18.bölüm

111 15 5
                                    

Korku tüneli felaketini atlatmıştık. Niye felaket dedim çünkü Selim beni öperken utançtan yerin dibine giricektim ki bana deli mi ne diyen amca kafamıza ayakkabısını atıp bizi iki saat azarladı. Sanki benim suçum var. " Selim sen naptığını sanıyorsun! Korku tünelinde yapılır mı böyle bişi?" dedim sinirle ama hala utançtan yüzümün kızarıklığını hissediyordum. "Aaa başka türlü susmayacaktın." dedi ve sırıttı. Iyice sinirlendim ve daha hızlı yürümeye başladım. O da beni kızdırınca daha çok eğlenmeye başladı. Bazen o kadar zorluyor ki sinirlerimi onu dövmek istiyorum. Gerçi hergün yaptığım şey ama neysee. Ben önden o arkadan yürüyordu. Ama kahkaha atıp duruyordu. "Yanlız amca da ne iyi attı o ayakkabıyı. Sanki basket topunu potaya atar gibiydi." dedi ve tekrar güldü. Bu benzetmesine bende güldüm. Ama çok minik bir gülümsemeydi. Ben zeynonun evine doğru ilerliyordum. Arkamdan geliyordu."Hayır beyefendi. Git evini temizle orada kal bu gece." dedim o da "Saçmalama Ceylan bu saatte yalnız bırakacak değilim seni." dedi birden gözlerim doldu. "Daha önce hiç bu saatte yalnız kalmamışım gibi konuşma 13 yaşında neredeyse bir hafta yalnız kaldığım oldu." dedim ve evimize baktım. Işıklar yanıyordu. Evden giderken çok üzülmüşlerdi ama sonra bitmiştim onlar için. Arayıp sormadılar. Bana hemen sarıldı. "Özür dilerim bitanem ama seni yalnız bırakmam." dedi bende onun yanağına bir öpücük kondurdum."Beni merak etme sen. Git bir evini topla. Yarın zeynolar gelecek. İtiraz yok. İyi geceler sevgilim." dedim ve yürümeye başladım. Hemen kapıyı açtım. İçeri girdim ve hemen yatağıma zıpladım. Bir insanın hayatı bir ayda nasıl tamamen değişirdi anlamıyorum. Ama sevilmek ne kadar güzel bir duyguydu. Korku tüneli sürekli geliyordu aklıma. Sırıtmadan duramıyordum ki cama bir taş atıldı. Korkudan altıma yapacaktım resmen. Ya bir hırsız geldiyse hayır hayır bir dakika ya bir sapıksa. Hemen mutfağa koştum. Saat gece 11 ve cama taş atıldı. Ayy valla kalbim. Korkudan kalbim duracak. Bıçağı aldım elime ve yavaş yavaş odaya yürümeye başladım. Yatağa oturdum ve bir el omzuma dokundu çığlık atmaya başladım ve bıçağı o kişiye doğrulttum. "Gelme sakın öldürürüm!" diye bağırdım. Ve o tanıdık kahkahayı duydum. Bıçağı bir kenara bırakıp Selim'i terlikle dövmeye başladım. Hala gülüyordu. "Yaa sen sorunlu musun??? Aklın mı çalışmıyor senin! Ne kadar korktum biliyor musun??? Hayır bilmiyorsun korkudan şurada geberecektim yaa kapı diye bir şey icat edildi. Ama sen ya ne amaçla nasıl bir mantıkla pencereden giriyorsun! Senin sorunun ne!"diye bağırdım."Aşığım. Hemde çok aşığım sana." dedi ve biranda tüm sinirim gitti. Gülümsemeye başladım. "Sence seni yalnız bırakır mıydım? Uyuduğunu sandım o nedenle çaktırmadan pencereden girdim." dedi bende hemen "Niye taş attın?" dedim merakla o da "Uyudun mu diye test etmek istedim ."dedi hemen gittim ve ona sarıldım. Yatağa yatıp biraz kaydım ama biraz ;) o da bir şey demedi zaaaaa! Fısıltıya bir şarkı mırıldanmaya başladım."Bir taş attım pencereye tık dedi." dedim ve Selim kahkaha atmaya başladı. Sonra hemen ona "Selim gel göbek atalım." dedim neşeye o da esnedi ve "Olur atarız bitanem." dedi bende hemen telefonumdan Ankara'nın bağlarını açtım ve oynamaya başladım. Selim şok olmuştu. "Selim tamam göbek atalım demiştin." dedim o da "Ne biliyim Ceylan şaka yaptığını falan sandım ben." dedi bende hemen "Tamam ama hadi kalk oynayalım." dedim ve oynamaya devam ettim. Kafasını yastığa gömdü ve "Ceylom yat hadi çok uykum var dün uyuyamadım." dedi hemen ona terliğimi fırlattım. "Demek yanımda uyuyamadın ha öküz!" dedim o da "Hayır bitanem yanlış anladın dün senin güzel yüzünü izlemekten uyuyamadım." dedi bende hemen gülümsedim ve müziği kapatıp yanına yattım."İyi geceler prenses." dedi bende gülümsedim ve "İyi geceler öküzodunsalakus." dedim o da "Ne?" dedi bende "Duydun öküzodunsalakus." dedim o da gülümsedi ve"Bunu başka biri dese kafasını patlatırdım ama sen söyleyince seviyorum şekergıcıkatarlıişsizus." dedi bende hemen "hey ne dedin?" dedim o da hemen "Duydun şekergıcıkatarlıişsizus." dedi "Off zıbar artık!"dedim o da "Sende zıbar." dedi bende "Tamam ama aynı anda." dedim o da "Tamam sayıyorum bir iki üç!" dedi ve ikimizde aynı anda "ZIBARMA TİME!" diye bağırdık ve uyuduk. Sabah kapının çalmasıyla ikimizde uyandık ve aynı anda kapıya koştuk. Kapıyı açtığımızda bir zarf vardı. Şaşırmıştım ama hemen zarfı açtım. Ve okurken gözlerim fal taşı gibi açılmıştı. Selim'e yavaşça kafamı çevirdim. Yumruğunu sıkıyordu. "Selim sakin olur musun!" dedim o da iyice sinirlendi ve "Evde kal bu işi halledicem hemde hemen!" dedi ona engel olmaya çalışıyordum "Selim nolur dur! Yapma korkuyorum! Gitme nolur gitme!" dedim yalvararak. Hızla kolunu çekti sinirlendiğinde onu tanıyamıyordum. "Ceylan! Bu evden sakın dışarı çıkmayacaksın ve yalvarmayı kes!" diye bağırdı ve kolunu çekip gitti. Arkasından kapıyı kapattım ve korkuyla o nota bakmaya devam ettim. Gözümden bir yaş süzüldü. Ahh Selim ahh...
Evettt yeni bölüm! Çok uzun tutmadım acaba o notta ne yazıyordu. Şahsen ben bile bilmiyorum. Okunma sayısı çok mutlu etti beni iyi ki varsınız lütfen yine vote verip yorum yapın sizleri çokk seviyorumm. Sefgilerr...

İŞSİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin