BÖLÜM 40

8.9K 514 27
                                    

Melek,"Hayırr" diye bağırıp çığlık çığlığa  koltuktan fırlaladı.
Sesi öyle yüksek çıkmıştı ki.
Onu izleyen Ilgaz'ın, kucağında ki kızı  ağlamaya başlamıştı.
Melek, gözlerini açmıştı ama hala kendine gelememişti.
Telaşlı ve korkmuş  gözlerle etrafa bakıyordu.
Ilgaz'ın kucağındaki kızını görünce hemen yanına koştu.
Koşarken de sendeleyerek yere düştü.
Yerden kalkmaya çalışıken Ilgaz'da şaşırmış bir şekilde Meleğe bakıyordu.
Ne olmuştu Meleğine? Neden böyle davranıyordu?
Melek, zorlada olsa Ilgaz'ın ve bebeğinin yanına geldi.
"Lütfen Ilgaz. Lüffen kızımı benden almaya çalışma.
Lütfen beni bu evden gönderme.
Beni bebeğimden ayırma.
Lütfen ayrılmayalım." diyerek Ilgaz'ın bacağına sarılıp ağlamaya başladı.
Meleğin yüzü solmuş saçları terden sırıl sıklamdı.
Ilgaz, Meleğin  neden  böyle ağladığını merak ederek kucağında bebeğiyle kızın yanı çöktü.
Bir taraftan kızını tutarken bir taraftan da Meleği sakinleştirmeye çalışıyordu.
"Sakin ol Melek. Lütfen sakin ol" dedi karısına.
Ilgaz, böyle olmayacağını anlayınca  kucağındaki bebeğine baktı.
Bebeğin  tekrar uykuya daldığını görünce de... Hemen ayağa kalkıp bebeği yatağa bıraktı.
Sonra da yere oturmuş ağlayan  Meleğin yanına tekrar gidip oda yere oturdu. Melek, Ilgaz'a bakarak,
"Ilgaz, lütfen onu benden alma.
Ben bebeğim olmadan yaşayamam"
"Ne diyorsun sen Melek?
Ben neden bebeğimizi senden alayım?
Hem seni neden bu evden kovayım?
Sen ne demek istiyorsun?"
"Az önce aşağıda bana öyle" demiştin."
"Ben öyle bir şey söylemedim hayatım.
Ben daha yeni geldim eve.
Senin koltukta uyuduğunu görünce bebeğimi görmeye gittim.
Onu kucağıma almıştım ki senin sesini duyup buraya geldim."
"O zaman. O zaman  rüyaymış. Oh Allahım sana  şükürler olsun. Sadece rüyayamış.
Öyle korktum ki Ilgaz. Senden bebeğimi alacağım dedin bana.
Senden ayrılacağım dedin.
Bebeği bırak bu evden git dedin.
Korkudan ölecektim.
Çok kötü bir rüyayadı Ilgaz.
Eğer rüyada ölünseydi. Üzüntümden ölebilirdim."
"Korkma Meleğim. Senden ayrılabilir miyim ben. Seni bu kadar severken, sana bu kadar aşıkken bunu yapabilir miyim?"
"Allah ım gerçek gibiydi Ilgaz.
Benim buraya gelmemi sadece bebek için istiyorumuş sun.
Bebeğimi alıp beni bu evden gönderecektin.
Allahım biraz daha uyanmasaydım üzüntüden ölecektim"
"Düşünme bunları Meleğim
Geçti gitti işte. Sadece bir rüyaydı.
Üzülme Meleğim lütfen"
"Meleğim dedin. Bana Meleğim dedin Ilgaz."
"Öylesin çünkü. Sen benim Meleğim sin. Kızımın annesi. Evimin sultanı.
Gönlümün kraliçesi.
Sen benim her şeyimsin Meleğim.
Seni öyle özledim ki anlatmaya kelimeler yetmez."
"Ben de. Ben de seni çok özledim Ilgaz.
İnan aylar buyunca bir dakika bile aklımdan çıkmadın.
Hep seni düşündüm Ilgaz.
Sana bebeğim le beraber döneceğim günü bekledim. Ben sana öyle demiştim. Sana bebeğimle döneceğim  demiştim.Allahım a şükürler olsun.
Bu dileğimi kabul etti. Kızımla beraber döndüm sana.
Bizi kabul edecek misin? Beni yeniden sevecek misin?"

"Seni yeniden sevmeyeceğim Meleğim. Çünkü ben seni sevmeyi bırakmadım.
Her gün her an kalbimdeydin zaten.
Sana olan aşkım sevdam öyle büyük ki. Hiç bir şey bu aşkı kalbimden söküp atamaz. Sen bile yapamazsın bunu. Ne zannettin Meleğim?
Burdan gidince seni unutacağımı mı düşündün?
Burdan gitmen... Beni bırakman bir hataydı bu bir gerçek.
Ama  bunun için  bir sebebin vardı.
Bir amaç uğruna gittin bu evden.
Ben bebeği aldır dediğim için gittin.
Benim de bu söylemek için haklı sebeplerim vardı.
Ben  sana bir zarar geleceğinden korktuğum için bebeği aldırmanı istedim. Bunu sana söylerken bile ne kadar acı çektim bilemez sin.
Ben seni kaybetmeyi göze alamadım Meleğim.
Bundan çok korktum inan bana.
Bu yüzden Israr ettim.
Sonra vaz geçtim ama iş işten geçmişti. Sen evden gitmştin.
Nerde yaşadığını hep biliyordum.
Gelip seni tekrar buraya getirebilirdim.
Ama yapmadım. Gururum yüzünden aylarca ayrı kaldık.
Lütfen affet beni. Özür diliyorum Senden."
"Sende beni affet Ilgaz, bende senden özür diliyorum."
"Artık geçmişi düşünmeyelim Meleğim.
Bizim için önemli olan yarınlar.
İkimizde hata yaptık.
İkimiz de düşüncesizce davrandık.
Bütün bu yaşadığımız sıkıntılar şüküler olsun boşa gitmedi.
Bak bebeğimize. Ona kavuştuk çok şükür. O kadar güzel ki kızım.
Sana ne kadar teşekkür etsem az Meleğim.
Bana bu güzel bir evlat verdiğin için ne kadar teşekkür etsem az "
Ilgaz, Meleğin göz yaşlarını silerek oturduğu yerden elinden tutarak kaldırdı.
Yatağa bıraktığı kızının yanına gittiler beraber.
Ilgaz, eğilip kızının küçük burnundan sevgiyle öptü.
"Çektiğimiz bütün sıkıntılara değdi Meleğim.
Kızımı ve seni sapa sağlam gördüm ya. Çektiğimiz bütün sıkıntılara değdi.
Allahın bize armağanı güzel kızım. Yuvamızın neşesi olacak o.
Babası onu çok seviyor.
Her zamanda yanında olacak onun ve tabiki güzeller güzeli annesinin.
Ilgaz, Meleğin yanına gelip oturdu.
Seni bırakacağımı zannettin Öyle mi?" dedi Meleğin yanağından öperek.
"Ben senin için ölüyorum kadın.
Senin aşkından ölüyorum.
Senin aldığın nefesi. Senin kokunu" dedi ve Meleğin boynuna burdunu sokup derin bir nefes çekti ciğerlerine.
"Her zerreni özledim. Her zerrene hasretim."
Melek, adamın bu sözleri üzerine sıkıca sarıldı Ilgaz a.
Öyle özlemişti ki kocasının kollarını.
Artık yuvasına kavuşmuştu.
Sevdiği adamın kollarında nefes alabilirdi.
"Ben de seni çok özledim adam.
Bende senin her zerrini özledim.
Seni öyle çok seviyorum ki.
Hiç bir sözcük yeterli gelmez anlatmaya."
Ilgaz, Meleğin yüzünü ellerinin arasına alarak.
"Ben de Meleğim. Bende seni çok seviyorum" diyerek dudaklarına yapıştı. Ilgaz, çok özlemişti Meleğinin dudaklarını.
Meleğinin dudakları adam için nefesti şifaydı.
İki sevdalı yürek dakikalarca birbirlerinin dudaklarında kayboldular.
Aylardır yaşadıkları hasreti birbirlerinin nefesinde gidermeye çalıştılar.
Ilgaz, Meleği kendine daha çok çekip güçlü kollarıyla sıkıca sardı.
Öpücüğü o kadar ateşli ve derindi ki Melek, kocasının kollarında erimişti.
Ilgaz, daha fazlasını istiyordu.
Karısının her zerreni özlemişti.
Elleri karsının her yerinde dolanıyor du tutkuyla.
Ilgaz, dayanamıyordu artık aylardır yaşadığı özlemin bitmesini istiyordu.
Karısının kollarında kaybolmak istiyordu.
Ama biraz daha beklemesi gerektiğini çok iyi biliyordu.
Karısı daha yeni doğum yapmıştı.
Ve Ilgaz'ın beklemesi gereken bir süre vardı.
Ilgaz, ve Melek ateşli bir şekilde öpüşmeye devam ederken.
Yanlarında uyuyan kızları ağlamaya başladı.
Kızının sesini duyan Melek. Hemen Ilgaz'dan kurtardı kendini.
Sonra da bebeğini kucağına aldı.
Ilgaz Meleğin kucağında ki kızına bakarak.
"Şimdiden annenin kalbinde ilk sırayı aldın küçük cadı.
Sesini duyar duymaz papucumuzu dama attı"dedi.
"Öyle deme babası. Baksana üzüldü kızın. Dudaklarını nasılda büzdü baksana."

"Ben seninle dünyaya yeniden gelmiş gibiyim Meleğim.
Hayattan kendim için hiç bir beklentim yokken çıktın karşıma.
Bana bir yuva bir dünya verdin.
Oda yetmedi kendinden bir parça verip beni hayata döndürdün.
Onunla da yetinmedin. Canını hiçe sayarak, beni bile dinlemeden dünyanın en güzel bebeğini verdin.
Sen benim yaşam kaynağımsın Meleğim.
Kızım ve sen artık benim ailem, hayalim, tek gerçeğimsiniz.
Benim güzel kızım da küsmesin babasına.
Babası onu canından çok seviyor.
Ama birazcık ta kıskanıyor.
Çünkü Meleğini elinden alıyor.
Ne yapalım katlanacağız artık.
Hayatımda bundan sonra iki Melek var.  İkisi içinde ölürüm ben"
Melek, Ilgaz'dan gözlerini bir dakika bile ayırmadan dinledi adamın söylediklerini.
Ne güzel adamdı Meleğin Ilgaz'ı.
Ne kadar güzel seven bir adamdı.
Meleğin iyikisi Allah a binlerce şükür sebebiydi.
Kızının tekrar ağlamasıyla kucağındaki bebeğine çevirdi bakışlarını. Kızı acıkmıştı galiba.
Hemen kızını Ilgaz'a verip yatağına gidip kendi yerine yerleşti.
Sırtını yastığa yaslayıp göğsünü açtı.
Sonra da Ilgaz'ın da yardımıyla kızını kucağına alıp emzirmeye başladı.
Ilgaz'da hemen kendi yerine geçip Meleği ve annesini iştahla emen kızına bakmaya devam etti.
Melek, bir taraftan kızını beslerken bir taraftan da kocasının çok sevdiği saçlarını okşuyordu.
Ilgaz'ın en sevdiği şeydi bu.
Meleğin saçlarını okşamasını çok seviyordu.
Bir süre bebeğini izledikten sonra gözlerini kapatıp Allah a birlerce kez şükretti.
Daha sonra da derin bir uykuya daldı.
Zira aylardır doğru dürüst uyku uyuyamıyordu genç adam.
Meleğine bir şey olacak korkusuyla uyku düzeni bile alt üst olmuştu.
Melek, Ilgaz'ın uyuduğunu görünce tek eliyle kocasının üstünü örttü.
Ilgaz, üstünü bile değiştirmeden uyuyup kalmıştı.
Melek, adama kıyamadığı için üzerini değiştirmesi için uyandırmadı.
Böylede uyuyabilirdi. Hiç bir sakıncası yoktu.
Melek'te karnı doyduktan sonra tekrar uykuya dalan bebeğini bebek odasına götürmedi.
Hemen kendi yatağının yanına da olan küçük beşiğe koydu.
Üstünü güzelce örttükten sonra hemen yatağına döndü.
Kocasının yanına iyice sokulup kollarının arasına girdi.
Ilgaz,  Meleğin yanına geldiğini ve kollarına sığındığını uykulu haliyle bile anlamıştı.
Oda kadınına sıkıca sarılarak uyumaya devam etti.
Nihayet hasret bitmiş iki sevdalı yürek birbirine kavuşmuştu.

Teşekkürler ❤️
Diğer hikayelerime de bakarsanız sevinirim ❤️

CANIMI BİLE VERİRİM TAMAMLADI. #Wattsy2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin