Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Redd- Beni Sevdi Benden Çok
Harry Styles- Adore You
0.2
''Nasıl olmuşum?'' Giydiğim dar kot eteğin uçlarına parmaklarımı sardım ve sanki uçları uçuşuyormuş gibi ellerimi kaldırarak iki tam tur attım etrafımda. Yağmur baştan aşağı beni süzdü. Önce çıplak bacaklarıma, eteğime baktı memnun bir ifadeyle. Gözleri üzerime giydiğim dar gri bluza kaydığındaysa yüzünü buruşturdu.
''Bu ne?'' dedi ve cevabımı beklemeden beni kapının önünde bırakarak dolabına ilerledi. Kapaklarını iki yana açıp bir süre orada oyalandı, tekrar yanıma döndüğünde elinde kırmızı bir kazak vardı. ''Çıkar.'' Bluzu çekiştirerek uçlarını eteğin içinden çıkardım ve ardından kollarımdan ve kafamdan sıyırdım. Yağmur'dan kazağı alırken bluzu da ona uzatmıştım. Kazağı hızla üzerime geçirip omuzlarını düzelttim. Koridordaki boy aynasından kendime baktığımda daha iyi olduğunu söyleyebilirdim. Kırmızı kazağın omuzları açıktı ve derin bir V yakası vardı.
''Hazır mıyız artık?'' dedim bıkkınlıkla. İstanbul'dan pek kıyafet getirmediğimden seçeneğimin az olduğunu düşünerek rahatça yayılırken bir anda Yağmur tarafından ayaklandırılmıştım. Ve şuan üzerimdeki hiçbir şey –iç çamaşırlarım hariç- bana ait değildi. Saatlerce uğraşın sonunda Yağmur'un onayladığı bir kombin yapabilmiş, eşit olması için uğraşırken çok uzun ve kalın bir eyeliner çekmiştim. Ama tüm bunlara rağmen hazırdım.
Yağmur'un olan siyah, deri kol çantasına telefonumu ve cüzdanımı atıp fermuarını kapattım. Ve yine ona ait olan deri ceketi giyip kapıyı açıp botlarımı giydim. Can aşağıda bizi bekliyordu. Yağmur'da ardımdan kalın topuk botlarını ve şişme, sarı montunu giyerek çıktığında merdivenlerden inmeye başlamıştım. Kapıyı kilitleyip bana yetişti ve elini koluma sardı.
''Kötü düşünme, cesur ol. Ve dudaklarına yapış gerekirse.'' Yüzüne nasıl baktıysam masumca gülümsedi. ''Son tavsiyemi uygulamasan da olur.''
...
Parti bir kafedeydi. Sertan'ın dediğine göre partiyi düzenleyen kişinin babası kafenin sahibiydi ve gençler dışında onlarda orada olacaktı işletme sahipleri olarak. Bunu söyleme sebebi de herkesin dağıtıp saçma hareketler yapacak kadar içkinin olmayacağını kanıtlamak istemesiydi. Açıkçası bu umurumda olmazdı, Vera'nın orada olacağını bilmek yetiyordu benim için.
''Güzel mekân,'' diye bir yorumda bulundu Can ve uzanıp Yağmur'un elini elinin arasına aldı. Yağmur onu onaylarken ben arkalarından sessizce adımladım ve Can'ın açtığı kapıdan içeri girdim. Ne çok geniş ne de çok küçük bir yerdi, tavandan aşağıya ledler ve çeşitli yılbaşı süsleri sarkıyordu. Kafenin bir köşesinde kocaman bir kardan adam vardı ve etrafına toplanmış bir grup fotoğraf çekiniyordu. Kardan adamın hemen yanında da küçük bir yükseklik, üzerinde taburesine oturup gitar çalarak şarkı söyleyen uzun saçlı bir adam vardı. Kısık bir müzik kulaklarıma dolan uğultuya eşlik ediyordu.
