goodbye kiss [adrienette]✅

so there is no need for sadness

kitabı bitirdiğiniz için teşekkür eder ve sizi kutlarım! umarım biraz aceleye gelen bu hediyem hoşunuza gitmiştir~

eğer sizler için de sorun olmazsa, kitap ile ilgili düşüncelerinizi bir paragraf halinde (kısa ya da uzun fark etmez) buraya yazar mısınız? beni gerçekten çok mutlu edersiniz...

bu kitabı "sevmediğin bir klişeyi kullan" konulu meydan okuma üzerine yazdım. aslında aklımda 'ilk öpücük' temasını kullanmak vardı, ama kış günü içimizi ısıtacak bir "kahve dükkanı/kafe" klişesi daha uygun gibi göründü gözüme.

zaten kitabın isminden de ilk planımın ne olduğu anlaşılıyor~

final hakkında konuşmam gerekirse; tam bir angst olduğunu düşünmüyorum. bu kitap, reenkarnasyonun mümkün olduğu bir evreni anlatıyor, yani çiftimizin önünde farklı şanslar var. bir sonraki yaşamlarında artık zombi savaşçısı mı olurlar, astronot mu olurlar bilemem; ama birbirlerini bulacaklarına inanıyorum.

ayrıca, bunu anlamayanlar varmış, marinette ve adrien'ın tapınakta yakalanmasında asker gencimizin hiçbir suçu yoktu. lila tarafından düşman hükümdara haber verilmişti.

hükümdar da, kendi emrinden kaçıp düşman ülkenin generali ile evlenen adrien'dan intikam almak istedi. Bu yüzden marinette'e, yaşadıkları her şey bir oyunmuş gibi gösterdiler.

küçük bir konuşma yaptığıma göre, soru-cevap etkinliğimize geçelim mi?~

sizler de isterseniz soruları kendinize göre cevaplayabilirsiniz! hadi başlayalım!

(birçok soruyu kısaltarak yazdım, çünkü tembelim, kusura bakmayın lütfen~)

1) hangi ülke/ülkeleri ziyaret ettin?

       italya, rusya ve azerbaycan. italya'yı gezme imkanı bulmama rağmen; rusya'ya gittiğimde amacımız tam olarak bir 'tatil' değildi, yani çok bir deneyim yaşadığım söylenemez. azerbaycan'a gittiğimde ise henüz iki yaşındaydım, hiçbir hatıram yok ne yazık ki.

eğer imkanım olursa, 2022 olimpiyatlarına gitmek istiyorum. gidersem bu listeyi güncellerim^^

2) yks'ye hazırlanırken günlük kaç saat çalışıyordun?

       öncelikle, her insanın farklı bir çalışma rutini olduğunu söylemek istiyorum. benim üç saatte anladığım bir şeyi, siz bir-iki saatte halledebilirsiniz. ya da tam tersi söz konusu olabilir. Karşılaştırma yapmanızı istemem^^