede kan kaybetmesine neden olan okun değil, soğuğun sebep olduğunu fark etmişti Dream.

"Pfft." Oldukça hasar alan maskesini kenara fırlatıp sırt üstü çimenlere uzandı. "Ne bekliyordun ki? Kendine gel Clay, sen acı duygunu kaybedeli çok oldu."

"Clay!"

Gözlerini kapatıp Tanrı'nın ruhunu almasını beklerken duyduğu tiz, sinirli bağırmayla yüzünü buruşturdu Dream.

Ardından yanına çöken bedenle istemese de gözlerini aralamak zorunda kaldı. "Neden geldin?"

Dream huysuz bir şekilde konuştuğunda göz devirerek getirdiği ilk yardım çantasını görebileceği şekilde havalandırdı Karl.

"Yaralanmışsındır diye kontrol etmek için geldim. İyi ki de gelmişim!"

Karl'ın sonlara doğru sesine karışan öfkeyle istemsizce gülümsedi Dream. "Beni düşünen biri olması sevindirici. Fakat kan görmeye bile korkarken oku nasıl çıkarmayı düşünüyorsun sayın manka-"

Karl, Dream'in konuşmasının sonunu getirmesine izin vermeden elini yumuşak dudaklara bastırdı. "Kes sesini, buraya geldiğime pişman olmak istemiyorum."

Ardından elini çekerek ilk yardım çantasına dönüp kutunun kapağını açtı Karl. Oku çıkarmasın da yardımcı olacak malzemeleri çıkarıp hiçbir şey demeden göğü izleyen Dream'in omzuna çevirdi bakışlarını.

"Nasıl oldu?"

Okun ne kadar derine saplandığını hesaplamaya çalışırken konuştu Karl.

"Legolas boş bir anımı yakaladı."

Dream'in alayla kurduğu cümleye karşı göz devirdi Karl. Ardından okun etrafını bir bezle sarıp oku çıkarana kadar ikisi de konuşmadı.

"Biz ayrılalı çok oldu," diyerek aralarını duvar gibi ören sessizliğe bir son verdi Karl. Dream'in gözleri her ne kadar kapalı olsa da; onu dinlediğini biliyordu.

"Eskiden olduğu gibi kandan korkmuyorum, Clay."

Hoş bir gülümseme kondurdu dudaklarına Karl. İlaçladığı pamuğu eline alıp kanını durdurduğu yaranın üstünde gezdirdi.

"Hatta inanır mısın bilmem ama; ayrıldığımız bu on sene içinde, beş yıl öncesine kadar yapayalnızdım. Yaratıklardan veya kandan korkmak gibi bir şansım yoktu çünkü sen yanımda değildin."

Yarayı bandajla sarmaya başlarken bakışlarını bir tepki alabilmek için Dream'e çevirdi, Karl. Fakat Dream hâlâ gözleri kapalı bir şekilde öylece duruyordu.

"Bu beş yıl içinde kandan korkmamayı öğrendim ve geçimini yaralı köylüleri iyileştirerek sağladım. Beş yılın sonunda, SMP henüz yeni yeni kurulmuşken; ormanda baygın bir şekilde yatan Sapnap'le karşılaştım."

No Mercy || DreamNotFoundWhere stories live. Discover now