Adresim Aynı( Tamamlandı)

9.Bir nevi rüşvet..

Keyifli okumalar. Oy ve yorumlarınız bekliyorum.

    Rutin revir ziyareti yapmak için  geldiğinde Rüya’nın  hastası olduğu için kapının dışında bekledi. Eğitimli kulakları istemese de içerdeki konuşmayı duyuyordu. Askerin Rüya'ya  ısrarla komutanım diye seslenmesi, genç kadının 
“Ben asker değilim. Lütfen komutan demeyin.” Diye talebini  ama  Er’in alışkanlıkla her cümleye komutanım diye başlanmasını tebessümle dinledi.

“ Komutanım, lütfen sevk etmeyin. İstemiyorum.”

  Genç kadın sabırla defalarca anlattığı durumu yine anlattı.
“Bakın büyük olasılık lif yırtılması var. Ağrılarınız kremle geçmez. MR çektirip emin olalım.  Sonuca göre tedavi şeklini  belirleriz. Ama bu yoğunlukta fiziksel aktivite  durumunuzu olduğundan daha kötü hale getirir.” Dedi. Askerin  sessizliğini onay olarak kabul edip sevk kağıdını hazırlayıp  verdi.
“Geçmiş olsun. ”Dediğinde hasta teşekkür edip gitmek için ayağa kalktı.

Yüzbaşı kapının dışından kulak misafiri olduğu konuşma bittiğinde kapıyı tıklayarak içerden izin verilmesini bekledi. Bu sefer elinde iki kupa kahve vardı.
    İçeri giren komutanıyla muayenesi  biten asker elinde sevk kağıdıyla izin isteyerek revirden çıktı.

Rüya kahve kupalarını işaret edip,
“Çayla aranız mı bozuldu? Kahveyle gelmişsiniz  yüzbaşı.” Dedi.

“Rizeliyim ben doktor. Bizim çayla  aramızın bozulması mümkün değil. Ama sen daha kahvecisin. İşim düştü sana. ”sesini alçaltarak öne doğru eğildi masanın üstünden  “Bi nevi rüşvet yani.” Deyip göz kırptı.

“ Hımm...” Aynı şekilde   oda öne  doğru eğilerek fısıldadı. “Neyin rüşveti peki?”

“Kabul edecek misin?” Diye sordu. Yüzüne takındığı  sevimli gülümsemesiyle.

(Lütfen edelim ama lütfen hemşire!)
  “Aman hemen yelkenleri indirme suya.”
(Peki canım...) kendi iç muhasebesi  bu sefer Serkan’ın müdahalesiyle sekteye uğradı.

“Yardımcı  olacak mısın?”

“Bu nasıl bir yardım yüzbaşı?”

“Hafta sonuna arkadaşın düğünü var. Biz de aramızda hediye almak için  para topladık. Normal de Seda alacaktı ama, nasıl olduysa hamile olduğunu öğrendiğinden beri mide  bulantıları başladı.  Parayı elime tutuşturup takı olacak diye tembihledi. Ve ben bu işlerden  hiç anlamam. Kadın gözüyle seçmeme  yardım edersin belki.”

“ Olur.  Hafta sonu yardımına teşekkür etme fırsatım olur.”

......

Serkan yarım saat sonra Nizamiyenin önünde SUV tipi aracıyla Rüya’yı  bekliyordu.
Beklediği  yolcusunun  nazlı bir edayla salınarak  kendisine doğru  gelmesini  keyifle izledi. Aracı  çalıştırdığında sohbet edebilsinler diye  müziğin sesi iyice azalttı. Üzerinde hissettiği gözlerle
“Yuksek sesle müziği pek sevmem de.” Dedi. İtiraz gelir mi diye baktığında Rüya’dan aldığı  baş onayıyla daha rahattı.

Rüya'nın “Ne almayı düşünüyorsun?” Sorusunu.

“ Bilmiyorum ki..” diye yanıtladı.
“ Bu tür işleri Seda halleder genelde. Takı olsun dedi ama... Ne uygun olur sence?”

  “ Kolye veya künye tarzı   bir şey güzel olur sanırım.    Bütçenize uygun bir takı illaki buluruz.”

Rüya yaptıkları yolculuk sırasında  arabasını özlediğini fark etmişti.
“Arabamı özlemişim. Gerekmez diye düşünmüştüm  ama... Keşke uçakla değil de arabamla gelseydim diyorum artık.”