Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Fazla kalabalık olmayan kafeteryada, bir masada oturmuş, bir sonraki derslerinin başlamasını beklerken kahvelerini içiyorlardı Seju-Beomgyu çifti.
Beomgyu, telefonu ile ilgileniyordu kahvesini içerken. Seju ise gözlerini kısarak, Beomgyu'dan gözlerini alamayan kızlara kötü kötü bakışlar atıyordu. Bitmek üzere olan kahvesini yavaşça içiyor, karton bardağın ucunu dişleri ile sıkıyordu sinirden.
Beomgyu'nun sandalyesini çekerek kendisine yaklaştırdı. Bu ani hareket ile kafasını telefondan kaldırıp şaşkınlıkla Seju'ya baktı Beomgyu.
"Ne yapıyorsun?"
"Ssht! Yakınımda dur, sahipli olduğunu anlasınlar."
Beomgyu anlamayarak kaşlarını çattı ve Seju'nun baktığı yöne çevirdi bakışlarını. Onları izleyen birkaç kız fark edince durumu kavramış ve sırıtmıştı. Kızlar ise Seju yüzünden oflaya puflaya başka yöne baktılar. Beomgyu ile sevgili olabilecek biri göremiyorlardı onu, kendileri çok mükemmelmiş gibi.
"Ha sen kıskandın?"
Seju, kızlardan çektiği gözlerini Beomgyu'ya doğrulttu. Hala bardağın kenarını eziyordu dişleri arasında.
"Beom."
"Efendim güzelim?"
"Seni öldürürüm."
Sırıtışı silinen Beomgyu umutsuzlukla omuzlarını düşürdü. Bu ilişkide, baskın olan taraf gibi hissedemiyordu, Seju sağ olsun. "Aman ya..."
Seju tekrar kızlara döndü ve sonunda eziyet ettiği bardağı bıraktı.
"Hala bakıyorlar ya! Oradan bakınca senin annen gibi mi duruyorum acaba? Her an gelip seni benden isteyeceklermiş gibi duruyorlar da hani."
Beomgyu bu cümleye kahkaha patlattı. "Manyak, gel buraya." Ellerini, Seju'nun yanaklarına koyup kendisine çevirdi yüzünü ve onu öptü usulca.
Geri çekildiğinde, Seju gözlerini kırpıştırdı. "Bu niyeydi şimdi?"
"Eh, başımın bağlı olduğunu anlasınlar diye."
Seju yavaşça tebessüm etti. Hoşuna gitmişti. Dönüp, kızların yüz ifadelerini görmek istiyordu ama Beomgyu o kadar güzel bakıyordu ki, bakışlarını çekmek istemiyordu.
"Hadi gidelim." diyerek ayaklanınca Beomgyu, refleks olarak çantasını aldı Seju, masadan. Beomgyu'nun elini tutup kendisini götürmesine izin verdi. "Nereye gidiyoruz? On dakika sonra ders başlayacak."
"Dersi ekiyoruz. Bugünü kız arkadaşıma bağışlayacağım."
Seju keyifle gülümsedi. Kafeteryadan çıkmadan önce kızlara bir bakış atmıştı. Kıskançlıkları bir metre öteden anlaşılırdı. Bu, Seju'yu daha da memnun etmişti. Kampüsün dışına doğru ilerlediler.
