1.2

3.9K 341 398
                                    

Soobin, geniş koridordaki büyük camlardan birine sırtını yaslamış, telefonu ile ilgilenirken gözleri bir anlığına koridorun başından öfkeyle yaklaşan Deity'e kaydı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Soobin, geniş koridordaki büyük camlardan birine sırtını yaslamış, telefonu ile ilgilenirken gözleri bir anlığına koridorun başından öfkeyle yaklaşan Deity'e kaydı.

Dedikodular hızlı yayılıyordu. Bu sebeple Soobin, dün Ahin'in Deity'e yaptıklarını duymuştu. Başta komik gelse de sonradan yaptığı bu şeyin sebebinin Yeonjun olduğunu hatırlamıştı. Artık komik değil, sinir bozucu geliyordu bu olay Soobin'e. Ahin başını Yeonjun için belaya sokuyordu resmen. Bundan hoşnut değildi Soobin. Yeonjun buna değmeyecek birisiydi onun gözünde.

Hızla telefonunu cebine atıp kapısı açık olan amfiden içeri girdi Soobin. Ahin ile Seju her zamanki sıralarında oturuyorlardı. Onlara yaklaşıp Ahin'in bileğinden tuttuğu gibi ayağı kaldırdı. İki kız şaşkınlıkla bakıyorlardı.

"Deity sabah sabah kudurmuş bir vaziyette geldiğine göre aradığı kişi sensin. Gidelim."

Soobin'in kendisini sürüklemesine izin vermeden onu durdurdu Ahin.

"Bekle. Gelsin, ondan korkmuyorum. Kaçmak da istemiyorum ayrıca. Ne yapabilir sanki?"

"İnsanların daha uykusu bile açılmamışken kız kavgası izlemek istediklerini sanmıyorum Ahin. Yürü."

Soobin, elinden tuttuğu Ahin'i amfinin arkadaki kapısında çıkarırken Deity ön tarafta bulunan kapıdan içeri girmişti. İkili çoktan uzaklaşırken Deity gözleri ile sınıfı taradı. Öylece duran Seju'yu fark edince ona ilerledi. Elini masaya sertçe koydu. Tüm bakışlar onlara dönmüştü.

"Nerede o?"

Seju bıkkın bakışlarla; "Kim nerede?"

"Salağa yatma! O kaltak nerede diyorum?!"

En yakın arkadaşına kaltak denilmesinden hoşlanmamıştı Seju. Ancak bunun cevabını farklı bir şekilde vermeyi uygun buldu.

"Karşımdasın işte."

Sınıftan alkış eşliğinde "ooo" tarzında uğultulu sesler çıkarken Deity iyice sinirlenmişti. Biraz arka sıralarda oturan Beomgyu, Seju'nun deminki cümlesi ile sırıttı hafifçe. Normalde ağır ergen içerikli gelebilecek olan bu cümle, şuan tam da yerinde olmuştu. Bu, Beomgyu'yu keyiflendirmeye yetti.

Fakat sırıtışı, Deity, Seju'nun yakasından kavrayınca son buldu.

"Bana bak! Benimle doğru konuş! Seni de, o sürtük arkadaşını da mahvederim! İkinizi de parçalar-"

Deity cümlesini bitiremeden Seju ayağı kalkıp sağlam bir tokat atmıştı onun yanağına. Zaten eli ağır olan Seju, bir de öfkeli iken cidden sert vurmuştu. Sınıftakiler şaşkındı. Beomgyu da aynı şekilde bu tokatın etkisi ile kaşlarını kaldırmıştı. Bunu beklemiyordu, Seju'dan.

"Bir daha arkadaşım hakkında o tarz muamele yaparsan, bu tokatın beş katını yersin benden. Akıllı ol Jeon Deity, benim söylediklerim lafta kalmadı hiçbir zaman."

Girl In The Bedroom | Choi Soobin Where stories live. Discover now