0.5; a walking trouble

222 27 108
                                    


Kocaman özlendiniz <3

Keyifli okumalar!

Chaeyoung ile geçirdiğimiz gözyaşı, kahkaha ve bolca alkol dolu gecenin ardından sabah kafamı duvara vurarak parçalamak isteyeceğim kadar ciddi bir baş ağrısıyla uyandım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Chaeyoung ile geçirdiğimiz gözyaşı, kahkaha ve bolca alkol dolu gecenin ardından sabah kafamı duvara vurarak parçalamak isteyeceğim kadar ciddi bir baş ağrısıyla uyandım. Ayrıca her ağladığımda olduğu gibi gözlerim iltihaplanmış, göz kapaklarım açılamayacak kadar şişmişti.

"Aman Tanrım!" Chae, çığlık attığında yeni uyanmış olmanın da verdiği mahmurlukla inleyerek gözlerimi açmaya çalıştım.

"Chaeyoung? Noluyor?" Dostum, ıslak bir şeyle gözlerimi silmeye başladı.

"Ghim Lalisa! Bugün okula falan gidemezsin!" Sızlandığımda, gözlerime buz gibi bir şey bastırıldı. "Yani durumu düzeltmezsek, gidemezsin ama sakın korkma! Chaeyoung sana hızlı bir bakım yapacak!" Kendine güvenen, hafif narsist tavrını izlemek için gözlerimi aralamak istedim ancak bu defa da üzerlerine yerleştirilmiş cisim engel oldu.

"Gözlerimin üzerine ne koydun?" Merakla sorduğumda, Chaeyoung, yüzüme bir şeyler sürmeye başladı. Yumuşacık elleriyle alnıma bastırıyor, masaj yapıyordu. Bunu oldukça sevimli bularak gülümsedim. Bazen bir kız kardeşim olsaydı bile bu denli sevemeyeceğimi düşünüyordum.

Chaeyoung, ellerini yüzümde gezdirmeye devam ederken beni cevapladı.

"Birer soğuk torba koydum. Ve şu an da yüzünü kremliyordum." Gülümsemeye devam ederken bana ayırdığı vakti kendine kullanması gerektiğini düşündüm. Onun da dersi vardı bugün ve saatin kaç olduğunu bilmesem de, hazırlanması gereken sadece ben değildim.

Susup bu oldukça rahatlatıcı zamanın devam etmesini sağlayabilirdim ancak bencilliği bırakıp yorganın altında, sıcacık ve konforlu zamanımı sona erdirebilecek sorularla, sessizliği bozdum.

"Saat kaç ve senin de hazırlanman gerekmiyor mu?" Chae kıkırdadı. Benden önce uyanmasına rağmen nasıl mutlu olduğunu düşündüm. Çünkü en yakın arkadaşım da aynı benim gibi uyumayı seven, tembel bir insandı. Mutlaka keyfini yerine getirecek bir haber almıştı.

"Bugünkü dersim iptal. Bayan Han'ın kedisi, bacağını incitmiş." İstemsizce kaşlarım çatıldığında, Chaeyoung parmaklarını alnıma bastırarak söylendi.

"Yakında burada çizgiler olacak, Lalisa. Her şeye kaşlarını çatmayı kesmelisin." Güldüm ve oldukça keyifli geçen yarım saatin ardından yataktan çıkarak Chaeyoung'ın odasındaki yumuşak, peluş halıda yürüdüm. Çıplak ayaklarım bu sevimli, uçuk mavi halıdan geçerken gıdıklandığında kıkırdayarak giyinme odasına yürüdüm. Odanın beyaz kapısını araladığımda stil sahibi arkadaşımın kocaman odaya yerleştirdiği biribirinden kaliteli kıyafetlere şöyle bir göz gezdirdim. Benim de belki de bu kadar kıyafetim vardı ve bu kıyafetlere harcadığım para bana müsrif ve uçuk hissettirdi. Birkaç adım attım ve ellerimi askıdaki yumuşacık kumaşların üzerinde gezdirerek onlara verilen zamanı, emeği hissetmeye çalıştım. 

Perfect Liar Where stories live. Discover now