BÖLÜM, 28

10.8K 598 25
                                    

"Kenan Bey, konuşan diğer adama ben seni tanımıyorum. Kimsin?
Ne istiyorsun bizden?" dedi
"Benim seninle işim yok Kenan Bey.
Benim işim senin çok iyi tanıdığın biriyle. Yardım ettiğin, kol kanat gerdiğin biriyle"
"Benim işim tamda seninle" dedi Kenan, Bey, az önce konuşan diğer adam. Benim de sende bir alacağım var Kenan Bey."
Kenan Bey, adama daha dikkatli baktığında  geçen yıllarda Ebru'yu oğluna isteyen adam olduğunu gördü.
Öfkeyle ayağa kalkmaya çalıştı.
Ama eli ayağı bağlı olduğu için ayağa kalkamamıştı.
"Benim seninle hiç bir işim olamaz.
Ben sana cevabımı çok tan vermiştim.
Aynı cevap şimdi de geçerli.
Benim kızımı kimse zorla benden alamaz."
"Ben o zamanda söylemiştim Kenan Bey, Benim oğlum. Senin kızını seviyor. Aylardır da perişan halde.
Tek oğlumu feda etmeyeceğim.
Ya razı olur kızını verirsin.
Yada ben zorla almasını bilirim"
Gelen ikinci adam konuşmayı bitirdikten sonra diğer adam başladı konuşmaya.
"Ben Derman'ı istiyorum Kenan Bey.
Onun yüzünden kaybettiğim ailemin hesabını soracağım."
"Derman, benim adamım. Kendi halinde kimseye bir zararı dokunmayan nir insan. Senin ailene ne yapmış olabilir." Bu hesap geçmişin hesabı Kenan Bey. Geçmişte yapılan bir hatanın hesabı."
"Derman, geçmişine sünger çekeli yirmi yılı geçti.
Yaptıklarının bedelini de fazlasıyla ödedi. Sen daha neyin hesabını soracaksın ona?"
"Onun yüzünden ölen babamın hesabını soracağım. Derman, onlardan ayrılınca.
En yakın arkadaşı olduğu için babamın peşini bırakmadılar.
Sen onu yanına aldıktan sonra ona ulaşamadılar. Bu yüzden babamın sakladığını düşünüp ona çok işkence ettiler. Benim babam o adam yüzünden acılar içinde öldü."
"Senin baban o dünyanın içinden biriyse inan bana sütten çıkmış ak kaşık değildir.
Hem onlar Derman'ı benim çiftliğimde buldular zaten.
Biz bunu yıllar sonra öğrendik.
O adamlar yıllar önce oğlunun gözleri önünde annesini yani Derman'ın karısını öldürdüler.
Derman'ın kimseye verecek hesabı kalmadı"
"Benim için hesap kapanmadı Kenan Bey, Derman'a senin bizim elimizde olduğun haberi şu saatlerde ulaşmış olmalı."
"Ayrıca kızına da tabi.
Onları bize vermeyeceğini zaten biliyorduk Kenan Bey" dedi Ebru'yu oğluna isteyen adam.
"Biz de planımızı ona göre kurduk.
Az önce sen cevabını verdin.
Ama onlar hala cevaplarını vermedi.
Eminim senin için ikisi de kendini feda etmeye hazırdır.
Derman'ın sana ne kadar bağlı olduğunu öğrendik.
Kızında senin için her şeyi yapar bundan eminim. Bizim sizi burda tutmamızın tek sebebi onları buraya kendi ayaklarıyla getirmek"

"Siz ne diyorsunuz allah aşkına? Bunlar neler söylüyorlar Kenan?
Benim kızımdan, Derman'dan ne istiyorlar."
"Merak etmeyin Necla Hanım.
Kızınıza kötü bir şey yapmayı düşünmüyoruz.
Sadece babasının yaşamasını istiyorsa benim oğlumla evlenecek"
"Evlenecek mi? Ne demek evlenecek? Siz nasıl insanlarsınız ya? Benim kızım senin oğlunla zorlamı evlenecek? Kafayı mı yediniz siz?"
"Sakin ol Necla. Sakin ol hayatım.
Tansiyonun yükselecek şimdi.
Bakın bu dedikleriniz kesinlikle olmaz. Kızımı bu işe karıştırmayın."

"Ne yapmamı bekliyorsun Kenan Bey?
Sen oğlun için nasıl herşeyi yapıyorsan. Benim içinde durum aynı.
Oğlumun mutluluğu için her şeyi yaparım. Hapse de girerim. Gerekirse ölürüm de."

Derman, Diyar'la beraber aramalara devam ederken.
Aklına gelen her yere adamları gönderiyordu./Kenan Bey'in rakiplerinin peşine de adamlar takmıştı./Havaalanına giden yollarda bulunan tüm kamera kayıtlarını incelemişlerdi Diyar ve Cüneyt'le beraber./Derman, Cüneyt ve Diyar dan ayrılıp tek başına gittiği bir mekanda gelen telefon sesiyle biraz durakladı. Telefonu çıkarıp baktığında kayıtlı olmayan bir numaranın aradığını gördü.
Derman, hiç beklemeden telefonu açtığında adamın söyledikleriyle beyninden vurulmuşa döndü.
Telefonda ki adamın konuşması bittikten sonra, "Tamam tüm söylediklerinizi kabul ediyorum" dedi ve telefonu kapattı.
Aynı saatlerde Ebru'nun telefonuna bir mesaj gelmişti.
Mesajda eğer anne be babasına sağ salim kavuşmak istiyorsa söylenilen saatte villadan bir sokak aşağıdaki yola gelmesini istiyorlardı.
Ayrıca anne va babasının fotoğraflarını da göndermişlerdi kıza.
Ebru, ailesinin fotoğrafını gördüğünde deliye dönmüştü.
Kim böyle bir şey yapabilirdi ailesine?
Onun ailesinin kimseye bir zararı yoktu ki.
Ebru, telefon elinde kalakalmışken Melek, geldi yanına.
Melek, bir kaç defa seslenmiş ama Ebru, onu duymamıştı.
Melek, Ebru'nun elinde tututuğu telefonu aldı hemen.
Telefonun ekranına baktığında Kenan babası ve Necla, annesinin fotoğrafları vardı.
Etrafında yüzü kapalı adamlar ve ellerinde silahlar vardı.
Melek, fotoğraftan önce gelen mesajı okudu hemen.
Tam Ebru ya bir şey söyleyecekti ki.
Ebru, Meleğin elinden telefonunu aldı. Sonra da bir şey söylemeden odasına gitti.
Melek, gördüklerine inanamamıştı.
Ebru'nun bu işle ne alakası vardı.
Adamlar neden Ebru'nun  istedikleri yere gelmesini istiyorlardı.
Melek, hemen bir şeyler yapmalıydı.
Ebru'nun babası ve annesini kurtarmak için kendini ateşe atacağından korkuyordu.
Ebru'nun bunu yapacağından emindi Melek. Çünkü ailesi için Melek'te aynı şeyi yapardı.
Melek, hemen telefonunu çıkardı.

CANIMI BİLE VERİRİM TAMAMLADI. #Wattsy2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin