23.bölüm

121 13 8
                                    

Her aşkın bir sonu var mıdır?? Bu aslında çoğu kişiye göre değişir. Biz Selimle çok kavga ediyoruz ama sonuç olarak barışıyoruz. Umarım hep böyle mutlu kalırız. O nine bizi baya kovaladı. Daha doğrusu beni. Sebastian( Selim) sesime yetişti ve beni kurtardı. Ondan sonra zeynonun evine gittim. Annemlerin toplantısı da vardı ve bu gece izin almıştık. Selim yanağımdan sulu sulu öptü ve eve girene kadar bekledi beni. Ona kocaman gülümsedim ve içeri girdim. Hemen camları kontrol ettim. Bir kere daha Selim vakası ile karşı karşıya kalmak istemiyordum. Selim kokan yatağa kendimi bıraktım. Ve hemen uyudum. Sabah kalktığımda üstünü değiştirmemiş ve makyajı dağılmış bir zeyno ile karşılaşmayı beklemiyordum. Ben makyajımı da silmiştim ve zeynonun pijamalarından giyinmiştim. Ama o yanımda canavara benziyordu. "Noldu kız?" diye dürttüm. Gözünü kırpmadan tavana bakıyordu. "Zeynom kuzum noldu sana?" dedim o da bana baktı ve "Burak." dedi bende "Ne Burak?" dedim o da bana "Bana evlenme teklifi etti Ceylan." dedi. Şok oldum ve kendimi yerde buldum. Bayılmışım Zeynep yüzüme tokat atmaya başlayınca uyandım. "Kanka bir kabus gördüm. Burak sana evlenme teklifi ediyordu hemde bu yaşta!" dedim o da "Yalnız gerçek o." dedi bende tekrar kendimi yere bırakıyordum ki zeyno bir tane daha patlattı yüzüme. "Bana bak zeyno yaşın kaç kızım senin! 15 yaşında ne evlenmesi!"dedim sinirle. "Kızım manyak mısın?? Tabikide hayır dedim!!!" dedi. Bence bu bir şakaydı. "O da bana madem onunla evlenmiyormuşum ozaman ayrılalım dedi. Bende dayanamadım ve dedim ki teklifini düşünücem." dedi ve ağlamaya başladı. Yavaşça elime terliği aldım ve zeyno kaçmaya başladı. "Zeynep gel buraya dövecem seni!! Ne demek düşünücem yaa saçmalama gel buraya!! Ayrılırsa kendi kaybeder! " diye bağırdım ve tuvalete girdi ve kapıyı kilitledi. Ve sonra içeriden bağırdı "Zaaa beni dövemiyosun!!" dedi bende "Hemen oradan çıkmazsan babanı arayıp akşama kız istemeye geleceklerini söylerim." dedim ve sırıttım. Zeyno hemen kuzu kuzu kapıyı açtı. Oturduk ve ona ciddi ciddi "Bak zeyno bitanem boşuna oyalama şu çocuğu. Bak şimdi hemen arıyoruz onu ve sende cevabını söylüyorsun. İki kelime sadece cevabım hayır diyeceksin ve sana ne diyeceğini göreceğiz. İtiraz yok arıyoruz." dedim ve zeynonun telefonunu elime aldım. Burak'ı telefonuna kaydediş şekli gülmem neden oldu hemen Burayı kişisini aradım ve Burak telefonu açtığı gibi zeyno "Cevabım hayır!" dedi ona aferin benim kankama bakışlarımı atıyordum. Burak da ofladı ve "Tamam ozaman her şey bukadardı. Hoşçakal.." diye telefonu kapıyordu ki ben hemen "Burak sen salak mısın??? Bu yaşta ne evliliği oğlum saçmalama!" dedim sinirle o da "Off ya zeyno aşkım bu psikopata mı anlattın yaa! Sana şaka yapıyorum bugün tam bir ay oldu ve bende şaka yapmak istedim ama saol Ceylan herşeyin içine..." diyordu ki ben hemen "Terbiyesiz devamını gerirsene! Hadi sıkıyorsa söyle bakalım! Iki dakikaya yaşıyor olacak mısın!" dedim sinirle. Zeyno kendini gülümemek için zor tutuyordu. "Tamam yenge sakin ol! Yanlışlıkla oldu ben suçsuzum ve yavaş yavaş telefonu kapatayım haydi bayyy bayyy!" dedi ve kapattı bende arkasından "Bayan bayan!" dedim ve yaptığım espriye gülmeye başladım. Zeyno da kendini yerlere attı. Bugün birlikte takılacaktık o nedenle telefonumu kapattım. Hemen üstüme kot bit tulum giydim. Saçlarımı at kuyruğu yaptım ve hiç makyaj yapmadım. Zeyno yirmi dakika süslendi püslendi ve sonunda çıkabildik. Bir AVM'ye gittik ve dolaştık. Selim'e hediye almak istiyordum. Ve yeşil bir kazak gördüm. Tamda gözlerinin rengi gibiydi. Hiç düşünmeden aldım kazağı. Zeyno almadı bir şey. Sonra bir kafeye gittik ve orada kahve içtik. Zeyno bana bu senenin modası hakkında birşeyler anlatıyordu. Ama kafam bu konuyu basmıyordu. Öylece bakıyordum siyah gözlerine. Zeynonun saçları bana göre çok daha uzundu. Dümdüz siyah belki koyu kahve ama ben tanımlayamıyorum öyle güzel saçları vardı. Boyu benden daha kısaydı ama fiziği de hoştu. Benim ise kabarık açık kahve kestane rengi gibiydi gözlerim ve saçlarım. Zeynonun ablası gibi dururdum ama tam tersiydi. Selim girdi kafeye arkasından da Burak. Hey dostum sizin sorununuz nee! Demek istiyordum ama nöö! Selim'e hemen kazağını verdim. Çatık kaşları hemen yumuşadı ve gülümsemeye başladı. "Ceylan bu çok güzel." dedi. " Beğendiysen ne mutlu bana." dedim ve kocaman gülümsedim. Hemen bana sarıldı. Ve elimi tuttu. Parmağıma yüzük taktı. Üstünde kalp vardı. Endişe ile "Selim niye taktınız bu olaya daha çok erken. Özür dilerim ama olmaz. Bu yaşta evlenemeyiz." dedim ve kahkaha atmaya başladı. "Şapşalım biz onu 10 yıl sonraya dememiş miydik??? Bu yüzük nolursa olsun beni hatırlaman için. Hayat kısa ben bunu anladım. Heran ne olacağı belli olmaz bu dünyada o nedenle al bu yüzüğü. Ben hep yanındayım. Yeter ki bu yüzük elinden asla çıkmasın." dedi ve hemen ona sarıldım. "Böyle konuşma! Nolursa olsun yanımdasın sen. Birada böyle konuşursan seni döverim." dedim o da alnımı öptü ve başını salladı. Lavaboya gitmek için ayağa kalktım ve yürümeye başladım ki birden karşıma sırıtan bir Mert çıktı. Onun gri gözlerine boş boş baktım. Aslında hoş çocuktu ama benim Selimim var bikere. "Naber Ceylan ?" dedi bende "İyidir senden naber?"dedim o da "İyi işte. Selim ile barışmışsınız. Nereden biliyorsun diye sorma takip ettiğimi biliyorsun." dedi bende ofladım ve lavaboya gittim. Lavabodan çıktığımda yoktu. Derin bir nefes aldım. Ve yanlarına gittim. Dördümüz de sohbet ede ede yürümeye başladık. Burak ve zeyno ile vedalaştık. Sonra Selim ile ben kaldık. Benim evimin önüne gelmiştik. Annemler bir saate gelirlerdi. O yüzden Selim rahatça buraya gelmişti. Ellerimi tuttu ve "Yüzük yakıştı ha." dedi ve gülümsedi. Bende "Umarım kazakta yakışır sana." dedim o da "Tabiki yakışır böyle yakışıklı birine yakışmayacak da kime yakışacak." dedi ve sırıttı. Bende ona he he aynen bakışları attım. Birsüre belki bir 10 dakika birbirimize baktık. Sanki hiç ayrılmak istemez gibi. "Keşke gitmesen." dedi bende "Artık gitmem lazım ama annem ve babama süpriz yemek hazırlamayı planlıyorum." dedim o da "Senin adına okadar mutluyum ki sonunda hakettiğin ilgiyi görüyorsun ama haberin olsun yarın bende yemek istiyorum." dedi bende ona gülümsedim ve yanağını öptüm. "Sen yeter ki iste aşkım ben sana hazırlarım." dedim o da "Tamam prenses." dedi ve alnıma uzun bir öpücük kondurdu. "İyi geceler" dedi bende gülümsedim ve "Sanada." dedim kapıya gidene kadar baktı arkamdan. Sonra o da gitmeye başladı. Gülümseyerek kapıyı açtım. Ve karşımda gördüğüm şey ile başımdan aşağı kaynar sular döküldü...
Evet selam sevgili okuyucular. Okunma sayısının artması beni çok çok çok mutlu ediyor. İyi ki varsınız ama vote sayısı düşmüş ona biraz üzüldüm. Ama yinede okunuyor o nedenle çok mutlu oluyorum. Şimdi soruyorlar bazen Ceylan kim falan veya Zeynep kim onlara bir kişi vermek benim için imkansız. Çünkü benim hayal ürünüm. Ben siz nasıl isterseniz öyle hayal edin istiyorum yani o nedenle. Ve maalesef 25.bölüm kesin final. Final yapmamamı isteyenlerden çok özür dilerim. İyi ki varsınız. Cuma günü final bölümünü yükleyeceğim. Hayatımda yazdığım en uzun bölüm olacak tüm günümü bu bölüm için harcayacağım. Vote ve yorum yapın lütfen hepinizi çok seviyorum. İyi ki varsınızzz sefgilerrr...

İŞSİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin