Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Alnında hissettiği öpücüklerle uyandı bu sabah Ahin. Kendisini sıkı sıkı saran kolların arasındaydı. Gözlerini aralayıp etrafa baktığında bulunduğu yeri hatırladı. Sonra hemen dibindeki bedene baktı. Onun gülümsediğini görünce kendisi de tebessüm etti.
"Günaydın."
Dün geceyi göz önünde bulundurunca utandığını hissettiğinden, çekinerek "Günaydın." Diye karşılık verdi Ahin de. Soobin bir kez daha öptü alnının kenarından. Ahin'in kolları arasında bebek tutar gibi tutmuştu. Nazik ama dikkatlice. Sanki her an bir şey olmasından korumak ister gibi.
Ahin'in üstünde Soobin'in tişörtü vardı. Bu sayede biraz daha rahat hissediyordu Ahin, ki zaten Soobin bunu düşünerek giydirmişti tişörtü ona.
Yataktan hiç çıkmak istemiyormuşcasına Ahin'i kollarında hapsederek alnını onun alnına yasladı Soobin. Ahin de gözlerini kapatarak bu anın tadını çıkardı. Soobin'in baş döndürücü kokusunu içine çekti, ve gülümsedi. Buraya gelirken bu halde olacaklarını tahmin bile edemezdi. İnanaması güç geliyordu hala.
"Öğleden önce dersimiz yok. İşin yoksa burada kal."
Ahin gözlerini açıp Soobin'e baktı. "Yok."
Soobin gülümseyerek kafasını salladı. Ahin'in yüzüne düşen birkaç saç tutamını parmakları ile geriye iteledi. Ardından elini bel oyuntusuna koyarak öylece incelemeye başladı yüzünü. O kadar güzeldi ki Ahin, Soobin onun insan olup olmadığını sorgulayacak raddeye gelmişti. Şuanki halleri bile rüya gibiydi sanki. Asla uyanmak istemediği bir rüya.
Bu hayran hayran bakışlar Ahin'i utandırıyordu. "Neden öyle bakıyorsun?"
"Nasıl bakıyorum?"
"Ö-öyle işte... Farklı."
Soobin gülümsedi. Eğilip dudaklarını Ahin'in dudaklarına bastırdı. Ona kalsa saatlerce burada kalıp Ahin'i öpebilir, dokunabilirdi. Ama güne başlamak zorundalardı. Ahin ile vakit geçirmek istiyorsa önce yataktan çıkmalıydı.
İstemeyerek de olsa geri çekilmiş ve doğrulmuştu. "Kahvaltı hazırlayacağım, sen de bu sırada üstünü giyin. Hatta istersen duşa gir. Dolabımdan giyinirsin bir şeyler. Hm?"
Ahin gülümsedi. "Olur."
"Tamam o zaman." Soobin kıyafetlerini giydikten sonra hala yatakta uzanan Ahin'e yaklaşmış ve minik burnunun ucunu öpüp göz kırpmıştı. Ahin, bu tatlı hareket ile kıkırdayarak yorganı kafasına kadar çekti. Soobin de ufak bir gülüş sundu karşılık olarak, ardından Ahin'in rahatça kalkıp banyoya gidebilmesi için odadan çıktı. Güzel bir kahvaltı hazırlamak için harekete geçmişti. Düşününce... İlk defa bir kız için böyle şeyler yapıyordu. Bunu aylar öncesinden duysa, alayla gülerdi. İnanılır gibi değildi çünkü.
Ahin fazlasıyla özeldi. Çünkü Soobin onun değerini biliyordu.
Aldığı duş sayesinde yorgunluğunu atan Ahin, Soobin'in bornozunu giyerek banyodan çıktı ve büyük dolaba yöneldi. Giyebileceği bir şeyler arıyordu. En sonunda gri bir eşofman takımı buldu. Yumuşacık kumaşlar Ahin'in içini ısıtmıştı adeta. Üstelik Soobin'in kokusu sinmişti kıyafetlerin üstüne. Gülümseyerek hızlıca giyindi. Bornozu yerine astıktan sonra saçlarına havlu sararak odadan çıkmaya hazırlandı. Ama son anda dağınık olan yatağı fark hatırladı. Yerdeki kendi kıyafetlerini katlayıp tekli koltuğa koyup yatağın çarşafını kirli sepetine attıktan sonra örtüsünü düzeltti ve odadan çıkıp mutfağa ilerledi.
