shi yi [s]

597 87 195
                                    

        Beyaz atın üzerinden aşağı atlayan asker, kollarını açarak eşinin kucağına düşmesine izin verdi. Elleri arasında sıkıca tuttuğu narin bedeni yere bırakma zahmetine girişmeden mağaranın içine doğru yürümeye başladı.


       Önünde uzun süredir yakılmamış mumlar ve tütsüler bulunan heykel, yeni evli çifti karşılamaya hazırlanır gibi gülümsüyordu. Tapınak, yalnızca ticaret kervanlarının ve başıboş yaşayan köylülerin bildiği bir yerdeydi. Bu yüzden ziyaretçi sayısı azdı, evli çiftleri ise ilk defa ağırlıyor olabilirdi.


      Yere ayak basmasıyla elbisesinin eteğini düzeltti ve hayran bakışlarla tapınağa göz gezdirdi genç kız. Saçları altın tokalar ve kırmızı çiçekler ile süslenmiş, yüzüne de hafif bir makyaj yapılmıştı. Adrien'ın üzerindeki ile aynı kumaştan yapılma bir kıyafet giyinmişti.


Bir tanrıça gibi görünüyordu.


Ve Adrien, bu tanrıçaya tapmaya hazırdı.


      "Çok güzel görünüyor... Böylesine güzel bir tapınak, keşke hanedanlığımızın toprakları içerisinde olsaymış." diyerek gülümsedi ve tütsüleri yakmak için eğildi siyah saçlı general.  


     "Tapınak senin tarafından beğenildiği için gurur duyuyor olmalı." diyerek göz kırptı ve kendisi de dizlerinin üzerine çöküp mumları yakmaya başladı genç asker. Söyledikleri yüzünden koluna hafif bir dirsek yemişti, bu da gülümsemesinin kıkırdamaya dönüşmesine sebep olmuştu.


        İkili, yere koydukları dizlerinin acımasını umursamadan ellerini önlerinde birleştirdiler ve dualarını etmeye başladılar. Tapınağa tekrardan sessizlik hakim olmuş, dışarıdan gelen rüzgarın sesi dışında bir şey duyulmaz olmuştu.


Ta ki, heykelin arkasından atılan okun sesi huzurlarını bozana dek-


"MARİNETTE!"

...

bölüm 11

"veda busesi"


"Saçmalık!"


         "İnanıp inanmamak sana kalmış. Sorunu cevapladığıma göre, isteğimi yerine getirecek misin?" dedi maskeli kişi, üzerindeki kürkten yapılma pelerini çıkartırken. Genç kızın ise düşünmek için yeterli vakti yoktu, yarım saat içerisinde bu işi bitirip geri dönmezse onu bekleyen bir taksi olmayacaktı. "Dinliyorum."


      Elindeki işlemeli kılıcı genç kıza doğru fırlattı, ardından elini kalbinin üzerine koydu maskeli kişi. "Kılıcı göğsüme saplamanı istiyorum." dedi sakince.


"Sen... çıldırmışsın..."


        Parmakları arasında sıktığı kılıç, tüm vücudu gibi titremeye başlamıştı. Herhangi bir saldırıya hazır olarak gelmişti adrese; yanında biber gazı ve çakı getirmiş, elinden gelen her türlü tedbiri almıştı.

goodbye kiss [adrienette]✅Where stories live. Discover now