Adresim Aynı( Tamamlandı)

10.Nihayet itiraf.

Keyifli okumalar. Oy vermeyi unutmayınız.

Aileye girecek minik üyenin geliş haberini kutlamak için bütün Tim Yavuzlar 'da toplanmıştı. Çalan zil sesiyle yönünü daha öncekilerde olduğu gibi yine kapıya çevirdi. Bu sefer gelenler elinde pastasıyla Tülay arkasında da nişanlısı Veli dangazuydu. İlk zil çaldığında Rüya'yı karşılama niyetiyle açtığı kapıda Salih ve Mert'i karşıladı. Sonra sırayla Figen'i, Yiğit ve Mirza'yı kapıda karşıladı. En son gelen Çaylak'la kapıya koşmayı bırakıp karşı apartmanı gözetleyebilmek için camın önüne geçti. Ortamda dönen sohbete odaklanamıyordu ki kulağı her an çalacak zil sesinde gözü ışıkları yanmayan karşı apartmanın ikinci katındaydı. Saat dokuz olmuştu. Bu saate kadar neden revirde kaldı acaba diye düşünürken yanına gelen Yavuz,

" Fena yanmış konuştun mu? Demliğin tamamı üzerine boca oldu dediler. Disipline gidecekler, Disco da hepsi .Pezevenkler mesire alanına çevirmişler Tugayı. Arkadaki yeşil alanda fırsat buldukça çay sefası yapıyorlarmış. Gerçi Ali'nin suçu yok aslında. Karşısında üsteğmenler olunca itiraz edememiş gariban. Ama cezadan yırtamaz tabi." Dedi.

Serkan " Ne anlatıyorsun oğlum sen? Kim yandı? Ne diskosu, Ali ne alaka?"

Serkan'ın sorusu salondaki konuşmayı bıçak gibi kesti.
Mirza "Sabah Ali salağı doktorun üzerine çay dolu demliği devirmiş. Eylül sevk falan diyordu. Gitmemiş ama fena yanmış ya... İz falan kalırmış ,bilmiyor muydun?"

" Nasıl bilseydim geri zekâlı? Bütün gün simülasyon eğitiminde görevliydim. Bilmiyorsun sanki.. Tugay da bile değilken nerden haberim olsun? Her boku şakıyan çenen niye dut yemiş bülbüle döndü bugün?"
O andan sonra tek amacı Rüya'yı görebilmekti. İyi olduğuna emin olması lazımdı. Ayakkabısını giyerken hala Mirza'ya saydırıyordu.
" İşe yarayacağı zaman açılmasın zaten o çenen. Hep piçliğe hizmet anasını satıyım."

Hızla merdivenleri inerken arkasından Mirza'nın bağırmasını duysa da umursamadı.
" Sanki ben haşladım kızı.Trip atıyor pezevenk ,konuşsak suç sussak suç. Ne yapsın lan bu Mirza?"

Kapıyı kapatıp arkasını döndüğün de telaşlı Time sinsice gülüp,
" Bu it bugün de kıza açılamasın o kızı ellerimle evlendirip, bu salağı da nikah şahidi yapmayan Mirza'yı alem si.."

Veli nişanlısının kulaklarını kapatıp "Laan! O diline sahip çık pezevenk." diye bağırdı.

Tülay nişanlısının kıskacından kurtulduğunda kendisine biblo gibi davranan adama ters ters baktı.
" Buckingham sarayında büyümüşüm gibi davranmaktan vazgeç artık Veli. Mirza Abi sen de bi zahmet küfür ederken ortamdaki hanımların varlığını unutma." Dedikten sonra saçını savurup koltuğa oturdu.

....

Tim eğlencesine devam ettiği sırada Serkan, koşarak geldiği evin zilini defalarca çaldığı halde açılmayan kapıyı ek olarak yumruklamaya başladı.
Acaba hastaneye mi gitti? Diye düşündü. Gitse haberi olur muydu? Ayakta uyuyorsun bi boktan haberin olmaz senin."
Kendine saydırırken kilit sesini duymadı. Kapının açıldığını karşısında yeni uyandığı belli olan Rüya'yla ancak idrak edebildi.
İyi görünüyor sakinleş oğlum. Yok bir şeyi diye kendini teskin etmeye çalıştı.

Serkan kendini ikna çabalarındayken Rüya bilmediği bir saatte kapısına gelen adamın telaşını sorguluyordu kendince.
(Ay yüzbaşım gelmiş)
"Evet."
(Nefes nefese kalmış yazık.)
"Hıı.. fark ettim."
(Sohbetine de doyum olmuyor bugün hemşire.)
" Haklısın."
(Ayyy Şimdi çığlık atarım Yüzbaşımı dinle bari adam iki saattir bir şey anlatıyor.)

Serkan defalarca sorduğu soruyu tekrarladı.
" Rüya iyi misin?"
Rüya nihayet "Hıı? İyiyim.. İyi ... Kusura bakma beklemiyordum. Birden görünce... Şaşırdım." Diyebildi.