♠Bölüm 7♠

4K 217 11
                                    

Rasmus ne yapacağını şaşırmış vaziyette oradan oraya koşturuyordu. Kızı neredeydi? Bunu yapabilecek aklında dönen tek bir isim vardı oda Prens Hector'du. Onu bulduğunda neler yapabileceğini kurdu kafasında. Kızımın kılına zarar gelirse ne yaparım diye düşündü. Elini ağarlaşmış saçında gezdirdi. Bir yandanda kralın bir hizmetliyi bu kadar kafasına takması kafasını karıştırmıştı. Sanırım oda bu işte oğlunun parmağının olduğunu düşünüyordu. Kızının kendini koruyabileceğini biliyordu ancak bu onu rahatlatamıyordu. Noah'ı bulmak içinse Yunanistana gizli bir mektup yollamıştı. Bu konuyla ilgileneceklerini biliyordu Rasmus ama endişeliydi. İki evladıda ortada yoktu. Kalbinin sıkışmasına engel olamadı adam. Nefesi kesilmişti. Derin bir nefes alıp kalbinin üzerine masaj yapmaya başlamıştı. Bu ara çok sık oluyordu bu durum.

Kral oturduğu sandalyede huzursuzca kıpırdandı. Ne oğlu nede Anna günlerdir ortada yoktu. Üstelik kraldan habersiz suikast düzenlenmişti. Kral kızgındı çünkü bunları oğlunun yaptığını biliyordu. Çok zeki bir prensti ancak vicdansızdı. Oğlunun bu durumu kralı üzüyordu. Tahtını zeki birinden çok vicdan sahibi birisine bırakmak istiyordu. Zeka eğitimle kazandırılabilirdi çünkü. Fakat vicdan insanda doğuştan olurdu. Hector aynı annesi gibiydi. Hırsla yumruklarını sıktı kral. Nefesi kesik kesik geliyordu sinirden.
Genç Anna ona eşini ilk tanıdığı zamanları hatırlatıyordu. Zarifliği, konuşması ve bakışlarındaki derinlik. Onu ilk gördüğünde hizmetlisi olarak almasının sebeplerinden biriside buydu. Onun için adeta bir şok etkisi yaratmıştı. Oğlunu bulması için görevlendirdiği sağ kolu ve en yakın dostu Edwin odasından içeri girdi.
"Prens Hector hala bulunamadı Kralım ancak en son atla ormana girildiği görülmüş. Sanırım yanında bir bayan varmış." dedi soluk soluğa Edwin.
Kral öfkeyle ayağa fırladı
"Onu bulun, gerekirse bütün ormanı arayın ama onu bulun." diye kükredi.
Edwin başıyla onaylayıp kapıyı dışardan kapattı. Hızlı adımlarda sarayın ceset kokmuş koridorunda ilerlemeye başladı. Bahçeye çıkıp orada bulunan bütün askere bağırdı
"Yarın sabaha kadar ne olursa oldun prens'i bulun." Askerlerden birinin yanıns ilerledi
"Rasmus nerede?"

"Ormanda Prensi arıyor."
Edwin başıyla onayladı ve bu konu hakkında yakından ilgilenmek istediği için atına atlayıp hızla ormana daldı.

♠♠♠♠♠♠♠♠♠♠♠♠♠♠♠♠♠♠♠♠♠♠♠♠♠

Kesik soluklarıma hakim olamıyordum. Kapalı gözümün ardındaki göremediğim bilinmezlik tüylerimin diken diken olmasına sebep olmuştu. Hafifçe titredim ve olduğum yerde kıpırdandım. Sonunda büyük bir sarsıntıyla at durdu. Hector indi ve beni iki yakamdan tutup cekistirdi. Ayaklarim parcalana parcalana ormanda surukluyordu beni. Havaya bir tekme savurdum ve beni tutan ellerinden kurtulup kosmaya basladim. Olabildigince hizli kosuyordum ancak sonunda ustume atladi ve beni durdu. Benu bir agavin dibine cekti ve kollarimi arkadan ayaklarimida olabildigince birbirine bitisik sekilde bagladi. Ati aldi ve beni ustune atip, ati surmeye basladi. Sonunda denizde bir kayik ve icinde ak sacli yasli bir adam gordum. Beni tekneye bindirdi. Prens Hector kulagima egildi
"Merak etme sevgilim bu ayrilik cok surmeyecek. Seni gittigin yerde cok guzel agaayacaklar ve en fazla 2 haftaya sana kavusacagim."

"Kahretsin Hector neden ben?" Diye haykirdim sonunda buyuk bir ofkeyle.
"Cunku sen benim cocukluk askimsin." derken yanagimi oksuyordu.
Sonunda beni kayiga bindirdiler ve heryerim bagli kara parcasinin kuculmesini izledim.

♠♠♠♠♠♠♠♠♠♠♠♠♠♠♠♠♠♠♠♠♠♠♠♠

Edwin iceri daldi
"Kralim Prensi bulduk."
Prens II. Hector hirsla bagirdi
"Siz kimsinizde beni bu sekilde buraya tasimaya ve boyle konusmaya cesaret edersiniz. Size egitimde barzoluk mu öğretiliyor."

"Sakin ol Hector ben istedim." dedi kral öfleyle.

"Ne demek ben istedim prensi yaka paça saraya sokmakta ne demek oluyor?"

Kral öfkeyle ayağa kalktı
"Aşağıdaki cesetlerin hesabını vereceksin Hector." diye kükredi.

Hector bembeyaz oldu.
"Ve Anna nerede?" Dedi Kral ateş çıkan gözleriyle.

Av TanrıçasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin