Bugünkü ikinci bölüm. Diğerini fark etmeyenler atlamasınlar canım. Keyifli okumalar.
Normal de erken uyanmaya alışkın olsada düğün yorgunluğundan olsa gerek gözlerini açamıyordu. Kırk yılın başı tembellik yapmaya niyetlenmişken telefonuna gelen mesaj bildirimleri uyutmamaya inat etmişçesine ardarda geldi.
Başka bir bildirim sesi daha.. Sonra bir yenisi...Uyuyamayacağını anlayınca sinirle yataktan kalktı.“Yok arkadaş evren bile benim uykuma gözünü dikmiş. Kim bu densiz sabah sabah..” Söylenmesi gelen mesajların sahibini okuyunca yerini telaşa bıraktı.
Gönderen : Yüzbaşım
-🤒 Rüya’m kendimi çok kötü hissediyorum.Gönderen : Yüzbaşım
-Sanırım soğuk aldım .Gelip sevgiline çorba yapmak istersin belki.Gönderen: Yüzbaşım
-Uyuyor musun? Neyse ben de yatayım belki iyi gelir.Gönderen: Yüzbaşım
-Anahtarı kapının dışında bırakıyorum. Olurda gelirsen... Zile basmadan gir canım.Mesajların sonuna geldiğinde yaptığı arama cevaplamayınca telaşı daha da arttı. Çabucak bir tişört , eşofman altı giyip doktor çantasıyla karşı apartmana gitti. Telaşla çıktığı ikinci katta kapıda takılı olan anahtarla kapıyı açtığında evdeki yemek kokusu,
“Mutlaktayım sevgilim.” Yanıtı beklemediği bir durumdu.
Sesi takip edip mutfağa geldiğinde kapı pervazına yaslandı. Ellerini göğsünde bağlayıp önce hazırlanan kahvaltı masasını sonra ocakta menemen yapan sevgilisini süzdü. İlk defa geldiği eve kandırılarak getirildiğini hatırladığında.“Çabuk iyileşmişsin sevgilim, yada aslında hiç hasta değildin mi demeliyim?”
Serkan yaptığı işten başını kaldırmadan cevap verdi.
“Hımmmm şöyle ki kahvaltıya bana gel desem... Kırk tane bahane bulacaktın. Ben de ufak bir hileye başvurmuş olabilirim.”Menemenin altını kapatıp masanın ortasına yer açıp koydu. Geldiğinden beri kendini izleyen sevgilisine yaklaşıp elini beline atıp biraz kendine çekti.
“Öp te günüm aysın güzellik.” İstediğini elde ettiğinde ayrılmak istemese de Rüya’nın elinden tutup masanın yanına getirdi. Oturması için sandalyesini çekti, çayını doldurdu.“Afiyet olsun.”
“Şüphe uyandırıyorsun yüzbaşı.”
Duyduğu hitaptan hoşnut olmadığını belli eden ifadeyle suratını astı.“ Nasıl sevgilim? Şu yüzbaşıyı hiç sevmiyorum. Daha samimi hitaplar mi bulsak acaba sevgilim?”
“Hmm sen bu organizasyonun alt metnini bir söyle, bakarız sevgilim.”
Elindeki ekmeği menemene bandırıp Rüya’ya uzattı.
“ Hadi... Aaa yap bakayım.” Dedi.
Bir uzatılan lokmaya bir de Serkan'a kaşının birini yukarı kaldırarak sorgular şekilde baktı.“Serkan Bey’e düşmen yakındır. Off ama menemen efsane olmuş. Bizim ailede. Menemen hastalığı var biliyor musun? Hamza Abi’mle her sabah olsa yeriz ,Hakan sucuklu yumurta hastasıdır. Menemenden lokma bile almaz zevksiz. ”
Uzatılan bir lokmayı daha itirazsız aldı. Kendini keyifle izleyen Serkan’a ne oldu dercesine bakınca.
“ Beni bir ay içinde nikahına alman için gözünü boyamaya çalışıyorum.” Yanıtını almayı hiç beklemiyordu.“Nee!!”
“Tamam sakin, al bir lokma daha. Bak senin için yaptım. Kaçırma bence beni. İşim var, evim var, arabam da var. Üstelik menemen bile yapabiliyorum. Daha ne olsun.”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Adresim Aynı( Tamamlandı)
General FictionHayatın pamuk iplikleriyle bağlı olduğunu bilmekle yaşamak çok farklı şeylerdi. Rüya hayatının bağlı olduğu pamuk ipliklerini bütün korkularına rağmen elleriyle kopardı. Verdiği karardan kaç defa pişman olurdu? Kim bilir? ...... Hedefin etra...