42. Bölüm: UMUT KILÇIKLARI

36.5K 1.8K 4.4K
                                    

Herkese selam!

Derin bir nefes alabilirsiniz, zor bölümleri bir süre geride bıraktık. Bir süre yalnızca kavga, bolca dengesizlik ve tutku var ajdjbcbc 🥳

Oy sınırı yine 600 ve yorum da 2000. Sınır koymadığım günleri görmek dileğiyle. :')

Finallerim başlıyor, bu yüzden iki hafta aralığından devam edeceğiz maalesef. Bu durumdan memnun olmayanlar okuluma mail atıp beni salmalarını isteyebilirdjbjdbdjvb

Buyurun, bölüm sizindir.🦌

🦌

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

42. Bölüm: UMUT KILÇIKLARI

*Vega – Delinin Yıldızı*

*Vega – Ankara*

Elimin içinde sıcacık bir el vardı, benimkini sıkıca tutmuş, yumuşak ama sert, hiç bırakmayacakmış gibi kavrayan tanıdık ve ne yazık ki benim için hala güvenilir olan sıcacık bir el.

Hastane kokusuna karışmış Yiğit'in kokusunu aldım, kendime geldiğimde, kendi varlığımdan bile önce fark ettiğim onun varlığı oldu. İkimiz de ölemeyeceğimize ve etraf hastane gibi koktuğuna göre yaşıyordum.

Buna sevineceğim hiç aklıma gelmezdi ama hayattaydım.

Derin bir soluk aldım, ciğerlerim yaşamla doldu sanki.

Neden pişmanlık duymuştum, neden yaşamak istemiştim? Hayata bu kadar bağlı biri değildim. Daha önce defalarca kez başarısız intihar girişimlerim olmuştu. Ortaokuldayken annemin ağrı kesicilerini içip kendimi öldürmeye çalıştığımı hatırlıyorum.

İntihar etmek için çok küçük bir yaştı.

O an kendime üzüldüm. Çocukluğum, ergenliğim ya da şimdiki halim bir gün karşıma çıksa ona çok üzülür, onu kurtarmaya çalışırdım. Sanırım insan doğası böyleydi, kendi yaralarını başkasında görse sarmak için uğraşan ama kendisine pek de hayrı dokunmayan bir öze sahiptik belki de.

Üzerinde düşünmedim.

Yaşıyordum, hayattaydım.

Benim için nasıl bir gelecek vardı, bir daha böyle bir şey yapar mıydım, bilmiyorum ama şu an hala nefes alabiliyordum; belki de güçlü bir ruhum vardı, kesik bileğimden akan kanlara rağmen o ruh benim kalbime tutunmuştu.

Kalbimdeyse Yiğit'e olan aşkım vardı.

Belki de ruhum aşkıma tutunmuştu.

Bilmiyorum.

Belki de çok romantik düşünüyordum. Ölümün kıyısından dönen insanlar biraz duygusallaşır ve mantıklı düşünme yetisini kısa süreliğine de olsa kaybeder. Romantikleşmeye başlar. Bana da aynısından olmuştu.

ÇEHRESİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin