11.bölüm

151 15 1
                                    

Selim'in ağzından

Su almaya gittim. Kendimi odaya ilk girdiğim gibi hissetmiyordum. Keyfim kaçmıştı. Odadan çıkmadan önce bana dediği şey garip hissetmemi sağlamıştı. Hastaneden çıkmazsam kafamı toparlayamazdım bu nedenle hemen Zeynep'i aradım. "Alo Zeynep aşağıda mısınız? " dedim o da "Evet neden ki birşey mi oldu kuzi?" dedi bende ona "Yaa şey benim gitmem lazım . Sana haber vermek istedim Ceylan'ın yanında sen kalırsın artık."dedim " Bir problem mi var Selim kavga felan mı ettiniz?" dedi bende "Yok birşey yok benim kapamam lazım hadi görüşürüz. " dedim ve birşey söylemesine izin vermeden telefonu kapattım. Hızla dışarı çıktım bir taksiye bindim ve eve gittim. Kanepeye uzandım. Ben çok değişmiştim. Çok açık sözlü biriydim ama onun yanında heyecanlanıyordum. Ona iyi gelmiyordum. Biz neydik onu bile bilmiyordum ama ağzımdan çok iyi bir arkadaşsın çıkmıştı. O da bana aynı şeyi söyledi. Nedense bana çok garip gelmişti. Ilk defa kendimi huzursuz hissediyordum. Hastanede çok daraldım diye onu bırakmam yanlıştı ama hala çok yorgundum olanları unutmaya çalışarak gözlerimi kapattım...
Ceylan'ın ağzından

Sanki bulutların üstündeydim. Karın üstünde zıplıyordum ve belimde bir el hissettim. Arkamı döndüğümde bana gülümseyerek bakıyordu. Yanağımı öptü ve bana sıkı sıkı sarıldı. Bende ona çok sıkı sarıldım. "Beni bırakma Selim hep yanımda kal koru beni." dedim ona daha sıkı sarılarak o da saçımı gözümün önünden çekti ve yeşil gözlerini üstüme dikti "Ben seni istesem de bırakamam cadı senden kurtuluş yok çünkü hem benim seni bırakmaya niyetim de yok." dedi ve alnımı öptü kocaman gülümsedim ve "Gıcıksın ." dedim o da "Evet ama sende beni bu yüzden sevmiyor musun ?" dedi " Doğru o yüzden seviyorum." dedim " Peki sen beni neden seviyorsun ?" dedim merakla o da bana gülümsedi ve "Kendin olduğun için seni seviyorum." diyip saçlarımı öptü. "Seni seviyorum şapşal!" diye bağırdım o da kahkaha attı ve "Biliyorum prenses!" dedi kafasına bir tane geçirdim gidiyordum insan bir bende seni çok seviyorum derdi kolumdan tutup beni belimden tutup döndürmeye başladı. "Seni çok seviyorum bitanem !" diye bağırdı beni döndürüyordu ikimizde kahkahalar atıyorduk. Ve sırtımdaki acı ile uyandım . Off sırtım çok acıyordu ne garip bir rüyaydı. Yanaklarıma dokundum çok sıcaktılar. Kızardım doğal olarak. Yanıma baktığımda Zeynep koltukta uyuyordu. Demek gitmişti gözlerim yavaş yavaş dolmaya başladı. Neden gitmişti ki? Sanki yanlış birşey dedim o bana ne dediyse aynısını dedim ona birsüre tavana baktım ve sonra tekrar uyumamın en doğru şey olacağına karar verdim ve uyudum. Sabah gözlerimi açtığımda gülümseyen bir zeyno gördüm. "Canısı bugün bize geçicez taburcu olabilirmişsin mis gibi bakıcam sana. " dedi bende hemen ona "Annen ve baban ne diyecek buna?" dedim o da "Birşey diyemezler ve zaten iki haftalık teyzemlerin yanına gittiler . Bir toplantı varmış ve teyzemi ziyarete gittiler. Ben evde yalnızım. " dedi bende başımı salladım ve yavaş bir şekilde hastaneden çıktık. Evine geldiğimizde bana hemen odasındaki yatağı ayarladı ve gülümsemeye başladım küçükken zeynoyla korku filmi izler sonra bu yatakta sarılarak uyurduk. Yavaşça yattım.  O da bana "Bitanem evde hiç yemek yok hazır yemek söylemek istemiyorum ben markete gidiyim bir sorun olursa ara hemen haydi hemen gelirim canım. " dedi bende başımı salladım ve evin kapısı kapandı. Burası sıkıcıydı ne kadar ağrım da olsa kalkıp salona gittim. Kanepeye oturup dışarıya bakmaya başladım yağmur yağıyordu aklıma yağmurda şarkı söylediğim ve dans ettiğimiz gün geldi. Istemsizce gülümsedim. O bana katlanamadı dün beni bırakıp gitti ve şuana kadar hiç merak etmedi beni aramadı gelmedi. Neyse yaa sanki umrumda naparsa yapsın. Telefonum çaldı arayan zeynoydu hava da kararmaya başlamıştı endişelenmiştim. "Alo ceylo kuzum şarjım çok az Burak beni aldı trafik çok kötü berbat evi  markete yakın olduğu için Burağın evindeyim dışarıda fırtına var kapıyı açma kimseye çok özür dilerim bitanem." dedi bende "Yok yaa sorun değil canım sen dikat et kendi..." diye devam ediyordum ki telefon kapandı evet şarjı bitti işte. Kapı çaldı yavaş yavaş kapıyı açtım karşımda duruyordu normalde kapıyı yüzüne çarpardım ama bukadar vicdansız olamayacağım için ifadesiz bir şekilde yüzüne baktım ve içeri girmesi için geri çekildim. Hiç konuşmadan içeri gidip yatağa yattım. Onunla uğraşmak istemiyordum. Odaya girdi ve yanıma kıvrıldı. Beni ne kadar hastanede bırakmış olsa da gitmesini istemiyordum ama tabiki ona eskisi gibi davranmayacaktım.Bana sıkı sıkı sarıldı. "Özür dilerim seni bırakmamalıydım." dedi gözyaşlarım süzülüyorlardı. "Peki neden bıraktın? " dedim o da bana "Çünkü kendimi çok kötü hissettim." dedi bende ona "Neden ?" dedim o da alnıma bir öpücük kondurdu. Midemdeki kelebekler uçuşmaya başlamışlardı. Hala soruma cevap vermemişti ama iyice uykum gelmeye başlamıştı. Onun kollarının arasında kendimi güvende hissediyordum yıllardır görmedigim sevgiyi ondan görmüştüm. "Seni seviyorum prenses." dedi bu çocuk valla saf duymadığımı sanıyor ama duydum. Biraz bekledim hala uyumamıştı hemen "Bende." diye fısıldadım. Gülümsediği belliydi gözlerimi utançtan sıkıca kapattım. Yanağımı sulu sulu  öptü bu sefer elimi yanağıma götürüp üstüne sildim. "Öküzsün ." dedim o da "Yengemsin" dedi sırıttım ve "Amcamsın " dedim o da "Neşemsin." dedi uzun bir süre gülümsedim ve aynı zamanda kızardım ama en azından fark etmiyordu huzurla gözlerimi kapattım...

İŞSİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin