33. Nikah

2.7K 297 206
                                    

Keyifli okumalar...

Uyandığında yanındaki boşluğa baktı genç adam. Yataktan kalkıp sesin geldiği yöne doğru gitti. İçeriden gelen seslere bakılırsa mutfakta ziyafet hazırlığı vardı. Mutfağa doğru adımlarken Rüya'nın
"Hayır kabul etsen incilerin dökülür sanki. Keyfimizden hemen evlenelim diyorum zaten. Az halden anlasana be adam!" Sitemiyle kapı ağzında bekledi. Bir umut kendiyle olan sohbetinin devamında belki sebebini de söylerdi.

Off be Rüya'm bu köre eziyet edip göz vaadinde bulunmasan ya keşke. Bu kadar özlemişken sana nasıl hayır derim? Düşüncesi mutfakta Rüya'nın
"Ellerime sağlık, enfes olmuş. Aklı varsa beni kaçırmaz bu yüzbaşı." şeklindeki iltifatlarıyla bölünürken duyduklarıyla yüzüne tebessüm yerleştirmişti.

Kendini evliliğe ikna etmeye çalışan nişanlısının yanına gidip biraz oyuna ayak uydursa fena olmazdı. Sonra oturur nasılsa sebeplerini konuşurlardı. Mutfağa girdiğinde kendisini fark eden Rüya'nın yüzündeki gülümseme güneşi kıskandırırdı. (Yapma be gülüm böyle yaparsan o masaya yarın otururuz biz.)
Serkan da biliyordu biraz daha konuşmazsa verdiği kararı kendi bozardı. Kalbine kalsa çoktan evlenip balayına çıkmıştı bile. İtiraz eden mantığı da Rüya'ya fazla dayanamazdı. O gelgitleriyle boğuşa dursun ilk tepki yanına gelip öpücük veren sevgilisinden geldi.

"Günaydın. Tam zamanın da... Çay da hazır, hadi oturalım menemen soğumasın."
Elinden tutup masanın başına getirdi. Kendi taktiğini uygulayan sevgilisinin elini tutup 'Boş ver kahvaltıyı hadi evlenelim dese... Abiler Rüya'sını üzerler miydi?'

Adamların sitemi bile sevgilisinin gülüşünü soldururken kırgınlıkları... Düşüncesi bile kötüydü. Annesi ve Birsen Annesini de küstürürlerdi. Bekleyeceklerdi... Başka çare yok... El mahkûm, nikah masasına oturmayı hayal ederken kahvaltı masasına oturdu. Menemene bandırılıp ağzına uzatılan ekmeğe sonra Rüya'ya baktı.

"Hadi ama sevgilinin ellerinden yemenin olasılığını sormuştun."

Ekmeği itirazsız aldığında
"Şüphe uyandırıyorsun doktor." dedi.
Rüya'nın zamanın da yaptığı tepkiye atıfta bulunup. Kaşlarını havaya kaldırıp dudaklarındaki gülümsemeyle atılan pası yakaladı.
"Nasıl? Şu doktoru hiç sevmiyorum daha samimi hitaplar mı bulsak sevgilim?"

"Hm'm sen bu ani karar değişikliğinin sebebini söyle bakarız sevgilim."

Ekmeği tekrar menemene banıp,
"Aaaa de bakayım, senin için yaptım. Güzel olmuş mu?"
İstediği yanıtı alamayınca mecburen konuyu kendi açtı.
"Eee senin burada ne oldu diye sorman gerekiyordu ama..."

"Sen istersin de sormaz mıyım? Bu olayın alt metnini öğreneyim o zaman. Ne oldu?"

"Birkaç gün içinde beni nikahına almak için seni tavlamaya çalışıyorum olmuş mu?"

"Olmamış."
Sakin olmalıydı 'şimdi delirme Rüya' diye telkinlerini sessiz yaptı. Ağlamak istese de yüzüne zoraki tebessüm kondurdu.

"Tamam... Bak işim, arabam var. Hem de bordo... Senin arabanın yanında esamesi okunmasa da hatırı sayılır bir güzellik bence. Evim yok ama şahane yenmek yaparım. Güzelde severim... Hem de çok severim daha ne olsun? Bence kaçırma beni."

Sandalyesinden kalkıp önünde dizleri üzerinde çöktü. Yüzünü avuçları arasına alıp dalgalanmış gözlerine öpücük kondururken derin bir nefeste ciğerlerin doldurdu.
"Rüya'm yapma böyle ailemiz öğrendiğinde en çok üzülen sen olursun. Gönlümüz bir olduktan sonra imzaya ne hacet? Sen benim yüreğimde zaten eşimsin. İzin ver sevdiklerimiz yanımızda olsun. Ha güzelim... Bu kadar uzun ayrılık ilk seferden ağır geldi. Ne yapalım biliyor musun?"

Adresim Aynı( Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin