1.4

1K 94 21
                                    

Miley Cyrus - Heart Of Glass

Ups! Tento obrázek porušuje naše pokyny k obsahu. Před publikováním ho, prosím, buď odstraň, nebo nahraď jiným.

Miley Cyrus - Heart Of Glass

Miley Cyrus- Golden G String

iyla- Shampoo

1.4

''Pasta tabanı var,'' diyerek elindeki paketi salladı Vera, ben paketteki makarnaları kaynayan suyun içine boşaltırken. Paketi çöpe atıp Vera'nın yanına gittiğimde yere oturmuş çekmeceleri karıştırdığını gördüm. ''Ne arıyorsun?'' Bir süre bana cevap vermedi. Sonunda elinde kremşantiyle aşağıdan bana baktı ve ''Bunu,'' dedi.

''Pastayı ne yapacaksın ki?''

''Yiyeceğim.'' Böyle saçma soruya böyle cevap.

''Peki, sen makarnanın sosunu hazırla. Ben kremayı çırparım.'' Kafasını sallayarak yerden kalktı ve çekmecenim içinden yere saçtığı her şeyi tekrar çekmecenin içine attı. Kek tabanını ve kremşantiyi tezgâha koyarken ben de buzdolabından sütü çıkarmıştım. Küçük bir an duraksadım ve dikkatle onu inceledim. Mavi gözleri sürekli etrafta dolanıyor mutfağa geldiğimizden beri oradan oraya koşturuyordu. Fazla enerjik bir insan olduğunu henüz fark ediyordum.

Minik bir lastikle topladığı saçları tekrar açıldığında sinirlenerek tokayı hızla çıkardı ve saçları yolunmuş olacak ki yüzünü buruşturdu. Onunla aynı anda ben de yüzümü buruşturarak yanına ilerledim ve elindeki lastiği alıp eğilmesi için işaret verdim. Sandalyeyi çekip oturduğunda arkasına geçip saçını üçe ayırdım. Kısa, yumuşa tutamlar parmaklarımın arasından kayıp beni zorlarken canını acıtmamaya çalışarak örmeye başladım.

''Saçlarını nasıl yoldun? Manyak mısın?'' Omuzlarını silktiğinde kafası da bedeniyle beraber hareket etti ve canını acıtmamak için gevşekçe tuttuğum tutamlar parmaklarımdan ayrıldı. Oflayarak tekrar üçe ayırdım. ''Benim gibi saçların az kaldığında görürüm ben seni.''

Kıkırdamaya başlarken ''Mübarek, sanki altmış yaşında bunak da kel kalmış.''

Ben de gülerken lastikle saçının ucunu bağlayıp örgüden fırlayan birkaç minik tutamı kulağının arkasına sıkıştırdım. ''Ama saçlarım az. Sen de güzelim saçlarını yol.'' Kafasını geriye doğru yatırıp ''Tamam, anne,'' dedi ve dudaklarını büzdü. Gözüme fazlasıyla sevimli geldiğinde bir elimi çenesine koyarken diğeriyle dudaklarını kıstırdım. Güç bela ellerimden kurtulduğunda sahte bir kızgınlıkla kaşlarını çatıp sandalyeden kalktı. ''Hadi, hadi. Açım ben.''

''Pastayla mı doyacaksın?'' Ellerimi sandalyenin kenarlarına yerleştirip bir süre öylece ona baktım. O da bana baktı. Sonunda kollarımı tutup tezgâha doğru sürükledi ve süt ile kremşantiyi önüme doğru itekledi. ''Yap.'' Kafamı sallarken ve nedensizce sallamaya devam ederken dolaplardan birinde bulduğum küçük bir leğene kremşantiyi ve sütü döküp çırpmaya başladım. Bu sırada kafamı sallamayı kesmiş, Vera'nın dudaklarını ısırarak dikkatle süzdüğü makarnaya sos hazırlamaya çalışmasını izliyordum.

BU GECE SENİ ÇİZDİMKde žijí příběhy. Začni objevovat