one

1.9K 129 107
                                    

Baharın ilk ayı okulun ikinci dönemine denk geliyordu. Haftanın beş gününden birinde son ders olarak; sıkıcı edebiyat dersini işliyorlardı. Kuşlar ötmeyi bırakmıyor hoca çıt çıkarmayan sınıfta tebeşiri tahtaya vurarak yankılanmasını sağlıyordu.
Öğrenciler, öğretmenin koyu teninin Güneş'te bronzlaşarak olmadığı gayet net anlamışlardı.
Bir kişi bile bunu anormal karşılamadı.
Olması gerektiği gibi.

Bir kaç saniye sonra tahtada herkesin okuyabileceği büyüklükte ki "Anılar" yazısı  sessizliği fısıldaşmalarla bozmuştu.
Sınıfın zekilerinden biri gıcık sesini bastırma gereği duymadan; el kaldırmadan konuşmuştu.

"Anılar mı?"

Ojiro Aran yüzündeki gülümsemeyi bozmadan potansiyelinin var olduğunu düşündüğü öğrencilerine döndü.

"İkinci dönemde size bir güzellik yapmayı düşünüyorum; şimdiden size not vermek istiyorum."

Öğrenciler Ojiro'nun sözünü bitirmesini beklemeden mızmızlanmaya başladıklarında öğretmenleri öylece seslerini kesmelerini bekliyordu.

"Zor bir şey istemiyorum çocuklar. Herkes önümüzdeki cumartesi için ne yaşadıysa onu kaleme alacak. Gün içinde ne yaptığını yazmak o kadar zor olmasa gerek değil mi?"

Aran güven verici, samimi bir gülümsemeyle öğrencileri rahatlatınca bu seferde farklı bir öğrenci el kaldırmadan konuşmuştu.

"Neden anımızı yazıyoruz ki? Bir konu verseniz onun üzerinden yazsak olmaz mıydı?"

"Herkes bir konu üzerinden metin yazamayabilir, ama bir salak bile cumartesi günü ne yaptığını yazabilir. Ödevi getirmeyenleri sınıfta bırakmak konusunda musemma göstermeyeceğim."

Oluşan kısa sessizlik okulun koridorlarında yankılanan çıkış ziliyle bozulmuştu.
Öğretmen çalan zilin üzerine eşyalarını toplamaya başlamış mızmızlanmalarını arttıran sınıfa kulak asmamıştı.
Sınıf bu kadar kolay bir ödev için bile mızmızlanabiliyorlarsa Ojiro onlarla çok fazla uğraşması gerekeceğini düşünmeye başlamıştı.
Ama hayır yanılıyordu, sadece bir kişiyle uğraşmak zorunda kalacaktı.

in houseWhere stories live. Discover now