14.bölüm

128 14 2
                                    

Evettt bölümü okurken şarkıyı dinlemenizi şiddetle öneriyorum. Çok müthiş bir şarkı bu şarkıyla okumanızı tavsiye ederim iyi okumalar...
Ceylan'ın ağzından

Gözlerimi açtığımda bir hastane odasındaydım. En son bana sevgilim dediğini hatırlıyordum. Eli elimin üstündeydi. Bana hemen kocaman gülümsedi ve "Sana sevgilim dememe bukadar sevineceğini bilemedim özür dilerim." dedi bende sinirle ona "Ne sevinmesi be !" diye bağırdım o da güldü ve "Hiç yalanlama bayıldın mutluluktan." dedi bende yorgundum. Hiç onunla uğraşamazdım o nedenle gözlerimi kapattım. O da beni dürtmeye başladı derin bir nefes verdim ve ne var beybisi bakışları attım ona "Hadi yavaş yavaş toparlan çıkıyoruz hastaneden turp gibisin." dedi bende kafamı olumsuz anlamında salladım. "Noldu niye çıkmak istemiyorsun?" dedi bende hemen somurtarak "Hastane yatağı çok rahat." dedim o da sırıttı ve "Benim yatağım da çok rahat." dedi yüzüm sinirden kızarmaya başladı ve yastığı kafasına fırlattım. "Gerizekalı pis sapık! Öküz odun salak aptal ne diyosun sen yaaa !"diye bağırdım. O da hemen bana "Ohaa Ceylan sen insan mısın niye herşeyi yanlış anlıyorsun gerçekten yatağım rahat bu hastane yatağına göre çok rahat demek istedim ama sen nasıl algıladın tartışılır." dedi off yaa yine yanlış anlamıştım. Dün zeynoyu da yanlış anlamıştım. Bana noluyordu yaaa. Neyse işte bir yarım saat sonra hastaneden çıktık. Daha öğlen olduğu için eve gitmek istemiyordum. Onun için Selim'in elini tuttum ve ona "Benim canım pamuk şeker istiyor Selim." dedim o da bana sen ciddi misin bakışlarını attı. Bende somurttum ve sonra "Nee yaa canım pamuk şeker çekmiş olamaz mı amma da abarttın öküzsün işte. " dedim ve önden yürümeye başladım. O da hemen bana yetişti.  "Yaaa ceylo yaa nereden bulayım şimdi ben pamuk şekeri hem bak çok da yoruldum. Bir gün evde dinlenemedim gel eve gidelim. Ben uyurum sende televizyon izlersin veya zeynoyla alışverişe çıkarsın tamam mı? " dedi bende daha hızlı yürüdüm ve sırıtarak "İyi yaa problem değil ozaman." dedim o da " Yaa sen nasıl anlayışlı bir kızsın cansın yaa." dedi bende "Bana Mert alır zaten sen merak etme." dedim ve telefonumu çıkardım daha bende telefonu yoktu. Ama kuzimin ismi de Mert olduğu için rahattım. Hemen telefon elimden çekildi. Kaşları çatılmıştı."Sen ne ara aldın Mert'in telefonunu yoksa birdaha onunla görüştün mü?"dedi kızarak bende kahkahalarla gülmeye başladım bana saf saf bakıyordu sonra kolumdan sıkıca tuttu ve beni azarladı "Ceylan söylesene sinirlendirme beni cevap ver! birdaha görüştün mü onunla?" diye bağırdı bana bende onu sinirlendirmek istiyordum o yüzden ona "Sanane! " diye bağırdım ve koşmaya başladım. Tanıştığımızdan hemen sonraki gün onu yine sinri etmiştim ve ondan kaçmıştım beni kovalamıştı. O an gözümün önünde canlandı kahkaha atmaya devam ettim ve bir el kolumdan beni sıkıca kavradı ve sırtım sert duvar ile buluştu. Aramızda çok az bir mesafe vardı. Kaçmam mümkün değildi. İki elini de duvara yaslamıştı ve çok sinirli duruyordu. Alnını alnıma yasladı. İlk defa biri ile bu kadar yakındım. O yeşil gözleri bir saniye bile gözlerimden ayrılmıyorlardı. "Birdaha söylesene." dedi fısıltı ile. Bende hemen "Neyi?" dedim o da "En son söylediğini." dedi içimden neyi dedim çünkü en son neyi demiştim asdasdasdasdas (yazar kendi yaptığı espriye gülerken öldü ) Ama anın ciddiyetini bozmamak için heceleyerek "Sa-na-ne." dedim. "Benden hiçbir şey saklayamazsın." dedi bende hemen ona "Nedenmiş o?" dedim o da bana "Çünkü sevgilimsin." dedi bana böyle dediğinde midemdeki hayvanların dans etmesine engel olamıyordum. Mutlu oluyordum ama aynı zamanda korkuyordum. Kalbimin kırılmasından. Veya onun kalbini kırmaktan. Belki de yanlıştı. Sevgili olmamız bunların hepsi belki de Hataydı. Belki de Antalya felan (yazar kendi yaptığı espri yüzünden gülme krizine girip tekrar öldü) Ama onu seviyordum. Onun yanında başka bir kız görsem saçlarını yolardım. Öylece birbirimize bakıyorduk. "Onu aramadım. Sadece sana şaka yaptım. Benim için teksin ve özelsin Selim." dedim. Gülümsemeye başladı bende gülümsemeye başladım. Aramızda çok az bir mesafe vardı. Selim gözlerime bakmıyordu bakışları dudaklarımdaydı. Hayır bu çok yanlış geliyordu. Nedense üzülecekmişim gibi hissediyordum ve daha erkendi. Ben daha bir erkeğin elini bile tutmamıştım. Selim bir ilkti. Bana iyice yaklaştı şimdi olamazdı o nedenle aramızda 1 veya 2 cm kalmışken kafamı yana çektim ve yanağını öptüm. Tabiki böyle birşey beklemiyordu. Gözlerinde hayal kırıklığı gördüm ama korkmuştum. "Neden yaptın bunu?" dedi bende korktuğumu bilmesini istemiyordum o nedenle "Bilmem" dedim ve kolunun altından kaçmayı başardım hızla yürümeye başlayacaktım ki kolumdan tuttu ve dudaklarıma yapıştı. Napacağımı bilmiyordum ama geri çekilmiyordum. Tepkisizdim. Ona karşılık vermeye çalıştım ama naptığımı bilmiyordum. Ama kendimi Selim'in yanında güvende hissediyordum. Nefes nefese kalmıştım onun da benden farkı yoktu. Alnını alnıma yasladı ve bana bakmaya devam etti. Bende ona bakıyordum. Birbirimize gülümsedik ki bir kız sesi yankilandi. "Selim!" diye bağıran kıza döndük ikimizde bizim yaşlarımızda kızıl saçlı yeşil gözlü bir kızdı.  "Yazıklar olsun demek beni aldattın ha! Zaten inanmadım sana hiç. Sen hep benim tek sevgilimsin ve hep öylesin derken yalan söylediğini biliyordum zaten bu kim yeni kız arkadaşın mı veya birkaç sevgili kalıp aldatacağın yeni bir kişi mi!" diye bağırdı Selim ağzı açık kıza bakıyordu. İşte kalbime uymuştum kalbim şimdiden kırılmıştı. Göz yaşlarım süzülüyorlardı. "Ceylan göründüğü gibi değil yalan söylüyor gerçekten. " dedi klasik laflar bende ona "Kes sesini!" diye bağırdım ve hızla koşmaya başladım hemen yetişip kolumdan tuttu. "Ceylan bir dinle beni lütfen! " diye bağırdı hıçkırmaya başladım "Bırak Selim ben anlayacağımı anladım sana güvenmiştim ben ama işte sende annem ve babam gibi çıktın saol teşekkür ederim. Dinlemek istemiyorum ne diyeceksen kendine sakla birdaha çıkma karşıma senden nefret ediyorum!" diye bağırdım ve hızla bir taksiye bindim. Deli gibi ağlıyordum. Ne garipti hayat mutluluktan uçtuğun bir anda dünya başına yıkılabiliyordu. Telefonumu defalarca kez aradı. Sahilin orada durdum. Ve sinirden telefonumu yere fırlattım. Parçalandı. Ağlayarak bir salıncağa oturdum. Güçsüzlük ne kötüydü. Bir kişinin arkasından saatlerce ağlamak.  Peki ya bir insanın yalan söylemesi. O daha berbattı. Yağmur yağmaya başlamıştı hep ağladığımda yağmur yağardı. Yere çöktüm ellerimi açtım acı bir şekilde gülümsedim ve bağırmaya başladım "SENİ SEVİYORUM SELİM AMA SENİ SEVDİĞİM İÇİN KENDİMDEN NEFRET EDİYORUM! " diye bağırarak ağladım dakikalarca ve bana biri sarıldı o tanıdık ve duymak istemediğim ses bana "Bende seni seviyorum hemde herşeyden çok"  dedi fısıltıyla...
Evettt bölüm sonu acaba o kız kimdi??? Ceylan Selim'i affedecek mi??? Selim gerçekten ceyloya yalan söyledi mi???? Hepsi diğer bölümde karşınızda okuyanlara sonsuz kez teşekkür ederim iyi ki varlar resmen mutluluk kaynağılar lütfen vote verip yorum yapın sefgilerrr....

İŞSİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin