BÖLÜM, 29

10.1K 632 14
                                    

Melek, "Ilgaz, fotoğrafını attığım arabanın yanında ki  adamlar Ebru'yu götürüyor. Ben de Ebru'ya yardım etmek  için gidiyordum"
Yazdı ve Ilgaz a gönderdi.
Sonra da hemen saklandığı yerden çıkarak kızı götüren arabanın yanına doğru koştu.
"Bırakın onu!!" diyerek bağıran ve onlara doğru koşan kızı gören adamlar Ebru'yu sıkıca tutarak gelen kızı beklemeye başladılar.
Bir taraftanda her biri etrafı kolaçan ediyordu. Melek, adamların yanına kadar geldi.
"Bıraksanıza onu" dedi tekrar.
Sonra da aralarından uzanıp Ebru'nun kolundan tuttu ve çekmeye başladı.

"Bırakın kızı. Ne istiyorsunuz ondan?" dedi.
Adamlar tek başına onca adama diklenen kıza bakıp güldüler.
"Kimsin lan sen? Yürek mi yedin kızım? Hiç korkmuyor musun bu kadar adamın içine gelmeye?"
"Onu bırakın dedim size.
Ondan ne istiyorsunuz? polisler şimdi burda olur. Bırakın gidin onu kendinizi kurtarın"
"Hekikaten şuan çok komiksin" dedi adamlardan biri.
Bak kızım. Aklın varsa hemen burdan git. Yoksa olacaklardan biz sorumlu olmayız"
"Ben bu kızın kardeşinin eşiyim.
Burdan da gitmeye hiç niyetim yok"
"Ya Öyle mi, kardeşinin eşi ha?
Bir taşla iki kuş. Ne dersiniz çocuklar"
Adamlar Meleğe gülüp alay ederken onlara doğru koşarak gelen silahlı adamları gördüler.
Adamlar hemen Ebru'nun kolunu Melek'ten kurtarıp sürükleyerek arabaya götürdüler.
Melek, vazgeçmeyerek adamlardan birinin sırtına atladı.
Adamlardan bir diğeri  Meleği adamın üstünden çekerek önce yüzüne sonra da karnına yumruk attı.
Karnına  gelen sert yumrukla  iki büklüm  olan Melek, sert bir şekilde yere düşürdü.
Meleğin bu halini gören Ebru,

"Melek, git burdan. Git kendini kurtar diye bağırdı.
Korumalar yetişmek üzereydi.
Melek, son bir çaba ile adamın bacağına sarıldı.
Meleğin bu hareketine öfkelenen adam.
"Bunu da alın hemen" dedi.
Hiç bir şey sorgulamayan adamlar
hemen gelerek Meleğin kollarından tuttular. Sonra da arabaya tıkıp kapıyı kapattılar.
O sırada gelen Korumalar silahlı çatışmaya giren diğer adamları beklemeden gaza bastılar.
Ebru, Meleğin ağzından burnundan gelen kanı görünce çok korktu.
Hem bağırıp hem de ağlamaya başladı.
"Melek, Melek, affet beni lütfen.
Çok büyük hata yaptım affet"
Melek, ise zorla Ebru'nun gözlerine baktı.
" İyiyim ben"diyebildi sadece.
Sonra da aldığı darbelerin etkisiyle kendinden geçti.
Ilgaz, ise uçakta kapattığı telefonunu yere inince hemen açtı.
Telefonu açar açmaz gelen art arda mesajlara baktı .
Melek'ten gelen mesajları gördüğünde deliye döndü genç adam.
"O kadar koruma ne yapıyor lan?" diye bağırdı havaalanının ortasında.
Ilgaz'ın sesi o kadar yüksek çıkmıştı ki havaalanında bulunan herkes dönüp bakmıştı genç adamın öfkeli haline.
Ilgaz, hiç beklemeden güvenlik şirketini aradı.
Adam dan öğrendikleri çıldırtmıştı Ilgaz'ı. Meleğin fotoğrafını attığı arabadaki adamlar hem Meleği hem Ebru'yu almışlardı.
"Neden lan?" diye bağırdı tekrar.
"Neden?  Neden mutlu olamıyorum ben? Neden ha, neden?
Meleğim, Ebru'm, Allah ım ne oldu onlara? Nereye götürdüler onları?"
Ilgaz, hızlı bir şekilde havaalanından çıktı. Şirketten onu almak için gelen arabaya binerek hemen villaya doğru yola çıktı.
Bu arada Diyar'da öğrenmişti olanları.
Ebru'nun kaçırıldığını duyunca çıldırmıştı genç adam.
Babası bile durduramamıştı onu.
Yumruğunu defalarca duvara geçirmişti. Parmakları yaralanmış kan revan içinde kalmıştı.
Babasının sessiz haline bakarak,
"Baba hala konuşmayacak mısın?
Sen adamların kim olduğunu biliyorsun değil mi?
Tabi ki biliyorsun baba. Bundan eminim. Konuş artık lütfen  konuş"
"Diyar, sen ne diyorsun oğlum?
Nerden bileceğim ben?
Beraber arıyoruz işte. Benim senden fazla bildiğim bir şey yok."

"Yapma Derman Reis, sen dün akşamdan beri aramıyorsun bile.
Sanki Kenan Bey'in ve karısının yerini biliyorsun. Ben seni iyi tanıyorum baba. Durum neyse anlat bana."
O sıra da Diyar'a gelen telefon konuşmalarını böldü.
Arayan Ilgaz'dı. Diyar, hiç beklemeden açtı telefonu.

CANIMI BİLE VERİRİM TAMAMLADI. #Wattsy2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin